|| Aşk Şiir Arşivi ||

özledim seni...
ayrılık yüreğimi uyuşturuyor karıncalandırıyor nicedir.
beynimi uyuşturuyor özlemin...
çok sık birlikte olmasak bile
benimle olduğunu bilmenin
bunca zamandır içimi ısıttığını
yeni yeni anlıyorum
Yokluğun,
Hatırladıkça yüreğime saplanan bir sizi olmaktan çıkıp
mütemadiyen bir boşluğa
Sabahları seni okşayarak başlamaları
aksamları her isi bir kenara koyup
seninle baş başa konuşmaları özlüyorum;
oynaşmalarımızı,
yürüyüşlerimizi,
sevimli haşarılığını,
çocuksu küskünlüğünü...
Nasılda serttin başkalarına karşı
beni savunurken;
ve ne kadar yumuşak
bir çift kısık gözle kendini
ellerimin okşayışına bırakırken
Gitmeni asla istemediğim halde
buna mecbur olduğunu görmek
ve sana bunları söylemeden
'git artık' demek
'beni ne kadar çabuk unutursan, o kadar çabuk
kavuşacaksın mutluluğa'
demek sana nede zor
seni görmemek ve belki yıllar sonra
karsılaştığımızda
bana bir yabancı gibi bakmanı istemek senden...
 
Vazgeçemiyeceğin tek gerçeğin olmak isterdim..
Bir bankta oturduğunda gözlerinin daldığı tek adresin olmak..
İçtiğin her birada adını sayıkladığın olmak..
Yanlız sokaklarda yürürken gölge olmak..Bunlardan birine sahip olmak..
Peki sahip miyim ?..Hayır..Olabilir miyim?..Sanmıyorum..
Buda kalbi dağlayan en büyük gerçek..
Boşver kalbim sen al yanına biranı,yine iç yak..
Yine kaderi suçla..Lanetli hisset kendini..
Melankolikliğin içini kemirsin her geçen saniye..
Akıt gözyaşlarını son damlasına kadar..Hadi haykır duvarlara..
Belki duyar seni birileri uzaklarda..Boşuna ugraşma..
Kulakları kapalı onların..
Sen sevsen ne fayda umrunda mı onların ?.....
 
Sevmek bakmak degil görmekse eger
sevmek yanindayken basini
omuzuna koyabilmekse eger
sevmek yanindayken yanlizligi unutmaksa eger
SENI SEVIYORUM

SEVMEK yataga uzandiginda seni düslemekse
el ele tutustugunda kalbinde biseylerin kopmasiysa
gözlerine hiç kirpmadan bakmaksa eger
seni seviyorum

sevmek kalbini kalbinde hissetmekse
aciyi paylasmaksa hüznü bölmekse
evet yüzbinkereevet
seni seviyorum
 
Çok uzaklardan bir ışık vururdu size
Öyle karanlıktınız ki gölge bırakamadınız


Eli kolu bağlı düşleriniz vardı
Tutunamadığınız dostluklarınız



Yakınlaştıkça büyüyen utançlarınız vardı
Yüz kızartıcı kahkahalarınız


Her seferinde yüzünüze çarpardı başı boş sözleriniz
Gamzelerinizi doldururdu yalanlarınız



Şeytanın bir papucunu giyerdiniz
İki adımda kesilirdi soluğunuz
Bir arpa boyu yol gidemezdiniz



Sizin her bahçeye uzanan elleriniz vardı
Ve asla yetişemeyeceğiniz
Dalları kırdı sivri dilleriniz



İpini koparan abartılarınız vardı
Buna kendiniz bile inanmadınız



Öyle büyüktünüz ki küçük dünyanızda
Saydam bakışlarınızı, taş kesmiş yüreğiniz yaraladı




Bana söyleyecek söz bırakmadınız! ...
 
Uzun bir yol var aramizda
Bir ucunda sen bir ucunda ben
Bir ates yanar bagrimiza
Atesi sen külü ben
Ümit isigi parlar gönlümüzde
Aglatan sen aglayan ben
Hasretlik sarkilari söylenir hergün
Söyleten sen söyleyen ben
Askimiz dile geliyor mektubla
Kagidi sen kalemi ben
Beklerim hergün kavusmamizi
Ümitle sen sabirla ben.
 
Bu son sevgilim.
Bu veda bu fasıl,
Çalan bu müzikte son,
Kucakla sevgilere çekilen süngülerin ucunda,
Namluların soğukluğunu hissetmek!
İşte sevgili bu mektubumda son,
Son olan her şey son,
Seninle doğan güneş,
Seninle batan yalnızlık,
Şiir kokan gecelerde;
Omzuna yaslanan başın çilesi de son,
Zamansız kalbimi okşayan keskin bıçakla,
Vurgun yapan sensizliğimde son,
Ayrılık kokusuna eklenen özlemlerin,
Vuslatla; uzak diyarlara firarı,
Kanatsız uçan sevgi dolu gönüllerde son,
Ahu zar-ı tutmuş güllerin gülmeleri,
Kenetlenmiş sevgilerin yeniden serzenişi de son,
Yalnızlık bestelerinin senin için çalması da son,
Keşkelerin birleşip sel gibi akması da son,
Keskin naraların yüreğimin soğuk duvarına çarpması,
Dağlar da son bir gayretle kardelenin açması,
Rüzgara karışan “seni seviyorum” sözcüklerinin alevlenmesi de son.
Her şey son bulacak,
Sevgiler, Aşklar, Tutkular.
Bir ben kalacağım,
Bir de solmayan sevdam.
Sen de son olacaksın,
Sonsuz olan “aşk” kalacak.
Kim bilir belki oda bir [son] bulacak....
 
Bir fırsatını bulursam ecelim gelmeden
Ölüm meleği Azrail'e bir anlaşma önereceğim:
Cennet yada cehennem, her nereye gideceksem;
Ruhumu almaya gelirken senin kılığına bürünsün.
Ancak o zaman öleceğim ben de, hiç direnmeden
 
Yine bir gece basladi, sensiz bir gece daha iste.
Disarisi karanlik, sadece bir lamba isigi var, tipki benim karanlik
gonlumde senin icin yanan isigim gibi.
Gokyuzune baktigimda hic bir yildiz yok, sedece bir dolunay.
Goruyormusun yildizlarda biraktilar beni basbasa derim yaramla,
tipki senin gibi, halbuki onlari cok seviyordum.
Camin onunde olan agactan iki yaprak dustu, ruzgar onlari savurup ***urdu.
O an gozlerimden yaslar indi.
Bir aralar bizde o ruzgarla savrulup gidiyorduk, beraberdik el ele.
Ama oyle bir firtina esti ki, elimi biraktin.
Sen bir yana ben bir yana savrulduk ve ayrildik, sonunda.....
Tipki o iki yaprak gibi
 
Sen günden güne erimeyi bilir misin
Dev bir agaçın vekarı içinde ölmeyi
Bir teselli aramayı
Issız parklarda, tenha sokaklarda
Ve bütün sehir uyurken uzaklarda
Deli divane yollara düşüp
Atılmışlıgını hissettigin oldu mu
Sevmekten kalbin yoruldu mu
 
Ufuktan doğan güneş tenini ısıtırsa
Yağan yağmur saçlarına dokunursa
Ellerini tutacak bir el ararsan
Ellerini arayan beni hatırla.

Gittiğin yollar hep uzarsa
Gönlünden neşe azalırsa
Gözlerinden bir tek damla yaş akarsa
Senin için hep ağlayan beni hatırla

Derdini anlatacak birini ararsan
Dinleyecek bir kul bulamazsan
Göklere bakarak huzur arasan
Derdine derman olan beni hatırla
 
Şimdi anladım bu şehrin neden bu kadar karanlık
ve sokakların neden bukadar ıssız olduğunu
bu şehirdesin bu gece yıldızlar bişbaşka ışıltı saçıyor sessiz sokaklar
şarkı söylüyor sanki.
Bu gece
içim içime sığmıyor geri döndün bu şehirdesin
her taraf yemyeşil el ele tutuşmuş volta atan sevgililer geldin geri
döndün özleminle yanan bu kalbime su serptin hayata bağladın beni yeniden
içimde solmuş mutluluk tomurcuklarını yeşerttin baştan
kulağımda senin mırıldanışın.
Gökyüzündeki yıldızım geri dönmüş
Seni düşlerimde görme ümidiyle dalamcam uykuların en derinine ve sabah
seninle gözgöze gelme umuduyla bakacam yeni günün doğuşuna
ve artık buğulu gözlerim gülecek yeni günün doğuşuyla
Geri döndün bitanem bu şehirdesin
 
yaŞamak ne demek;
bazen gÖzyaŞi,bazen mutluluk,bazende ÖlÜm korkusu
benİm korkum ÖlÜmden deĞİl
senİ sensİz yaŞamak ÖlÜmden de kÖtÜ

unutabİlİrmİyİm senİnle yaŞanan gÜnlerİ
gÜlmeyİ,sevmeyİ,aĞlamayi
o rÜzgarda savrulan sirma saÇlarini
hastalandiĞimda benİm İÇİn dÖktÜĞÜn gÖzyaŞini
unutamam elbette mazİdekİ anilarimi

hayat verdİn iŞik verdİn Şu yarali gÖnlÜme
umuda yelken aÇmiŞ sandal mİsalİ
sevİyordum sevİlİyordum hemde ÖlÜmÜne
kopardilar benİ senden be gÜlÜm
onlarin olsun bu dÜnya sensİz hayat neyİme

son bİr İsteĞİm var allah'tan senİ gÖrmek
elİnİ tutmak,saÇini okŞamak,tenİnİ koklamak
artik bİr yol kaldi benİm İÇİn yalnizca Ölmek
gİdİyorum bu dÜnyadan gÜlÜm elveda
senİ Çok sevİyorum ve hep sevecegİm
 
Ne zaman seni düşünsem yaşamak güzel
Bir bahar bahçesi olur güz bahçeleri
En karanlıklarda bile uzanır bir el
Kendiliğinden açar sabaha perdeleri
 
Beni bir dağ başında böyle yapayalnız kodular,
rüzgarlara, kuşlara, bulutlara yakın,
senin etinden, tırnağından ayrı,
senin kokundan uzak.
 
Şu anda hiç bir şey mümkün değil.
Şu anda her şeyden ayrı, her şeyden uzak
ve her şeyden mahrumum ben.
Şu anda sadece yalnızlık ve kahır.
 
Şarkısız ve sensiz kaldığım nice akşamlar
Gözlerin geçer aklımdan özlemler içinde
Gözlerin bir çigan müziği güzelliğinde
Kirpiklerinde keman, bebeklerinde gitar...
 
Seni seviyorum diyemedim
kendimde o cesareti göremedim
seni o zaman kaybettim canım
cesaretimi topladım ama şimdide sen yoksun !!
 
Senin adın aşk!

Ben aşkı sevdim, hep ona yazdım.
Şiirlerime bile ismini kazıdım.
Bir tek gözyaşına, binlerce sayfa harcadım.
Senin adın aşk!

Kadeh kadeh içerken seni, adını aşk koydum.
Yanımdayken bile özlerken seni
Sevgim, mısra mısra yazmakla bitmez.
Senin adın aşk!

Ne zaman senden bahsetsem,
Sayfalar yetmiyor kalemime.
Öyle bir tutkuyla bağlandım ki sana,
Sensiz olamıyorum.
Senin adın aşk!

ne çiçeklerin renkleri solacak,
Ne kelebeklerin özgürlüğü yok olacak.
Sen var oldukça bu dünyada
Her gün yeniden başlayacak, tıpkı yarınlarım gibi
 
sen yüreğimin hakimi

sen geleceğim

sen gökyüzünden gönderilen merhamet yüklü melek

ben sana durdum bütün çiçekler sana durdu

mavilik ellerinden yüzüme vurdu

menekşeler güldü gül tenine

aşk yüreğinden yüreğime düştü

bir güvercinin kanatlarına yükledim yüreğimi güvercin sana havalandı

göz bebeğim seni çok seviyorum
 
Fotoğrafın karşımda duruyor.
Öyle masum öyle güzel ki seni yaşamak bu kendini tanımayan
cümlelerin ardında senin gözlerinde aşk gibi çoğalmak.
Anlatmak çok zor. Ben anlatamıyorum yaşıyorum. Herşeye
katlanmak dedikleri bu olsa gerek. Günün bütün tükenen saatlerinin
peşisıra bir ekranın karşısında seni bana gülümsüyormuş gibi hissedebilmek.
Öyle güzel ki saatlerce seninle hayatı paylaşabilmek.


Oysa şimdi yalnızlığım yanımda,sensizliğin şarkısını dinliyorum.
Seni sevmek yazılmış bana,dokunamasamda sana,
SENİ ÇOK SEVİYORUM
 
Geri
Üst