Aklıma Düş/tün ~

Belki çok sevdim ama o sevmedi sevemedi beni
Belki ellerini tutup bırakmadım o bıraktı tutmadı bile
Belki herşeyden vazgeçtim onun için bitek ondan vazgeçemedim o vazgeçsede
Belki bir bulmaca gibiydin ÇÖZEMEDİM ÇÖZEMEDİM SENİ İŞTE...
 
Gün bitmeden gecenin karnlıgından korktum
Gözümün yaşına yüreğimin sıcağına bakmadım
Tadılmamış mutluluklar yaşamak varken
Unutulmuyacak bir acı yaşattın
Şimdi bize ait herşeyi Unutmak zamanı...
 
Soğuk iliklerime kadar işliyor
Acımasız Ankara akşamları da koyuveriyor tüm ağırlığını...
hissettirmeden bu sensizliğin üstüne.
Burnumda hafif bir kızarıklık sezinliyorum.
Damarlarımdaki kan soğumakta sanki.
Acımasız Beytepe ayazlarında çaresiz ve harap...
Üşüyorum.

Üşüyorum diyorum sana gülyüzlüm üşüyorum
Yüreğimdeki sıcak duygularla ayakta duruyorum bu karlı havada
Senin aşkının ateşiyle çözüyorum ellerimdeki buzları.
Üzerimdeki mont dahi ısıtmıyor vücudumu.
Ürkekliğim çiçek açıyor bir kardelen misali düşüncelerimde.
Yalnızlığım çat-kapı yapıyor hazırlıksız yakalanıyorum.
Sonu belirsiz düşünceler içinde çalkalanıyorum gültanem...
Durulamıyorum bir türlü.
Dizlerim tutmaz oluyor gözlerim görmez...
Dizelerim yalnızlık kokuyor sözlerim sükût...
Sana böylesine muhtaçken yanımda bulamamak acı koyuyor bana.
Artık gel tut ellerimden düşüyorum.
Kar yağıyor buralara sımsıkı kucakla beni üşüyorum...
Çok üşüyorum!
 
Bir hüznün kıyısında çalıyorum kapını
Sessiz ürkek biraz da yorgun...
Bekliyorum...
Kapının önünde bir sesleniş mesafesindeyim sana
Kulakların tıkalı...
Buradayım.
Zamanım az sevdam bitkin çığlığım dilsiz.
Bekliyorum.
Yüreğin hangi limanda umarsız?
Hangi sevdaya açıldı kucağın uzak?
Bir ümit bu bendeki.
Küçük bir fısıltıda akıyorum gönlüne
Duyup duymaman da değil önemsediğim
Kapıyı arala yeter...
Üşüyorum dışarıda!
 
Üzgünüm sevgilim
Artık gözyaşlarım
Sen yoksun diye
Nisan yağmurları gibi
Akmayacak
Ve gözlerim
Sensiz yollara bakıp
Dalmayacak
Artık gözyaşlarım
Sensizliğe değil
Seninle sensiz yaşadığım
Günlere akacak
Ve gözlerim
Sen yanımdayken bile
Bakmadığın gözlerim
Bir daha hiç ama hiç
Sana bakmayacak.
 
nerden gördüm seni nerden güvendim
susturdum şarkı sözleriları seni dinledim
utandı gözlerim senden ağlayamadım
deli aşkımı sana anlatamadım
anlatamadım ağladım
anlayamadın ağladım

dünyada hep yalnız kalsam
sel olsa da iki gözüm
seni görsem ben derbeder
tekrar sana üzülürüm
kurşunlandım ben gönlümden
gülmez artık o şen yüzüm
terketsem bu sokakları
delirmeden üzüm gözlüm
delirmeden üzüm gözlüm

sor ben nasıl sevdim yaren gecelere
şu aşk savaşında bir sana yenildim
eski seni görmez oldum gözlerinde
gözyaşlarım bana senden hediye
bitirdim ben beni sen diye diye
bitirdim ben beni yar diye diye
 
Adım adım sana doğru çoğalırken hasretim
Buruk sevinçleride beraberimde getiriyorum
Soluk soluğa ardımdan koşerken mürüvvetim
Bensenle geçirdiğim yıllarımı özlüyorum

Adın yazılı döndüğüm her sokağın başında
Kahpelikler kurşunzulum ise hep karşımda
Hayalde olsa aklıma geldiğin her susuşunda
Bensenle büyüttüğüm umutlarımı özlüyorum

Şimdi bir varsın bir o kadar yoksun aslında
Mazi asılı durur her an hergün karşımda
Baba-oğul diye geçen muhabbet faslında
Bensenin bana ”Oğlum” deyişini özlüyorum

Bilsem ki çetin yollarda yem olacağım kurda kuşa
Suskun gecelerim şahit kapılmam binbir telaşa
”Baba”denilince yenik düşüyorum gözümdeki yaşa
Bensenle kaybettiğim gençliğimi özlüyorum
 
Bir kırık hayal deryasında
adın bir koca yalnızlık kaldı
buruk bahar sabahlarına.
Söyle sevdiğim
hangi yağmurun düştüğü
kirli sokaklarda unuttun kan topağı kalbini
hangi ateş yaktı gamzende unuttuğum
iki damla gözyaşını
hangi rüzgar savurdu bensizliğe
yalım alaz gül kokulu saçlarını
söyle sevdiğim…
Hüzün işgalinde yaralıyım şimdi
kilitli kapılar ardında bir mahkum.
Ellerimde yıllanmış mektupların
sitemli bakışları
nihayetsiz acılara terk edilmiş soluk bir resim.
Söyle sevdiğim
dökülen yapraklarımı
hangi hazan sabahına emanet bıraktın
hangi uğursuz tenhaların ücra köşelerinde
yıktın masum rüyamızı.
Sahte yüzlerimi yıkadık her sabah
çilekeş aynaların şahitliğinde.
Söyle sevdiğim
hangi değirmende öğüttün
yarım kalmış şarkımızı
hangi vefasızlara kaptırdın
göz nuru sevdamızı söyle
söyle sevdiğim…
Bir volkan alevi kıvamında
kanıyor kalbim
avuçlarımda menekşeler küskün.
Bir acıki sorma kursağımda yalınayak dolaşıyor
yalnızlığım.
Bir suskun kalpki
içerim pare pare bölünmüş kahırlara
böğrümdeki ateş yanıyor ruhumun
kenar köşelerinde.
Sevdalar karalanmış ihanet mektuplara
söyle sevdiğim
hangi dilde
hangi kırılmış kalemin
mürekkebine buladın
al yazmalı sevdamızı
hangi yalan sözler savurdu
yüreğimizin rüzgarını söyle
söyle sevdiğim…
Unutmak kolay deme
bir acım varki;
kırık hayaller sokağında
can çekiştiğim.
Bir sensizliğim varki
bahtımın rüzgarında
gençliğimi yitirdiğim.
Çalınan kapılara koşarım her sabah
açtığımı gören olmaz.
Şarkılar fısıldarım senin için kaldırımlarda
söylediğimi kimseler duymaz
bir an gelir dökerim
kanlı yaşlarımı içimede
gözyaşlarımı silen olmaz.
Unutmak kolay deme
unuturum unutmasına ya;
şu koca alemde
yaşadığımı bilen olmaz sevdiğim.
Sevdiğim sen söyle sevdiğim…
 
Yokluğun büyüdükçe hasret gözüme seldi
Ne geldiyse başıma senin yüzünden geldi
Mutluluk bana küstü hüzün bağrımı deldi
Ne geldiyse başıma senin yüzünden geldi

Şu gelmeyen vuslatlar günü geceyi sildi
Oysaki seni sevmek benim için özeldi
Gülüşler tek tek söndü gözyaşı teni deldi
ne geldiyse başıma senin yüzünden geldi

Aslı Demirel
 
Sabrım sonsuzdur benim
Bilirsin..
Yok mu sayıyorsun?
Vardan yok edemezsin beni
Yoktan var edemediğin gibi..
Yoksun diyorsun ya..
Yalan..!

Nesrin Tuğcu
 
Sen gittin gideli
Yüreğime hüzün düşüyor
Ne kışlar bahar
Nede baharlar kış
Delicesine eser durur rüzgar
Hani
O hiç gitmem diyişlerin vardıya
O günleri hatırladım
Garip bir hüzün sardı içimi
Ağladım yıkıldım kahroldum
İçin için döküldü gözyaşlarım
Gökte yağan yağmur
Damla damla vuruyor sessizce
Umutlarla sarıyorum içimi
Bir yanım sen
Bir yanım hüzün
Doğmakla ölmek arası
Acı bir poyraz eser durur yüreğimde
Gün geçtikçe
Azalıyor kurduğum hayallerim
Karanlık sokaklardan ararım seni
Her gecenin sabahında hüzün düşer içime
Bir umut
Bir sevgi beklerken senden
Hüzün getirdin bana
Bu akşam
Karanlık gecenin yanlızıydım
Sessizce dolanıp durdum
İçimde bir hüzün var
İçine aldı beni hüzün
Arkama baktığımda ölüm gelir aklıma
Ansızın yakalar seni ah edinceye kadar
Ömür dediğin nedirki
Gelir geçer usulca ve sesiz sesiz
Hayat bir gün tükenir yalnızca ayak izi kalır
Gül bahçelerinde
Ah o gitmeler var ya beni getirdi bu hallere…

Hüseyin YANMAZ
 
Hep gidenlerin ardından bakarmış hüzünlü gözler
Oysa benimkiler müjdelenen elçinin gelişini gözler.
Bir gelişle gelmeliki titremeli yedi düvelin zalimi
Silinmeli artık her akışta kan döken o masum gözler.
Bir münadinin fısıltı misali çığlığı koparmalı alemi
Alem bizde biz alemde yek vücut ne yapalım elalemi
Kopan elem zulüm saraylarını yer ile yektan ederken.
Başlattığı zulmü kendisine döndüren ilahi emri gözler.
Bakan ama göremeyen gözler….
 
Yaralarım nasır tuttu hissetmez oldum
Acıları! Duymaz oldu Tenim bedenim
Eskisi gibi değilim! Sarardım soldum
Bir korkum var görmeden! Can verirsem; seni
Vazgeçtim! Sarıp kokunu almasam da YAR!
Yar kokunu almak için gezdimse Diyar
Bu hayatta azaptan çok söyle neler var
Bir korkum var ben görmeden! Ölürsem; seni
Kavuşunca bitermiş AŞK tadamadık biz
Boşta kaldı birleşmedi bu ellerimiz
Gün geçtikçe dağı geçti sevgilerimiz
Tek endişem! Görmeden Yar ölürsem seni
Görmeden ölürsem eğer! Girmem toprağa
Açık kalır gözlerim hep! Doymaz şafağa
Toz olur koyarsam eğer! Ah’ım her dağa
Bil ki ölmem! Canım çıksa görmeden seni!

Tahsin Emek
 
bekliyorum çaresiz
neredene zaman belirsiz.
patlayacakimkansız
güneşmi tutulacakay mı belli degil.
ellerim baglı çaresiz
ruhum alevalev nefessiz
sanma gözlerim kalacak sensiz
ya seninle olacak ya senin le gidecek.
ya hasret yakacak ikimizi
ya beraber tükenecek nefesimiz.
toprakta yeşerecek bir nergis
aglayacak ikimiz için sessiz.

Atilla Durukan
 
Hani o zamanlar……
Pencerenin önünde…..
Parlak bir sabahin esliginde…..
sanki derdini öfkeni hakirisini……
okudugun Siirlerinle paylasirdin……
Sen bir Can kurtaran……
Bu hayata Can baglayan…..
Kusursuz kimsenin kalbini kirmadan…..
Geceni gündüzünü Halka adamis….
….. Bir Meleksin sen……
Sen tek özerlerin degil….
Gelen Hastalarinin degil…..
Komsularinin Dostlarinin Arkadaslarinin degil….
Sen Halkin Cocugu Sevilen Sayilan Doktoruydun…..
Sen Yilar önce bana….
Ekmek Su veren……
Basimda yasdik Bedenime…..
Sicacik bir Yorgan seren…..
Geceleri habersiz sicacik bir öpücükle…..
Belkide Saclarimi saf ve temiz ellerinle oksayan….
Benim Babamsin sen…..
O halinle Yatisin…..
Mahsum Sessiz kapali gözlerin…..
Halinle sanki veda edisin…..
Saclarimi oksayan ellerine dokundum…..
Bana hep gülen ve güven veren…..
Gözlerini öptüm……
Sen simdi gidiyormusun Baba?
Biliyormusun!
Kabullenmek cok zor….
hele inanmak cok aci…..
uyku tutmayan gözlerimi…..
Sabah sanki yanimdasin gibi…..
gidisini kabullenemiyorum senin…..
Bazen bakdigim zaman Bulutlara…..
sanki arasinda bana bakib gülüyorsun ardimdan….
Biranda kayboluyorsun……
sonra yine agliyorum icimden…..
Bagirarak sana sesleniyorum…
duyuyormusun beni Baba…..NEREDESIN ????
 
Güneşi Görsün Solgun Yüzler

Özlemler damla damla
Süzülsün imbiklerden
Umut olsun
Kan çiçekleri
Açan yüreklerde

Kalmasın gözlerde
Günbatımı hüzünler
Açmayı unutmasın
Goncalar
Gülden alsın rengini
Yanaklar

Dağılsın karabulutlar
Güneşi görsün
Umutla bekleyen
Solgun yüzler
 
Ağlamak İçin Gözden Yaş mı Akmalı?

Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
Dudaklar gülerken insan ağlayamaz mı?
Sevmek için güzele mi bakmalı?
Çirkin bir tende güzel bir ruh kalbi bağlayamaz mı?
Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır?
Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı?
Hırsızlık; para malmı çalmaktır?
Saadet çalmak hırsızlık olamaz mı?
Solması için gülü dalından mı koparmalı?
Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı?
Öldürmek için silah hançer mı olmalı?
Saçlar bağ gözler silah gülüş kurşun olamaz mı?

Victor Hugo
 
Hazan Yaprakları

Yine batıyor güneş
Nemli gözlerinin elasında.
Gökkuşağı gibi bakışların
Batıyor Akdeniz'in ufkunda.

Eylül sarısı saçların
Hazan yaprakları gibi
Eser kalmadı
Hazeran gülünden.

Renk verir akşam güneşi
Bir zeytin ağacının başucundan.
Çatlak dudaklarına nar çiçeği
Yüreğime gül kurusu hüzün düşer.

Gülüşün yüreğimi ısıtsın
Bir dal kalmadı tutunacak
Sevdadan başka.
Soğudu gülü tutan ellerim.



06.09.2006/Adana

Murat Akcan
 
Gözlerine bir baktım.
Bakınca da sana taptım.
Ellerimle tutmuşken bıraktım.
Seni çok sevdi gönlüm kahve gözlüm.

Düşün biraz maziyi.
Hatırla sana olan sevgiyi.
Hiç mi istemiyorsun görmeyi.
Seni çok sevdi gönlüm kahve gözlüm.
 
Sadece ben uyanmalıyım yaz gecelerininin sabahında..
Ben uyuyakalmalıyım tatlı anılarını dinlerken..
Delice vuruldugun gözlerin icin nefes almayım sadece
Rüzgarda dagılan saclarını sadece ben düzeltmeliyim..
Ben bilmeliyim dudaklarındaki ıslak öpücükleri atesini
Ve sadece ben silmeliyim gözbebeklerindeki gözyaslarını..
Ve sadece ben sevmeliyim seni delicesine..
Senin sevmenin bedeli Cehennemde sunulsa bana..
Ben sadece senin için ölmeliyim..
 
Geri
Üst