Abdurrahim Karakoç Şiirleri

20
EXE RANK

`korkunc` `FENA`

Fexe Kullanıcısı
Puanları 0
Çözümler 0
Katılım
6 Kas 2010
Mesajlar
28,252
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
`korkunc` `FENA`
[h=1]AÇIK DİLEKÇE[/h]
Görmediğim bir bambaşka durum var
Sizin şehrin kızlarında savcı bey
Yaklaşanı ta yürekten vururlar
Kan kokuyor gözlerinde savcı bey

Gayeleri gönül kırmak dal gibi
Bakışları çifte favül bal gibi
Ülkeler fethetmiş bir kral gibi
Gurur dolu pozlarında savcı bey

Kaş yaparken, göz çıkarır elleri;
Çok silahtan tesirlidir dilleri
Hayret ettim, bir tuhaf ki halleri
Poyraz eser yüzlerinde savcı bey

Derviş olup çıktım tığsız, tebersiz
İlk görüşte avladılar habersiz
Pişirdiler beni tuzsuz, bibersiz
Kebap oldum közlerinde savcı bey

Bölüştüler gönlüm ile aklımı
Davacıyım, ara benim hakkımı...
Bir yol göster, haklı mıyım, haksız mı?
Yorulmayım izlerinde savcı bey.
 
[h=1]ALIŞKANLIK[/h]
Bu kirli düzenin düzenbazları
Azrail'e rüşvet vermeyi dener
Ölünce dünyanın en kurnazları
Torpille cennete girmeyi dener
 
[h=1]ANADOLU GEZİSİ[/h]
-1-

Ter kokuyordu Çukurova tarlaları
Irgat Türküleri duyuluyordu uzaktan
Ekin biçiyordu yalınayak köy kızları
Elleri kabarıyordu oraktan.

Gökbelen dağlarına yağmur yağıyordu;
Yetimler mahallesinde bir çocuk ağlıyordu

-2-

Kan kokuyordu doğunun çimenli yayları;
Silah sesleri geliyordu Şırnak'tan.
Oğulsuz koymuşlardı ak saçlı anaları;
Tütünler tedirgin olmuştu ocaktan.

Cilo dağlarında kamalaklar üşüyordu;
Garipler köyünde bir gelin düşünüyordu

-3-

Yosun kokuyordu Karadeniz'in mavnaları;
Yırtık havalar döküyordu parmaktan.
Bıçak gibi bir soğuk biçiyordu baharı;
Dal boylu gençler gidiyordu bıçaktan.

Ilgaz dağlarında kurtlar uluyordu.
Bekarlar kahvesinde bir adam uyuyordu.

-4-

Şehvet kokuyordu Ege'nin bereketli ovaları;
Taze bedenler soyuluyordu ahlaktan.
Tedirgin etmişlerdi bizim havaları;
Yadırgı seleri geliyor plaktan.

Çatalkaya dağında kartallar dönüyordu;
Bir nesil yaşıyor, bir tarih ölüyordu.
 
[h=1]ANADOLU SEVGİSİ[/h]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Sen bizim dağları bilmezsin gülüm, [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Hele boz dumanlar çekilsin de gör. [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Her haftası bayram,her günü düğün, [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Hele yaylalara çıkılsın da gör. [/FONT]

[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Bilmezsin ovalar nasıldır bizde; [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Kağnılar yollarda,yoncalar dizde... [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Saydıklarım damla değil denizde, [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Hele bir ekinler ekilsin de gör. [/FONT]

[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Görmedin sen bizim mavi suları, [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Karlar eriyince kırar yuları... [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Köpük olur beyaz,sel olur sarı; [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Hele taştan taşa dökülsün de gör. [/FONT]

[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Sen bizim köyleri görmedin ki hiç, [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Yolları toz,çamur,evleri ker***. [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]O kirli kabukta,o en temiz iç; [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Hele bir yakından bakılsın da gör. [/FONT]

[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Anlamaz,bilmezsin sen bizim halkı, [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Sevgiyi bulasın,yakına gel ki... [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Kalıplar gerçeği göstermez belki [/FONT]
Gönül perdeleri sökülsün de gör.

 
[h=1]AŞK HİKAYESİ[/h]
Başımdan bir kova sevda döküldü
Islanmadım, üşümedim, yandım oy!
İplik iplik damarlarım söküldü
Kurşun yemiş güvercine döndüm oy!

Yağmur yorgan oldu, döşek kar bana
Anladım ki kendi gönlüm dar bana
Alev dolu bardakları yâr bana
Sunuverdi içtim içtim kandım oy!

Sevgi ektim, naz biçmeye çalıştım
Ne zamana, ne kendime alıştım
Kırk senede yedi hasret bölüştüm
Yedi dünya bana düştü sandım oy!

Gönül şahinimi yordum gerçeğe
Sonsuzda yüzümü sürdüm gerçeğe
Teselliden kanat kırdım gerçeğe
Tecellinin sinesine kondum oy!
 
[h=1]AYIP[/h]
Kara gözlüm bu ayrılık yetişir,
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.

Ayların sırtında yıllar taşındı,
Sanma ki garibi eller düşündü.
Bebekler evlendi,yollar aşındı
Kozalaklar çınar oldu gel gayrı.

Hesap et sen,gurbet ile
Otuz ay tutuldu kolay mı dile?
Hapisler,sürgünler,esirler bile
Sılasına döner oldu gel gayrı.

Gönlüm sende,gözüm yollarda durdu,
Saat isyan etti,takvim kudurdu.
Hasret hançerini bağrıma vurdu
yüreciğim kanar oldu gel gayrı.

Emeği boşadır yuvasız kuşun...
Nerdeyse toprağa değecek başın.
Beni düşünmezsen kendini düşün
Herkes seni kınar oldu gel gayrı.
 
[h=1]AYNALARIN ÖTESİ[/h]
Her ne kusur varsa geçen zamanda;
Suçsuzdur aynalar, ela gözlü yar
Mecnunlar Mevla'yı bulursa canda,
El olur Leylalar ela gözlü yar

Güzel açar güzelliğin sergisin
Gün ağartır kara saçın örgüsün...
Muhabbet faslında ölüm türküsün
Kim söyler, kim çalar ela gözlü yar

Estikçe iş çıkar işin içinde;
Gençliğin hasret yer sevda göçünde
Bilmez misin, dört mevsimin üçünde
Kar olur yaylalar, ela gözlü yar

Alı al, yeşili yeşilde ara;
Ahirete gider kalbdeki yara...
Ne yapsan bir daha çıkmaz dallara,
Dökülen ayvalar ela gözlü yar

Vakit dolar, nakit biter kasanda...
Sevda bir kitaptır gönül masanda;
Okusan da olur, okumasan da...
Kapanır sayfalar ela gözlü yar
 
[h=1]AYNANIN İKİ YÜZÜ[/h]Bir zirvede habire şiştikçe şişene bak
Bir tabanda her adım yıkılıp düşene bak
Bir ülke yansa bile yan gelip yatanlara
Bir yangın söndürmeye çarıksız koşana bak.
 
[h=1]AYRILIK HAVASI[/h]
Ben nefret eyledim sizin gerçekten
Yalanı severim, yalanı gayrı
Tiksindim bülbülden, gülden çiçekten
Yılanı severim, yılanı gayrı


Yıllarca boş yere canımı sıktım
Nihayet yol buldum çığırdan çıktım
Beyden efendiden sayından bıktım
Ulanı severim ulanı gayrı


Sapıtmış bu diye beni yeriniz
Hakkımda bin türlü hüküm veriniz
Omuzumda yüktür dirileriniz
Öleni severim öleni gayrı
 
[h=1]BALABANIM[/h]
Geldi gönderdiğin şiirden mektup
Arada bir böyle yaz Balaban'ım
Zaman siciminin ucundan tutup
Bazen bağla, bazen çöz Balaban'ım

Fikir gölü derinleşir girdikçe
Dostluk gülü gümrah açar derdikçe
Sıhhat, zaman, mekan, imkan verdikçe
Cevapsız bırakmam, söz Balaban'ım

Ahval-i aleme kafayı takma
Allah Kerim, sabrı elden bırakma
İlmi düstur eyle, imanı sakla
Gayrisi savrulan toz Balaban'ım

Huzur içte gerek, kabukta değil
Vuslat acelede, çabukta değil
Akıl da baştadır, topukta değil
Çile yemekteki tuz Balaban'ım

Ahlakı, töreyi kenara atan
Dine 'Afyon' diyen, vatanı satan
Müslüman olamaz, Türk değil zaten
Dayanmaz görmeye göz Balaban'ım

Demişler ya 'Kuvvet birlikten doğar'
Kar, yağmur zamanı gelince yağar
Nasihatım o ki dinlersen eğer
İşaret 'ben' değil 'Biz' Balaban'ım

Çevremizi saran türlü ihanet
Gün geçtikçe görünüyor daha net
Başlangıçta bilmek değil kehanet
Bağrımıza girmiş köz Balaban'ım

Zaman geldi esir olduk maddeye
Zaman geldi hasır olduk caddeye
Zaman geldi küsur olduk şetteye
Daha bunlar bize az Balaban'ım

Dört yanımı gurbet yazmış kaderim
Dosttan mektup gelir, biter kederim
Gözlerinden öper, selam ederim
Aydınlık günlerde gez Balaban'ım
 
[h=1]BAMBAŞKA[/h]
Doktor, benim derdim bambaşka bir dert;
Ağrıyan yerimi sorma boşuna.
Yazdığın reçete değer mi zahmet?
Kağıtla kalemi yorma boşuna.

Kerem eyle, fayda vermez yardımın;
Tıp ilminde çaresi yok derdimin;
Her tarafı gurbet olmuş yurdumun;
Düşünceme tuzak kurma boşuna.

Gönlüm yığın yığın hasret yüklüdür;
İçimde tarifsiz keder saklıdır
Sökemezsin yaralarım köklüdür;
Merhem sürüp, sargı sarma boşuna.

Dost yolları nakışlandı kanımdan;
Sevdiklerim vergi keser canımdan;
Sükuta muhtacım, ayrıl yanımdan,
İncitip günaha girme boşuna.

Aşk koymuşlar ıstırabın adını;
Alamadım yaşamanın tadını
Yapacaksan eğer bana yardımı,
Öldür kurtar, ilâç verme boşuna.
 
[h=1]BAYRAMLAR BAYRAM OLA -1[/h]
Güneş yükselmeden kuşluk yerine
Bir adam camiden döndü evine
Oturdu sessizce yer minderine

Kızı “Bayram” dedi, yalın ayaklı
Adam “Bayram” dedi, tam ağlamaklı..

Eli öpüldükçe içi burkuldu
Konuşmak istedi, dili tutuldu
Güç belâ ağzından bir “off! ” kurtuldu

Oğlu “Bayram” dedi, sırtı yamalı
Adam “he ya” dedi, gözü kapalı..

Düşündü kış yakın, evde odun yok
Tenekede yağ yok, çuvalda un yok
Yok yoka karışmış; tuz yok, sabun yok

Avrat “Bayram” dedi, eğdi başını
Adam “evet” dedi, sıktı dişini..

Çalışsa ne iş var, ne cepte para
Dağ oldu içinde büyüyen yara
Dikti gözlerini karşı duvara

Takvim “Bayram” dedi, silindi yazı
Adam “öyle” dedi, bağrında sızı..

Döndürse yönünü herhangi dosta
Yaralı, gariban, dul, yetim, hasta
Aylar, yıllar, günler erirken yasta

Yer-gök “Bayram” dedi, ağzını açtı
Adam “Bayram” dedi, evinden kaçtı..
 
[h=1]BAYRAMLAR BAYRAM OLA -2[/h]
Ana, bu bayram mı? . Aman çok ayıp
Çocukken gördüğüm bayramlar hani?
Mübarek elleri öpüp, koklayıp
Yüzüme sürdüğüm bayramlar hani?

Hani ya o özlem, hani ya o tad?
Ne dışım kaygusuz, ne içim rahat
Haftalar öncesi her gün, her saat
Babamdan sorduğum bayramlar hani?

Nur yağan geceler, gündüzler nerde?
Neşe paylaştığım öksüzler nerde?
Dost yollar, dost evler, dost yüzler nerde?
Huzura erdiğim bayramlar hani?

Kar çiçeğim solmuş kar yatağında
Can verir ırmağın dar yatağında
Arife gecesi yer yatağında
Üstüme serdiğim bayramlar hani?

Bayram demek takvimdeki yazı mı?
Bayram hasret, bayram ağrı, sızı mı?
Açıp yüreğimi, yumup gözümü
Özüne girdiğim bayramlar hani?

Bayram af günüdür, barış günüdür
Bayramlar rahmete giriş günüdür
Bayram, Hak menzile varış günüdür
Gönlümü verdiğim bayramlar hani?
 
[h=1]BAYRAMLAR BAYRAM OLA -3[/h]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Kalkarım her sabah kötü bir günde [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Yüreğim zindanda, sevgim sürgünde [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Engeller yol vermez, gelemem oğul! [/FONT]

[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Taşırım başımda başıboşları [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Konuşur karşımda mezar taşları [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Diriler dil vermez, bilemem oğul! [/FONT]

[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Tecellim çiledir, çeker giderim [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Gözyaşı selinde akar giderim [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Dostlarım el vermez, kalamam oğul! [/FONT]

[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Hasretim göl göldür, hicranım nehir [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Toprağım kor ateş, havam som zehir [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Arılar bal vermez, alamam oğul! [/FONT]

[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Ben aşka koşarım, aşk beni vurur [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Yaklaştığım deniz içimde kurur [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Bahçeler gül vermez, gülemem oğul! [/FONT]

[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Bayramlar kurşundur, canımda kalır [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Yazdığım tebrikler yanımda kalır [/FONT]
Postacı pul vermez, salamam oğul!

 
[h=1]BAYRAMLAR BAYRAM OLA -4[/h]
Yağma var yukarı katta
Benim canım çıkar altta
Çabalarım, akar terim
Allah kerim.

Zulüm köklendi, dallandı
İşkenceler “yasal”landı
Küfür içer, zılgıt yerim
Allah kerim.

Yokluk kırıyor dizimi
Zamlar güldürür yüzümü(!)
Sıkıntıdan kalkmaz serim
Allah kerim.

Bayram gelmiş.. gelir belki
Ben tebrik-mebrik bilmem ki
“Bayram bayram ola” derim
Allah kerim.
 
[h=1]BAYRAMLAR BAYRAM OLA -5
Giden Bayramlardan almadık bir tad [/h]Gardaş bu senenin bayramı nasıl?
Şenay’larda bayram her gün, her saat
Elif’in, Döne’nin bayramı nasıl?

İçinde boğulduk derdin, acının
Uykusu bitmedi şeyhin, hacının
Üç gardaşı şehit veren bacının
Oğulsuz ****** bayramı nasıl?

Neşe topuğumda, elem boyumda
Sen çoğunu anla, ben az deyim de
Kim öldü, kim kaldı garip köyümde
Ya bizim hanenin bayramı nasıl?

Dert deşmek değildir gayem, niyetim
Düşündükçe sızlar kemiğim, etim
Gelini dul kalmış, torunu yetim
Ak saçlı ninenin bayramı nasıl?

Hangi eller sürer suçluyu suça
Güdümlü başların destesi kaça
Kimler zorlanıyor gönülsüz göçe
Boş kalan binanın bayramı nasıl?

İşkence altında ezilir canlar
Masum yiğitlerle dolu zindanlar
Ses verin mezardan ulu sultanlar
Yusuf-u Kenan’ın bayramı nasıl?

Bizden sandığımız bize yabancı
Görünen simalar göze yabancı
Kabukta bayram var, öze yabancı
Söyleyin, mânânın bayramı nasıl?

Sabahtan haber yok, ufuklar kara
Semerkant kan ağlar, yanar Buhara
Keşmir, Kâbil, Kerkük hasret bahara
Kudüs’ün, Sina’nın bayramı nasıl?

Ayşe’nin bayramı gözyaşı, firak
Sultan’ı derdiyle baş başa bırak
Sormadan geçemem, etmişim merak
Nükhet’in, Nana’nın bayramı nasıl?

Mücahit, maddeye yapar akını
Devrimci, soygundan tutar yükünü
Biz toprağa verdik Hikmet Tekin’i
Kotil’in, Zana’nın bayramı nasıl?

Doğduğundan beri çamlar deviren
Ekranda iftira, yalan savuran
Salyası, ülkeyi göle çeviren
Boynuzlu d****** bayramı nasıl?
Yazar : ABDURRAHİM KARAKOÇ
 
[h=1]BAYRAMLAR BAYRAM OLA -6[/h]
Âlem-i İslâm’a rahmet su gibi
Aksın, BAYRAM OLSUN BAYRAMLARINIZ.
Evleriniz cennet kokusu gibi
Koksun, BAYRAM OLSUN BAYRAMLARINIZ.

Zindan “medrese”dir, gam yayla size
Farkı yok bin yılın bir ayla size
Melekler yukardan gıptayla size
Baksın, BAYRAM OLSUN BAYRAMLARINIZ.

Uygur, Kazak, Kırgız, Azerî’nizden
Gitmesin gardaşlık nazarınızdan
Zalimler, zulmünü üzerinizden
Çeksin, BAYRAM OLSUN BAYRAMLARINIZ.

Süleyman esir de, Simon neden hür?
Hiç durma dünyanın yüzüne tükür..
Müslümanın sesi münafıktan gür
Çıksın, BAYRAM OLSUN BAYRAMLARINIZ.

Serilsin gönüller döşek misali
Patlasın sevgiler fişek misali
Hakikat, durmadan, şimşek misali
Çaksın, BAYRAM OLSUN BAYRAMLARINIZ.

Haksızlık almasın Hak’kın yerini
Aşsın boyunuzdan aşkın derini
Kimi gözyaşını, kimi terini
Döksün, BAYRAM OLSUN BAYRAMLARINIZ.

Kök bir, dallar ayrı ki, İslâm bir gül
Afganistan bir gül, Türkistan bir gül
Vahdet bahçesine her insan bir gül
Diksin, BAYRAM OLSUN BAYRAMLARINIZ.

Mağdurlar, mazlumlar ersin felaha
Vuslata varanlar varsın bir daha
İrfan tohumunu gece, sabaha
Eksin, BAYRAM OLSUN BAYRAMLARINIZ.

Kandır zalimlerin zulüm çiçeği
Öldürür cehalet, ölüm çiçeği
Gençler yakasına ilim çiçeği
Taksın, BAYRAM OLSUN BAYRAMLARINIZ.

Şehide toprağın hürmet-i aşkı
Anadan fazladır şefkat-i aşkı
Rab’bim yüreklere ülfeti, aşkı
Soksun, BAYRAM OLSUN BAYRAMLARINIZ.

Hazreti Resül’ün nurlu katına
Gitmek isteyenler binsin atına
Küfrün saltanatı yerin altına
Çöksün, BAYRAM OLSUN BAYRAMLARINIZ.

Ne makam, ne para, ne senet, ne çek...
“Kurtuluş İslâm’da” vallahi gerçek
Bu mübarek sevda bizleri tek tek
Yaksın, BAYRAM OLSUN BAYRAMLARINIZ.
 
[h=1]BEBEĞE ÇAĞRI[/h]
Soyguncu soysun da, vurguncu vursun
Sen ana karnında boşa durursun
Doksan günde çık gel dokuz ay dursun

Doğmaya gayret et, doğmaya bebek
Sonra geç kalırsın yağmaya bebek

Üçkağıtçı düzen geçip gitmeden
Her ocakta üç- beş baykuş ötmeden
Çabuk ' Devlet malı deniz' bitmeden

Doğmaya gayret et, doğmaya bebek
Sonra geç kalırsın yağmaya bebek

Makam armağandır, koltuk hediye
Muhkem ilamlar var ' rüşvet ye' diye
Ne diye beklersin söyle ne diye?

Doğmaya gayret et doğmaya bebek
Sonra geç kalırsın yağmaya bebek

Göz kırpınca sıfırı çok sayılar
Zirveye tırmandı topal ayılar
Yağcı yeğen arar haydut dayılar

Doğmaya gayret et doğmaya bebek
Sonra geç kalırsın yağmaya bebek

Artık banka soymak basit eğlence
Günde milyar hiçtir ' yurtsever genc' e(!)
Dünyaya duhül et, gel biraz önce

Doğmaya gayret et dogmaya bebek
Sonra geç kalırsın yağmaya bebek

Tez çık, haram süt bul, beleş kundak bul
Yalancılık mübah, yüzsüzlük makbul
Hukuksal açıdan bir ' olanak' bul

Doğmaya gayret et doğmaya bebek
Sonra geç kalırsın yağmaya bebek

Adi ekranlarda iğrenç yüzü gör
Halkı tiksindiren bir kof dizi gör
Önce onları gör, sonra bizi gör

Doğmaya gayret et doğmaya bebek
Sonra geç kalırsın yağmaya bebek
 
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Geçmişte yağmanın hasat dönemi [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Acele gel diye çağırdım seni [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Şimdi iş değişti dur, dinle beni [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Dokuz aylık yolu altmış ayda çek [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Beş sene dolmadan doğma ha bebek. [/FONT]

[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Emmin, dayın annen, baban kereste [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]İşçi, memur, çiftçi, çoban kereste [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Çarşı, pazar, yazı-yaban kereste [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]İnsanlar ya mertek, ya orta direk [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Beş sene dolmadan doğma ha bebek. [/FONT]

[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Doğarsan üç günlük iş bulamazsın [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Acıkırsın, ekmek, aş bulamazsın [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Ucuz toprak, beleş taş bulumazsın [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Yaşamak rezillik, rüsvaylık demek [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Beş sene dolmadan doğma ha bebek. [/FONT]

[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Arı peteğinde ağulu bal var [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Kaçıp kurtulmaya ne yön, ne yol var [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Sıkıver dişini, annene yalvar [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Buradan rahattır orda beklemek [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Beş sene dolmadan doğma ha bebek. [/FONT]

[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Kurtlar sülük oldu, sıyrıldı posttan [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Kaçan kurtuluyor, ahbaptan dosttan [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Değişti bahçıvan, bozuldu bostan, [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Hıyarlar acıdır, karpuzlar kelek [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Beş sene dolmadan doğma ha bebek. [/FONT]

[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Vaziyet bambaşka vaziyet oldu [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Yaşamak işkence, eziyet oldu [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Dalkavukluk üstün meziyet oldu. [/FONT]
[FONT=Tahoma, Geneva, sans-serif]Sanatkârlar sansar, dâhiler şebek [/FONT]
Sözümü dinlersen hiç doğma bebek.

 
BEBEĞE SİTEM
"Aman gelme" dedim, bak geldin işte
Dünyaya meylin var, beşer’sin bebek
Bir bilsen dünyamız neyin nesidir
Ayırır ağzını işersin bebek.

Kimisi su katar içtiğin süte
Kimisi at sokar yediğin ete
Günahtan, hileden, haramdan öte
Zulmet kuyusuna düşersin bebek.

Yukarıya gitsen'köle'sayarlar
Aşağıya insen tefe koyarlar
Her saat bir başka renge boyarlar
Baktıkça sen sana şaşarsın bebek.

Önün bal-petekli, elin mühürlü
Omuzun kötekli, dilin mühürlü
Haftan ipotekli, yılın mühürlü
Aydan, günden mahrum yaşarsın bebek.

Sevgimiz rüşvettir seversek seni
Aldatmak içindir ne versek seni
Kalleş çağımızla eversek seni
Gerdeğe girmeden boşarsın bebek.
 
Geri
Üst