7
EXE RANK
-тнє αLуx-
Fexe Kullanıcısı
Puanları
0
Çözümler
0
- Katılım
- 21 Tem 2009
- Mesajlar
- 7,782
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 39
- Web sitesi
- www.netbilgini.com
Alay
Türkçe'de tören veya gösteri gayesiyle bir araya gelen topluluğa; başında bir albayın bulunduğu tabur ile tugay arasındaki askeri birliğe; Osmanlılar'da askeri ve mülki merasimin tertip ve düzenine verilen ad.
Sultan İkinci Mahmud Han tarafından 1826 senesinde kurulan Asakir-i Mansure-i Muhammediyye'nin 12.000 kişilik kuvvetinin tamamı, İstanbul’da bulunan sekiz tertibe bölünmüştü. Daha sonra imparatorluğun başka bölgelerinde de tertipler kuruldu. 1828 senesinde “tertip” terimi “alay”a çevrildi. Her alay, üç taburdan meydana geliyor, komutanlığını miralay (albay) rütbesinde bir subay yapıyor, ayrıca yardımcı bir kaymakam (yarbay) bulunuyordu. 1831’de bir alayın dört taburdan kurulması ve dördüncü taburun avcı taburu olması kabul edildi. Arkasından iki alaydan meydana gelen livalar (tugaylar) kuruldu.
Sultan İkinci Abdülhamid Han zamanında, bulundukları bölgenin güvenlik ve savunmasını yürütmek üzere Hamidiye Alayları teşkil edildi. İkinci Meşrutiyet'ten sonra piyade alayları, üç taburdan meydana gelmeye başladı. Süvari alayları altı bölükten, topçu alayları ise 12 bataryadan ibaretti. Cumhuriyet döneminde ise bir piyade alayı üç piyade taburundan, bir tanksavar bölüğünden, bir piyade hava bölüğünden, bir muhabere takımı ve piyade hafif koluyla bir alay karargahından teşkil edildi. Bir topçu alayı ise iki veya daha fazla topçu taburundan meydana geldi.
Alay kelimesinin başına ve sonuna getirilen eklerle bir hayli tabir, terim ve deyim meydana gelmiştir. Alaylı, alay beyi, alay emini, alay katibi, alay imamı, alay müftisi, alay çavuşu, alay-ı hümayun, alay köşkü, alay kanunu, alay meydanı, alay meclisi, alay erkanı, alay sancağı, alay bağlamak, alay göstermek, alaya binmek, mevlid alayı, valide alayı, sürre alayı, kılıç alayı, selamlık alayı, Hırka-i seadet alayı, baklava alayı, amin alayı, kadir alayı, bayram alayı, mızraklı alayı, hassa alayı, düğün alayı, bunların belli başlılarıdır
Türkçe'de tören veya gösteri gayesiyle bir araya gelen topluluğa; başında bir albayın bulunduğu tabur ile tugay arasındaki askeri birliğe; Osmanlılar'da askeri ve mülki merasimin tertip ve düzenine verilen ad.
Sultan İkinci Mahmud Han tarafından 1826 senesinde kurulan Asakir-i Mansure-i Muhammediyye'nin 12.000 kişilik kuvvetinin tamamı, İstanbul’da bulunan sekiz tertibe bölünmüştü. Daha sonra imparatorluğun başka bölgelerinde de tertipler kuruldu. 1828 senesinde “tertip” terimi “alay”a çevrildi. Her alay, üç taburdan meydana geliyor, komutanlığını miralay (albay) rütbesinde bir subay yapıyor, ayrıca yardımcı bir kaymakam (yarbay) bulunuyordu. 1831’de bir alayın dört taburdan kurulması ve dördüncü taburun avcı taburu olması kabul edildi. Arkasından iki alaydan meydana gelen livalar (tugaylar) kuruldu.
Sultan İkinci Abdülhamid Han zamanında, bulundukları bölgenin güvenlik ve savunmasını yürütmek üzere Hamidiye Alayları teşkil edildi. İkinci Meşrutiyet'ten sonra piyade alayları, üç taburdan meydana gelmeye başladı. Süvari alayları altı bölükten, topçu alayları ise 12 bataryadan ibaretti. Cumhuriyet döneminde ise bir piyade alayı üç piyade taburundan, bir tanksavar bölüğünden, bir piyade hava bölüğünden, bir muhabere takımı ve piyade hafif koluyla bir alay karargahından teşkil edildi. Bir topçu alayı ise iki veya daha fazla topçu taburundan meydana geldi.
Alay kelimesinin başına ve sonuna getirilen eklerle bir hayli tabir, terim ve deyim meydana gelmiştir. Alaylı, alay beyi, alay emini, alay katibi, alay imamı, alay müftisi, alay çavuşu, alay-ı hümayun, alay köşkü, alay kanunu, alay meydanı, alay meclisi, alay erkanı, alay sancağı, alay bağlamak, alay göstermek, alaya binmek, mevlid alayı, valide alayı, sürre alayı, kılıç alayı, selamlık alayı, Hırka-i seadet alayı, baklava alayı, amin alayı, kadir alayı, bayram alayı, mızraklı alayı, hassa alayı, düğün alayı, bunların belli başlılarıdır