∞ Aşk sevdiğin kişiyi herkesleştiriyor z α m α n l α

adam olmaz dedin senden,
adam nedir dedim içimden..
ferketmezdi değişseydim,
güvenseydim yada salıverseydimmmm...
git..gideceksen bekleme...farklı degilsin sende..
gideceksen bekleme...
git.. gideceksen bekleme.. başka birşey söyleme..
gideceksen bekleme..

artık olmaz dedin senle,
çok eskitti beni bu hikaye..
tamam dedim, tamam kabul
laf anlatılmaz ki gerçeğeee...
git..gideceksen bekleme...farklı degilsin sende..
gideceksen bekleme...
git.. gideceksen bekleme.. başka birşey söyleme..
gideceksen bekleme..

ben üşümem, sen geç benii
sıkı giyin kandırma kendini..
bir şairin şiirinden ibaret
tüm bildigim büyük ihtimalleee..
git..gideceksen bekleme...farklı degilsin sende..
gideceksen bekleme...
git.. gideceksen bekleme.. başka birşey söyleme..
gideceksen bekleme..
 
AşkLarmı diy0rdun
AnLadım
Senin incindiqin
ßenimse
yoLLara düştüqümdür yeniden

ßiten ßir aşk için
SöyLenen sÖz şu oLmaLıdır

GüzeLdi yine de....


HiçkimSe ßi aŞkı Onarmaya kaLkmasın
KayßediLmeye deqer
En qüzeL anında ßitiriLmişse eger.....
 
Sorma Nedenini


Hepinize küstügümdür aslolan
ne sa'sali bir gülüs var artik dudaklarimda
ne mühr-ü mürüvvet ömrümün
en demli, en anlamli akisinda...

sadece yokluk mudur bu
hüsrana sebep olan
yoksa aslinda biz variz da
dünya midir yok olan gözlerinde

ne hayatin ta kendisidir sensiz
yok oluslarimin nedeni?
ya da bos ver unut gitsin
sorma bana nedendi?

ab-i hayatima girmisken bir zaman
bir hayata vurmusken kendimi
tam da her sey düzeldi derken
bu düzensizligin nedenini
ne simdi sen bana sor
ne de ben sana sonra anlatayim

ahinin tutusudur bu belli
ne yapsam da okusam da dualarimi
kesmez ki içimdeki ümitsizligin,
ya da aklimdaki deliligi
sen öyle salinsan da igreti
bil ki hala inadina burada garip
ve masum duruyor bir sevgili! ...
 
O baslamisti seni seviyorum diye
Bende sevmistim ölesiye
Gezip, dolasir, konusur kene
Bende kanmisim onun her sözüne.

Nerden bilirdim sonunun böyle gelecegini
Bir anda beni terkede bilecegini
O mavi gözlerin yalan söyleyebilecegini
Bir anda dünyami yakabilecegini

Bilmen simdi basksini severmi
Onuda sonunda benim gibi edermi
Yalniz sunu biliyorum
Tek onu sevdim baskasini sevemiyorum
 
Gözlerinden dökülen her damla
Katar önüne benide
Sürükler yüreğimi acılara
Sen ağlama bebeğim
Ben zaten ağlıyorum
Sensiz akşamlara
Soğuk yatağıma
Boş yastığıma.
Düşündükçe ağlıyorum
Sensiz geçen anlarıma
Başı boş hatalarıma
Cama vuran damlalara.

Yağmur ne zaman yağsa
Ve yanımda yıldız gözlüm olmasa
Ağlıyoruz yağmurla
Yokluğuna, hatalara
Ve de acılara.

Gözlerinden dökülen her damla
Boğulur hıçkırıklarımda
Karışır hıçkırıklarım
Yağmurun hıçkırıklarına
Ve yağmur ağlar gözlerime
Gözlerim ağlar yağmura
Yağmur gözlüm sen ağlama
Ben ağlarım ikimizin adına
 
Kırık dökük bir düştün sen.sevda yokuşunda.
yüklemi olmayan öznesiydim yalnızlar rıhtımının,uzatıverdin elini bir yalnızlıktan başka bir yalnızlığa…
Umut ektin çöl yangını yüreğe susuz yeşermezdi bilemedin.
Bilemedin ölüp ölüp yandığımı yanıp kavrulduğumu kavrulup kuruduğumu kuruyup savrulduğumu…
Düşten kabusa döndü sevdan.hayattan ölüme.
Nefreti öğrettin ölesiye nefreti.öldüresiye nefreti.
Kin oldum aktım oluklardan,aşkı körelten kalplere
Ama olmadı…
Kinim yetmedi kinlerine ezildim kırıldım dağıldım
Parçalarımı topladılar…
Vazgeçtim Senden..
 
aşk ölümcül bir hülyadır
anlayamadığım
ey sarı gök bulutu, ey ıstırab gülşeni
son bir karanfil gibi
taşıyacağım seni
kalbimin hüsnüyusuf mahrem bahçelerinde
derindesin, rüya kadar derinde

aşk ipek bir karanlıktır
kollayamadığım
gecenin bir vaktinde gelen çiçekler için
tenhâsında kuşlar uçan
sulara karışıp akmak isterim
kan çölünün ıssız vâhalarından
saâdet burcuna çıkmak isterim
gitmeliyim buralardan seninle
kalırsam, surları yıkmak isterim

aşk gizemli bir şarkıdır
dinleyemediğim
ayrılığın arkasından duyulan
gün doğuyor, neden gülemiyorum
siyah bir tanyerinde
beklemek yakışmaz bana geceyi
eylül mü vurdu güllerimi, bilemiyorum

aşk isyankâr bir korkudur
sonlayamadığım
gece yolculuğuna takılır ayakları
özlem beyaz bir gül, açar bağrında
yâr kokusu yayılsın diye kaldırımlara
ölü ve gözüyaşlı bırakır çocukları
arıbeyi konunca ruhun zümrüt taşına
mor gülüşlü haramî çıkar dağlar başına
diriltir sarı saçlı, kırılgan aynaları

aşk veremli bir türküdür
söyleyemediğim
nağmeleri doruklardan yayılan
anılar sehpasında
takıyor boynumuza kırmızı urganları
kötürüm bir vâdide geziyor kurbanları
her aşkı dâre çeken vefâsız leylâsıdır
alır avuçlarına, öper ısırganları
aşk cefâ ülkesinde umudun rüyasıdır
 
Yalnızlık Ağıtı

Eğlen sen benim için farketmez,
Kafanı takma, düşünme beni, gez dolaş,
Gül, hem de kahkahalarla gül ben ağlarken,
Ben burada kendi kendimle, yeniden...

Arayıp sorma, tabii ne gerek var,
Ne de olsa merak etmedim seni,
Sen orada nereleri gezeceğini düşünürken,
Ben 'bugün neden aramadı' demem kendi kendime...

Arkadaşların da vardır tabii senin şimdi orada,
Bırakıp onları muhabbetin en koyu yerinde,
On metre ilerideki telefon kulübesine gitmek olmaz,
Hem ne olacak ki, özlesin biraz değil mi?

Hayır tek sorduğum kendi kendime,
Hatayı nerede yaptım, neden böyle oldu.
Neden değersizim bu kadar gözünde,
Hem bilmez misin, sesini duymadan zindan olur bana bu dünya.

Yani, hiç mi özlemedin beni bebeğim,
Hiç mi ihtiyacın yok gözlerime,
Hiç mi duymak istemiyorsun sesimi,
Haftalar oldu bekledim... Bekliyorum..

Neden gitmedi elin telefona,
Yanmadın mı benim gibi yanlızlıktan,
Yoksa artık orada sana,
Benim yerime şarkı söyleyen mi var?.
 
duvarlara gömdüm yalnızlığımı hüzün akşamlarında…
yeminliyim döndüğümde!...
yeminliyim sana!...
biliyorum sen de döneceksin!...
ama bulur musun bir ben daha?
yeminliyim!...
güneşe çıktığımda ağlatan aşkına…
yeminliyim!...
bir mahzun vedaya!
Kavuşulamayacak aşka...
Yani sana...
Yani bana...
Bize...
Olmayan suçların toplamına,
Dökülmeyecek gözyaşına,
Mavisine denizin,
Karasına kömürün,
Tutulamayan elin yumuşaklığına,
Baharın buğusuna,
Doğanin büyüsüne,
Tütüne,
Hüzüne,
Herşeye ama herşeye yeminliyim!!!
 
Telefonlar uzak olsun benden
Aramam aramam bir daha
Yalansa dilimdeki yalan olsun
Sevmiyorum eskisi gibi

Başka bir insan karşımdaki
Değişmez diyenlere müjde
Çok seven böyle gider miydi
Müjde herşey bitti

Telefonlar uzak olsun benden
Aramam aramam bir daha
Yalansa dilimdeki yalan olsun
Sevmiyorum eskisi gibi

Başka bir insan karşımdaki
Değişmez diyenlere müjde
Çok seven böyle gider miydi
Müjde herşey bitti
 
kötü kalpli oldugunu nerde bileyim
kaderime yazılmışsın nasıl sileyim
kırma şu kalbimi bende güleyim
sevmiyorsan sevme git güle güle

gideceyin yerde zengin olsanda
seneler yıllarca oradan kalsanda
bu yalan dünyada mutlu olsanda
sen mutlu olamasın bırak git güle güle

beddua ederim aklıma gelince
pişman olursun sen buları doyunca
huzur bulamasın sen ömür boyunca
sevmiyorsan sevme bırak git güle güle
 
şimdi kimsesiz bir sabaha günaydın diyorum
sensizlik canımı acıtıyor
çayın tadı yok artık
sigaram aaaif vermiyor
alkol desem birkaç saatlik huzur
sol yanım sana vurgun
aklım hayır diyor...

bakışlarına yakalandığımda
yüzümü çeviriyorsam bunun bir sebebi var
ve oturup yanına saatlerce susuyorsam
bil ki boşluktayım
bari sen sus! sus ne olur...
ve bana öyle bakma yar...

ben buraya uzaktan geldim
yüzümde yılların hüznü durur
anlamaya çalışma
yoksa o gözlerin içimde boğulur...
yaşadığım sevdalar
ayrılıklar ağır gelir sana

gülümseyerek geçsen yanımdan
soru sormasan ne olur..?
aşk denilen yalanı unut
sevgiden konuş biraz da
hayattan.. dostluktan söz et
gözlerimde yer açtım sana....
 
neden böyle soğuk ve uzaksın,
kışlar ve yıldızlar gibi,
neden hazanlar istiyorsun,
yüreğime
ve ben neden hep böyle,
küllenmiş yangınlar gibi,
savruluyorum yerlerden yerlere,
hüzünlü şarkılar söylettirme
yüreğime,
kabusları ne olursun,
sokma rüyalarıma,
dön ne olursun,
yıldızlar gibi parlayan gözlerini
özledim dudaklarını,
tenini özledim
anlasana insafsız
sen yok ken
ben ölmeyi özledim
 
Havada nemli ve tuzlu bir serinlik
Karanfil yağları damacanayla
Gül yağları, bergamut, lavanta
Akşam güneşine bulandı
Limanda boydan boya

Ne dedilerse yaptım bavullar hazır
Geçmişi sığdırdım içine
Ağır değilmiş o kadar
Geçiştirmişiz zamanı
Ateş ve su ve güzelim deniz
Buluşmuşlar arasıra

Her yerden akıyor gün
Suyun üstünde esintiler
Bir yolculuk vaktidir şimdi
Köklerinden koparak yolculuk
Yerinde sayarak yolculuk
Rüzgarlara karışıyor kalbim
Yamaçların, yarların en ucunda
Kızıl kuşlar gibi titreyerek

Ey benim güzel aşkım
Sen hiç kış görmedin ki
Poyraz nedir, kar, tipi bilmezsin
Yalnızlık bile
Ağzının kenarında
Açıveren çiçekti

Bütün gece limanlarda
Beni alacak tekneyi aradım
Yabancı yıldızların altında
Bir göktaşı gibiydim
Işığım gitgide eksildi

Unutmazsın beni bilirim
Pencerene yine
Beyaz bir gül bıraktım
 
hiçbizaman dokunamayacağım
o güzel kirpiklerin ıslanmasın olurmu hiç..
saat 03:20..
bugün hiç göremedim sen..inat ettim..gurur yaptım...
yemin ettin ağır...
yeminini tutacaına eminim..
benmi...
tutarım..
susmak yeminim..
susacaım sana ama burada konuşacaım...
nede olsa bilmiyorsun burayı,yazdığımı,seni hala sevdiğimi
içimin sızladığını sensizken
ölümümü bile duymıcaksın bende senin...dedin son kez..
oysa yaptığım sadece inattı sevdiğim..bilmedin..
 
El oğlu,

Yüreğim yangınsa sana, gelme su serpmeye,
Yanmaya er benimle...

Anlamsaz dilimden, anlaşamazsak ya da
Susmaya er benimle...

Gece darsa kabuğuna,İnce bir örtüyse gökyüzünün karalığı,
Aşmaya er benimle... "







Yol yol uzanmak Ona, haritası yok ülkelerden.
Kendine yabancılaştıkça daha çok yar olarak bürünülen yeni bir kimlikti aşk.

Yolcusu çok bir handı.
Acıtan beni içten içe narin bir candı.
Tam uzanmak isterken sana yüreğim yandı.
Ateş hattındayım, sor bir can nasıl dayandı.
Bir yaraya çare sandı leyla seni, sana sadece kandı.

Anlam kargaşında yitip giderken yürekten, akan sızım sızım kandı...

Gören bu kederi bitmez sandı,
Ay geceye yangınından,
Bülbül güle yangınından utandı...

Lakin kendine yabancılaştıkça daha çok yar olarak bürünülen yeni bir kimlikti aşk.

Bir ruh kaybolup giderken çoklukta,
Kalan bir yarım,
Kalan bir yar,
An'a uzandı...

An dar,
An anlamsız,
Kazanan bir var sandı...

Yanılındı...

Saklı bir bilmeceydi aşk...
Saklıydı...
Saktı...

Yaşayan var mıydı?vardı...
 
Bağlanmak, tutulmak, tüm zamanlarının onunla beraber geçmesini istemek ve ondan ayrı kalınca onunla beraber geçirdiğin zamanları düşünmek, istemek, arzulamak, geceleri düşünmekten uyuyamamak, uyuyunca rüyada beraber olmak.

Onunla uyanmak,
buluşurken heyecanlanmak
ayrılırken hüzünlenmek,
onu görmek için elinden geleni yapmak,
görünce de konuşamamak,
gözlerine bakınca aşkı ve korkuyu bir arada tatmak,
telefon çalınca kalbinin çıkacakmış gibi çarpmasını hissetmek,
damarlarında ki dolaşan kanı,
giydiği elbiseyi ondan kıskanmak,
bir insana duyula bilecek en güzel duyguları ona karşı hissetmek,
onun için her şeyi yapmak ve
bazı şeyleri yapmamak.

Üzüldüğü zaman üzülmek,
sevindiği zaman sevinmek,
ona bir daha ayrılmayacakmış gibi sıkı,
sıkı sarılmayı istemek,
kimselerin olmadığı bir yerde çimenlere uzanıp
yıldızları sayarken ne kadar mutlu olduğunu
anlatıp “SENİ SEVİYORUM” diye bağırmak ve
yankısını beraber dinlemek.

Bağlanmak,
hoşlanmak,
tutulmak,
istemek,
arzulamak
tek kelimeyle...

“SEVMEK”
 
Yüregim...
Aglama artik ne olur
Iyi olmak yetmedi gördün, neden bu atesin hala inatla ?
Yapma artik ne olur.
Aglamaktan ne hale geldik görmüyorsun?
Özlemek bir güzel duygudur ki yanma artik yüregim.
Yanma.
Özle ,öyle kalsin.
Kül etmeye çalisma.
O benim için atmaktan vazgeçiren seni, gitti artik.
Beni düsün biraz,yanma ne olur !!!
 
Yazılmış tüm sözlerin şiirlerin hikayelerin ötesinden
Sana haykırmak istediklerim vardı.
Senin asla bilemediğin
hayata yenik düşmüş,
çok isterdim sana her seferinde anlatmayı.
Ama öyle dolambaçlı yolların ardında saklı kalmıştı ki sevdan.
Ne sözlerim yetişti ömrüne,
Ne kelimelerim varabildi gönlüne.
Bütün bu yaşanmış yalanların ardından
İçerimde ağlayan,
Bedenimde kanayan,
Özümde azap çeken bir sen hala var.
Her nerede ne halt ediyorsan bil
“ Gitmekle bitmiyor sevda ”
 
Paranoyak düşler peşimde
Ansız düşmeler yükseklerden
Geciken bir ceza ellerimde hayat
Ecel, yokluğunla kaybedilen mükafat...
Dönüşsüz bir yanlış, yalnızlık
Hesabı sorulmamış, verilmemiş
Şifresi kırık, yitik benliklerin
Çözümsüz
Çıkışsız
Kaçışsız..
Pusatsızım yaşama karşı
Dualarım kan revan
Her haykırışım kabuk bağlamış birer yara
Yine de ruhsatım yok isyana..


Beni sorgulayan bir ses duyuyorum şöyle:
Takip edilmediğine emin misin? Söyle!
Biliyor musun ki kim nekadar paranoyak?
Ayak sesi gelmiyor takipçin yalın ayak..
 
Geri
Üst