komik fıkralar

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan juani-
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Kizilderinin teki kecilerini otlatiyormus. Derken bir cow-boy gelmis ve sormus:
- Senin kopegin mi?
- O kopek benim olmak!
- Onunla konusabilir miyim?
- Kopek konusamamak!
Cow-boy kopege yaklasir.
- Nasilsin?- Fena degil!
(Kizilderili saskin...)
- Bu kizilderili senin sahibin mi?
- Evet.
- Sana iyi davraniyor mu?
- Evet cok iyi. Gunde iki kez tuvalet icin dolastiriyor bana yemek
veriyor ve benimle oynuyor.(Kizilderili bu arada kafayi yemektedir)
Cow-Boy kizilderiliye sorar.
- Senin atin mi?
- O at benim olmak!
- Onunla konusabilir miyim?
- At konusamamak!
Cow-boy ata yaklasir.
- Nasilsin?
- Fena degil!
(Kizilderili daha da saskin...)
- Bu kizilderili senin sahibin mi?
- Evet.
- Sana nasil davraniyor?
- Iyi. Bana hergun gerekli yurususleri yaptiriyor fazla yukbindirmiyor
gunde 2 kere ve her terlememden sonra terimi siliyor ve icinde yiyecek
ve yataklik olan ufak bir ahir insa ediyor.
(Kizilderili bu ne gozlerine ne de kulaklarina inanamamaktadir)
Cow-Boy tekrar kizilderilinin yanina gelir.
- Bu Disi Essek senin mi?
- Essek konusmak fakat çok yalan soylemek
 
Şairin biri bir zengine giderek onu çok medhetti. Zenginin keyfine diyecek yoktu ."Yarın gel de para vereyim sana" dedi.
Şair ertesi gün sabah zenginin kapısına geldi. Zengin "Neden geldin sen?" diye sorunca "Dün bana para vereceğini söylemiştin ya; onun için geldim" dedi şair.
Bunun üzerine zengin "Amma da *****sın ha! Sen sözle beni memnun ettin ben de sözle seni memnun ettim. Şimdi niye para vereyim ki?" dedi.
 
Lazın teki Ankara'da bir barda içerken cep telefonu çaldıtelefonunu
açtıbir o kulağına bir bu kulağına ***ürürken sevinçle bardaki herkese
içki ısmarladı. Sonra da çevresindekilere karısının 15 kg lık tipik bir laz
bebeği doğurduğunu söyledi.
Bardaki hiç kimse bir bebeğin 15 kg. gelebileceğine inanmadı Fakat laz
inat
etti.
- Dediğim gibibizim oralarda ortalama bebek kilosu budurbenimki de
tipik bir laz bebeği!
Dört bir yandan tebrikler yağdı; bardaki herkes lazı kutladı..
İki hafta sonra laz tekrar bara uğradı. Barmen adamı tanıdı ve sordu
- sen şu 15 kg doğan bebeğin babası değil misin? Herkes bebeğin iki haftada kaç kilo olduğunu merak ediyor. Söyle bize bebek kaç kilo?
Baba gururla yanıtladı
- 10 kg.
Barmen şaşırmış ve meraklanmıştı
- Ne oldu? Doğduğu gün zaten 15 kg.dı.
Laz baba içkisini başına dikti ıslak dudaklarını koluna sildi ve barmene doğru eğildi gururla yanıtladı.......
- Sünnet ettirdim.
 
Nüktedan biri bir bedeviyle yolculuk ediyordu. Yolda bedeviye sordu:
- Adın ne?
- Matar yani yağmur.
- Künyen nedir?
- Ebul-gays yani yağmurun babası.
- Babanın adı ne?
- Ebul-feyz yani akarsuyun babası.
- Annenin adı ne peki?
- Sihâb yani bulut.
- Onun künyesi ne?
- Ummul-bahr yani denizin anası.
- Allah aşkına bekle bi dakka bir yerlerden kayık bulayım. Yoksa seninle giderken boğulacağım!
 
Öğretmen sınıfa girmiş:
-İçinizde müziğe yetenekli olanlar kimlerdir?
Dört öğrenci ayağa kalkmış. Öğretmen:
-Siz doğruca aşağı inin ve piyanonun taşınmasına yardım edin.
 
Bir gün bir baba oğlunu dua ederken duyar. "Allahım sen annemi babamı ablamı ninemi ve beni koru" diye. Adam çocuğun dedesini unuttuğunu düşünür ama çocuğa bunu söylemez. Ertesi gün dedeyi araba ezer ve dede ölür. Bir kaç gün sonra baba yine duyar "Allahım sen annemi babamıablamı ve beni koru" diye. Bu sefer nineyi unutur ve ertesi gün nine merdivenlerden düşer boynu kırılarak ölür. Bir kaç gün sonra çocuk yine dua eder "Alla hım sen annemi ablamı ve beni koru" diye. Baba kendisinin unutulduğunu fark eder ve ertesi gün başına birşey gelmemesi için her adımını çok dikkatli atar. Aksam eve gelince karısına sorar "Hanım bugün ben işteyken neler oldu?" diye. Karısı "Bizde bir şey olmadı ama postacı öldü!!!"
 
Temel'in atı dünyanın en hızlı koşan atı olmasına karşı her yarışta ikinci geliyormuş.
Temel'e sormuşlar neden diye.
- Fotofinişte poz veriy purun farkiyle hep ikinci olayi diye dert yanmış.
 
Erzurum'da bir kadınlar toplantısına davetli olan yabancı bir bayan genç ve güzel bir kadına sormuş:
- Cici kızım sen kimlerdensin?
- Vallah çimlerden oldugumi bülmirem. Yuhari Mumcunun gızi Assagi Mumcunun geliniyem.
 
Ilkokul 5. sinifta resim dersinde ögretmen "çocuklar konu serbesthayvan resimleri çizin bakayim" dedi.10 dakika sonra küçük Ahmet el kaldirdi.Ögretmen yanina geldi.Resim kagidinin üzerinde bir sinek duruyordu. Çocugun bu sinekten sikayetçi oldugunu zanneden Ögretmen eliyle sinegi kovaladi ama hayvan hiç hareket etmedi. Biraz daha dikkatli bakinca da sinegin gerçek olmadigini farketti.bu bir sinek resmiydi. ögretmen saskinlikla sordu:
-Sen mi yaptin oglum bu resmi?
-Evet ögretmenim.
-Peki bir de at resmi yap bakayim.Küçük Ahmet öyle bir at resmi çizdi ki.At sanki kagittan firlayip çikacak. O kadar canli.... Sasiran ögretmen:
-Yavrum beni hemen babana ***ür. Sen müthis bir yeteneksin. Burada harcanmaman gerekir.Derhal güzel sanatlara transfer olman lazim.Babanla konusmaliyim dedi.
Son dersten sonra Ahmetle beraber yola koyuldular.Dar bir patikadan bir gecekonduya geldiler.Içerde yatakta dizlerini karnina çekmisüzerinde yorgani bir adam yatiyordu.ögretmen konusmaya basladi:
-Geçmis olsun efendim.
-Tesekkürler.
-Ben oglunuzun...
-Allah kahretsin oglumu.
-Aman böyle söylemeyinyaptigi resimler...
-Onun yaptigi resimler yerin dibine batsin.
-Ama beyefendi böyle yetenekli bir çocugun...
-Yetenegine baslatmayin simdi.
-Peki ne olduniçin böyle kizginsiniz oglunuza?
-Neden olacak dün gece eve biraz çakirkeyif geldim. Bu essoglusu sobanin üzerine çiplak kadin resmi çizmiş ... ) yandımm)))
 
adamın biri dükkan soyuymuş kişidi testereyle keserken polis:
-napıyon sen burda der.adam:
kemençe çaliyrum daa!
 
Temel bir gün fotoğrafını çektirmek istemiş. Fotoğrafçıya;
- Ben fotograf çektirmek istiyorum. Lakin vesikalık olmayacak.
Fotoğrafçı;
- Olur efendim. 24 çarpı 32'ye ne dersiniz?
Temel;
-432 eder de haçan punin konimuzlan ne alakasi vardur
 
Zengin
Bir gün küçük çocuk annesine sormuş. Anne niye
erkeklerin önleri kabarık? Annesi de demiş.
Erkekler oraya cüzdanlarını koyuyoda
o yüzden kabarık. Çocuk yine sormuş. Anne
peki niye bazılarının çok kabarık bazılarının az
kabarık? Anneside bazıları zengin bazıları
fakir o yüzden demiş. Sonra bu çocukla annesi
plaja inmişler. Çocuğun annesi bikinisiyle güneşlenmeye
başlamış. Tam o sırada yanına bir adam gelmiş uzanmış.
Çocuk gelmiş annesine demiş ki "Anne yan taraftaki
adam sana baka baka zenginleşiyooo!".
 
Yaşlı kadın avukatına gidip vasiyetini hazırlatmak istediğini söylemiş.
. "İki arzum var.." demiş "Birincisi cesedimin yakılmasını istiyorum..
İkincisi küllerimin Akmerkez'e serpilmesi..!"
"Akmerkez?.." "Neden Akmerkez?"
"Böylece kızımın haftada en az iki kez ziyaretime geleceğinden emin
olmuş olacağım..!"
 
Cemal ile Temel askerde beraber nobet tutarlarken komutanları bir bakmış
Cemalin elinde bir mektup okuyor.
"- N'apıyorsunuz?" demiş.
Temel:
- Sevculumden mektup celdi. Okuma yazma pilmem Cemal okuyo paga.
- Peki Cemal'in kulaklarindaki pamuk ne?
T emel:
- Mektubu tuymasin diye...
 
Ormanlar Kralı Aslan ve Boğa bir gün gece 12'ye kadar içmişler.Saat gece
yarısı olunca bizim Aslan;
- Saat 12 oldu ben eve gidiyim bizim hanım merak eder şimdi demiş
Boğa;
-Olum sen ne kadar kılıbık bir adamsın.Koskoca ormanlar kralı olmuşsun
hala karından korkuyorsun
Aslan;
- Na'palım koçum benim karım senin karın gibi inek değil
 
Temel ile Cemal aynı iş yerinde çalışırar.
Bir gün Temel Cemal'e:
"-Bu akşam bizde iki tek atalım mı ne dersin?"der
Cemalde:
"-Olur sekiz buçuk gibi gelirim"der
Akşam olur Cemal evine gidip yemeğini yer. Evden çıkarken
eşine "Temellere gidiyorum iki tek atacağım merak etme"der
Saat sekiz buçuk olur Cemal Temellere gider. Başlarlar
içmeye... Bir süre sonra Cemal Temelin karısının surat astığını
farkeder ve evine telefon edip karısının Temellere gelmesini ister.
Telefonun üzerinden bir saat geçer karısı gelmez. Oysa ki evlerinin
arası 100 metredir. 1.5- 2 saat olur Cemal hışımla kalkar ve karısını
alıp gelmek için Temelden müsade ister . Evine doğru giderken yaya
geçidinde bekleyen karısını görür ve hışımla sorar ;
-Haçan avrat 2 saattir nerdesun?
"- Işığın yanmasını bekliyorum "diye cevap verir karısı
Cemal ışığa bakarak
"-Yeşil yanıyor ya neden geçmiyorsun?" diye sorar
-Ben onu değil eteklisini bekliyorum
 
Adam karısını o kadar çok seviyor ki
her akşam yatarken onun için şöyle dua edıyor; Allah'ım
Onun başı ağırmasın benimki ağırsın.
Onun bir yeri kırılmasın benimki kırılsın.
O üzülmesin ben üzüleyim
Onu dul bırakma beni dul bırak."
 
Adamın biri çok kötü basurmuş. yıllar yılı ne yapsa bu illetten
kurtulamamış. günün birinde gittiği doktor onu bu hastalığından
kurtarabileceğini söylemiş.
- Nasıl? demiş adam
- Kıç nakli ile.
- Kıç nakli mi?
- Evet size ölen birinin kıçını takacağız.
bir süre sonra birisi ölmüş ve kıçını bizimkine takmışlar. adam acı tatlı
tuzlu ekşi ne bulduysa yediği halde hiçbir şikayeti yokmuş. berbat bir
kaşıntı hariç. doktora gitmiş;
- Nasılsınız? diye sormuş doktor
- İyiyim yalnız berbat kaşınıyor.
- Ben bunu bir araştırayım size haber veririm.
bir kaç gün sonra adamın telefonu çalmış arayan doktormuş.
- Size kötü bir haberim var demiş doktor.
- Ne oldu?
- Kıçını size naklettiğimiz adam malesef o biçimmiş. kaşınması da bu yüzden
- Ee nolucak şimdi!
- Nasıl olsa sizin değil zittirin gitsin !
 
Kadınla erkek konuşuyorlardı; erkek:
"Sevgilim söyle bana hayatına giren ilk
erkek ben miyim?" "Tabii canım ama anlamıyorum
nedense bütün erkekler hep aynı şeyi soruyorlar!.
 
Salomon tatile çıkmış ortağını arıyor:
"İşler nasıl?" "Herşey gayet iyi ancak sana
kötü haberlerim var." "Ne oldu?" "Soyulduk."
"Saçmalama Mison aldıklarını yerine koy..."
 
Geri
Üst