Aklıma Düş/tün ~

Sana uzaktan bakıyorum. Sana bakmak inanılmaz mutlu ediyor beni. Sen gidince aklım da senin peşinden sürüklenip gidiyor yüreğim de.. Yanında biri mi var ona bir şey mi söylüyorsun onunla gülüyor musun.. içim yanıyor. Ama senden sonra gördüğüm o insan birden senden biri oluyor. Senin baktığın her yer artık güzel senin konuştuğun her insan özel oluyor.

Sen evine şu yollardan gidiyorsun. Ardından yürüyorum. Beni fark etmiyorsun. Önünden geçtiğin evlere gölgesinde yürüdüğün ağaçlara her gün bindiğin otobüse bakıyorum. Senin gözünle bakıyorum. Sen yokken de o yollardan defalarca geçiyorum. Senin kokun senin havan senin auran sinmiş havaya.. Sanki seni soluyorum.

Akşamları ne yaparsın acaba? Sofraya oturduğun zaman yanında kimler var? Hangi yemeği severek yersin neyi sevmezsin? Kitap okur musun? Hangi kitapları seversin? Ne tür filmlerden hoşlanırsın? Televizyon izler misin? Gece sokağa çıkar mısın? Arkadaşlarınla en çok neye gülersin? En çok kim kızdırır seni..Hangi futbol takımını tutarsın?

Bilmeliyim. Senin hakkındaki bütün ayrıntıları öğrenmeliyim. Çünkü ben de o filmlere gideceğim ben de o dizileri izleyeceğim ben de o yemekleri seveceğim ya da nefret edeceğim. Bilmeliyim. Baştan kuruyorum dünyamı. Seninle yaşamaya başlıyorum.

Onca kalabalığın içinde karmaşık yaşamın ortasında eğer sen varsan daha seni görmeden bir kuş gibi çırpınmaya başlıyor yüreğim. Bir ışık çarpıyor yüzüme bir sıcaklık yürüyor göğsümde. Anlıyorum ki sen varsın. Sen ordasın. Sen gelmişsin. Bakmadan başımı çevirip seni görmeden varlığının farkındayım.

Ey uzak uzak baktığım.. göz göze gelmeden saçını okşamadan değil bir rüyayı bir cümleyi paylaşmadan sevdiğim sevgilim. Bir aşk filiz verdi fidan verdi kök saldı içimde. Onu sana göstermek için ömrümü veririm.
 
Sevgilim sana nasıl söyleyeceğim nasıl yazacağım.. Kelimelerim yetersiz kalemim tutuk. Sana öyle hasretim ki bütün sözler ifadesiz. Senden önce yaşamamışım senden önce ben ben değilmişim.Sen gittiğinden beri yine kendimde değilim. Seninle yaşadıklarım yetmiyor anılar kalbimin acısını dindirmiyor.Ayrılık kapıyı çaldı seni benden aldı.. artık içeri hiç kimse giremiyor.

Sevemiyorum kimseyi gözlerim senden başkasını görmüyor. Ellerim senden başkasına gitmiyor. Dudaklarım senden başkasını öpmüyor. Geceleri bir yorgan gibi çekip üstüme karanlığı örtüyorum. Uzak yıldızların ışığı bile bu karanlığı delip geçmiyor. Yıldız yok ay yok bulut yok.. umut yok sevgilim. Umutsuz yaşanmıyor.

Sokağa çıksam attığım adımlar boşlukta geziniyor yağmurlar yağsa damlalar bana seni söylüyor. Çiçeklerin boynu bükük güneş bitmiş. Dünya benden hesap soruyor. Bu ceza çok ağır sevgilim bana reva gördüğün bu ceza çekilir gibi değil. Yüreğim sökülüyor.

Hatamı biliyorum yanlışın farkındayım. Senden özür dileyecek yüzüm yok. İstersen kapının eşiğinde küçük bir taş olayım itip kaktığın yeter ki uzaklara fırlatıp atma beni. Pencerende bir kuş olayım elinin tersiyle uçurma beni. İnce parmaklarında solgun bir çiçek olayım buruşturup kırma beni..

Susup gittin çekip gittin. Bir namlunun ucuna kurşunu sürüp gittin. .Ama öyle kaskatı öyle ağır ki ruhum can damarım kesilse bir damla kanım akmaz. Gözlerim ufka dikili bir küçük kızıl ışık bekliyorum senden..Bir aydınlık teli.. Bir umut.. affeder misin beni?
 
Biliyorum sen de seviyorsun beni. Gözlerinden okunuyor uyku gibi yağmur gibi duman gibi aşk dökülüyor gözlerinden. Beni sevmediğini söylerken dudaklarının kıvrımında öyle bir işaret görüyorum ki sevdiğini söylüyor. Elini tutuyorum elimi iterken elin yanarak titriyor.

Biliyorum sen de seviyorsun beni. Bazen hiç ses vermiyorum sana beni çağırıyorsun adımı sesleniyorsun yüreğin beni arıyor. Uzaklara giderken beni de alıp ***ürüyorsun yoksa bu kadar çınlar mıydı kulaklarım ?. Akşam yıldızına bakarken ben geçiyorum aklından yıldız birden ışığa kesiyor.

Beklenmedik bir zamanda umulmadık bir yerde ansızın karşıma çıkıyorsun gözlerimiz karşılaşınca yüzünü çeviriyorsun. Benim yanaklarım alev alev..senin dudakların nar çiçeği.. bir rüzgar esiyor aramızdan görmezden geliyorsun. En yaşanacak zamanda saatler boşa akıyor çileler sarıyorsun.

Sevgilim benim nazlı sevgilim.. Neden bu cefa ? Neden susuyorsun? Aramızda niçin bu kadar insan neden bu kadar engel koyuyorsun ? Sevgilim her şey bahane.. bütün söylediklerin.. Kelebek kanadı kadar ince yağmur damlası kadar temiz bir aşk bu.. Korkmana kaçmana gerek yok.

Sevgilim biliyorum sen de seviyorsun beni itiraf etmiyorsun.
 
Sevgilim

Sen gideli kaç saat oldu ? Kaç gün geçti kaç hafta..? Saymadım.. Bana yüzyıllar geçmiş gibi geliyor. Son anda sen giderken gözlerinin buğusunu bıraktın.. Şimdi sis içinde bütün dünya. Çiçekler gözyaşlarımı içti sen onları kırağı sanırsın çiy sanırsın.. oysa hepsi benim gözyaşlarımla ıslak..

Sevgilim özlüyorum seni.. Bir balta indirildi içimden bir ağaç köküyle devrildi. Gözlerimden akan yaştan belli değil mi içim kanıyor. Özlem bir bulut gibi sarıyor beni kuşatıyor . Seni sevmek bir sonsuzluk gibi büyüyor içimde. Haftanın her gününe geçen her saate senin adını verdim. Senin adınla başlıyor mevsimler yıllar sen varsan içinde geçerli...

Özlem bir yağmur gibi yağıyor üstüme. Damlalar yüreğime vuruyor. Gecenin karanlığında bir başınayım.Uykularım bölük pörçük. Bütün rüyalarımda sen.. gözlerim kapanır kapanmaz gözlerin yaklaşıyor. Sonra bir rüzgar alıp seni benden uzaklara ***ürüyor.

Geceler boyu sabahlayıp uğruna boşluğa düştüğüm sevdiğim bir tanem gözbebeğim.. Yüreğimden mühürlendim sana.. Şiirler havalanıyor kuşlar gibi şarkılar ağlıyor yokluğuna.. Sevgilim hayatı sende buldum ben tükenirsem sen tüketirsin beni.

Yoksun gittin tek başına koydun... Bu nasıl bir özlemdir kendi gövdem ateşten bir gömlek.. yanıyorum..Yetti artık yetiş n'olur dayanamıyorum.
 
Sen gittin.. Bir zifiri karanlık bir zından yalnızlığı ağır bir boşluk bıraktın geride. Gittin ve dönmeyeceksin bir daha. Haklısın gidişinde bu aşkı bitirmekte haklısın. Tek söz söyleyemedim. Yüzüne bakamadım. Karşında ağlamadım. Eridim tükendim bittim. Sonsuzlukta bir insan nasıl olur.. sesi soluğu nasıl duyulur?

Elveda aşkım.. Elveda sevgilim. Sen kendini hiç böyle gereksiz böyle değersiz böyle yapayalnız hissettin mi? Ayrılık ölüm kadar acı ve soğuk.Aynalara bakıyorum. Aynada gördüğüm ben değilim. Gözlerim cehennem ateşi.. dudaklarım mühürlenmiş. Ellerim titriyor. Yüreğim kızgın demirlerle dağlandı. Yokluğunun bedeli çok ağır sevgilim.

Sevinçlerim hayallerim umutlarım renkli dünyam elveda.. Elveda yaşamak.. Yaşamın anlamı elveda. Kimse farkında değil yokluğunun. Sensiz ne hallerde olduğumu kimse bilmiyor. Anlamıyor yitip giden bir aşkın kederini.

Düne kadar en yücesini yaşadım mutluluğun ayaklarımın altından kayıp gidiyordu toprak denizlerin ovaların üstünde uçuyordum. Güneş kadar yakındı bana aşk. Güneş kadar sıcak ve parlak. Bıraktın birdenbire kanatlarım kesildi. Hızla çakıldım yere boşluğun içindeyim şimdi hiçbir şeyim.Oysa dünyanın en zenginiydim. Bütün çiçekler bizim için açardı bizim için ballanırdı meyveler ekinler bizim için bereketli sular bizim için çağlardı. Şimdi toz duman içinde kızgın bir çöldeyim. Yönümü yolumu şaşırdım. Sam rüzgarlarına bıraktım gövdemi sürüklenmekteyim.

Sen bensiz nasılsın bilmiyorum. Rahat mısın mutlu musun bu kadar çabuk beni unutur musun?.. Nasıl birden mazi olursun?

Düne kadar gözlerinden aşkı içtiğim dudaklarında yüreğimi erittiğim uğruna bıçaklar çekip dünyaya meydan okuduğum ey sevgili nerdesin? Kimlesin?.. kimlerlesin?.. Kimlerle oynaşır gönül eğlersin? Ben burada terk edip gittiğin yerdeyim.

Elveda aşkım.. Elveda birtanem.. Elveda sevgilim! Elveda sana..
 
Sana hiçbir şey söylemek istemiyorum. Bütün sözcükler yetersiz.. Hiçbir şey yazmak istemiyorum. Engin denizlerde kulaç attığım üstüme gökkuşağını kuşandığım bu aşk yalanmış. Şimdi karanlık sularda boğuluyorum. Gökyüzü kurşun gibi ağır. Ne yana dönsem yalan. Gülüşler yalan vaatler yalan..İnsanlar yalan. Ben seni mi sevdim..Senin gözlerinle mi baktım dünyaya.. senin ellerinle mi çiçek derledim.. sevinçti aşktı göğsüme bastım. Kocaman bir yalanı seninle mi yaşadım?

Gözlerine baktığım zaman cennet bahçesine geçerdim.. Bir aldatmacaymış kötü bir rüya.. Kötülüğün bile bir yüzü vardır bir görünüşü.. ama en beteri buymuş.. bu aldatmaca. Bir masal olsaydın razıydım bir şiir olsaydın alır saklardım.Güzel bir yüz kalırdı senden geriye hoş bir anı.. kimsenin dokunamıyacağı bir tarih. Ama hiçbir şey kalmadı.. Bir yokluğu varsaymışım. Bir HİÇ’e sarılmışım. Çölde serap bile değilsin. Serabın gizli ışığı vardır. Sen ışığı yutan karanlık.. bir kör kuyu.. Ben kör kuyularda kaynak suyu aramışım.

Nasıl olsa biterdi bu aşk. Ama unutulmaz bir hatıra gençliğin en güzel anısı olarak kalsaydı.. Sen hiçbir şeyin değerini bilmedin. Kökün çürük yaprağın kül meyvan zehirmiş. Ben seni aşkın yerine koymuş aldanmışım. Kabahat sende değil ben insan tanımamışım.

Sana karşı öfke duymuyorum kırgın değilim kızgın değilim.. Çünkü sen zaten yokmuşsun. Asıl kızılacak kişi benim.. Küçücük bir toz tanesini bir mücevher sanmışım. Senin ihanetin bana koymadı..Beni kahreden beni yokeden beni bin pişman eden tek şey.. bir aşk yaratmış tek başına yaşamışım. Sen zaten yokmuşsun ki.. senin neyine yanayım
 
Bu benden bir parça... Ellerimin kokusu parmaklarımın izi var üzerinde... Sen okudukça benim yazdıklarım sana okutur kendini...
Sen düşündükçe beni ben düşerim düşlere düşüncelerinde... Binbir renk içerisinden seni seçerim kendimi sana boyar seninle yaşarım günlerimi...
Hecelerimi sana yorar gecelerimi sana adarım... Sensin benim aşka sakladığım yarım...

Bu benden bir parça sevgilim... Kalbimdekiler duruyor bu kağıdın üzerinde sen dokundukça öper ellerini... Gözlerin benim elimin yazdığına bakar kelimelerim
gözlerine... Sen hatırlamazsın belki ne gözyaşları kuruttum bu ellerimle... Ne sayfalar harcadım yüreğimde... Sen bilmezsin sevgilim... Ne düşler gördüm gözlerinde...

Şehrimin en soğuk gecesinde kaybettim seni... Ellerine ihtiyacım varken... Üşüdüm sevgilim çok üşüdüm... Titredim hıçkırıklara boğulurken...

Birini böyle sevmenin cezasıydı bu satırlar... Yok olan birine yazılan başka ne olabilirdi ki...

Söz verdim ıslanmam artık yağmurlarda... Ama seni hatırlatır Tanrı'nın bütün güzelikleri... Ben unutmaya direndikçe... Hem ne gerek var yağmura sevgili gözlerimdeki yaşlar dinmedikçe...

Bu benden bir parça sevgilim... Kendimde sana sakladığım yarım bu... Sahipsiz ama sahibine tutuklu bir yara bu...


Mektuptu bu sevgili... Sana hiç yollayamadığım... Benim sana aşkım bu mektupla yollandı işte... Evrenin bilmem nerdeki sonsuzluğuna
 
KENDİN OLMAK

Özgürlük kendin olman demek
ne kadar da ürkütücü!
özgürlüğün korkusuyla bağlanırsın
her şeye herhangi bir şeye
paraya erke işe eşe
tutulursun bir çılgın ‘gidiş-geliş’e.
tutkun seçtiğin tutukluluğun
peki isyanın niye…?

Veya vazgeç…
neden olmasın…?
izin ver yaşamın biraz rahatlasın.
korkular takılmış kendi ördüğün ağa
çöz bağları göreceksin
giden kadar gelen olur odağına...
 
ACABA

Dönelim
Döndürsün bizi
Kalbin akıp giden bulutlara benzeyen sesi
Yağmursuz bir yağmura açılmış kapılardan
Ve akılda kalan bir yokuştan
Ve yalnız çocuklara özgü o sonsuz sinema koltuklarından
Ve çocukluktan
Dönelim
Dönelim mi biz
Gençlikten oralardan
Mutluluğu bir kabuk gibi saran mutsuzluklardan
Dönelim mi acıya
Acıya büyük acıya
Ve soralım mı acaba
Ey büyük yalnızlık insansan eğer
Bir kaya
Dalgalar yalarken onu
O bakarken kaskatı kalabalıklara
Ah kalbin bulut bulut akan sesi.

Bütünüyle bir semte benziyor Ruhi Bey
Binlerce on binlerce kedinin hep birden kımıldadığı
Kedilerden örülmüş bir semtte
Ve soğuk bir tuvalde yerini bulamamış renkler gibi
Soğuk ve ayakta tutan çelişkileri
Bir görünümden bir başka görünüme kolayca sıçranan
Her şeyin ama her şeyin çok dıştan farkedildiği
Eh belki de bir satır fazlalığı ya da bir satır eksikliği
Belki de genç bir şairden ödünç alınan.

Yürüyor mu yürümeyi mi düşünüyor Ruhi Bey
Düşünmesi daha mı sonra koyuluyor yola
Nereye gidecek ama nereye varacak sanki
Yoksa bir oyun tadı mı buluyor bunda
Oyundan atılmaktan korkmayan bir oyuncu gibi
Boşvermiş de sanki oyunun kurallarına
Üstelik son bölümde perdenin kapanmasına
Azıcık vakit kalmış
Ya da vakit var daha. Ama ne çıkar
Gövdenin yazgıya başkaldırması mı
Ruhi Beyin
Başkaldırması mı yoksa?

Vaktinden önce anlamanın şaşkınlığı mı
Vaktinde anlamanın sevinci mi
Ya da biraz geç kalmanın
O gereksiz tedirginliği mi
Hangisi?

Ama belli ki sonundayız her şeyin
En sonunda.
 
deli gönül sana doymadan...
Büyük aşkı senele yaşamadan...
Bir ömür beraber yaşlanmadan...
Allahım canımı almasın...
 
Gül Dikene Sormuş; Neden Üstümdesin Batarsın Diye Kimse Bana Dokunmuyor?..
Diken Cevap Vermiş; Herkes Sana Dokunsa Bu Kadar Güzel Olmazdın.
 
Aşk dediğin elif gibi olmalı dümdüz dosdoğru…
Aşk dediğin şın gibi olmalı şeksiz şüphesiz ve üç noktası özü sözü gözü anlatmalı…
Aşk dediğin kaf gibi olmalı kaf dağı gibi ulaşılmaz erişilmez olmalı iki zirvesi iki nokta gibi göğe uzanmalı biri can biri canan olmalı… Hem kaf aşkın kalbidir onu çıkarınca gariye aş kalır mide kalır…Aşk dua etmektir; “Yarabbi ona da benim sevgimi ver” gibi dualar aşığın duası değildir çünkü aşkta karşılık beklemek yoktur. Aşığın duası her an “Yarabbi onun hakkında hep en hayrlısını nasip et ona gelecek dertler üzüntüler bana gelsin” diyebilmektir. Ya da “Ben öleyim o kalsın ben ağlayayım o gülsün” …İşte Aşık en azından diyebilmeli ki “Yarabbi benim vücudumu iki kişilik yap eğer onun cezası varsa onun yerine de ben yanayım yer kalmasın cehennemde o dışarda kalsın.”
Aşk en çok da haddini bilmektir…
Ve Aşk susmayı bilmektir susabilmektir…
 
Acıya Sabredersin Metanet olur Özlemle sabredersin adı "Hasret" oLur. Sevgiye sabredersin adı "AŞK" olur..!
 
Aşk Nedir BiLen Var Mı? Sevipte Her Zaman GüLen Var Mı? Seviyorum Demek KoLay Hadi ÖL Deyince ÖLen Var Mı. . ?
 
rabbim gözümden akan yaşı silecek değil gözümden yaş akıtmayacak bir yar nasip et.
 
Âşık sevgilisinden başkasını seyre dalarsa aşk değildir bu boş bir sevdadır..!
 
Hani bir kelebek yakalarsın avucunun içinde....
sonra bakmak görmek istersin...
yaşıyor mu diye.....
baksan kaçacak sımsıkı tutsan ölecek.....
işte öyle birşey seni sevmek.....
 
Aşk Gülmekten çok ağlamak yaşamaktan çok ölmek gelmekten çok gitmektir ve aşk öyle haindir ki nerede imkansız varsa orayI sever...
 
Masumluğundaki Gizli Güzelliğinle Her SarıLdığımda Hissettiğim Sevgi Dolu Yüreğinle Ellerini Tuttuğumda Utangançlığındaki Titreyişinle Benim için BiLmediğin Diyarlara GeLme Cesaretinle

Bana Hissettirdiğin Sonsuz DeğerLe..

Seni Çok Seviyorum
 
Acı doruğa ulaştığında
qözyaşı gelmezmiş gözlerden...
Beklediği çıksa da yola
umut doğmazmış artık acı yüklü kalbine!
Bin umut yeşertse de fındık kalbinde
Bin deva bulamazmış kanayan yerine
Eskidendi çokkk eskiden...
 
Geri
Üst