Değerli Üyelerimiz sizler için kendimizi sürekli yeniliyoruz. Lütfen 10 saniyede üye olarak bizlere destek olunuz... 😊 Tüm sorunları bize bildirebilirsiniz
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Ben Kimim?
Az mıyım çok muyum?
Var mıyım yok muyum?
Ben neyim?
Masal mıyım gerçek miyim?
Kaç mıyım göç müyüm?
Hiç miyim suç muyum?
Ben kimim?
İbret miyim cinnet miyim?
Hiçlikler içinde kanayan yürek
Yokluklar içinde savaşan beden
Boşluklar içinde karışan zihin
Güçlükler içinde değil miyim?
Yoksa.. Yoksa..
Her ihanete akıl erdiren
Her cehalete kılıf uyduran,
Her esarete fiyat biçtiren
Sen değil de ben miyim?
Geçimsizim bugünlerde
Kimsesizim bu yerlerde
Değersizim bu ellerde
Çaresizim doğduğum yerde
Gölgesizim her gün her yerde
Ses miyim sus muyum
Sis miyim pus muyum
Ben neyim
Deha mıyım Heba mıyım
Ak mıyım pak mıyım
Al mıyım Sat mıyım
Ben kimim
Yarar mıyım ziyan mıyım
Yalanlar içinde doğruyu bulan
Cayanlar içinde sözünde duran
Satanlar içinde ayak direyen
Yananlar içinde değilmiyim
Her adalete duvar ördüren
Her cesarete kilit vurduran
Her asalete boyun eğdiren
Sen değil de ben miyim
Geçimsizim bugünlerde
Kimsesizim bu yerlerde
Değersizim bu ellerde
Çaresizim doğduğum yerde
Gölgesizim her gün her yerde
Dünyaya nasıl gelmişiz sormayın
Saygı değer annelerimiz incinmesin
Her yerim ayrı ayrı ölmeli
Yoksa ölüm yok bana dünyada
Bir kurşun beynime girsin
Bir bıçak kalbime saplansın
Kızgın bir demir dağlasın gözlerimi
Sonra gelsin bir manga asker
Sert bir komut; bir yaylım ateş
Bırak kim bağlarsa bağlasın gözlerimi.
Çok düşündüm bilek damarlarımı kesmeyi
Rönesans öncesi devirlerden kalma zehir içmeyi
Ve düşmeyi yüksek kulelerden mermerler üstüne
Ayaklarıma taş bağlayıp denizler altında ölmeyi
Yine de ölmedim görüyorsun, ölmedim
O asağılık hesaplar, küçük korkular bırakmadı beni
Belki de sen bırakmadın, bilmiyorum
Bıraksaydın çoktan unutmuş olacaktın
Halbuki şimdi benden kaçman da zor
Anlıyorum beni sevmen de zor
Dedim ya bir yere kadar yaşamak güzel
Ama bir yerde ölüm güzel oluyor...
keyfim kaçar, ben kaçırmam
elimde olsa hiç takılmam
yalancı dünya, kaygılanmam
kederle dolsam da yıkılmam
hayale daldım, hiç uyanmam
harcandım, harman kaldım
gündüz soldum, akşam açtım
haydi babam coş
burada müzik hoş
gerisi bomboş
olalım yine sar-sar-sarhoş
onlar üzer, ben üzülmem
elimde olsa hiç düşünmem
ölümlü dünya, derde girmem
sevince boğsa da değişmem
hayale daldım, hiç gerilmem
harcandım, harman kaldım
gündüz soldum, akşam açtım
haydi babam coş
burada müzik hoş
gerisi bomboş
olalım yine sar-sar-sarhoş
Bir an sevinç duyarken, korkuyorum sonra hemen,
Haydut yıllar çalar ***ürür diye hazinemi;
Bir an, başbaşa kalmaktan öte bir şey istemezken,
Sonra diyorum ki, alem niye görmesin sevincimi?
Bazan, sana baka baka kendime çektiğim ziyafetle,
Doydum sanırken, bir bakışın açlığıyla ölüyorum sonra,
Senin bana verdiğin ya da verebileceğinden öte,
Ne bir şeyden zevk alıyorum, ne de çabalıyorum almaya.
İşte böyle, her gün hem açlıktan ölüyor, hem tıkanıyorum;
Ya oburca her şeyi yiyorum, ya da hiçbir şeye dokunmuyorum.
"Senin dudakların değdi saçlarıma. Bal gibiydin, zifiri karanlıklarda eridin üstüme. Damarlarında bir nektarın parlaklığı. Şırıltılı ellerin dokundu tellerime. Teker teker bir yaşanmışlık ağladın bana. Duru. Tane tane. Upuzun. Kırıksızdı parmakların. Kanamazdı kirpiklerin. En sevdiğimdin. Uzanırdın yanıma, upuzun bir yaşanmışlık serilirdi seninle beraber bembeyaz çarşafa. Tenin gibi kokardı rüyalarım. Renkleri tenin gibi bembeyazdı yastıkların. Bir masal anlatırdın, kim bilir kimin yatağından hangi gece koparılmış. Özlemezdim seni hiç. Öpmezdim. Sen akar dururdun en tatlı sözlerde. Bir şiirin mırıldanması gibiydin. Gün batımının sıcaklığı kadar sıkıcı, ama vazgeçilmeyecek renkleri konuk ederdin yüzünün lirikliğinde.
Liriktin."
Şimdi saçlarını yoluyordu. Bir daha asla seveme onları diye.
Ayşegül Dinççağ
Kur masayı Madam Despina,
Kirli beyaz muşamba örtüleri ser.
Çek sediri asmanın altına,
Yanında bir ince Müzeyyen Abla.
Yine mi güzeliz, yine mi çiçek?
Hamdolsun.
Taze mi bitti topik,
Canın sağolsun.
Amanın yine mi güzeliz, yine mi çiçek?
Hamdolsun.
Altınbaş kadehe yağ gibi dolsun.
Gece çok geç, arzular şelale.
Haber etsek o yare,
Gelse Bomonti'den.
Şereflendirse bizi;
Olsak teyyare.
Sezen Aksu*Cihan Okan - Yine Mi Çiçek
Bağırsam duyulmaz
Yankısı yok çünkü sesin
Geceye dişlerimi geçirip damıtsam düşlerimi
Kar yağar usulca
İçimde kocaman bir buzul
Eski bir hüzün bu, zamandan bile eski
Ancak unutulmuş bir lisanla anlatılır
Ruhları kanatırcasına belki
Bir ürperti çöker iliklerim üşür
Bekâreti bozulmuş tüm kelimelerin
Ama içimde bir uhde
Keçeleşiyor beynim
Düşlerim yırtılıyor bilmiyorum
Hangi çatlaktan sızdı şimdi bu keder
Belki ki bir dalım rüzgâra âşık
Belki de bir çölüm yağmura hasret
Umudum da yok biliyorum
Bu umarsızlık şimdi niye
Kendime gömülmek istiyorum
Üşüyorum çaresizliğin yalımında
Hiçbir şey istemiyorum hiç kimseden
Çünkü acıların en büyüğüdür umut
Beynimdeki kaos sefilleştirirken yüreğimi
Her gün biraz daha büyüyor içimdeki cehennem
Ve hiçbir avuntum bile kalmamışken şu mendebur dünyada
Bilmem ki hala ne diye yaşıyorum...