3
EXE RANK
`~DeathGate~`
Fexe Kullanıcısı
Puanları
0
Çözümler
0
- Katılım
- 23 Ağu 2012
- Mesajlar
- 3,549
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 31
[attachment=o3134]
Dünyanın pek çok yerinde uygulanan Okul Sütü projesi artık Türkiye'de de yeni nesillere katkı sağlayacak.
İlknur Menlik / TGDF İletişim Koordinatörü
Okul Sütü, dünyanın pek çok ülkesinde yıllardır uygulanan, çocukların zihinsel ve fiziksel gelişmelerine katkısı kanıtlanmış bir uygulama. Sağlıklı nesiller yetişmesi için yüzyılın sosyal projesi dersek, hiç de abartmış olmayız.
Sosyal devletin göstergelerinden birisi olarak Okul Sütü uygulaması, hükümetin kararıyla Türkiye genelinde ilk kez geçen yıl uygulandı. Bu yıl uygulamanın başlama tarihi olarak eğitim-öğretim yılının ikinci yarısının başlayacağı 11 Şubat 2013 belirlendi.
Takvim işliyor. Son olarak Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yaptığı ihale ile ülkemizin 7 bölgesini kapsayan 4 kısım için süt temin ve dağıtımını gerçekleştirecek firmalar belirlendi. Kolay değil, yurt genelindeki 30 bin 752 okulda 6 milyon 172 bin 692 anasınıfı ve ilkokul öğrencilerine Pazartesi, Çarşamba ve Cuma günü olmak üzere haftanın 3 günü süt dağıtılacak. Program kapsamında ikinci yarıyılın sonuna kadar 200 ml'lik tam 296 milyondan fazla kutu süt üretilecek, kutulanacak ve günü geldiğinde çocuklarımızın sıralarına konulacak.
Bu zorlu sürecin baş aktörleri Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı kadrolarına ve tabii ki çocuklarımıza ambalajlı, sağlıklı kutu sütleri ulaştıracak firmalarımıza kolay gelsin diyorum.
Bir noktanın altını kalın çizgilerle çizmek istiyorum.
Lütfen hafızanızı biraz zorlayın. 2 Mayıs 2012'de başlayan Okul Sütü dağıtım döneminde bir bardak suda kopartılan fırtınayı, atılan manşetleri getirin gözlerinizin önüne… Milyonlarca öğrenciye okul sütü dağıtılmasının ne kadar büyük bir proje olduğu göz ardı edildi, bugüne kadar çeşitli nedenlerle süt içmemiş, içerilmemiş kimi çocuklarımızın -ki bunların sayısı süt dağıtılan çocukların yanında çok azdır- yaşadığı rahatsızlıklar öne çıkartıldı. "Okul Sütü zehirledi" manşetleri, televizyon haberleri, köşe yazıları hala hafızalarımızda.
Oysa süt içme alışkanlığı bulunmayan çocuklarda bu tür rahatsızlıkların ortaya çıkması doğaldı. Konunun uzmanı bilim adamlarımız, süt alerjisi kaynaklı rahatsızların doğal olduğunu anlatmak için adeta çırpındılar. Ama maalesef hemen her konuda olduğu gibi, "Her şeyi ben bilirim" zihniyetini aşamadılar, seslerini duyuramadılar.
Hakkını teslim etmek gerek, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı da üzerine düşeni yaptı. Alınan süt numunelerinin analiz sonuçları, malumun ilanı oldu. Çünkü zaten bir hekim tarafından "Sütten zehirlendi" teşhisi konulmuş tek bir çocuğumuz dahi yoktu.
Bu ülkede milyonlarca çocuğumuz, ailesinin ekonomik koşulları nedeniyle beslenmesi için en temel gıdalardan birisi olan süt içmiyor, içemiyor. Oysa süt, zengin kalsiyum ve mineral içeriğiyle özellikle büyüme çağında sıkça tüketmeleri gereken bir gıda. Ama tabii ambalajlı, güvenli süt tüketmeleri şartıyla…
Son sözümüz; Gelin böylesine önemli bir projeye hepimiz sahip çıkalım, alkış tutalım. Çünkü Okul Sütü, hamasi nutuklara, politik tartışmalara konu yapılamayacak kadar önemli.
Dünyanın pek çok yerinde uygulanan Okul Sütü projesi artık Türkiye'de de yeni nesillere katkı sağlayacak.
İlknur Menlik / TGDF İletişim Koordinatörü
Okul Sütü, dünyanın pek çok ülkesinde yıllardır uygulanan, çocukların zihinsel ve fiziksel gelişmelerine katkısı kanıtlanmış bir uygulama. Sağlıklı nesiller yetişmesi için yüzyılın sosyal projesi dersek, hiç de abartmış olmayız.
Sosyal devletin göstergelerinden birisi olarak Okul Sütü uygulaması, hükümetin kararıyla Türkiye genelinde ilk kez geçen yıl uygulandı. Bu yıl uygulamanın başlama tarihi olarak eğitim-öğretim yılının ikinci yarısının başlayacağı 11 Şubat 2013 belirlendi.
Takvim işliyor. Son olarak Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yaptığı ihale ile ülkemizin 7 bölgesini kapsayan 4 kısım için süt temin ve dağıtımını gerçekleştirecek firmalar belirlendi. Kolay değil, yurt genelindeki 30 bin 752 okulda 6 milyon 172 bin 692 anasınıfı ve ilkokul öğrencilerine Pazartesi, Çarşamba ve Cuma günü olmak üzere haftanın 3 günü süt dağıtılacak. Program kapsamında ikinci yarıyılın sonuna kadar 200 ml'lik tam 296 milyondan fazla kutu süt üretilecek, kutulanacak ve günü geldiğinde çocuklarımızın sıralarına konulacak.
Bu zorlu sürecin baş aktörleri Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı kadrolarına ve tabii ki çocuklarımıza ambalajlı, sağlıklı kutu sütleri ulaştıracak firmalarımıza kolay gelsin diyorum.
Bir noktanın altını kalın çizgilerle çizmek istiyorum.
Lütfen hafızanızı biraz zorlayın. 2 Mayıs 2012'de başlayan Okul Sütü dağıtım döneminde bir bardak suda kopartılan fırtınayı, atılan manşetleri getirin gözlerinizin önüne… Milyonlarca öğrenciye okul sütü dağıtılmasının ne kadar büyük bir proje olduğu göz ardı edildi, bugüne kadar çeşitli nedenlerle süt içmemiş, içerilmemiş kimi çocuklarımızın -ki bunların sayısı süt dağıtılan çocukların yanında çok azdır- yaşadığı rahatsızlıklar öne çıkartıldı. "Okul Sütü zehirledi" manşetleri, televizyon haberleri, köşe yazıları hala hafızalarımızda.
Oysa süt içme alışkanlığı bulunmayan çocuklarda bu tür rahatsızlıkların ortaya çıkması doğaldı. Konunun uzmanı bilim adamlarımız, süt alerjisi kaynaklı rahatsızların doğal olduğunu anlatmak için adeta çırpındılar. Ama maalesef hemen her konuda olduğu gibi, "Her şeyi ben bilirim" zihniyetini aşamadılar, seslerini duyuramadılar.
Hakkını teslim etmek gerek, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı da üzerine düşeni yaptı. Alınan süt numunelerinin analiz sonuçları, malumun ilanı oldu. Çünkü zaten bir hekim tarafından "Sütten zehirlendi" teşhisi konulmuş tek bir çocuğumuz dahi yoktu.
Bu ülkede milyonlarca çocuğumuz, ailesinin ekonomik koşulları nedeniyle beslenmesi için en temel gıdalardan birisi olan süt içmiyor, içemiyor. Oysa süt, zengin kalsiyum ve mineral içeriğiyle özellikle büyüme çağında sıkça tüketmeleri gereken bir gıda. Ama tabii ambalajlı, güvenli süt tüketmeleri şartıyla…
Son sözümüz; Gelin böylesine önemli bir projeye hepimiz sahip çıkalım, alkış tutalım. Çünkü Okul Sütü, hamasi nutuklara, politik tartışmalara konu yapılamayacak kadar önemli.