Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü

OttoMaNs* ;яeiz · 15 Ocak 2012

açı - karşı açı
Sinem./TV. Genellikle, karşı karşıya konuşan iki kişiyi sırayla göstermede kullanılan ve birbirinin karşıtı iki açıdan çevrilen iki ayrı çekimin ortaya çıkardığı durum.
T. : plan - kontr plan İng.: reverse (angle), matched shot, matching shot, shooting and reverse angle, shot - reaction shot, ping-pong shot (a.) Fr.: champ - contrechamp, plans croisés Alm.: Schuss - Gegenschuss, hinüberblickt -entgegensetze Einstellungen

OttoMaNs* ;яeiz · 15 Ocak 2012

açı çekimi
Sinem./TV. Alışılmamış bir açıdan çevrilen çekim.
T. : zaviye planı İng.: angle shot Fr.: plan d'angle

OttoMaNs* ;яeiz · 15 Ocak 2012

açık bezem
Sinem./TV. 1. Duvarla çevrilmemiş, yalnız belirli köşeleri hazırlanmış bezem. 2. Bir yanı açık, "U" biçiminde hazırlanmış bezem.
T. : açık set, açık dekor İng.: double bank Fr.: décor ouvert Alm.: Doppeldekoration

OttoMaNs* ;яeiz · 15 Ocak 2012

açık film
Sinem. Cinsel konuları, ilişkileri büyük bir serbestlikle işleyen film. Açık bölümleri bolca olan film.
T. : müstehcen film, dekolte film İng.: sex film (movie), (ABD) soft core (a.) Fr.: film obscène, film licencieux Alm.: Sex-film, Sexual-Film

OttoMaNs* ;яeiz · 15 Ocak 2012

açık hava aydınlatması
Sinem./TV. Açık hava koşulları içinde ayrı bir aydınlatma yöntemi gerektiren aydınlatma. İşlik aydınlatmasının karşıtı.
İng.: exterior lighting Fr.: éclairage en extérieur Alm.: Aussenbeleuchtung

OttoMaNs* ;яeiz · 15 Ocak 2012

açık hava sineması
Sinem. Yazları ya da iklimi elverişli yerlerde sürekli çalışan, üstü açık sinema salonu. (Yalnız yazları çalışanlara yazlık sinema; oto parkı biçimindekilere park sineması denir).
İng.: open air theatre (ABD: theater), open air house, open air cinema Fr.: cinéma en plein air Alm.: Freilichtfilmheater, Freilichtkino

OttoMaNs* ;яeiz · 15 Ocak 2012

açık oturum
TV. Bir yöneticinin yönetiminde, belirli bir konunun uzmanlar, ilgililer arasında tartışılıp aydınlatılmasını amaçlayan izlence.
T. : aleni celse İng.: debate, discussion programme (ABD: program) Fr.: tribune, télé-débat, télé-forum Alm.: Tribüne, Diskussion, Podiumdiskussion, Diskussionssendung, Rundtischgesprächen

OttoMaNs* ;яeiz · 15 Ocak 2012

açık oturum yöneticisi
TV. Açık oturumun düzenli olarak yürümesini sağlayan, sorular soran, oturumun yönünden sapmamasını gözeten ve görüşleri özetleyen kimse.
İng.: chairman, discussion leader, (ABD) moderator Fr.: président des débats, animateur(-trice) Alm.: Moderator, Diskussionsleiter

OttoMaNs* ;яeiz · 15 Ocak 2012

açık yayın
TV. Verici dalgalıkla her yöne yayınlanan, uygun alıcı dalgalığı ve almaçla herkesçe izlenebilen yayın. Kapalı yayının karşıtı.
T. : açık devre televizyonu İng.: open-circuit television Fr.: télévision sur antenne Alm.: öffentliches Fernsehen

OttoMaNs* ;яeiz · 15 Ocak 2012

açıklama
Sinema Bir filmin görüntülerini açıklamak amacıyla yapılan konuşma.
T. : izahat, komanter İng.: commentary Fr.: commentaire Alm.: Kommentar, Sprechtext, Sprechertext, Filmtext

OttoMaNs* ;яeiz · 15 Ocak 2012

açıklama seslendirmesi
Sinema Açıklamanın ses yolu üzerine saptanması.
İng.: recording of commentary Fr.: enregistrement du commentaire Alm.: Kommentaraufnahme

OttoMaNs* ;яeiz · 15 Ocak 2012

açıklama yazısı
Sinema/TV. Bir filmin, bir televizyon izlencesinin başında yer alan ve bunlarla ilgili herhangi bir bilgi sunan yazı.
İng.: introductory text Fr.: texte introductif Alm.: Einführungstext

OttoMaNs* ;яeiz · 15 Ocak 2012

açıklayıcı
Sinem. Açıklamayı okuyan kimse.
İng.: commentator Fr.: commentateur(-trice) Alm.: Kommentator, Erklärer, Filmberichterstatter

OttoMaNs* ;яeiz · 15 Ocak 2012

açıklayıcı çekim
Sinema/TV. Bir yapıtın belirli bir noktasını aydınlatmak amacıyla eklenen çekim.
İng.: explanatory shot Fr.: plan explicatif Alm.: erklärende Bildfolge

OttoMaNs* ;яeiz · 15 Ocak 2012

açıklık
Sinema/TV. Alıcının önünde yer alan, mercekten geçerek film üzerine düşen ışık niceliğini düzenleyen delik.
T. : derece-i vüsat, uvertür İng.: aperture, lens aperture (opening) Fr.: ouverture (d'objectif, mécanique, utile) Alm.: Apertur, Öffnung, Blendenöffnung

OttoMaNs* ;яeiz · 15 Ocak 2012

açılama
Sinema/TV. Güç bir bölümün çevrilmesinde işi sağlama bağlamak amacıyla, bu bölümün akla gelebilecek bütün değişik açılardan saptanması.
İng.: coverage, different camera set-ups Fr.: couvrir

OttoMaNs* ;яeiz · 15 Ocak 2012

açılma
Sinema 1. Bir çekimin karanlıkta başlayıp gittikçe aydınlanarak görüntülerin belirmesine dayanan noktalama çeşidi. Kararmanın karşıtı. TV. 2. Aynı sonucun televizyonda sağlananı.
T. : 1. açılma dissolvens, dissolvens, açık, fondü açık. 2. açma İng.: 1. fade-in (shot, light). 2. fade-up, fading up Fr.: 1. ouverture en fondu, fondu au blanc (à l'ouverture). 2. apparition graduelle Alm.: 1. Aufblende, Aufblendung, Leuchtblendung, Einblendung, Eröffnungsblende. 2. weiche Einblendung, Aufblende, Aufblendung

OttoMaNs* ;яeiz · 15 Ocak 2012

açılma - kararma
Sinema/TV. Bir çekimin yavaş yavaş karanlıktan aydınlığa çıkıp görüntülerin belirmesi ya da bunun tersine, görüntülerin yavaş yavaş kararıp yitmesi, bu iki durumun birbirini izlemesi.
T. : fondü dissolvens İng.: fade Fr.: fondu (combiné à l'ouverture et à la fermeture) Alm.: Auf- und Abblendung

OttoMaNs* ;яeiz · 15 Ocak 2012

açındırıcı
Sinema Filmlerin açındırma işini yöneten kimse.
T. : yıkayıcı İng.: developer Fr.: développeur Alm.: Entwickler, Filmentwickler

OttoMaNs* ;яeiz · 15 Ocak 2012

açındırılmış film
Sinema Açındırma işlemi tamamlanmış film.
T. : develope edilmiş film, yıkanmış film İng.: developed film Fr.: film développé Alm.: entwickelter Film