∞ Aşk sevdiğin kişiyi herkesleştiriyor z α m α n l α

503bar.gif


sen yoksun
deniz yok
yıldızlar arkadaşım
ya bu gece harika bir şeyler olsun
yahut bir bomba gibi
infilak edecek başım

ağzımda eski mısralar uzanıp kalmışım
istanbul minareler odamda gibi
gökyüzü temiz ve parlak
işte kolkola girmiş en mesut günlerimiz
muhalif bir rüzgar karşı sahilden

fosforlu ışıklarıyla gökyüzü bir deniz
havada kanat sesleri
ve çılgın kokular

deniz yok
yıldızlar uzaklaşıyor
ben yine yalnız kalıyorum
istanbul minareler kaybolmuş
sen yoksun
 
Ağlamak istiyorum, yokluğuna bu gece..
Ağlamak istiyorum, geçen güzel günlerimize..
Kurumuş dudaklarım, suya hasret misali..
Ayrılan sevdalılar, kavuşamayanlar için..
Ağlamak istiyorum.
Gözü yaştan kurumayanlar için..
Unutulmuşlar, terk edilmişler için..
Bir daha asla geri dönmeyenler için..
Dönüp de bulamayanlar için..
Senin için, aşkımız için..
Herkes için, manalı bakışların için..
Bu gece bardaktan boşanırcasına..
Ölürcesine, ağlamak istiyorum..
Yağan yağmurların yerine ağlamak istiyorum..
Göz yaşlarımla ırmaklar çağlasın..
Göz yaşlarımdan okyanuslar kabarsın..
Bu gece ağlamak istiyorum..
Gökyüzüne baktığında, göz yaşlarımla ıslanasın diye..
Bu gece ağlamak istiyorum..
Sana olan özlemlerim bitsin diye..
Hasretim sönsün diye..
Bu gece ağlamak istiyorum..
Sevenler kavuşsun diye..
Bu gece ağlamak istiyorum..
Yanımda yoksun diye...
Ah deli kız ağlamak istiyorum, sen duyasın diye..
Taş kalbin yumuşasın diye..
Benim olmayacağına.. hiç olmamışlığına...
Hiç kavuşamayacağımıza, ağlamak istiyorum...
Kaderime, hüzünlerime, ağlamak istiyorum..
Bulutlar misali, göz pınarlarım kurumasın diye
Bu gece ağlamak istiyorum..
Yalancı sevdalara, elvedalara..
Ağlamak istiyorum..
 
Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de Alıp başımı gitmeyi yollar boyunca Seyretmek bir bozkır akş***** camından bir otobüsün Masal şehirlerini geçerken hızla Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de Ürpertili, sımsıcak tenini kadınların Salmak serin sulara gövdemi Düşüp gitmek ardına şiirin ve aşkın Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de Varolduğumu düşünmeyi, ürpererek... Karanlık bir odada küçük bir çocuk gibi Yağmurdan ve yalnızlıktan ürkek Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de Düşüncemi geniş ve sonsuz olanla birleştirmeyi Hırçın ve ele geçmezce atılgan Uysal ve usulcacık benim olan şeyi... Çok sevdim birzamanlar, seviyorum yine de Ve hep seveceğim beynim ve tenim varoldukça bu dünyada Pırıl pırıl olanı, her zaman bir güz diriliğinde Değişmez ve değişken olanı sonsuzca...
 
BENİ GÜZEL HATIRLA Beni güzel hatırla... Bunlar son satırlar,farzetki bir rüzgardım Esip geçtim hayatından Yada bir yağmur sel oldum sokağında Sonra toprak çekti suyu kaybolup gittim Yada bir rüya idim senin için Uyandın ve ben bittim... Beni güzel hatırla... Çünkü sevdim seni ben herşeyini Sana sırdaş oldum dost oldum yar oldum Omzunda ağladım beni üzdün kınamadım Alışkındım vefasızlığına El oldun gittin aldırmadım Beni güzel hatırla... Sayfalarca mektup bıraktım sana Şiirler yazdım gözlerine baka baka Çoğunu okutmadım Sakladım içimde sevabını günahını Sessizce gittim Senden öncekiler gibi Sende anlamadın beni Beni güzel hatırla... Sana gülüşümü gözlerini sonra sesimi bıraktım En güzel şiirlerimi okudum gözlerine baka baka Söylenmemiş merhabalar sakladım her köşede Vedalar bıraktım sokaklarında Ne arasan bir sevdanın içinde Fazlasıyla bıraktım ardımda Beni güzel hatırla... Omzunda ağladığımı düşün Birazdan telefonda konuşacağın kişi olabileceğimi düşün Sürprizleri severdim bilirsin Buda benden sana son sürprizim olsun Şimdi senle yaşanan güzel günleri ateşe veriyorum BENİ GÜZEL HATIRLA Gidiyorum...
 
Biliyorum Sen yine bu akşam o bomboş odanda Onu düşüneceksin Onu arayacak titrek ellerin Onu düşleyecek gözlerin Deli yağmurlar gibi düşecek özlemin avuçlarına Gelmeyeceğini bile bile Biliyorum Sen yine bu akşam o bomboş odanda Onu bekleyeceksin Dudaklarında unutamadığın o isim Yanıbaşında yırtamadığın o resim Ve en paslı bıçaklar gibi umutlar yüreğinde Dönmeyeceğini bile bile Biliyorum Sen yine bu akşam o bomboş odanda Onu arayacaksın Hasreti mum gibi eritecek seni Çarpacak yüreğinde dev boyu bir yalnızlık Ve bir batmış geminin kaptanı gibi bakışların ufukta Görmeyeceğini bile bile Biliyorum Sen yine bu akşam o bomboş odanda Onu anacaksın Dilinde hüzünlü bir şarkının son satırı Bir gün gibi yaşayıp bütün yılları Özlem nöbetine tutulup ağlayacaksın Çaresizliğini bile bile Oysa ben Yine bu akşam bekar odamda Seni düşüneceğim Seninle dolduracağım yalnızlığımı Sigara dumanlarında gözlerin yakacak gözlerimi Kırık kadehler gibi dökülüp kalacağım pencerelerden O zehir şarkılara inat Yine seni bekleyeceğim Onu sevdiğini bile bile..
 
her gün seni görmektense her gün görüp ölmektense seni yanımda düşünmektense sensiz yaşamayı öğrenmeliyim bir kez gözlerine bakıp sonra saatlerce ağlayıp resmine sarılmaktansa resmini yırtmayı öğrenmeliyim her an üzülüp acı çekmektense omuzlarıma yük bindirmektense kollarımı açıp bekleyeceğime sana git demeyi öğrenmeliyim ömrümce seni beklemektense belki birgün döner demektense bu şekilde kendimi avutmaktansa belki de önce kendim gitmeliyim bu hayat insana hiç acımıyorsa yüzüne gülüp seni korumuyorsa her boşluğunda bir darbe vuruyorsa ilk darbeyi vurmayı öğrenmeliyim...
 
Kapımın zilini söktüm Gelen sen değilsin diye! Bütün perdeleri örttüm Geçen sen değilsin diye! Eşime dostuma küstüm Selamı sabahı kestim Nasılsın diyene sustum Soran sen değilsin diye! Doydum acılara doydum İçimi hasretle oydum Dudağıma yasak koydum Öpen sen değilsin diye! İçimde dağlar devirdim Mutluluğu yere serdim Gülen yüze yüz çevirdim Gülen sen değilsin diye! Şaşırıyor her postacı Bakıp bana acı acı Açmıyorum mektupları Yazan sen değilsin diye!
 
Nerdesin? Geceleyin bir ses böler uykumu. İçim ürpermeyle dolar:--- NERDESİN?? Arıyorum yıllar var ki ben onu, Aşıkıyım beni çağıran bu sesin. Gün olur sürüyüp beni derbeder, Bu ses rüzgarlara karışır gider. Gün olur peşimden yürür beraber, Ansızın haykırır bana:--- NERDESİN?? Bütün sevgileri atıp içimden, Varlığımı yalnız ona verdim ben, Elverir ki bir gün bana derinden Ta derinden bir gün bana "GEL" desin.
 
Siliyorum aslında sen hiç bir zaman gelmedin bana. Duymuyorsun ! Gitme diyorum sana,gitme ! Çığlıklarım boğuluyor gecenin karanlığında. Gece korkunç, gece sessiz, gece yalnız... Sesim kısılıyor Gidişin bitişi olacak yüreğimdeki heyecanın, Gidişin sönüşü olacak gözlerimdeki ateşin. Beni,yüreğimdeki sevgiyi, Gözlerimdeki bitmek bilmeyen umudu unuttun! Ama ne olur bunu unutma. Gidişin dinderemez bu fırtınayı. Bir fırtınanın uğultusuyla sesleniyorum sana; GITME....
 
orumGidiyorum yüreğimde sızı Gözlerimde yaş Hayallerimde ölü bir aşk kırıklarını topluyorum kalbimin Gözlerim yıldızlı semaya hasret Ellerim ellerini tutmadan Aşkımı senle yaşatmadan Gidiyorum Ayrılık şarkıları var dilimde Sinemde kanserli bir yara Hayallerimi süsleyemeden bu sevda Ve düşüyorum o ***** kaldırımlara Gidiyorum Karşıma hangi çakal çıkacak Hangi defolu aşk beni bekliyor bilmiyorum Gidiyorum Hiç tanımadan seni Umutsuzluk bir şimşek gibi çakıyor yüreğimde Seni ne kadar sevdiğimi göstermeden Aşk dikeni batıyor yürüdükçe ayaklarıma Boğulan umutlarımla beraber Bende boğuluyorum İçimde poyraz dolu bir rüzgar gözlerimde kanlı yaşlar ve nice kavuşmamışlıkların ayrılık hikayesi var neyleyim sevmişim neyleyim yanmışım bir pervane misali bu biçare gönülü neyle avutayım ki dinsin bu sancı bitsin bu efkar
 
İşte yine bir pazar akşamı prenses...!

Bir elimde Hediye ettiğin sedef tesbih,
Bir elimde senden sonra hayatıma giren sigaram...
Önce bir nefes çekiyorum dumanında boğulduğum sigaramın,
Ardından adını çekiyorum her tanesinde tesbihimin.

Gökyüzünde hapsolan Yıldızlara haykırıyorum sevgimi;
Ne ben senin gidişini anlıyorum birtanem,
Ne yıldızlar benim sevişimi...
Ben sensiz olan kaderime yanıyorum birtanem,
Yıldızlarsa benim kaderime yanışıma...

Hüzünle karışık bir efkar kaplıyor gecemi...
Ve yıldızlar biraz daha yanıyor bu gece yanışıma...
Senden sonra kapattığım kalbimin kapısına,
Efkarla karışık bir tekme atıyorum,isyana yüztutmuş ayaklarımla.

Kafam aşkının alkolüyle sarhoşa yakın birhal almış,
Dizlerimde yorgunluğa çalar bir titreme kalmış,
Kalbimi kimsenin çekmediği acılar sarmış,
Meğer seni sevmek ölmekten zormuş...

Bugece kafanı kaldır ve gök yüzüne bak prenses...
Bugece bir yıldız daha yanacak sevişimi anlamayan,
Bir yıldız daha yanacak kaderimi dağlayan,
Ve ardından bütün gökyüzü yakacak kendini,
Ve bütün yıldızlar ateşten gözyaşı olacak ölüşüme ağlayan...

Vereceğim son nefeste bile birtanem;
Ne ben senin gidişini anlayacağım,
Ne yıldızlar ben öldüm diye yanışını...!
 
Buğulu gözlerde sevgi ışıldar,
Kalplere düşerse,Hasretle Özlem.
Yanan yüreğine aşkı fısıldar,
Seninle yaşarsa Hasretle Özlem.

Sesini duyunca yağların erir,
Vuslat hayaliyle ruhun ürperir,
Sanki canı alır,canana verir,
Tutuşup pişerse Hasretle Özlem.

Karanlık gecede umut puslanır,
Gurbet ateşiyle sevda beslenir,
Gönüller,bir yudum aşkla uslanır,
Yürekten taşarsa,Hasretle Özlem
 
Gökyüzü ağlıyordu. Bir damla sen istedim kül rengi bulutlardan... Sen, geldin. Sana ait olan bende ki seni bıraktın da, bana ait olan duygularla beraber yok olup gittin. Geldiğine sevinmediğim gibi gittiğine de üzülmemiştim. Bu gelişin aslında bir gidiş olduğunu biliyordum.
Konuşuyorduk, üstü kapalı cümleler altında. Bu aşkın imkânsız olduğunu söyledikten sonra neler konuştuk bilmiyorum. Gözlerimden iki bülbül yavrusu kanatlanıp omuzlarına kondu. Duygularımda sendeydi artık, kalbim gibi...
Başlamadan bitmişti her şey... Güneşe özlem duyan bir tohum gibi gece toprağı delmiş, sabaha çürüyüp gitmişti sevgim. Tek suçu bir damla sen istemekti, ayrılığı anlatan gözlerinden. Şaraptan tatlı gözlerinden bir yudum ayrılık içti gönlüm ve... Yok etti bendeki beni, ayrılığın sarhoşluğuyla...
Sensizliğin kırbacı ile yaralanan yüreğimin acısını her attığım adımda yeniden hissediyorum. Yıldızları saymaktan usandım; gelmeyeceğini bile bile, belki gelirsin diye. Hayallerimi yıldızlara veriyorum, çünkü sen gittin... Gitmene karışamam da, neden duygularımı da ***ürdün? Sana bir daha yazmamam için mi? Eğer öyle ise bendeki seni almalıydın. Yanıldın...! Yoksa seni daha rahat unutmam için mi? Unutmamı istiyorsan, duygularımı gönder bana yağmurlarınla. Sana yazmayacağım, gönlümde yeni bir sen yarattığımda. Unutmama yardımcı olmak istiyorsan eğer çıkma karşıma yağmurlarla, gezme sokaklarda rüzgarlarla!
Duygularımı bana geri ver! Senden ayrılmanın acısı ile yanarken yüreğim, birde duygularımdan ayırarak yok etme benliğimi.
Bilsen ne kadar ağladı bu yürek, gözlerinin ardından; ne kadar uğraştı unutmak için. Söyleyeceklerini anlatmaya yetmedi sözleri. Belki bir gizdi kapının arkasında saklanan, belki gözlerin hapsetti gözlerimi parmakların ardına. Belki bir oyundu perdenin kapanmasını bekleyen. Ama sadece seni sevdi ayrılığın acısıyla yanarken bile.
Senden duygularımı istiyorum sadece,. Dönmeyeceğini bildiğim için seni istemiyorum. Her yağmurda gökten bir damla sen beklesem de, her rüzgarda seni arasam da...
Gidişinle volkanlar patladı içimde. Sensiz yağmurlarda yetmiyor söndürmeye. Bir tek seni kurtarabildim gönlümdeki felaketten. Ne kadar iyi bilsem de dönmeyeceğini, bir damla sen yeterdi gönlümün ateşini yok etmeye.
Ayrılığın verdiği sarhoşluk geçmedi hâlen. Herkesi sen sanıyorum. Her gece gökyüzüne resmini çiziyorum yıldızlarla. Seni sensizliğin ile yaşıyorum. Dön sevgilim bile diyemiyorum, bir gün sensizlikte bırakıp gider diye. Her gece dualar ediyorum, bir damla sen göndersin diye gökler.
Yıldızlar bile diyor ayrılığın eşiğindeki gönlüme. Onlar bile anlamıyorlar artık beni.
Her gece haykırmak geliyor içimden diye. Duymayacağını, duysan bile dönmeyeceğini biliyorum; vazgeçiyorum.
Sen yoksun, duygularım yok... Bir ben varım senden uzakta...
Sana yazdığım son yazımı, son bir şiirle aşkım gibi noktalıyorum.

Ve ayrılık uzayan yolda tek sırdaşım.
Bu oyunun son sahnesi olacak;
Perde kapandıktan sonra,
Ne sen beni bir daha göreceksin,
Nede ben seni...
Bu birlikte son oyunumuz.
Son kez gülümse,
Son kez tut ellerimden.
Sonra düşeceğim dipsiz karanlıklara...
Alkışlarla beraber göz yaşlarımı duyacaksın.
Bir gün
Anlayacaksın bir damla sen isteyişimin sebebini.
İşte o zaman; sende ağlayacaksın
 
Özlem kokar bu şehir,bu topraklar,özlem kokar sensiz,renksiz ve yorgun şafaklar.
Seni arar biçare mahsun gözler hasret dolar,kahır süzülür tenime,özlem kokar ıslak ıslak.
Üşür sensiz yüreğim,titrer garip,bensiz bedenim,ince bir sızı çalar kapımı,açsam özlem girer,kapatsam umutlar söner.
Kendimden uzağım şimdi,sana yakın olduğum kadar,hayalin bıçak kadar keskin,paramparça bu şehir,oluk oluk akar geçer önümden,hatıralar kan özlem kokar bu nehir.
Baharın renginde yüzün,yaprak yaprak özlem açar,yeşilin her tonunda ömrüm kısalır,son nefesimde buram buram özlem kokar ecelim..
 
SON BİR KERE DAHA===
Eski bir gemiye yükler gibi ayrıldım duygularımdan
Vedalaşmak çok zor inan ümit vaad eden yarınlarımdan
Herşeye sünger çektim bir seni çıkartamadım aklımdan
Bir kere daha bak gözlerime son bir kere daha.
Ekmeğin tadı yok mavi gökyüzü kayıp
Belki hiç umursamadın beni yanlış tanıyıp
Mesafeleri çiğneyipte gururunu arkana alıp
Bir kere daha konuş benimle son bir kere daha.
Eskimiş toka gibi fırlatıp attın hislerimi
Herhangi bir taş gibi ezip geçtin düşlerimi
Bir mahkumun son arzusu gibi yerine getir isteğimi
Bir kere daha bak gözlerime son bir kere daha.
Hayallerim pusu kurup aklımı tuzağa düşürsede
Bu hatıra seni yaşatıp beni hergün bitirsede
Çok sıkılabilirsin canın gitmek istesede
Bir kere daha kal yanımda son bir kere daha
 
Bekliyorum

Bir söğüt ağacının koyu gölgesinde oturuyorum..Elimde sigaram,gözüm ufka takılmış..Dalgın ama ürkek bakışlarım dümdüz bir çizgi..Aklımdan o çok eski şarkının nağmeleri geçiyor..

İçimden sessizce mırıldanıyorum sözlerini..Kapatıyorum gözlerimi..Bir süre sonra,buz mavisi dumanlar arasından belirginleşmeye başlıyor vücudu..Sonra,yüzü çıkıyor ortaya, dudaklarında gözlerim..

Hiç kıpırdamıyor dudakları..Ama onu anlıyorum..Ve kıpırdatmadan dudaklarımı,konuşuyorum hayaliyle..Sönmek üzere sigaram,küllere karışmış..Atıyor elimden,bir başkasını yakıyorum..

"Hoşgeldin hayallerimdeki buz mavisi bakışlı..Hoşgeldin ümidimin aynası..Hoşgeldin..
Demek özledin beni..Ah,bilemezsin,o yalnız ve uğursuz geceleri aydınlatan tek şeydi düşüncen..Ben de özledim seni..Bazen sımsıkı sarıldım yastığıma kapatıp gözlerimi..Bazen birkaç damla gözyaşı oldun yanaklarımda..Bazen öfkeli rüzgara acıp bağrımı,öyle hissettim
seni..Sesimi duymak heyecanlandırdı mı seni?Ne diyorsun,ya ben nasıl ulaştım telefonun tuşlarına?Ellerim titrerken nasıl tek tek buldum sana ait numaraları..İçim nasıl titredi heyecandan,kalbim yerinden çıkarcasına nasıl attı,bilemezsin..Bir de duyunca sesini
uzaklardan,nasıl kayboldum gözlerinde,farkında mısın?Yaptığımız ayıp mı,delilik mi,diyorsun..

Mutluluk ayıpsa varım en büyüğüne ayıpların..Sevmek delilikse,çılgınlıksa umutları taşımak
içimizde,ben deliyim,en az senin kadar..Hatta öylesine kaybetmişim ki kendimi,yüreğimdeki tüm anıları yakar atarım bir tarafa..Ne kendimden korkarım,ne de geçmişimden..Gelecek mi?Seninle olduktan sonra,daha ne isterim..Demek gizemli prensinim düşlerinde..Demek yanına gelmemi istiyorsun güneşli bir günde..Iyi de sen nasıl emin olabiliyorsun bozulmayacağına bu gizemin?Ya sen atılmazsan kollarıma,sarılırken sana titremezsen heyecandan,bir buse alırken utangaç dudaklarından eriyip gitmezsen dudaklarımda..Ya sen düşlerimdeki gibi ateş değil,korkularımdaki gibi buz olup yağarsan gönlüme.. Korkuyorum hayallerimdeki buz mavisi umudum..Seni yaşayamamaktan,seni tadamamaktan yüreğimle, seni alamamaktan geçmişinin dikenli yollarından,seninle umutları paylaşamamaktan öylesine korkuyorum ki..Gün geceye dönüyor,ışık gibisin..Aydınlığına kavuşamamaktan korkuyorum..
Bir gün,evet bir gün geleceğim yanına..Ellerimin sıcaklığını bırakıp sana,eğer istersen bir ömür kalacak yanında,istemezsen sevgimi emanet edip rüyalarına,arkama bile bakmadan,
göstermeden hüznü gözlerimde,ansızın eskime döneceğim.Kalbimin çok özel bir köşesinde
anıtlaşmış aşklara dair sen,ve ben seni hep seveceğim.."

Açıyorum gözlerimi,hayali yok şimdi..Beklemeye başlıyorum,beklemeye değecek her duyguyu beklediğim gibi.


Gökhan Beyhan Kurt
 
Kimse Bilmez
Ateş yakmaz, bıçak kesmez
Dağlar yürür kendi bilmez
Allah bilir kullar bilmez
Yürek yanar közü bilmez

Elma düşer kurdu bilmez
Yağmur yağar sular bilmez
Allah bilir kullar bilmez
Ömür biter, hayat bilmez

Gece olur körler bilmez
Göz kararır güneş bilmez
Allah bilir kullar bilmez
Ruh ayrılır beden bilmez

Göz konuşur sözler bilmez
Kalp kırılır diller bilmez
Allah bilir kullar bilmez
Can bölünür canan bilmez

Yürek ağlar gözler bilmez
Suda yanar ateş bilmez
Ben bilirim kimse bilmez
Zaman durur saat bilmez
 
Hiçbir şiir anlatamaz seni ve gözlerini,
Senden başka !
Sen şiirsin dize dize içime kazılan,
Yazan ben değilim benden öte benliğim,
Kalem sensin kağıt benim,
Ben şair değilim...

Ben şair değilim sen şiirsin,
Ben kiremitleri paramparça çatısı delik.
Bir gecekonduda çocuk gibiyim,
Sen yağmursun sağanak sağanak yağan.
Ben çaresiz kalmış biriyim,
Bütün varlığıyla göz olmuş sana bakan...

Sen şiirsin ya sonumsun ya mutluluğum,
Adını andıkça yakıyor genzimi soluğum.
Cok acılar çektim yolunda, çekiyorum yine de...
Sana sormadan aşkına düşmekse suçum.
Sen $iirsin, Güzelsin, Anlayan, Bağışlayansın,
Beni göğsünde dinlendir, Ben Sana Vurgunum...
 
Beyhude heveslerimle süslesemde yılları
Bir hiç uğrunaymış ki geçip gittiler.
Beyaz elbisesini giydiğinde bedenim,
Ömür çıkmazının son durağındayımdır.
Kaç yangını küle çevirmiş kalbim,
Kaç aşkın hasarı var kimbilir ?

Toplanıp gelsede sevenler,
Elbet beni karanlığa bırakıp'ta gidecekler.
Uzaktan uzağa belki ağlarsa gözlerin,
Koparıp çocuk sevinçlerimden,
Bana bir mutluluk vereceksin...!

Ansızın düşerse bir damla göz yaşı, süzülüp yanagından,
Belki ölmüş ve yalnızımdır o an.
İçini yakıp'ta geçerse bir hüzün seli
Ölmüşlüğümün yanında, birde tebessümlerimle hatırla beni.
Aşkını aramak düşerse aklına,gecenin kuytu karanlığında.
Düğümlenmiş duygularına hesap vereceksin.

Arayıp'ta bulamassan beni,
Eski bir çıkmazda sana şiirler yazacağım.
Sonbahar yağmurları ıslatırken toprağımı,
Zaman acımı alıpta gidecek senden.
Geride kalırken yaşanmış gerçekler,
Ve ayışığı kadar parlakken güzelliğin,
Ben kuytu bir köşede ölümün esiriyim..
 
Biraz sonra ayırmaya ***ürecekler beni.
Yalnız kaldığım bu dünyadan
Yanaklarını öpmediğim yarimden,
Mürekkebi yarıda kalmış kalemimden

Her şey biraz sonra ,
Uyku tutmuyor gözlerimi.
Biraz sonra kapanacak bu gözlerim
Yarime hasret kalan bu gözlerim
Açılmayacak edebiyen ,bu hayata

***ürseler beni
Sorun,
Şehirlerin kuytu sokaklarına
Sorun,
Dağda korkak şekilde açan papatyaya
Buradan bir eşkıya ***ürdüler mi?
Diye sorun…

Dolasalar boynumu küflenmiş iplere
Sizi de alıp ***ürecem.
Sultanımla paylaştığım anılar
Yalın ayak, üstümde beyaz kefenimle
Alıp ***ürecem sizleri.

Sonrası ne olur o zaman
Zamansız mı…
Yoksa
Yoksa
Yoksa….
………………….

Geliyorum üstadım.
Su gibi akıp geliyorum
Tutmaz beni kanyonlar,
Önüme set çekmez bu kayalar

Ya dediğim gibi her şey biraz sonra
Bir yıldız kayacak
Yalnız kaldığı göküzünde,
Sınırsız uçsuz bucaksız çukurlara
Kayıp gidecek arkandan bakan olmaz gökyüzüne.

Ve o zaman ellerim kopacak bu kalemimden
Ve o zaman yalnız mı kalacak bu davam
Hayır,
Ben gidersem binlerce adsız kahraman gelir,
Ana kucağında yar koynundan ayrılıp gelirler

Artık vakit tamam

Hoşça kal anılar
Hoşça kal iki gözüm
Hoşça kal geceleri uykumda usulca saçlarını okşadığım
İki gözüm sultanım...
 
Geri
Üst