Abdurrahim Karakoç Şiirleri

Sarıcadüzü'nde bir yığın toprak
Sulanır her sabah göz yaşlarımla
Mihriban, Mihriban uyan da bir bak!
Hasret düğüm düğüm ak saçlarımda
Ardıçlı ağaçlarda gene ay doğar...
Akasya gölgeleri delik - deşik...
Bir pınar ağlar sabahtan akşama dek
Yapraklar sallanır, ışıklar söner
Büyüdükçe büyür içimde bir dert
BEKLEMEK...
 

Zindana girersen beni de çağır.
Sabrı, kanaatı bal niyetine
Ekmeğe dürersen beni de çağır.

Bazen iki dünya sığar içime,
Bazen iki güneş doğar içime.
Bazen gam yağmuru yağar içime
Sen beni ararsan, beni de çağır.

Dostların var ise divanelerden,
Göz yaşın aktıysa minarelerden.
Binlerce senelik viranelerden
Birşeyler sorarsan, beni de çağır

Ezelin ezelden öncesi vardı,
Yine sonsuzluktur sonsuzun ardı.
Zaman yumağına bizi kim sardı?
Aklını yorarsan beni de çağır.

Dışarda göz yanar, içerde yürek,
Taahhüt ehline tahammül gerek.
Mazlum yarasına merhem diyerek
Göz yaşı sürersen beni de çağır.
 
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Yeni bir afyondur yenen her lokma [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Biber avrupalı,tuz avrupalı. [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Gülücükler sahte kirpikler takma [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Dudak Avrupalı,göz Avrupalı. [/FONT]

[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Bebeklikte benliğini yitiren [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Tepe tepe tepemizde oturan [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Bizi çıkmazlara alıp ***üren [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Ayak Avrupalı,iz avrupalı. [/FONT]

[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Birisi diskoda içer kıvırır [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Birisi kulüpte konken çevirir [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Yapmasını bilmez ki yıkar devirir [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Ana avrupalı,kız avrupalı. [/FONT]

[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Kalıba uydurdu uyduklarımız [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Yazmakla bitmez ki duyduklarımız [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Paris modasıdır giydiklerimiz [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Astar avrupalı,yüz avrupalı [/FONT]

[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]En mahrem yerlerin kalktı örtüsü [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Beş santim tırnaktır ellerin süsü [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Bütün bunlar medenilik ölçüsü [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Cilve avrupalı naz avrupalı [/FONT]

[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]İster sari deyin isterse ırsi, [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Büyük revaç buldu makbulün tersi [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Duyduğumuz 'okey,adiyös,mersi' [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Ağız avrupalı söz avrupalı [/FONT]

[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Her gün karşımıza on zıpır çıkar [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Bağırır,çağırır,devirir yıkar [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Dinler kulağımız gözümüz bakar [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Şarkı avrupalı,saz avrupalı. [/FONT]

[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Başımız ayıkmaz binlerce halttan [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Örf,adet gemimiz delindi alttan [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Analar Muğla'dan Van'dan Tokat'tan [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Bebek avrupalı bez avrupalı [/FONT]

[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Sahnede ekranda hıyar dinleriz [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Deliye,densize uyar dinleriz [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Saçma çığlıkları duyar dinleriz [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Şarkı avrupalı saz avrupalı [/FONT]

[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Herkes soyunuyor açılmıyor ki [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Sokakta boynuzdan geçilmiyor ki [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Müslüman gavurdan seçilmiyor ki [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Şekil avrupalı,poz avrupalı [/FONT]

[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Türklük bu mu desem bu diyecekler [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Şampanyayı sorsam su diyecekler [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Bir gün kökümüze hu diyecekler [/FONT]
Kabuk avrupalı,öz avrupalı

 
Aşk dedin, bağrıma soktun bıçağı
Akan kanım göl olmadan tükenmez
Sevda kokan bu yaranın çiçeği
Petek petek bal olmadan tükenmez

Hasret nedir? Yarına sor, düne sor
İnanmazsan dönder-aktar gene sor
Sensiz geçen geceleri bana sor
Saatleri yıl olmadan tükenmez

Görsem derim biçimini, rengini
Kötü talih yüksek yapar engini
İçimdeki bu sevginin yangını
Kemiklerim kül olmadan tükenmez
 
Düştü can evime dördüncü cemre
Dünyayı üçüncü gözümle gördüm.
Dörtyüz seksenbeş gün çekti bir sene
Onaltıncı aya takvimsiz girdim.

Aynalara baktım korku gösterdi
Saatler her sabah kırkı gösterdi
Namlular, nişanlar Türk'ü gösterdi
Hayatım boyunca hedefte durdum.

Gül sundum yediler, koklamadılar
Armağan can verdim saklamadılar
Gittim... gelir diye beklemediler
Kaybolan gölgemi yollara sordum.

Getirdim yanıma ay'ı bir karış
Ölçtüm ki dağların boyu bir karış
Şehiri bir adım, köyü bir karış
Damlada denizdir en küçük derdim.

Savurdum, eledim, seçtim zamanı
Yaprak, yaprak tel tel açtım zamanı
Haftada üç asır geçtim zamanı
Nerye gittimse zamansız vardım.

Yırtıldı ruhlara çizdiğim resim
Yazık, kuklalara sığmadı sesim
Yaşadığım şimdi beşinci mevsim
Çağın çilesini sırtıma sardım
Yazar : ABDURRAHİM KARAKOÇ
 
Çokta kederlenir, az da gülerim
Ustura ağzında düşüncelerim
Deliliktir belki...bırakın kalsın

Doğan her bebeğin hakkı var bende
Öğütülen benim her değirmende
Ne sonu, ne ilki...bırakın kalsın

Sevdam büyüdükçe dünyam dar olur
Zamandan çıktığım zamanlar olur
Ve öyle güzel ki...bırakın kalsın

Saatler ya geri, ya hep ileri
Kıran yok hileli terazileri
Umutlar ırakta...bırakın kalsın

Onbinlerle sohbet onbin nafile
Dönmüyor toprağa giren kafile
Öfkeler yürekte...bırakın kalsın

Ne yarım tam yarım, ne bütün tamam
Yolcular anlamaz, ben anlatamam
Tren son durakta...bırakın kalsın

Gelir beni yakar suya düşer kor
Düşünen baş çekmek, dert çekmekten zor
Kutsaldır bu yara...bırakın kalsın

Dursun, ayazına uyandığın kış
Dursun ki şevk ile sürsün bu yarış
Lüzum yok bahara...bırakın kalsın

Yıkılır, yırtılır her kalın perde
Hesaba çekilir dünya mahşerde
Yazın şu duvara...bırakın kalsın
 
Yad elden yanıma çağırdım seni
Gelmek istiyorsun bırakmıyorlar
Rüyada, mektupta albümde seni
Bulmak istiyorsun bırakmıyorlar

Umutlar hayaldir acılar gerçek
Çileye mahkumsun, kim ne bilecek
Ya bir kuru selam, ya bir top çicek
Salmak istiyorsun, bırakmıyorlar.

Otuz yıl ağladın hep yana yana
Yeter, yazık diyen olmadı sana
Vefasız dostluğa kalleş zamana
Gülmek istiyorsun bırakmıyorlar

Çalış derler ayak, bağlı el bağlı
Konuş derler, dudak bağlı, dil bağlı
Kalk git derler, kapı bağlı, yol bağlı
Kalmak istiyorsun bırakmıyorlar

Aydınlık ararsın hergün her yere
Çekerler önüne yedi kat perde
Zulüm kimden gelir, adalet nerde?
Bilmek istiyorsun bırakmıyorlar

Yıllar boyu uykuların bölündü
Uçacakken kanatların yolundu
Hayat hakkın vardı elden alındı
Ölmek istiyorsun bırakmıyorlar
 
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Bir aşk bulsam, yağmurunda ıslansam [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Bir dost bulsam, irfanında beslensem [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Bir dağ bulsam, sinesine yaslansam [/FONT]
Yalnızlığım bitermola, bilmem ki?

 
tevazu severdi,kaynatıp taşırdılar
girdi hırs ambarına,çıkamadı bir daha....

haramla yağladılar ,kibirle pişirdiler
bulanık gölettiler,akamadı bir daha....

yakın arkadaşları çöplük yaptı beynini
doldurdular ve sonra dökemedi bir daha....

kör dikişler atıldı kaypak iradesine
sökmek istese bile sökemedi bir daha....

soyundu inancından terk-i edep eyledi
şerefini göğsüne takamadı bir daha....

sürdü benlikatını karanlık geleceğe
dönüp de geçmişine bakamadı bir daha....

söndü yüreğindeki yanan aşk alevleri
uyanıp yeni baştan yakamadı bir daha....

yediği haram oldu içtiği haram oldu
ellerini haramdan çekemedi bir daha

borçlardan indirilmiş bayraktı haysiyeti
alıp tekrar yerine dikemedi bir daha...

terk etti güzelliği çirkinliğe sarıldı
girdiği bataklıktan çıkamadı bir daha....,

kürü baştacı yaptı dostlarına darıldı
diktiği putları yıkamadı bir daha...

kazancı beleş oldu ve kendisi leş oldu
ıtır gibi gül gibi kokamadı bir daha....

zirvenin yollarında döndükçe dönekleşti
ağzına helal lokma sokamadı bir daha....

dost oldu zalimlere görmedi mazlumları
gam çekmedi göz yaşı dökemedi bir daha..
 
Yüreklerde kök bağlayıp yaşayan
Bir güzel ülküdür gönül verdiğim.
Ezelden ebede müjde taşıyan
Bir güzel ülküdür gönül verdiğim.

Yesi'deki kutsal aşkın mayası
Malazgirt'te Alparslan'ın rüyası
Söğütteki has kilimin boyası
Bir güzel ülküdür gönül verdiğim.

Yunuslayın 'Et-kemiğe bürünen'
Selim ruhta Yavuz serdar görünen
Şems misali cümle kirden arınan
Bir güzel ülküdür gönül verdiğim.

Bedenlerde Koç Köroğlu yüreği
Debreştikçe yakın eyler ırağı
İman kalesinin bayrak direği
Bir güzel ülküdür gönül verdiğim.

Riya duygusuyla dolup taşmamış
İlimden, irfandan uzaklaşmamış
Benlik çamuruna ayak basmamış
Bir güzel ülküdür gönül verdiğim.

Dedem Korkut töresiyle töreli
Edep, ahlâk, sevgi, saygı sıralı
Kırk yıl önce.. aklım erdi ereli
Bir güzel ülküdür günül verdiğim.

Her kapıda bir hesaba girmeyen
İnancından zerre taviz vermeyen
Dost alnına kara leke sürmeyen
Bir güzel ülküdür gönül verdiğim.

Mazlumun yoldaşı, zalimin hasmı
Kendine put yapmaz heykeli, resmi
Hak'tır, adalettir, rahmettir ismi
Bir güzel ülküdür gönül verdiğim.

Bu ülkü candadır, sokakta yatmaz
Güneştir.. bir doğdu, bir daha batmaz
Menfaat uğruna kimseyi satmaz
Bir güzel ülküdür gönül verdiğim.

Şiddeti, kavgası, kanı olmayan
İçinde öfkesi, kini olmayan
Sonsuza uzanan, sonu olmayan
Bir güzel ülküdür gönül verdiğim.

Bedir’den Bizans’a akıp gelen o
Küfür setlerini yıkıp gelen o
İlâhî kaynaktan çıkıp gelen o
Bir güzel ülküdür gönül verdiğim.

Sinan'da estetik, Itrî'de ahenk
Sebillerde hayat, kubbelerde renk
Mevlânâ'da ilim, Barbaros'ta cenk
Bir güzel ülküdür gönül verdiğim.

Nizâm-ı Âlem'dir Hak'kın sözü bu
Söylediğim cümle sözün özü bu
Tek damlada umman eyler bizi bu
Bir güzel ülküdür gönül verdiğim.

Ülkü demek makam, mevki, taç değil,
Ülkü demek totem, sembol, haç değil
Kul icadı kof ilkeler hiç değil,
Bir güzel ülküdür gönül verdiğim.

Taze filiz vermiş Edebali’yle
Çiçeklenmiş Hacı Bayram Veli’yle
Ulubatlı Hasan’daki hâliyle
Bir güzel ülküdür gönül verdiğim.

Şehitlerin kanlarıyla ıslanan
Destan olup mavera’dan seslenen
Atıf'larla Said'lerle beslenen
Bir güzel ülküdür gönül verdiğim.

Türk'e ihsan olmuş “Kavm-i Necip”lik
Boş hayâldir bu şerefe rakiplik
Hayatlar gergeftir, ameller iplik
Bir güzel ülküdür gönül verdiğim.

Ne yazdımsa inanç, ahlâk, örf ile
Postaladım gönül denen zarf ile
Anlatılmaz yirmi dokuz harf ile,
Bir güzel ülküdür gönül verdiğim.
 
Sormayınız, görmeyiniz canlarım
Hakkınızı yiyip yutan burada
Dinlisini,dinsizini dinlerim
Besmeleye yalan katan burada.

Sofralara viski havyar dizilir
Fiatınız peçeteye yazılır
Sırtınızdan günde dört post yüzülür
Sizi soyup,sizi satan burada

Simsar siyasetçi,doktor,avukat
İnsan avlıyorlar her gün her saat
Hızlı köşe dönmek en üstün sanat
Kan gölünde balık tutan burada.

Ortada kol gezerken kıtlıklar,yoklar
Burda betonlarla delinir gökler
Kontlar,şansölyeler,baronlar,dükler
Kirli yağan,eğri biten burada.

Yürekler acısı bir garip alem
Rüşvetsiz imzaya yanaşmaz kalem
Pop müzik,şampanya.marlboro,salem
Gece gündüz keyif çatan burada

Kız,kadın pazarı sokağı,yurdu
Homoseksüeller çığlaşan ordu
Ne ahlak kaygusu ne namus derdi
Hızlı doğan erken öten burada.

Yazık..siz beğenir,siz seçersiniz
En çürük köprüden siz geçersiniz
Bilirim her zaman çar naçarsınız
Kör-kütük,zil-zurna yatan burada.

Hal gidiş bu minval bu vaziyette
Sabun işkencede,su eziyette
Rağbet ne ilimde ne meziyette
Aydınlığa çamur atan burada

Doğan bebek dost yemeye zorlanır
Düşündükçe içim dışım korlanır
Evlat sahiplenir ana horlanır
Ana vatan yavru vatan burada.
 
Canlı bir kitapsın, yazarı Mevla
Açık dur, kitaplar seni okusun
Yüzünde şavklansın nazarı Mevla
Eğilsin mehtaplar seni okusun

Kasırga ol, döne döne zikir et
Her nefese on bin misli şükür et
Şüphe burgacında Hakk'ı fikir et
Uyansın girdaplar seni okusun

Erisin geceler gündüze gel ki
Kalmasın tek engel bir düze gel ki
Secdede Rabbin'le yüzyüze gel ki
Minberler, mihraplar seni okusun

Ezelin, ebedin şifresi sende
Menfinin, müsbetin şifresi sende
Çözülsen de olur, çözülmesen de
Sorular, cevaplar seni okusun

Aşktan, estetikten, ahenkten yana
Şiir, resim, müzik imrensin sana
Camiler, sebiler gelsin lisana
Hayırlar, sevaplar seni okusun

Bedenin coğrafya, tarihtir dünün
Ayrı ayrı sayfa saatin, günün
Dört kapısı açık dursun gönlünün
Alimler, erbaplar seni okusun

Nefret boşta kalsın, aşk ile dol da
Işık, kılavuz ol gittiğin yolda
Kur'an'dan feyz alana bir mektup ol da
Yazdığın kitaplar seni okusun
 
Bilmeyen öğrensin, duymayan duysun!
Kardeşiz, tek vücut, tek bir milletiz.
Bölücü sapıklar aklına koysun
Kardeşiz, tek vücut, tek bir milletiz.

Dünün insan yiyen kanlı çarkı yok!
Yüzlerde gam, gönüllerde korku yok...
Çerkezi yok, Kürdü yoktur, Türkü yok...
Kardeşiz, tek vücut, tek bir milletiz.

Allah bir, vatan bir, bayrak bir beden
Yanlış yola sapmayalım bilmeden!
Doğu, batı diye ayırmak neden?
Kardeşiz, tek vücut, tek bir milletiz.

Yırtılıp atılmaz tarih sepete!
Birlik oldu camide ve cephede;
Kore'de, Kıbrıs'ta, Kocatepe'de
Kardeşiz, tek vücut, tek bir milletiz.

Nineler, dedeler, masum bebekler,
Bizlerden Huzurlu Türkiye bekler;
Tutuşsun el- ele kızlar erkekler:
Kardeşiz, tek vücut, tek bir milletiz.

Kalacak adımız, kaldığı gibi,
Aleme velvele saldığı gibi
Tıpkı Sakarya'da olduğu gibi
Kardeşiz, tek vücut, tek bir milletiz.

Ne zulmü severiz, ne kinimiz var!
Hayrı emreyleyen hak dinimiz var;
Dağlar, çağlar boyu yeminimiz var:
Kardeşiz, tek vücut, tek bir milletiz.
 
Otuz yaz otuz kış aynı durakta
Bekle babam bekle can mı dayanır.
Kara yalanları beyaz kundakta
Sakla babam sakla can mı dayanır.

Her yanımız gurbet...hani ya sıla
Ömür bitmez çile ölüm fasıla
Günleri aylara ayları yıla
Ekle babam ekle can mı dayanır.

Çare say,çanak tut çağ zilletine
Sarmaz mı umutlar,sarpa çetine
Katır tırnağını gül niyetine
Kokla babam kokla can mı dayanır.

Nimetler kurnaza ülkü mazluma
Cehennem ettiler mülkü mazluma
Aldatıp her çeşit mülkü mazluma
Yükle babam yükle can mı dayanır.

Bedavacı çomak soksun davana
Arı çıksın sinek girsin kovana
Giden kussun gelen kussun divana
Pakla babam pakla can mı dayanır.
 
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Beşyüz itten kaçan kurda [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Kurt diyenler halt eylemiş [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Şehit verilmeyen yurda [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Yurt diyenler halteylemiş [/FONT]

[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Birlik ister bizden olan [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Kör olsun milleti bölen [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Siyasette yalan, dolan [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Şart diyenler halteylemiş [/FONT]

[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Yazıklar olsun ismine [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Gider yan verir hasmına [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Vatandaşın bir kısmına [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Kurt diyenler halteylemiş. [/FONT]

[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Ülkü bizim baş tacımız; [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Şeker, bal olur acımız. [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Çilemizdir ilacımız [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Dert diyenler halteylemiş [/FONT]

[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Hamdolsun alnımız aktır; [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Zalimden korkumuz yoktur [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Hakikatin yönü tektir [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Dört diyenler halteylemiş [/FONT]

[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Danışsınlar canlarına [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Kalmayacak yanlarına [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Marksizmin hayranlarına [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Mert diyenler halteylemiş [/FONT]

[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Rahmet yağar ilik ilik [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Aşk suyunu içer çelik [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]On niyettir ülkücülük [/FONT]
Art diyenler halteylemiş

 
Herşey madde diyen şaşı dinliler
Türk-İslam fikrine karşı kinliler
Tezek yürekliler, turp beyinliler
Temelden berbatlar bizi ne bilsin...
Türk'üz; Türk yurdunda birlik isteriz
Müslümanız; düzen, dirlik isteriz
Ülkücüyüz; mazbut erlik isteriz
Nemrutlar, Seddatlar bizi ne bilsin...
Kimisi 'küçük' der, kimi 'az' görür;
Kimisi yolacak hazır kaz görür;
Kimi Bozkurtları binamaz görür;
Sahtekar hoyratlar bizi ne bilsin
 
üç cins at, üç cins tosun salsak yukarı kata
Üç gün sonra üç katır, üç sağmal inek çıkar.
Zamanda mı, yerde mi, yoksa bizde mi hata?
Yapıp uçurduğumuz kartallar sinek çıkar.
 
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Bir damla SU gönder bana [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Eğer gönderebilirsen [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Ana sütü gibi tertemiz olsun [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Bir damlası Karadeniz [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Bir damlası Akdeniz olsun [/FONT]

[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Bir avuç TOPRAK gönder bana [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Edirne koksun, Ağrı koksun [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Her zerresi burcu burcu [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Türkiye koksun [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Anadolu’dan çağrı koksun [/FONT]

[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Bir dilim EKMEK gönder bana [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Yiyince lezzetini hissedeyim [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Bereketini hissedeyim [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Köy köy, tarla tarla [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Memleketimi hissedeyim [/FONT]

[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Bir demet ÇİÇEK gönder bana [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Renkleri; [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Sarı, kırmızı, beyaz ve mavi olsun [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Râyihâsı, estetiği [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]semâvi olsun [/FONT]

[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Bir tutam SEVDA gönder bana [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Veysel Garani’nin, Yunus Emre’nin [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Sevdasından olsun [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Mevlâna’nın Mevlâ’sından olsun [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Sevdâların hasından olsun [/FONT]

[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Bir RÜYA gönder bana [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Yürürken, otururken [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Güneşi, Ayı seyredeyim [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Aradan kalksın tüm duvarlar [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Mâverâyı seyredeyim [/FONT]

[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Bir damla ALINTERİ gönder bana [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Yazdığın ŞİİRLERİ gönder bana [/FONT]
Okumaya ihtiyacım var...

 
Bırak deli Haydar-bırak be gardaş
Kafayı bozmaya değmez bu dünya
İsterse hızlı dönsün isterse yavaş
Sen seni üzmeye değmez bu dünya

Fani diyen varsın desin sana ne
Gönül veren gitsin versin sana ne
Haydut vursun hırsız yesin sana ne
Gücenip kızmaya değmez bu dünya

Nerde kan akıtıp kavga verenler
Nerde şimdi sefasını sürenler
Ne ***ürdü kucağına girenler
Bir yırtık çizmeye değmez bu dünya

Kulpu yok ki neresinden tutasın
Sana göre lokma değil yutasın
İçine gireni Allah kurtarsın
Üstünde gezmeye değmez bu dünya.

Gel gitme kal desem kalamazsın ki
Ortadan böl desem bölemezsin ki
Git tekrar gel desem gelemezsin ki
Aldanıp azmaya değmez bu dünya

Almak-satmak, tapu-senef nafile
Toplayıp yığdığın servet nafile
Sıla nafiledir, gurbet nafile
Yağmaya tozmaya değmez bu dünya

Sınırlar çizilmiş konulmuş yasak
Beş para etmezdi bizler olmasak
Kısmen göz yaşı kan-kısmen kir pasak
Yıkayıp süzmeye değmez bu dünya

Senin benim ne ki? Küçük mü dar mı?
Hani kimin dostu, kimseye yar mı?
İnsan öldürmenin manası var mı?
Karınca ezmeye değmez bu dünya

Misafirsin, misafirlik suç değil,
Bakacaksan uzaktan bak, güç değil
Eti yenmez, koyun değil koç değil
Derisini yüzmeye değmez bu dünya

Kabuktur, manayı unutturmasın
Babayı, anayı unutturmasın
Boş hayal mevlayı unutturmasın
Tırnakla kazmaya değmez bu dünya

Arkası karanlık önü karanlık
Yarını karanlık, dünü karanlık
Kendine çağırır seni karanlık
Bir küçük hüzmeye değmez bu dünya

Cazibesi özelliği yok demem
Nakış nakış güzelliği yok demem
İki günde kaçar gider çok demem
Anlayıp sezmeye değmez bu dünya

Unutma ki yolcu yolunda gerek
Yolcunun azığı belinde gerek
İnsanlar insanlık halinde gerek
Mestolup sızmaya değmez bu dünya

Bilesin ha canım Haydar bilesin
Seni bekler soğuk mezar bilesin
Ebediyet ötede var bilesin
Tek satır yazmaya değmez bu dünya
 
Yol üstünde biten çalı
Bu dünya kimin dünyası?
Ak çiçekli ayva dalı
Bu dünya kimin dünyası?

Gediklerde esen poyraz,
Yaprakları dalda koymaz
Gözler doysa gönül doymaz
Bu dünya kimin dünyası?

Her gün eski her gün yeni
Tükenmez gidip geleni
Canevimden vurdu beni
Bu dünya kimin dünyası?

Kar yağar kaybolur izler
Her nakış binbir sır gizler
Ufuklara dalan gözler
Bu dünya kimin dünyası?

Toprak basar kucağına
Güneş çeker sıcağına
Atar derdin ocağına...
Bu dünya kimin dünyası?
 
Geri
Üst