Kalbin Ağlasada Gülümse İnadına ..! Şiir Arşivi

Ben kardan bir adam sevdim gülüşü şapkasının altında saklı
Elleri ceplerinde
Çocuk kahkalarıyla örülü bedeninde ateşten kor yüreği
Ben bu kış bahar hiç gelmez sandım
Bir sabah uyanınca güneşle dünyam başıma yıkıldı
Ne kar vardı- ne kardan adam
Artık sadece hayali vardı anımsadıkça ayazı yüreğimi yakan..
 
Sormuyorlar- nasıl dayanıyorsun- diye
Nasıl katlanıyorsun bunca acıya- tek başına
Sormuyorlar!
Akıllarına bile gelmiyor


Sorguluyorlar oysa
Neden paket paket içiliyormuş diye


Zararlıymış
Hem sağlığa- hem cebe
Davetiyeymiş ecele
Nasihat üstüne nasihat dinle
Konuşuyorlar işte
Dersler bedava
__________ Bilmez miyim


Yaşamak
Çok acımasız oysa
CAN derdi- CANAN derdi
Özlemi sermişiz gurbete halı misali
Hele ki ekmek derdi- iş derdi
Hele ki çoluk çocuk derdi
Ekle üzerine bir de hasreti
Tuzumuzu kurutamadık gitti
__________ Bilmez miyim


Dalgakıranlarınız vurmuşsa karaya zamansız
Ağlar elbet tütün- sığındığı limanlarda


Martılar beyazdı / tozpembe umutlarda
Kelebekler taşıyamadı rengini zamana


Parmaklarda tüten şimdi
Yürek yangınıdır
__________ Bilmez miyim…
 
Bir Aşk ölür-
Binler bırakarak.
Biri Can-
Biri Canan.

Hakka yürür-
Sevdalar saçarak.
Ölü Aşklar deriz-
Binler yaşatarak.

Her bir sevdayı-
Yıldızlara yazarak-
Saçarız Evrende-
İlk sevenden-
Son sevdalıya.

Ölü Aşklar-
Yaşasın diye.
 
Gidiyorum da- ne tarafa bende bilmiyorum-
Lakin- gönlüm hep sana gidiyor hilafsızca-
Çare bulunmaz- kader bağlamış insafsızca-
Özler seni bu can- sevgiyle nefes aldıkça-
Ey canan iste sana ölümsüz aşkımı vereyim...

Ne muhteşemdi sevdanın yıldönümü-
Kim bilir ne zaman kavuşulur sevgilim-
Davullarla zurnalarla yapılır Yörük düğünü
Sonsuz mutluluğa set çeken kördüğümü-
Ey canan dile bu canı kurban edip çözeyim...
 
İnan! ...Ama yalnızca bildiğin gerçeklere. Güven! ...Ama yalnızca içinde bağladıklarına.


Sev! ...Ama yalnızca hak edenleri. Paylaş! ...Ama yalnızca değerini bilenlerle. Çalış! ...Ama yalnızca doğruluk yolunda. Yaşa! ...Ama

SAKIN ÖLÜMÜ AKLINDAN ÇIKARMA...
 
Can canıma canan olsa
Yelleri yorgan ederim
Bilmiyor ki yokluğunu
Boynuma urgan ederim

Umut verse-ışık tutsa
Dağları arkam ederim
Tipi boran kara kışta
Karları hırkam ederim

Hiç düşünmem derdi varsa
Canımı derman ederim
Onun için krallara
Sözümü ferman ederim

Çok değil az gönlü yansa
Dünyayı alkan ederim
Candan öte cananıma
Özümü kalkan ederim

Uzak yakın hatır sorsa
Sevinir bayram ederim
Kapısında biri dursa
Çıldırır isyan ederim

Ey sevgili sözüm sana
Duymazsan çeker giderim
Eyvallah etmem cihana
Sen hariç yemin ederim...
 
Adına aşk koyduğum o büyük boşluğa ben koca bir hayat sığdırdım..
Beni sevmemene isyan edip kaçmak
Sende aradıklarımı hayatla doldurmaya çalışmak
Ruhumun en büyük yanılgısıydı (!)
Hayat bana en acımasız yüzünü sevgimi inkar ettiğim
ZamanLarda
 
Yasaklar içinde tanıdım seni
Sen bana yasaksın ben sana yasak
Elini tuttuğun anlarda bile
Ne kadar yakınsan okadar uzak

Oysaki dönüş yok artık bu aşktan
Bir kara sevda bu zordan yasaktan
Ecel bile daha kolay sensiz olmaktan
Sen bana tutsaksın ben sana yasak

Ne olur sitemkar bir söz söyleme
Severek düştük biz bu cehenneme
Yanardağ olsanda gönül bahçeme
Sen bana yağmursun ben sana toprak

Oysaki dönüş yok artık bu aşktan
Bir kara sevda bu zordan yasaktan
Ecel bile daha kolay sensiz olmaktan
Sen bana tutsaksın ben sana yasak
 
Bu gece bir feryadın üzerini çiziyorum
Bütün köprülerde bıraktığım sen
Uçurum kenarı düşüncelerim
Yeltendiğim onca intihar
Gözkapaklarımda acının ağırlığı
Ve bitmez tükenmez bu yol..

-sana yeşillenen bütün dallarımı buduyorum-

Çorak- fakir bir tarlada eskitiyorum düşlerimi
Kahverengi teninde üşüyor gözyaşlarım
Hasretinin bereketini yağdırıyorum toprağa
Bütün bulutlardan kızıl bir gün doğuruyorum
Şafağı eskimiş bekleyişlerimi nadasa terk ediyorum
Sen acıyı yaşarken ben..!

-ucuz kelimelerden koca bir roman yazıyorum-

Bu gece- içkim- sigaram sen
Eğildiğim bu tahta masada
Alnımın tam ortasında yedinci çizgi- sen
Kaderi izmaritimde söndürüp
Dudak izlerimden dudağını siliyorum
Solgun yüzümde eskiyor gülüşün

-bütün aynalardan resmini kazıyorum-

Bu cehennem- bu iblis savaşında ben
Kolsuz bir çocuğun bakışı gibiyim
Eksik küfürlerim dilimle savaşır
Balçıkla sıvanmış koca bir geçmiş
Kuruyunca dökülür gövdemden
Sen gonca da gül- ben arsız diken

- her şey hatıralara kuruyunca yakışır-

Bu gece- zeytin ağaçlarında kısaldı ömrüm
Sert toynaklarıyla bir tay geçti sol yanımdan
Ömrü fırtına bir çınarda kırdım dallarımı
Yosunlarıyla ürkek nehirler aktı gözlerimden
Çelik beyazına aşina sırtımı döndüm gidişine
Kaçak gecelere eğdim başımı
Dizlerim asfaltın keskin dişlerinde kanadı

-kestim- sensiz yaşamanın ağır faturasını-

Bir dirhem çarpıntıdır bıraktığın açık kapı
Usulca geceme sızan ay ışığı
Veya gözleriyle seni bana getiren kedi
Islık çalan kimsesiz istasyon
Raylarla çiftleşen zina dölü trenler
Ucuz sandallara çarpan nazlı dalgalar
Boşuna bekleyişlerin yorgun kollarını taşıyan balkonlar

Bu gece bir feryadın üzerini çiziyorum
Etimde yara iltihabını akıtıyorum dudağımdan
Zehrinle cürümünü işliyorum ömrümün
Affedilmeyecek beyazını siliyorum şakağımdan
Anlık merhametini kurşunluyorum sevdanın

-geride bir hazan- mevsim ki Eylül- o da senin-
 
Sana Bağimli Olmadan Büyüttüm
Ben Bu Sevdayi İçimde...
Sen Olsanda Büyümeye Devam Edecek Olmasanda...


Sevmişim Bir Kere Seni Kurtuluşun Yok...Seni Özlemeyi En Çok Ben Bilirim...
Hiç Yakinmadim Seni Özlemekten...


Üstelik... Kavuşmama İhtimali...
İşlenmemiş Bir Taş Gibi Önümde Dikilip Dururken...


Sana Dokunamamak Yüreğimi Böylesine Acitirken...Yinede Bil Ey Yar.........
Ki Yüreğimi Kanatan Bu Aciya İnat Dokunmadan Tenine Saatlerce Sevişebilirim Seninle.........


Seni Göremeyen Gözlere İnat-Seni Hissedemeyen Ellere İnat-Seni Bir Türlü Bana Getirmeyen Zamana İnat-Seni Sevmekten Vazgeçmeyeceğim...


Ahh Yar
Ahh Hasretim


Sustum Çığlıklarımı Geceye Asıp
Sustum Avaz Avaz Yokluğuna.........


Ahh Yar
Ahh Güneşim
Koştum Adını Dilime Dolayıp
Koştum Düşe Kalka Varlığına .........


Yüreğimin Kalemiyle Yazıyorum Bu Paragrafı; Gözlerini Yumarak Oku.. Biz Hep Yumduğumuz Gözlerle Görmedik mi Birbirimizi..


Bir Hep Gözlerimiz Kapalı Dokunmadık mı Birbirimize..


Bir Hep Gözlerimiz Kapalı Sevmedik mi Sevişmedik mi..


Seni Umutsuzca- Beklentisizce- Hayallerce Sevdim Uzağından...


...Beklentisiz Beklentilerim Yine Kocaman...


...Engel Tanımayan Nüksetmelerin......Karşılıksız Sevdigim Gibi...
 
Yaşamaya geç kaldıklarım ve yaşayamadıklarım varya hani...

Hepsi birer hayal kırıklığı bende şimdi...

Hayat dolu ben boş....

Kuracak hayalimde yok...

Hayal kurabilecek gücümde...

Hayal kırıklığını bilirmisin sen?

Nasıl bir zehirdir o?

..

Hadi!

Sende boş ver beni..

Hayatı terkedeli çok olmadı belki ama..

Baksana hayat çoktan terketmiş beni!..

...

Şimdi...

Bende bi hayal kırıklığıyım işte..

Geçmişim..

Yaşadıklarım..

Hayal kırıklıklarım..

Gözlerimin yaşı..

Yüreğimin aşkı..

Söyle daha ne sayayım?..

...

Yoksa böyle olmak yakışmıyor die;

Yüreğimi..

Aklımı ..

Fikrimimi atayım?

..

Yüzüme bakmayın neyin var diye!

Gerçekten'' hiçbir şeyim yok'' artık...

Hiç bir şeyde gözüm yok..

Hiç bir yüreğin yüreğimde izi yok artık...

İnanırmısın bilemem ama galiba yüreğimde yok artık...

..

Bi boşluk içimdeki...

Tahammül edemediğim bi karanlık çıkmaz ..

...

Giderken sadece gitti sanıyordum...

Giderken yüreğimide ***ürdüğünü bilemezdim değilmi?..

..

En sancılı gecelerimde gözlerimde bir düş...

Kimse bilmez bilemez karanlıklarda kayan yıldızları seyrettiğimi...

Kimse duyamaz hıçkırıklarımı...
Kimse geri getiremez kaybettiğim geçmişimi...
Sevdiğimi...
Deliler gibi sevdiğim erkeğimi...
..
Bugünden kimse bilemez geleceği belki..
Ama ne olur ;

Geri getir giderken ***ürdüğün yüreğimi...
 
Kaç kere dedim "ihtiyacım var sana"
Aslında olmasada
Kaç kere "seviyorum seni" dedim
Aslında hiç sevmiyor olsamda
Bir ses--bir nefesti herzaman istediğim yanımda yalnızca
Bencilce..
Kaç kere "kal" dedim
Kaç kere "gitme"
Kaç kere "özlüyorum" dedim
Kaç kere . . .
Ama şimdi ihtiyacm var sana
Sakız kokuna--güzel boynuna
Kollarının arasına alıp beni yavaşça okşamana
Ve öpmeyi bilen dudaklarına(!)
İhtiyacım var dudaklarımı emerken bir yandan dudaklarını bana teslim etmiş olmana
İhtiyacım var işte bana öğrettiğin edepsiz anlara
Nasıl bir insandım ben seninle tanıştığımda
Sevmesemde seni ağlardım ağzından her beni sevdiğini duyduğumda
Nasıl biriydim sen beni tanıdığında
"Odanın ışığı ne renk onu bile bilmiyoırum" diye ağlar mı bir sevgili sevmediği bir adam için gecenin bir yarsısında
Şimdi çok iyi anlıyorum sevgili
Hep çok ihtiyacım varmış benim sana
Söylüyorum bunu avaz avaz eşe dosta
Sen inanmasamda . . .
Seviyormuşum meğer ben seni
Tapıyormuşum içten içe kendim bile bilmeden
Deliriyormuşum bedenin için
İçime alıyormuşum seninle beraber sana ait olan her şeyi
İhtiyacım var şimdi bu yazıyı okumana
İhtiyacım var "artk seni sevdiğime" inanıyor olmana..
 
Artık demir almak günü gelmişse zamandan-
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.

Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.

Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli-
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli.

Biçare gönüller. Ne giden son gemidir bu.
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.

Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilmez ki- giden sevgililer dönmeyecekler.

Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden.
Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden
 
Benim için yaşaması ve söylemesi çok zor- biliyorsun.
Ama sen benim için çok şey yaptın- biliyorum yine esirgemezsin.
Sıra bende;
Ve göreceksin zamanla;
Aşkın en büyüğünü- en yücesini- mutluluğun en yoğununu- en güzelini her şeyin…
İzin ver artık-
Tek görevim seni mutlu etmek olsun ve gerçekleşmeyen o efsanevi aşkları yaşatalım seninle birlikte…

Sensiz yaşayamam demiyorum. Her şiirde- her aşk romanında- yer alan bu kelimeyi boşu boşuna tüketmek anlamsız…

Belki sensizde yaşarım- bunu daha önce de denedim- hatalarla- yanlışlarla- acılarla boşluklarda yer almak anlamsız…

Yaşamak- sadece nefes alıp vermek değil ki!...

Ellerimde yokluğunun ayak izleri- yoruldu artık yokluğunun ağırlığını kaldırmaktan ve gözlerimde alışılmış acıların küçük kıvılcımları- saçlarımda rüzgarının küçük kaçamakları gizli- dağılıyorlar- seni yaşıyorum her dalgalanışında…

Sensiz inadına kimsesizlikleri yaşıyorum- heyecanım akarken yanaklarımdan ancak böyle yaşayabilirim seni- ancak böyle çözebilirim seni- gizlediğin mutlu gelecekleri böyle görebilirim.

Düşlerimi gönderiyorum sana dizelerimde-
Yarım kalan bir sevdayı tamamla diye…
Geçmişi unutup- geleceğe dalar gibi…
Gözyaşımı sildiğim mendilim gibi
Yanımda kal- hiç gitmemiş gibi....
 
Sıcacıktı....

Dokunuşunun verdiği huzur içerisinde
Dalıp gittiğim o ıssız sahil kenarında…
Bir damlanın vücuduma sıçramasıyla
Ürperen bedenim gibi…
Titrek
Evet- ellerinin saçlarımda gezinişiyle
Ve öpüşünle- titreyen ruhum
Ürkek
Korkular ve soru işaretleri içerisinde
Dudaklarınla yanaklarının arasındaki o sıcacık bölgede
Aşk’ı hissederken- hissettiğinin farkındayken
Kalp atışlarını duymak muhteşemdi
Öyle narindi ki vücudun-
O kadar hassas ki-
Dokunmaya korktum önce-
Hani dokunsan kırılacakmış gibi olur ya bazen…
Sıkı sıkı sarılmak istedim o an-
Hiç bir şeyi düşünmeden-
Soru işaretlerini- korkuları bir kenara bırakarak
Önce dokunmalıydım kalbine-
Gözlerimle…
Ve sarmalıydım ruhunu bedenime
Seni seviyorum diyemeden
Belki de tek yapmam gereken anı yaşamaktı
Yaşadım mı?
Cevabı sende…
 
acıyı anlatan hangi kelimeyim



cam kırıklarının üzerinde yürümek gibiydi seni düşünmek...her anışımda sızım sızım kanadığım...
mimarı sendin bütün yıkıntılarımın...yıktıkça yeniden yaptığın...
yandıkça sönen-söndükçe daha da alevlenen...



kadınlar tanıdım yokluğunda...
dudağımı paylaştım-etimi tırnağımı...
gözlerinde oyuncak olduğum...
bir gecelik aşk arıyorlardı-
bense bir ömürlük sevda...
onlar bir gecede mutlu oldular-
ben bir ömür sevdasız...



uzak bir rüyasın şimdi..aramızda binlerce kilometre var...
yazsam günlerce aylarca-kim okur-kim anlarki sensizliğimi...

ırak etmiyorum gönül gözümden seni...
sen hep gidendin-ama hiç gidemedinki...



dilenci rüzgarlarla uyandığım soğuk sabahlarda-
bir mum ışığının sıcağına gebe bekleyişlerle-
ve inadına gülümserken içimdeki yangına rağmen-
iklimini kaybeden bir mevsimden daha da çaresizken-
yinede bekledim seni-her bekleyiş bin vuslasta kucak açarken...

çölde serap gibi susadım şimdi sana...
kurak topraklardan farkımmı var...çatlıyorum kurudukça-ve umutsuzca...



yiterken günden güne bedenim-
yüzüm o acı kırışıklara alışmaya çalışırken
ve biten o kocaman hayallerin ardından-
yinede bir umut tanesi arıyorum gözümün bebeğinde...
gelmediğin o yollara bakıyorum-
gelmeyişinin izleri içimi kanatıyor...




biliyorum bir pencereden uzaklara bakarken son bulacak ömrüm...
sahipsiz mezarlara yoldaş olacağım...
çiçekler yeşerecek her bir yanımda-
kimi solacak kimi koparılacak-
ben üzülsemde boşa-yolan olacak çiçeklerimi...

işte sen solmayan-koparılmayan tek çiçeksin şimdi...
sulayamasamda-koklayamasamda-dokunamasamda-hep benlesin...
yeni filizler ver bana-güzel kokular...
yokluğunda hep biçare-hep bir sürgün-hep yarımım sevgili...



ve günleri ayları bitiren zaman...
ömrümü bitirmiyor belki kavuşmakta var...


şimdi yakıyorum kendimi...
küllerim rüzgara aşina....
 
yüreğimi hiç haketmedin....

Biraz dikkatli baksaydın gülen gözlerimdeki - ağlayan ben'i görebilirdin. Ya da gerçekten sevseydin beni kalbimin çığlıklarını susturabilirdin. Ben senken sen ben olamadın. Izdırabımın sebebi oldu sevgim.
Tükendim
tükettim
hıncımı almak için tekmeler attım sevgiye
kendime
yüreğime ..

Birçok kez hazırladım kalbimi seni unutmak için
ne yaptıysam olmadı
Boyun eğdim varlığınla yaşamaya
Artık özlemiyorum
Dilim söylüyor ama hissetmiyorum. Sevgiyi kandırarak ve gizlenerek yaşıyorum. Daha fazlasını kaldıramayacak kadar yorgunum yada bahaneler buluyorum.

İçim acıyor
Gücüm yetene kadar dayanıyorum. Daha dayanabilirmiyim bilmiyorum. Zaman sığındım kurtuluşum için
yaralanan kalbimi sarmak
biraz olsun hayata bağlanmak
kaybettiğim kendimi bulmak için

Sen benden gittin
ardında bıraktığın beni düşünmeden gittin

Belki yıkıldım
sevgiye güvenimi kaybettim
ama
yürekten sevdim
Şunu bilki terkedenim sen yüreğimi hiç haketmedin...
 
ßütün KapıLarını Kapatmaya HazırLanıyorum GönLümün..

KimLiĞimi Hediye Edip ßu Şehre-
Her ßir adımımda anıLarı SürükLeyip Ardımdan ve Rotamıda Ekleyip Naßzıma..
Gidiyorum . . .
 
Benim İçin MutLuLuk;
Körün Göremediği Manzara..
Sağırın Duyamadığı MeLodi..
Mahkumun Yaşayamadığı Bayramdır...
 
İçimdeki hissin bir tarifi olabilse- sana özel kelimeler türetsem hiç bilinmedik…
Hani kalabilse her şey yerli yerince… Sen kalabilsen beni sever halinle- ben kalabilsem hep aynı… Ne mesafelerin adı geçse aramızda- ne ayrılığın sözü edilse… Unutabilsen her şeyi- unutturabilsem….

Silip yeniden yazabilsem hikâyenin sonunu..

Keşke….
 
Geri
Üst