100 Temel Eser

yazarı:Ahmet Hamdi Tanpınar
Yayınevi: Dergâh
kitap hakkında:
Sahnenin Dışındakiler, 1950'de tefrika edildikten sonra ancak 1973 yılında kitap olarak yayımlanabilmiştir. Yazarın diğer romanlarından Mahur Beste ile Huzur bu kitapla birlikte bir Nehir romanın parçaları olarak değerlendirilmiştir.
Sahnenin Dışındakiler'de zaman 1920 yılıdır ve mekan İstanbul'dur. Türk milletinin yaşadığı o ateşten günlerde İstanul hem bir sahnedir, hem de sahnenin dışı. Asıl sahne Anadolu, bu sahne dışı İstanbul'da pek az görünür, değişik aynalardn görülür.
Sahnenin Dışındakiler'de kalabalık bir şahıs kadrosu vardır. Bunlar içinde gözden düşmüş fakat kendilerinin her an hatırlanacağını uman devlet adamları, harp vurguncuları, idealistler, hainler, fedakar kadınlar, düşmüş kadınlar, değişen hayat şartları içinde yerlerini arayanlar, ızdırabın hayatlarını kabarttığı insanlar yer alır.
 
Yayınevi : Kubbealtı Neşriyatı
Yazarı : Samiha AYVERDİ
kitap hakkında:
Bu kitap ne bir hikayedir ne masal ne de roman... zamanı, mekanı, vak'aları, şahısları, isimleri hatta vak'aların seyri, sırası ve detaylarının yüzde doksanı ile otantik ve yaşanmış bir devrin, gerçek ve yaşanmış bir hayat tablosudur.
Biz, İmparatorluk Türkiyesi'nin hemen de son evlatları; içinde haşır neşir olduğumuz askeri, siyasi, içtimai ve iktisadi bir tarih meydanında köşe kapmaca oynamış kimseler olarak, görüp duyduklarımızı, tadıp kokladıklarımızı, kudretimiz ölçüsünde, gelecek nesillere intikal ettirmek mecburiyetinin altında bulunuyoruz. İşte bu kitabın meydana gelmesi de o vazife hissinin bir netice ve zarüretinden ibarettir.
 
Yayınevi : Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık (YKY)
Yazarı : Necip Fazıl KISAKÜREK
kitap hakkında:
"Tekke şiirimizin verilerin modern Fransız şiiri ölçüleriyle değerlendiren, şiirlerinde soyut insanın evrendeki yerini araştıran: madde ve ruh problemlerini, iç alemin gizli duygu ve tutkularını dile getiren Necip Fazıl: dinç ve oturmuş bir dil, mazbut ve sağlam bir teknikle yazdı."
Behçet Necatigil
Necip Fazıl Kısakürek, insan ruhunun mistik-trajik dehlizlerinde cesurca dolaşmış, kendi "Poetika"sını yazmış bir şair olarak modern Türk şiirinin, fikir ve dava adamı kimliğiyle de Türk düşünce hayatının baş aktörlerindendir. Çile, şairin yıllar içinde bütün şiirlerini ayıklayarak, düzelterek, sıralayarak oluşturduğu -altmış yılı bulan şiir serüveninin verimlerini kendi kurduğu bir yapı içinde topladığı- bir başyapıttır.
Türk şiirinin temel taşlarından biri. Necip Fazıl Kısakürek, bir kez daha okuruyla buluşuyor
 
yazarı:Sabahattin Ali
Yayınevi: Yapı Kredi
kitap hakkında:
"Bu manasız ve yabancı hayatta bir tek şeye hakikaten sarılmış, hakikaten inanır gibi olmuştu. Bu da karısı idi. Muazzez'in varlığı Yusuf için büyük, boşlukları dolduracak mahiyette bir şey değildi, fakat onun yokluğu müthişti. Onun bu kadar sebepsiz yere, bu kadar insafsızca Yusuf'un hayatından koparılması çıldırtacak kadar acı idi. Hayatında asıl aradığı şeyin Muazzez olmadığını biliyordu, fakat Muazzez olmadan bunu aramaya muktedir olmayacağını sanıyordu."
Kuyucaklı Yusuf "Türk edebiyatının belki de en romantik kahr*****dır. Hayatın ve insanların zalimliği karşımdaki naif duruşu ile bir yandan trajik bir sona ilerlerken, bir yandan da yaşadığı lirik aşk hikâyesinin kahramanı olarak edebiyat tarihinde yerini almıştır.
Sabahattin Ali büyük romanı Kuyucaklı Yusuf'ta lirik ve romantik bir kahramanın yanı sıra, zalim ve ağulu bir taşra portresini bütün aktörleriyle gözümüzde canlandırır.
 
Yazar: Ahmet Muhip Dıranas
yayınevi:YKY
kitap hakkında:
Ahmet Muhip Diranas'in bu siirleri, kendisi henüz hayatta iken ilk kez Is Bankasi Kültür Yayinlari tarafindan 1974 yilinda yayimlanmisti. Siirler bu yeni baskida da ilk baskinin edisyonu esas alinarak yayina hazirlandi.
Ahmet Muhip Diranas 1908 yilinda Istanbul'da dogdu. Ankara Hukuk Fakültesi'nde okurken Istanbul'a geldi. 1938'de tekrar Ankara'ya döndü. Önce CHP Halkevleri Kültür ve Sanat Yayinlari'ni, daha sonra da Çocuk Esirgeme Kurumu Yayinlari'ni yönetti. Dönemin çesitli dergi ve gazetelerinde siirleri ve yazilari yayimlandi. Tiyatro türünde eserler verdi. Bir dönem de Devlet Tiyatrosu edebi kurul baskanligini yapti. Diranas 21 Haziran 1980'de Ankara'da öldü.
Ahmet Muhip Diranas yazdigi ve yayimladigi "bir avuç" siir ile Cumhuriyet Dönemi Türk siirinde çok önemli bir yere sahiptir. Çünkü Diranas'in siirde ses ve sekil açisindan çok titiz bir tavirla olusturulmus, fazlasiyla kendine has bir yalinlik ve atmosfer vardir.
Özellikle Kar, Olvido, Selam, Agri siirleri, onun, siirde yalin anlatimin nasil bir ses ve atmosfer olusturduguna en iyi örneklerdir. Kusku yok ki her büyük sairden büyük bir avuç dize kalir geriye, Diranas'in Siirler kitabinda bulunan siirlerin hemen hepsi de onun her siirini nasil büyük bir titizlik sonucu okuyucuya ulastirdigi görülür.
 
yazarı:Âşık Veysel
Yayınevi: İnkılap
kitap hakkında:
Aşık Veysel, halkça düşünüp konuşuyor. İşte yeni Türk şairlerinin, çok başka yollardan gelip halk şiiriyle ve Veysel ile buluştukları nokta da budur. Hem halktan hem kendinden olma; hem düpedüz Türkçe hem de kendince konuşma; kaybolmadan kaynaşma, çokluğa katılma. Ondan alınacak ders, sanatına tertemiz bir gönül ve bir ömür vermesi, içinde ve dışında olup biteni açık gözlerden daha iyi bilmesi, Sivrialan Köyü'nden dünyaya açılması, halktan, haktan, iyiden ve güzelden yana, işinin ehli ve sözünün eri olması, insanlıkla şairliği ayırmaması...
Sabahattin Eyuboğlu
 
Yayınevi : Adam Yayınları
Yazarı : Orhan Veli KANIK
kitap hakkında:
Orhan Veli'nin Bütün Şiirleri, 1951'den 1987'ye, otuz altı yıl boyunca, yirmi iki kez basıldı. Ama, ne yazık ki, ilk basımından başlayan dikkatsiliklerin, düzelti savrulkluklarının yarattığı yanlışlar, basımdan basıma geçilirken gittikçe çoğaldı. Öylesine ki, bir yerden sonra, bu yanlışların düzeltilmesi için girişilen iyi niyetli çabaların da yetersiz kaldığı görüldü.
Adam Yayınları'nın Nisan 1987'de yaptığı yirmi üçüncü basım ise, her bakımdan yepyeni bir kitap olarak ortaya çıktı. Yapıt baştan sona yeniden incelenmiş, şiirler dergilerdeki, kitaplardaki ilk basımlarıyla karşılaştırılmış, şairin şiir defterindeki yazılışlarıyla denetlenmişti. Bu basımdaki değişiklikler, Orhan Veli'ye dönüş niteliğindeydi. Şiirlerin sıralanışındaki değişiklik de şairin sağlığında yapıtı yayınlara beliren özlemleri doğrultsundaydı. Böylece, yirmi üçüncü basımda Adam Yayınları, Bütün Şiiirleri'ni inanılmayacak kadar çok sayıdaki yanlışlarından arındırarak okurlarına sunmuş oluyordu. Yapıt, büyük bir ilgiyle karşılandı ve yanlız 1987 içinde üst üste üç basım yapılması gerekti.
Elinizdeki kitap Bütün Şiirleri'nin altmışbeşinci basımıdır.
 
Yayınevi : Can Yayınları
Yazarı : Cahit Sıtkı TARANCI
kitap hakkında:
Cahir Sıtkı Tarancı 4 Ekim 1910'da Diyarbakır'da doğdu. İlkokulu orada, ortaokulu İstanbul'da Saint Josepht'te, lseyi Galatasaray'da okudu. Şiir yazmaya lisede başladı. 1931'de Mülkiye Mektebi'ne yazıldı, bitirmeden ayrıldı. 1939'da Paris'e gitti, Cience Politique'e girdi. İkinci Dünya Savaşının çıkması üzerine yurda döndü. Askerliğini Edremit'te yaptı. Bir süre İstanbul'da babasının bürosunda çalıştı. Sonra, Ankara'da Anadolu Ajansı'nda, Toprak Mahsulleri Ofisi'nde çalıştı. Daha sonra Çalışma Bakanlığı'nda çevirmenlik yaptı. 1951'de evlendi. 1954 yılının başlarında hastalandı. İki yıl boyunca tedavi gördü. Ancak iyileşemediği için Viyana'ya gönderildi.1946'da Cumhuriyet Halk Partisi Şiir Yarışmasında Otuz Beş Yaş adlı şiiriyle birincilik ödülünü kazandı. 1957'de Varlık Dergisi'nin açtığı bir soruşturmada, yaşayan yazarlar arasında en beğenilen yazar seçildi.
 
Yayınevi : Adam Yayınları
Yazarı : Kemal TAHİR
kitap hakkında:
Kemal Tahir'in Mütareke Dönemi aydınlarını anlattığı "Esir Şehir" üçlemisinin ilk kitabı olan Esir Şehrin İnsanları'nda, Birinci Dünya Savaşı sırasında İstanbul'daki sivil aydınların durumu ele alınır. İmparatorluk ordularının yenilgiyi kabullenip silahlarını temsil ettikleri bir dönemde aydınların en umutsuz koşullar altında savaşı üstlenişleri anlatılır. Üçlemenin öbür kitapları Esir Şehrin Mahpusu ile Yol Ayrımı'dır.
"Türkiye'yi, Türkleri sahiden tanımak isteyen yerli yabancı herkes Kemal Tahir'i okumak, anlamak zorundadır."
-Halit Refiğ
 
Yayınevi : Epsilon Yayınevi
Yazarı : Orhan KEMAL
kitap hakkında:
'Eskici Dükkânı', Orhan Kemal'in, ırgatlık ve el işçiliğinden fabrika işçiliği ve makineleşmeye doğru yol almakta olan toplumda, gitgide yoksullaşan bir ailedeki kuşak çatışmalarını ve bireyin sıkıntılarını birkaç katmanda anlattığı bir roman.
Yaşlı, küfürbaz Topal Eskici, el bebek gül bebek büyütülmüş bir ağa torunuyken savaşa gitmiş; Trablus'tan bir bacağını kaybetmiş olarak döndüğünde, hayata çok aşağılardan başlamak zorunda kalmıştır. Öfkeli, uyumsuz kişiliğine ve çocuklarını sürekli itip kakmasına rağmen, çözülmeye doğru giden ailesini bir arada tutma kaygısıyla, üç kuruş kazanmak için didinip durmaktadır. Çocukları ise babalarının boyunduruğundan kurtulmak istedikleri halde, bir türlü ataerkil aile düzenini kırıp özgür olamazlar. Sonunda her biri kendince bir hayale kapılan aile bireyleri, Çukurova'ya pamuk toplamaya giden büyük oğulla karısının peşine takılır. Sonra... Sivrisinekler, açlık, sıtma...
Ancak 'kara gün kararıp gitmez' Orhan Kemal kitaplarında, her zaman bir yerlerden sızan bir umut ışığı vardır.
 
Yayınevi : Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık (YKY)
Yazarı : Sait Faik ABASIYANIK
kitaptan:
"Hayvanların içinde insanoğlu dilini en anlayan, anlar görüneni köpektir. Birçok kelimeleri anlar da. İnsanoğlu ile arasındaki lügatçe öteki hayvanlarkinden bir hayli zengindir. Köpek çocuğun sözlerini anlamış, susmuştu. Çocuk şarkıya başladı.
Karakolda ayna var ayna var
Kız kolunda damga damga var
Gözlerinden bellidir Karabaş
Sende de bana sevda var.
 
Yayınevi : Bilgi Yayınevi
Yazarı : Halikarnas Balıkçısı
kitaptan:
'Balıkçılar, sünger avcıları, dalgıçlar, gemiciler... Halikarnas Balıkçısı'nın hikaye ve romanlarıyla gelen bu tipler, sadece edebiyata ilk kez geldikleri için ilginç değillerdir. Balıkçı, denize bağlı olarak, güzelliği, özgürlüğü, başkaldırıyı, insanoğlunun geçmişteki ve gelecekteki arayışlarını, kayıplarını, bunalımlarını, korkularını, ışığı kırar gibi kendiliğinden alabildiğine etkin bir anlatımla ortaya koyarak, çağdaş insancıl bakışla eski uygarlıklar arasındaki bağları göstermiştir."
 
Yayınevi : Can Yayınları
Yazarı : Kemal BİLBAŞAR
kitap hakkında:
Cumhuriyet'in ilk yılları... Doğu Anadolu'nun yaman coğrafyasında, aman vermez havasında, binbir oyunuyla insanı coşturan, yoran doğasında yaşayan bir söylence Cemo. Kömür gözleri ocak alevi gibi yanan, kara saçları gök ışıltıları taşıyan çatıldığında hançere dönüşen kaşlarıyla yürek yakan Cemo. Başı eğdirilemeyen, Nuh dedi mi Peygamber demeyen Cemo, insanlarına da, hayatına da dişiyle tırnağıyla sahip çıkan yiğit bir kadın. Doğu Anadolu'da bir masal gibi geçen hayatıyla edebiyatımızın simge isimlerinden biri. Kemal Bilbaşar'ın ağalık düzenindeki insanları, aşiret törelerini, inançlarını, yaşama biçimlerini olanca gerçekliğiyle yansıtan bir dille yazdığı Cemo, unutulmaz roman kahramanları arasında yer almış biri. Bir direnişin romanı. İlk yayınlandığı 1966'dan beri sevilerek okunan bu romanın ikinci bölümü olan Memo ile birikte şimdi Can Yayınları'nda.
 
Yayınevi : Dünya Kitapları
Yazarı:Samim Kocagöz
kitap hakkında:
Kalpaklılar, Samim Kocagöz'ün Kurtuluş Savaşımızı destansı bir dille anlatığı, tarihimizin önemli bir bölümüne tanıklık eden yaşamış kahramanların da yer aldığı belgesel bir roman.
Doludizgin'le bir bütün oluşturan Kalpaklılar'da Kurtuluş Savaşı, İzmir'in işgalinden başlanarak anlatılıyor. Bağımsızlık hareketi, iç ayaklanmalar, Kuvayı Milliye ruhu, Kurtuluş Savaşı'nın örgütlenme evresi Kalpaklılar'da ; sonraki zorlu dönem ise Doludizgin'de veriliyor. Kocagöz çocukluğunun bu zor günlerini sadece kendi çocuk gözüyle değerlendirmemiş ; Kalpaklılar'ı belgeler dayandırarak ve tanıklardan dinleyerek oluşturmuştur.
 
Yayınevi : Ötüken Neşriyat
Yazarı : Tarık BUĞRA
kitap hakkında:
Küçük Ağa, Tarık Buğra'nın en büyük ve en tanınmış eseridir. Kurtuluş Savaşı'nın, küçük bir Anadolu kasabasından görünüşüdür. Konuya ilk defa resmi olmayan bir gözle, aydın bir Türk'ün hür bakışlarıyla ve değerlendirmeleriyle bakılmıştır. İnsanımızın ve kültürümüzün tanıdık simalarını ve hususiyetlerini yuazarın üstadane üslubundan zevkle okuyacağınız bu eser, Milli Mücadele'nin gerçekten milli bir romandır.
Küçük Ağa, TV dizisi de yapılmış ve defalarca yayınlanmıştır.
 
Tütün Zamanı" üçlemesi Zeliş, Yağmurlarla Topraklar,Acı Tütün den oluşmaktadır.
Zeliş


Yayınevi : Cumhuriyet Kitap Kulübü
Yazarı : Necati CUMALI
kitap hakkında:
Türk edebiyatının usta ismi Necati Cumalı'nın kaleminden, çarpıcı bir aşk öyküsü.
"Tütün Zamanı" üçlemesinin ilk kitabı olan Zeliş, okurunu bu çarpıcı aşk öyküsüyle birlikte, tütün üreticilerinin dramatik yaşamlarına da ortak ediyor.
Yalnızca edebiyatımızın bir kahramanı haline gelmiş Zeliş'le değil, tüm karekterleriyle canlı, nefes alan bir roman.
Acı Tütün


Yayınevi : Cumhuriyet Kitap Kulübü
Yazarı : Necati CUMALI
kitap hakkında:
Ege çevresinin önemli bir sorununu evrensel boyutlarda okuyucuya iletmek başarısını gösteren Acı Tütün, 1952 yılı tütün piyasasının açılışı sırasında, kendiliğinden gelişen ve bütün Ege'yi saran köylü direnişi çevresinde biçimleniyor. Acı Tütün, tütün ekicilerinin ekonomik durumlarını, piyasa ilişkilerini, yıllardır sürüp giden acımasız ve amansız olduğu oranda acımasız bir sömüürü düzenine karşı yürekli başkaldırışını anlatıyor.
"Tütün Zamanı" üçlemesinin iki kitabı Zeliş, Yağmurlarla Topraklar ile birlikte Necati Cumalı, böylece Ege yöresinin yaş***** gerçekçi bir bakış açısıyla, çeşitli toplumsal kesitlerden yansıtarak, Türk romanına unutulmaz güzelikte bir Ege destanı kazandırmış olmaktadır.
Yağmurlarla Topraklar


Yayınevi : Cumhuriyet Kitap Kulübü
Yazarı : Necati CUMALI
Kitap hakkında:
Roman, hikaye, şiir, oyun gibi edebiyatın her dalında verdiği usta işi ürünlerle çağdaş Türk sanatçıları arasında haklı ve büyük bir ürün kazanan ve eserleri üst üste yeni baskılar yapan, yabancı dillere çevrilen Necati Cumalı "Tütün Zamanı" genel adlı altında Zeliş, Yağmurlarla Topraklar, Acı Tütün üçlüsüyle Ege yöresinin yaş***** gerçekçi bir bakış açısıyla, çeşitli toplumsal kesitlerden yansıtarak Türk romanına unutulmaz güzellikte bir Ege destanı kazandırmış olmaktadır.
 
Yayınevi : Çınar Yayınları
Yazarı : Rıfat ILGAZ
kitap hakkında:
Karatma Geceleri, 1944'lerin İstanbul'unda, Alman faşizminin azgınlaştığı dünyayı ateşe veren savaşın kapımıza dayandığı günlerde, hakkındaki iki tutuklama kararıyla İstanbul sokaklarına sığınan bir devrimcinin serüven dolu yaş***** anlatıyor. Karartma Geceleri, Rıfat Ilgaz'ın anılarından kaynaklanır ama, bir anı-roman değildir. Anılar harmanlanıp bir zaman kurgusunda yeniden oluşturulmuştur.
Yurdumuzda ve uluslararası yarışmalarrda birçok birincilik ödülü alan Karatma Geceler'nin filmi de, romanı kadar büyük bir ilgi görmüştür.
 
yazarı:Orhan Hançerlioğlu
yayınevi:Remzi Kitabevi
arka kapak:
Bordamıza Vuran Deniz
Antep'ten İstanbul'a göçen bir ailenin beş çocuğundan her biri, aradan geçen yirmi beş yıl içinde, kendine farklı bir hayat yolu çizmiştir. Kardeşlerden yalnızca Sedat ve Vedat kendi özkimliklerini sorgular, ikisi de benlik yitimine karşı kendi yöntemleriyle mücadele ederler... Ama aralarından biri, mücadeleden kendi isteğiyle vazgeçecektir...
Yedinci Gün
Ömer, Bakanlıkta Müsteşar'a bağlı olarak çalışmaktadır. Düzenli bir hayatı vardır. Ama öldürücü rutinlikten sıkılmakta, adeta boğulmaktadır. Ve bir gün Müsteşar'ın suratını üç yumrukta darmadağın edip, İstanbul uçağına tek gidiş bir bilet alır. Uçak bulutların üzerinde yükselirken, Ömer'in önünde çok farklı bir kimliğin kapıları aralanmaktadır
 
Yayınevi : Adam Yayınları
Yazarı : Fakir BAYKURT
kitap hakkında:
Kaplumbağalar, Türk köylüsünün yaratıcı gücüne inancın romanıdır; hiç sürülmemiş, üzerinde ot çöp kalmamış, pur taşlarıyla dolu topraklarda bağ yetiştirenlerin (...) Bozkırın rengini değiştirenlerin romanı...Fakir Baykurt, köylülerin yaratıcı gücünü gösterebilmek için, kavganın tabiatla insan arasında olmasına özellikle önem vermiş; köylülerin 'kara toprağın rengini değiştirmek' için giriştikleri mücadelede bir sınırlayıcı güçle karşılaşmalarını istemiş. Alevi köyünü seçmesi sanırım bundan:Köyde cami de yok, imam da. Dahası var: Ağa da yok. Egemen güçlerin temsilcisi, çıkar koruyucusu bir muhtar da yok; Muhtar Battal, köylülerin ortak çıkarları için, köylülerle birlikte çalışan herhangi bir köylü.
 
yazarı:Abbas Sayar
yayınevi:Ötüken Neşriyat;
kitap hakkında
\'Güçlü, hırslı bir at kişnemesi ovanın dört bir yönüne dağıldı. Dağınık düzen otlayan sekiz on at başlarını kaldırdılar ve kulaklarını diktiler. (…)
İçlerinde güçlü, kuvvetlileri vardı. Kimi kahra uğramış zavallı, kimi yılkının alışığı…\'
\'hesaptan düşülmüş, defterden silinmiş\' roman kahramanı Doru Kısrak’ın yılkıya bırakılma öyküsü ve Orta Anadolu’nun ağır kış doğasında yaşama mücadelesi, halk dilinin zengin sözcük ve deyimleriyle işlenerek, şiirsel bir anlatımla ölümsüzleştirilmiş, eşsiz bir yapıt olan \'Yılkı Atı\'; Abbas Sayar’ın, Sekili’de çiftçilik yaptığı yılların gözleminden yola çıkılarak yazılmış ilk romanıdır.
1971 yılında TRT Roman Başarı ödülünü alan, çok geniş okur çevresi olan \'Yılkı Atı\' romanı bir kez daha okurlarla kucaklaşıyor.
Yorumlar: Yazar, şair, ressam ve gazeteci Abbas Sayar’ın eserleri Ötüken Neşriyat tarafından yeniden yayımlandı.1923 yılında Yozgat’ta dünyaya gelen, hayatının bir bölümünü orada geçirip 1999 yılında vefat ettikten sonra yine o topraklara dönen Abbas Sayar’ın romanları ve hikayeleri de Orta Anadolu insanının hayatını anlatır. Abbas Sayar’ın hayatı, romanlarındaki hayatlara benzer, ya da o, romanlarını kendi hayatından aldığı ilhamla yazmıştır. Kitaplarındaki kahramanların hiç uzağına düşmeyen, onlar gibi yaşayıp onları yazan Sayar’ın karşısına çıkan ilk engel, Anadolu’nun bağrından kopup İstanbul’a gelenleri şehir kapısında bekleyen şeydir: parasızlık... Sayar, parasızlık yüzünden geç girdiği üniversiteyi yine parasızlık yüzünden bitiremez. Üstelik, düşlerindeki okuldur bırakıp gitmek zorunda kaldığı, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyat Bölümü... Üniversite öğrenimi, hayatında yarım kalan tek şeydir, ardında bıraktığı ve derlenmeyi bekleyen şiirleri sayılmazsa... Gazete bayiliğiyle işe başlayıp Bozlak adıyla bir kültür ve sanat gazetesi çıkaran, edebiyat fakültesinde okuyamamış olsa da şiirler yazarak edebiyat dünyasına giren Sayar, adını 1970 yılında TRT Sanat Ödülleri Yarışması’nda derece alan ilk romanı Yılkı Atı’yla duyurdu. O yıllarda bir “edebiyat olayı” olarak nitelendirilen bu romanın ardından gelen Çelo (1972) romanı 1973 Türk Dil Kurumu Roman Ödülü’nü, Can Şenliği (1974) romanı ise 1975 Madaralı Roman Ödülü’nü getirdi Sayar’a. Yozgat’ta bir dönem de çiftçilik yapan yazar, ömrünün son yıllarını Ayvalık’ta resim yaparak, roman ve şiir yazarak geçirdi. Abbas Sayar’ın kitapları daha önce E ve Can Yayınları’ndan çıkmıştı.
Ötüken Neşriyat’ın yeniden yayımladığı ödüllü romanlar Yılkı Atı, Çelo, Can Şenliği, Yorganımı Sıkı Sar (öykü) , Anılarda Yumak Yumak ve son kitaplarından biri olan Noktalar’ın kapağında yazarın kendi yaptığı resimler kullanılmış.
Ülkü Özel Akagündüz / İstanbul
 
Geri
Üst