17
EXE RANK
-k1nq`LioN*
Fexe Kullanıcısı
Puanları
0
Çözümler
0
- Katılım
- 15 Ocak 2010
- Mesajlar
- 17,143
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 32
Ankara seyircisine, harika geçen grup maçlarına veda partisi oldu adeta karşılaşma.
DAHA sahaya çıkan beşlerden iki takımın da maçla ilgili beklentileri net bir şekilde ortaya çıktı. Türkiye en azından her zamanki ilk beşinden iki isme yer vermişti. Çin ise ilk 4 maçta en az süre alan, en az kullandığı 5 oyuncu ile çıktı sahaya. Böyle maçları oynamak zor. Sonucun rakip için de çok anlamı olmayınca ‘iyi bir antrenman maçı’ bile yapılamıyor. Türkiye şu ana kadar kazandığı ritmi kaybetmeden daha az kullandığı oyuncuları kullanmak, onları da yapıya uydurmak, Hidayet’e biraz daha tempo kazandırmak istiyordu. Çok süre alan oyuncular dinlendi. Şu ana kadar önemli yük taşıyan Kerem Tunçeri ile Gönlüm, Ömer Onan ve Ersan sadece maçı izledi.
TAMAM Türkiye iyi bir savunma takımı ama maçın ilk 19 hücumunda rakibini 18 kere boş döndürecek kadar da değil. Çin beşi o kadar yetersizdi. 8. dakikadaÇin halen 2 sayıda olunca maçın antrenman havası bile kayboldu. Devre sonunda bir de 20-0’lık seri olunca ortaya 20 dakika sonunda mantıksız bir tablo çıktı. 47 kez hücum etmişti Çin. 6 basket ve 13 sayı bulabildi bunlardan. 41 kez eli boş döndü. Tek bir kez bile serbest atış kullanamadı. Yetersiz ve konsantrasyonsuz bir takım Türk savunmasına çarpınca böyle oluyor.
ANKARA seyircisine, harika geçen grup maçlarına veda partisi oldu adeta karşılaşma. Son bölümde daha oyun bitmeden tek tek oyuncular tezahüratlarla onore edildi. İlk perdeyi keyifle kapattık. Şimdi büyük bir avantajla özgüvenle gidiyoruz esas düğümün çözüleceği ikinci perdeye.
Psikolojik darbe
ÖMER Aşık’ın serbest atışları geçen yılki Avrupa Şampiyonası’ndan beri çok ön planda. O günden beri çalıştığını söylüyor. Çalışıyor da ama dünle birlikte 5 maçta toplam 7/28 attı Ömer. %25 gibi saçma bir oran. Dünyanın en kötü faul atan oyuncuları bile %45-%50 civarında atıyor. Üstelik Ömer, Polonya öncesi F.Bahçe Ülker’le lig ve Avrupa Ligi’nde %60 civarı atıyordu. Öyle bir günde yüzde bu şekilde düşmez.
SORUN artık teknikten çok psikolojik bir hale gelmiş durumda. Bu yüzdenin başka açıklaması yok. Ömer bunu dert ettiği için işler kötüye gidiyor. Bu turnuvada da bir anda düzelmesini beklemek iyimserlik olur. Ne yazık ki Porto Riko maçında gördüğümüz gibi bunu bilen takımlar Ömer pozisyon aldığında hemen faul yapıyor. Bu da savunmanın temel direği, ikili oyunların en iyi bitiricisinin özellikle maç sonlarında sahada kalmasını imkansız kılıyor. Maç sonu halen bir sorun Milliler için. Ömer Aşık’ın zaafı bu sorunu daha da derinleştiriyor.
KEREM Tunçeri, Ersan İlyasova ve Ömer Onan’ın bir süredir çok iyi bir şut formu yakaladıklarından bahsetmiştik. Ancak şu anda Türkiye’nin en keskin şutörü onlar değil. O unvana biraz şaşırtıcı bir isim sahip. Bir süredir dış atışlarını geliştirmişti gerçi ama dün de 2/2 üçlük atarak turnuvada çizginin gerisinden hiç kaçırmadan bir isim var Milliler’de: Oğuz Savaş

DAHA sahaya çıkan beşlerden iki takımın da maçla ilgili beklentileri net bir şekilde ortaya çıktı. Türkiye en azından her zamanki ilk beşinden iki isme yer vermişti. Çin ise ilk 4 maçta en az süre alan, en az kullandığı 5 oyuncu ile çıktı sahaya. Böyle maçları oynamak zor. Sonucun rakip için de çok anlamı olmayınca ‘iyi bir antrenman maçı’ bile yapılamıyor. Türkiye şu ana kadar kazandığı ritmi kaybetmeden daha az kullandığı oyuncuları kullanmak, onları da yapıya uydurmak, Hidayet’e biraz daha tempo kazandırmak istiyordu. Çok süre alan oyuncular dinlendi. Şu ana kadar önemli yük taşıyan Kerem Tunçeri ile Gönlüm, Ömer Onan ve Ersan sadece maçı izledi.
TAMAM Türkiye iyi bir savunma takımı ama maçın ilk 19 hücumunda rakibini 18 kere boş döndürecek kadar da değil. Çin beşi o kadar yetersizdi. 8. dakikadaÇin halen 2 sayıda olunca maçın antrenman havası bile kayboldu. Devre sonunda bir de 20-0’lık seri olunca ortaya 20 dakika sonunda mantıksız bir tablo çıktı. 47 kez hücum etmişti Çin. 6 basket ve 13 sayı bulabildi bunlardan. 41 kez eli boş döndü. Tek bir kez bile serbest atış kullanamadı. Yetersiz ve konsantrasyonsuz bir takım Türk savunmasına çarpınca böyle oluyor.
ANKARA seyircisine, harika geçen grup maçlarına veda partisi oldu adeta karşılaşma. Son bölümde daha oyun bitmeden tek tek oyuncular tezahüratlarla onore edildi. İlk perdeyi keyifle kapattık. Şimdi büyük bir avantajla özgüvenle gidiyoruz esas düğümün çözüleceği ikinci perdeye.
Psikolojik darbe
ÖMER Aşık’ın serbest atışları geçen yılki Avrupa Şampiyonası’ndan beri çok ön planda. O günden beri çalıştığını söylüyor. Çalışıyor da ama dünle birlikte 5 maçta toplam 7/28 attı Ömer. %25 gibi saçma bir oran. Dünyanın en kötü faul atan oyuncuları bile %45-%50 civarında atıyor. Üstelik Ömer, Polonya öncesi F.Bahçe Ülker’le lig ve Avrupa Ligi’nde %60 civarı atıyordu. Öyle bir günde yüzde bu şekilde düşmez.
SORUN artık teknikten çok psikolojik bir hale gelmiş durumda. Bu yüzdenin başka açıklaması yok. Ömer bunu dert ettiği için işler kötüye gidiyor. Bu turnuvada da bir anda düzelmesini beklemek iyimserlik olur. Ne yazık ki Porto Riko maçında gördüğümüz gibi bunu bilen takımlar Ömer pozisyon aldığında hemen faul yapıyor. Bu da savunmanın temel direği, ikili oyunların en iyi bitiricisinin özellikle maç sonlarında sahada kalmasını imkansız kılıyor. Maç sonu halen bir sorun Milliler için. Ömer Aşık’ın zaafı bu sorunu daha da derinleştiriyor.
KEREM Tunçeri, Ersan İlyasova ve Ömer Onan’ın bir süredir çok iyi bir şut formu yakaladıklarından bahsetmiştik. Ancak şu anda Türkiye’nin en keskin şutörü onlar değil. O unvana biraz şaşırtıcı bir isim sahip. Bir süredir dış atışlarını geliştirmişti gerçi ama dün de 2/2 üçlük atarak turnuvada çizginin gerisinden hiç kaçırmadan bir isim var Milliler’de: Oğuz Savaş