Tarih Şuuru ve Edebiyat

20
EXE RANK

OttoMaNs* ;яeiz

Fexe Kullanıcısı
Puanları 0
Çözümler 0
Katılım
20 Şub 2011
Mesajlar
32,869
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Web sitesi
www.netbilgini.com
OttoMaNs* ;яeiz
Tarih denilince akla iki kavram gelir. ,Yazılan tarih ve yaşanılan tarih ” Yazılan tarih yaşanılan tarihin binde biri bile değildir. Geçmişte yaşanılan ne varsa bunları yazılı vesikalardan öğreniyoruz. Atalarımızın 1270 yıl önce neler yaşadığını, neler hissettiğini Göktürk Kitabeleri vasıtasıyla öğrendik. Tarih yapmaktan yazmaya vakit bulamayan bir milletin evlatlarıyız. Yazamadığımız şanlı tarihimizin elde bulunan materyallerini de okumadığımızı söylemekten hicap duyuyorum. Kabul edelim ki milletçe az okuyan bir toplumuz. Okuyanlarımız da ya güncel kitapları ya da ihtiyaç hissettiği konularla ilgili olanları okur. Oysa her bireyin kendi tarihini ve kültürünü ayrıntılarıyla bilmesi gerekir diye düşünüyorum. Tarih kültürü milli kültürün ve milli şuurun vazgeçilmez bir parçasıdır. Buna sahip olmayan fert ne kadar genel kültüre sahip olursa olsun bir yönü noksan kalacaktır. O, kendisi ile tarihi arsında köPage Rankingü kuramayacaktır.

Bir toplumun millet olabilme özelliğini taşıması için ortak kullanılan bir dili ve tarihi olması gerekir. Bunu başaramayan topluluklar zaman içerisinde asimile olarak yok olmaya mahkûm olmuşlardır. Bu gerçeğin farkında olan milletler dil ve tarih şuurunu canlı tutarak varlıklarını sürdürmüşlerdir.1783 'te bağımsızlığına kavuşan ABD tek bir millet olmadığı halde dil ve tarih şuuru sayesinde millet olma yolunda önemli mesafeler kat etmiş ve bunu başarmıştır. Milletler geçmişteki büyük başarıları ve yetiştirdikleri büyük şahsiyetleri unutturmazlar. İlim, fikir ve sanatta adını duyurmuş şahsiyetlerle, idarî, siyasî ve askeri sahalarda yetişmiş büyük dehalarla, kumandanlarla geçmiş canlanır. Bunlar vasıtası ile geleceği etkileyerek bir milletin devamlılığını temin eder. Onun için her millet evlâtlarının hatıralarını canlı tutmaya, onları çeşitli vesilelerle genç nesillerin hafızalarında yaşatmaya çalışır. Bu tip büyük adamlara kâfi derecede sahip olmayan milletler, bunları sunî şekilde oluşturmaya çalışmışlardır. Vietnam 'da yaşanılan hezimeti büyük bir başarı gibi kendi halkına ve dünyaya aşılayanlar Hollywood filmleriyle oluşturdukları kahramanları vasıtasıyla nesillerimizi kuşatmış, Türk toplumunda Dede Korkut 'un, Köroğlu 'nun, Battal Gazi 'nin önüne geçmiştir. Genç dimağlar Örümcek Adam 'ı, Matrix 'i özümseyip onları örnek alırken milli şahsiyetlerimizden bihaber yetişmektedirler. Bu da geçmişle geleceğimiz arasındaki köPage Rankingülere koyulmuş dinamitlerdir. KöPage Rankingü yıkılınca kökü mazide olamayan bir nesil ortaya çıkacak, yönünü nasıl ve neye göre belirleyeceğini şaşıracaktır.

Tarihimizi okuduğunu söyleyenler de sadece sebep-sonuç ve kronolojik sıradan öteye geçmeyi denemiyorlar. Tarih boyunca gösterilen kahramanlıkların sadece bilek, yürek ve harita cihetini öğrenmek tek ayak üzerinde maratona çıkmak olacaktır. Bilge Kağan 'ı, Süleyman Şah 'ı, Orhan Gazi 'yi, Fatih Sultan Mehmet Han 'ı, Atatürk 'ü öğrenirken Ahmet Yesevi 'yi, Yunus Emre 'yi, Mevlana 'yı Akşemsettin 'i, Mehmet Akif 'i göz ardı etmek dünyanın yalnızca bir yarımküresi olduğunu söylemeye benzer. Olayları iki yönü ile kavrayabilenler münevverler kitlesinde bir katre olmanın mutluluğuna erişenlerdir. Katrelerin deryaya dönüşebilmesi, genç dimağların ruhunda çiçeklerin açılmasına bağlıdır. Aksi halde yorum yapamayan, düşünemeyen nesiller kalacaktır ardımızda pusulasız.

,Bursa 'da eski bir cami avlusu

Mermer şardıvanda şakırdayan su,

Orhan zamanında kalma bir duvar

Onunla bir yaşta ihtiyar çınar ”

Ahmet Hamdi Tanpınar 'ı anlamak ve yorumlamak için Orhan Gazi 'yi, Bursa 'nın önemini bilmek gerekir. Aksi halde bu dizelerden derin anlamlar çıkarmak mümkün değildir

,Körfezdeki dalgın suya bir bak göreceksin

Geçmiş gecelerden biri durmakta derinde;

Mehtap, iri güller ve enin en güzel aksin...

Velhasıl o rüya duruyor yerli yerinde! ”

Yahya Kemal 'in ,Geçmiş gecelerden biri durmakta yerinde ” dizesini, rüyalar sözcüğünü anlamanın yolu İstanbul için verilen mücadeleyi bilmek ve anlamaktan geçiyor. Bu sebeple kendi dilimizi iyi bilirken tarihimizi de okumalı ve araştırmalıyız.

Türk dünyasının büyük düşünce adamlarından Gaspıralı İsmail 'in şu sözlerini layıkıyla anlamanın yeterli olacağı kanaatindeyim.

,Aziz kardeşler!

Satmak kolay, almak zordur. Gitmek kolay, dönmek zordur. Yıkılmak kolay, kalkmak zordur. ”
 
Geri
Üst