10
EXE RANK
By.BuRkay
Fexe Kullanıcısı
Puanları
0
Çözümler
0
- Katılım
- 29 Haz 2009
- Mesajlar
- 10,428
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 31
- Web sitesi
- www.netbilgini.com
Merhaba arkadaslar;
Bazı kaynaklardan ögrendigim bilgileri sizinle paylasmak istedim.Uzun ama bastan sona kadar okumanızı tavsiye ederim ecdadımızla ilgili bir cok guzellik acık ve zevkli bir sekilde anlatılmıstır.
OSMANLI İMPARATORLUĞU
HEY GİDİ GÜNLER HEY!
Hiç Özledinizmi O Günleri?
Faziletliydik
Kimsenin malına mülküne göz dikmezdik.Kimsenin namusuna yan gözle bakmazdık.Hırsızlık nedir bilmez,dilenciligi meslek edinmez,kimseyi kücümsemezdik.
Dürüsttük
Bir zamanlar Londra Ticaret Odası nın en görünür yerinde şu mealde bir tavsiye levhası asılıydı:"Türklerle alışveriş et ,yanılmazsın!"
İtibarlıydık
Bir zamanlar Hollanda Ticaret Odası nın toplantılarında oylar eşit çıkınca Osmanlılarla alışverişi olan tüccarın oyu iki sayılır,onun dedigi olurdu.
Temizdik
Yere bile tükürmezdik.Hatta,Osmanlı askeri teşkilatını Avrupa ya tanıtmasıyla meşhur Comte de Marsigli,yere tükürmedikleri atalarımızı şöyle eleştiriyor;
"Türkler hiç bir zaman yere tükürmezler.Daima yutkunurlar.Bunun içinde saçlarında,sakallarında bir hararet olur ve zamanla saçları,kaşları,sakalları dökülür."
Çevreciydik
Kurak günlerde ücretle adamlar tutup sokaktaki ulu ağaçları sulatır,göçmen kuşların yorgunluk atması için saçak altlarına kuş sarayları yapardık.Bunlara öyle çok örnek varki saymakla bitmez.
Harama El Sürmezdik
Fransız müellif Motray 1700 lerdeki halimizi şöyle anlatıyor:
"Türk dükkanlarında hiç bir zaman tek meteliğim kaybolmamıstır.Ne zaman birşey unutsam,hiç tanımadıgım dükkancılar arkamdan adam koşturmuşlar,hatta birkaç kere Beyoğlundaki ikametgahıma kadar gelmişlerdir."
BİR YORUM
DÜNYA OSMANLI YI ANLAMAYA MUHTAÇ
Ertuğrul Gazi nin üç oğlundan biri olan OSMAN GAZİ nin,Şeyh Edebali Hazretlerinin manevi önderliginde,1299 yılında kurduğu OSMANLI BEYLİĞİ,kısa sayılabilecek bir sürede önce devlet,sonra İmparatorluk olmuştur.
Hükmettiği topraklara kendi güzelligini ***üren atalarımız,yönettigi bu topraklarda eskiden beri yaşamakta olan milletlere ne dini,ne kültürel herhangi bir baskı ve dayatma yapmamıstır.Aksine,fethettigi topraklardaki insanları kendi insanından ayırmamış hatta gayrimüslim tebanın din ve vicdan hürriyetini özellikle korumuş,garanti altına almıştır.Zaten bu sayede farklı dil.din,kültür ve ırka mensup insanlar ASIRLARCA BİR ARADA VE KARDEŞÇE yaşamadılar mı?
Kaldı ki Osmanlı isteseydi ortalıkta ne bir Ermeni,nede bir Sırp bırakırdı.Bugun bu ve benzeri milletler hala varlıklarını ve kimliklerini korumuşlarsa,burada biraz durup düşünmek ve OSMANLI yı iyi anlamak lazım.
Bir Macar müsteşrikinin söyledigi bir söz varki üzerinde çok düşünülmesi gerekiyor:
"500 sene hakimiyeti altında yaşadıgımız Osmanlılar,bize hayat hakkı tanımasalar ve günde bir gayrimüslim öldürselerdi,bugün Yunan,Sırp,Bulgar ve Romen halkından bahsedilemezdi."Ne kadar güzel söylemis ama anlıyana işte.
Rus ların yakın tarihte Orta Asya Türklerine yaptığı sistemli yozlaştırma ve asimilasyonu OSMANLI hic bir zaman,hiç bir millete yapmamıstır.Bugün Orta Asya Türk lerinin her biri ayrı bir Lehçe,ayrı bir alfabeye sahiplerse,kendilrini Türk olarak görmeyip Özbek,Kırgız,Kazak,Azeri olarak görmektelerse bunu Sovyet Rusya nın sistemli asimilasyonuna borçlular.
Yıllarca Rus Çar lığının hakimiyeti altında yaşadıktan sonra,70 yıl boyuncada Rusya nın Komünizm zulmüne katlanan ve milyonlarca insansını kaybeden,sağ kalanlarınında benliklerini kaybettiği Orta Asya Türk toplulukları şimdilerde öz kimliklerine kavuşma çabası içindedirler.
Almanların 2.Dünya Savaşında Yahudilere yaptığı türde bir katliamı yada İsrail in bugun Filistin e yaptığı gibi bir vahşeti ne OSMANLI döneminde,nede CUMHURİYET TÜRKİYE sinde arasanızda bulamazsınız.
Avrupalıların coğrafi keşiflerle beraber Afrika,Asya ve Amerika kıtasında yaptığı hırsızlığı,cinayet ve sömürüyü bizim ecdadımız hic yapmadı.
Dün OSMANLI nın yaptıklarıyla.Bugun dünyayı yönetmeye çalışan Amerika nın yaptıklarını kıyaslamak ise abesle iştigal etmek olur.
Son 60-70 yılın süper gücü Amerika,dünyayı asırlar boyu adalet ve huzurla yönetmiş ecdadımızın,her alandaki büyüklüğünden,fersah fersah uzaktadır.Ne dün İngiltere,nede bugun Amerika asla ama asla bir OSMANLI olamamamıstırrrrrrrrrrrr.
İnce Düşünceliydik
Osmanlı kapılarının tokmakları bile başlı başına bir kültürdü ve Osmanlı insasının sosyal hayata bakışının bir simgesiydi.Osmanlı insanı hayata "helal" ve "haram" perspektifinden bakardı.Kapı tokmakları da bu hassasiyeti yansıtırdı.
Tokmaklar iç içe iki demir halkadan oluşurdu.Dış halka daha tok ses çıkardıgından erkekler için,ondan daha ince ses çıkaran iç halka ise kadınlar içindi.Eve gelen erkek misafir dış halkayı,kadın misafir ise iç halkayı kullanarak ev sahiplerine cinsiyetleri konusundan bilgi verirdi.Ev sahibi de tokmakların sesine gore kendisini ayarlar,gelen erkekse ona gore giyinip kapıya cıkardı.
Harem ile İlgili Yanlışlar
Pasişahın sarayda ailesiyle kaldığı bölüme "harem" denmekteydi.Harem aynı zamanda bir okuldu.Haremdeki bütün kadınları sayısı bazı tahminlerle hesaplanarak bazı kişiler tarafından,padişahın hanımı olarak gösterilmek istenmiştir.Halbuki bu sayının içinde padişahların valideleri,kız kardeşleri,kendi kızları,yeğenleri,kuzenleri,şehzadelerin eşleri,hizmetçi kadınlar,eğitim goren kızlar vardı.
Haremi anlatan bazı kişiler,padişahları cinsel zevklerine müptela olan birer tuhaf mahluk olarak anlatmaktadır.Halbuki haremdeki hayatı Osmanlı döneminde dışarıdan bir kişinin görmesi münkün degildir.
Osmanlı padişahlarının bazıları harem dairesinde,altı gümüş çivili ayakkabılarla gezinirdi.Ayakkabılarının çıkardıgı ses hükümdarın varlıgını haber verdiginden o anda yolu üzerine kadınlar çıkmazdı.Nerede batılıların uydurdugu Osmanlı,nerede gercek,hakiki tarihimizzzzzzzz.
Osmanlı ülkesine herhangi bir sebeple gelen batılılar geri döndüklerinde hatıralarını anlatırken daha fazla ilgi çekebilmek için Haremide anlatmaya kalkmışlardır.Bu insanlar bırakın haremi görmeyi,Sarayın bahçesine dahi girememişlerdi.Sarayın içindeki insanların çogu bile Harem e giremezken dışardan gelen birinin hareme kadar girebilmesi kesnlikle mumkun degildi.İstanbul a hiç gelmedikleri halde haremi görmüs gibi kitap yazanlar vardır.
Batılı yazarlar Harem i anlatırken ya kendi düsünceleri dogrultusunda resimler cizdirmis veya kendi ülkelerindeki bazı ahlaksız durumların fotograflarını kullanmıslardı.Batılı yazarların kendi kültürlerindeki saray hayatını ve kralların hayat şeklini Osmanlı saray ve hükümdarlarını anlatırken kullanmaları en hafif tabiriyle haksızlıktır.Bu saçma iddaaların bazı gayri ahlaki resimlerle ispatlanmak istemesi ise ahlaksızlıktı.
Bu konuda Prof.Dr.Ahmet Akgündüz ün(Bilinmeyen Osmanlı Osav-1999-Sayfa:319)Topkapı Sarayı nda başından geçen bir olay ibret vericidir:
"...Hunkar sofrası denilen salonu anlatırken(misafirlere)duvardaki,aile hayatı ve terbiye ile alakalı bazı ayet ve hadisleri gösterdim.Buradaki görevlilerden birisi:'Hocam biz bu yazıları padişahların cariyeler ve güzel kadınlar icin yazdıgı tahrik edici aşk şiirleri oldugunu söylüyorduk.Gercekten bunlar ayet ve hadis midirler?Diye sordu.Benden,evet cevabını alıncada ağlamaya başladı.'
Haya ve Tevazu Sahibiydik
İslam a pek sıkı bir şekilde bağlılık göstermişler,bir cok mevzuda oldugu gibi bu haya ve tevazu konusunda da asla taviz vermemislerdir.Öyle ki,bir kadının saçına uzanmaya yeltenen kafirin elini,bir harp sebebi saymışlardır.
Onurlu,Basiretli ve Firasetliydik
Osmanlı nın tüm dış borclarını ödeme mukabilinde Filistin den toprak isteyen Teodor Hertzel e 2.Abdülhamid Han ın tarihe geçen şu cevabı basiret,onur ve fisaretimizi adeta gözler önüne seriyor.
"Ben Filistin den bir karıs dahi toprak satmam!Zira bu vatan bana degil,milletime aittir.Milletim ise,oraları kanlarını dökerek kazanmış ve mahsuldar kılmıştır.Şehit kanları ile alınan vatan parçası,para ile satılamaz!Bilinizki,ben canlı bir beden üzerinde yapmayı planladıgınız hain ameliyata asla musaade etmem."
(Filistin i savunmak icin Abdulhamid Han cok ciddi tedbirler almıstır.Onun padişahlıgı doneminde Filistin i ele geciremiyeceklerini anlayan Yahudiler bir takım cirkin oyunlarla ve icerdeki bazı gafilleri ayarlayarak 31 Mart olayıyla Abdulhamid Han ı padişahlıktan indirerek Filistin i işgal etmişlerdir.)Not:Zaten tarih boyunca anca savasları bole masa basında kazanmıslardır türlü ve igrenc oyunlarla kazanmıslardır.
OSMANLI NIN YÖNETTİGİ ÜLKELER
AVRUPA
1.Türkiye
2.Bulgaristan 545 yıl
3.Yunanistan 353 yıl
4.Sırbistan 539 yıl
5.Karadağ 539 yıl
6.Bosna-Hersek 539 yıl
7.Hırvatistan 539 yıl
8.Makedonya 539 yıl
9.Slovenya 250 yıl
10.Romanya 490 yıl
11.Slovakya 20 yıl
12.Macaristan 160 yıl
13.Moldova 490 yıl
14.Ukrayna 308 yıl
15.Azerbaycan 25 yıl
16.Gürcistan 400 yıl
17.Ermenistan 20 yıl
18.Güney Kıbrıs 293 yıl
19.Kuzey Kıbrıs 239 yıl
20.Güney Rusya 291 yıl
21.Polonya 25 yıl
22.Güney İtalya 26 yıl
23.Arnavutluk 435 yıl
24.Belarus 25 yıl
25.Litvanya 25 yıl
26.Letonya 25 yıl
27.Kosova 549 yıl
28.Voyvodina 166 yıl
ASYA
29.Irak 402 yıl
30.Suriye 402 yıl
31.İsrail 402 yıl
32.Filistin 402 yıl
33.Ürdün 402 yıl
34.S.Arabistan 399 yıl
35.Yemen 401 yıl
36.Umman 400 yıl
37.B.A.E 400 yıl
38.Katar 400 yıl
39.Bahreyn 400 yıl
40.Kuveyt 381 yıl
41.İran 30 yıl
42.Lübnan 402 yıl
AFRİKA
43.Mısır 459 yıl
44.Libya 439 yıl
45.Tunus 308 yıl
46.Cezayir 313 yıl
47.Sudan 397 yıl
48.Eritre 350 yıl
49.Cibuti 350 yıl
50.Somali 360 yıl
51.Kenya 350 yıl
52.Tanzanya 250 yıl
53.Kuzey Çad 313 yıl
54.Nijer 300 yıl
55.Mozambik 150 yıl
56.Fas 250 yıl
57.Batı Sahra 250 yıl
58.Moritanya 250 yıl
59.Mali 300 yıl
60.Senegal 300 yıl
61.Gambiya 300 yıl
62.Gine Bissau 300 yıl
63.Gine 300 yıl
64.Etiyopya 350 yıl
HİLAFETE BAGLI YERLER
65.Pakistan
66.Hindistan
67.Singapur
68.Malezya
69.Endonezya
70.Türkistan
71.Nijerya
72.Kamerun
73.Bangladeş
OSMANLI DONANMASININ DEGİSİK SÜRELERDE BULUNDUGU
ÜLKELER
74.Fransa
75.İspanya
76.İngiltere
77.Monako
78.Hollanda
79.Norveç
80.İzlanda
81.İrlanda
82.Cebelitarık
83.Danimarka
84.İskoçya
85.Myanmar
86.Japonya
87.Çin
OSMANLI-AVRUPA ANALİZİ
Şimdi bu bölümde sözü birazda Avrupa ya getirelim.Zira sözü Avrupa devletlerine getirelimki bir kez daha BÜYÜK OSMANLI nın kıymetini anlayıp iyice idrak edelim.Amacımız Osmanlı yı yuceltip Avrupayı karalamak degil.Zaten Osmanlı nın buna ihtiyacıda yok.Fakat bugunun Avrupa sının hangi evrelerden gecip simdiki duruma nasıl geldiginide iyi bilmek lazım.
Avrupa nın bugun geldigi seviye gercektende takdir edilcek bir durumdur.Orta Cagın karanlıklarından cıkıp bu seviyeye gelmesi alkıslanacak br durumdur.Fakat yaptıkları calısmaların ilham aldıkları yerlerin inkar edilmesi bu basarıya gölge dusurmektedir.
Meselenin bir yönüde Avrupa nın yegane ilerleme sebebinin bilim-teknik olmadıgıdır.Bilim ve teknige dayalı yatırımları yapmak,dünya ülkeleri ile bu konuda yarısabilmek icin cok guclu bir ekonomi gereklidir.Avrupa,Yeni Cag baslarında baslattıgı sömürgecilik faaliyetleriyle bir devletin 150-200 yılda biriktirebilecegi sermayeyi 15-20 yılda biriktirmistir.Avrupa ya gelen tonlarca altın,gümüs ve cesitli mucevherler, yapılacak her turlu yenilik ve bilimsel faaliyet icin onemli bir kaynak olusturmustur.Yine somurulen ülkelerden yok pahasına alınan hammaddeler işlenerek,aynı ulkelere cok pahalıya mamul madde olarak satılması ilede onemli bir finansal gelir elde edilmistir.Asya ve Afrika dan kacırılan insanlar kölelestirilerek karın tokluğuna çalıstırılmıs ve bu sekilde de bedava iş gücü temin edilmistir.(Bunu yapanlara insan denilemez.)
Osmanlı İmparatorlugu nu Avrupa ile kıyaslarken insaflı olmak gerekir.Çünkü Osmanlı sömürgecilikle ilgilenmedigi gibi gerektiginde ülkesinin dısındaki bölgelere bile karsılıksız yardımlar gondermistir.Bu durum,tarihi kayıtlarla sabittir.Meseleyi tek yönlü ele alıp da"Osmanlı Avrupa daki bilimsel gelismeleri takip etmedi."demek,haksız bir yargıdır.
Osmanlı Avrupa nın gerisinde kaldıgı döneminde Yeni Cag baslarına rastladıgını unutmamak gerekir.Kaldı ki Osmanlı biraz gec de olsa bilimsel gelismeler yönünden Avrupa yı takip etmeye calıstıgı dönemlerde de,güclenmemesi icin bütün Avrupa,ona karsı düsmanca davranmıstır.Bazen dogrudan dogruya saldırmıslar,bazen de azınlıkları musallat etmislerdir.
Avrupa nın ekonomik ve bilimsel olarak kalkınmasında etkili olan sömurgecilik sadece bir donem icin gecerli degildir.Bazı yerlerin günümüzde bile hala sömürüden tam olarak kurtuldugu solenemez.Günümüzde de degisik maskeler altında sömürgecilik devam etmektedir.
Avrupa lı ulkeler dünyayı sömürürken,OSMANLI hic mi sömürmedi sorusu akla gelebilir.Bu soruya verilebilecek tek cevap "Hayır,hic sömürmedi"dir.Osmanlı sömürgeci imparatorluk olsaydı,Avrupa devletlerinin Hindistan ı sömürdügü dönemde,hic bir karsılık beklemeden,Hindistan ın yardımına gitmezdi.Yaptıgı masraflarında karsılıgını alırdı.
Bazı batılı devletlerin cok kısa sure icin hakim oldugu bazı yerlerde İngilizce cok hakim bir dildir.Oysa yüz yıllarca OSMANLI hakimiyetinde yasayan günümüz devletlerinde Türkce bilen yok denicek kadar azdır.
Osmanlı Macaristan a hakim oldugu donemlerde Macar halkında 7 milyon akce vergi toplayıp buna karsılık aynı yıl icinde Macaristan a 21 milyon akce yatırım yapmıstı.
AVRUPA DAN SÖMÜRÜ DEMETİ
Orta Cagın Fransa sında kölelerin hakları o kadar kısıtlanmıstıki köle ile evlenenler köle olma cezasına carptırılıodu.Yani,kölelikten cıkısın tum yolları kapatılıyordu.Fransa da 1685 yılında cıkarılmıs olan kanuna gore(Karalar kanunu)kacan köle ya öldürülür ya da kulagı kesilirdi.Bu uygulama sadece zenci koleler icin gecerliydi.
1767 de cıkan bir kanunla siyahların Fransa ya girmeleri yasaklanmıstı.(Gariptirki o siyahların asırlar sonraki torunları Fransa ya 1998 Dunya kupasını hediye etti.O takımın ilk 11 inde 9 tane siyahi futbolcu vardı.)
Kölelerin esya gibi kullanıldıgı İngiltere de Kralice Elizabeth(1558-1603)bizzat kole ticareti ile ilgilenmis ve isi tesvik etmisti.Bir seferinde 47.176 köleyi Afrika dan gemi ile getirtmisti.Pek cok bilimsel deney,yine köleler uzerinde denenmisti.Bir cok kole bu deneyler sonucunda ya sakat kalmıs,ya da olmustu.
Avrupalıların ilk kesif seyahatlerinde esin kaynagı,Afrika ve Asya nın zenginlikleriydi.Kesifleri yonlendiren kralları,kesfedilen yerlerden ziyade oralardan gelebilecek zenginlikler ilgilendiriodu."Kesif"adı altında gidenlerin fikirleride cok farklı degildi.Ornegin,Francisco Pizarro 1553 te Peru yu fethettiginde "Ben buraya altın elde etmek icin geldim."Demisti.Pizarro emellerini acıkca soylemesi ile tebriki hak ediyordu.Keske,bu gun de hicbir tutarlı sebep gostermeden baska ulkelerin topraklarını isgal edenler,gercek amaclarını dünya kamuoyuna acıklayabilme erdemine sahip olsalardı.
Sömürgeciler,zamanla köle ticaretinde de büyük paralar oldugunu kesfettiler.Ele gecirdikleri ülkelerdeki hür insanları kacırarak kölelestirdiler.Bu is icin yerli isbirlikcileri kullanmayı ihmal etmediler.
Portekizliler 17.Yüz yılda Batı Afrika sahillerinde taarruzlar yaparak hür insanları toplayıp köle olarak Avrupa ya ***ürmüslerdi.1450-1500 yılları arasında yaklasık olarak 150.000 kisi Afrika sahillerinden köle olarak Avrupa ya tasınmıstı.Bu sayı azımsanacak gibi degildi,bugun orta buyuklukte bir sehrin nufusuna esitti.Afrika dan köle toplama isini ilk defa Portekizliler baslattı.Bu is icin ozel gemiler yapılmıstı.Zincirlerle birbirine baglanan insanlar balık istifi halinde gemilere atılıyordu.
Soğuğa ve sıcağa karsı hic bir korumaları yoktu.İclerinden hasta olanlar,yaralı olanlar,sakat olanlar denize atılıyordu.Bunlar taş degildi,kereste degildi,fıçı degildi,insandı insannnnnnnnnnnnnnnnnnn...
Sömürgeciler 25 milyon civarında olan Orta Meksika nufusunu 1600 lu yıllara kadar 1 milyon a dusurduler.Bu gun bile pek cok ülke nufusunun 25 milyon u aşmadıgını göz önünde bulundurdugumuzda sömürgeci Avrupa lıların yaptıgı katliam daha iyi anlasılır.Ne gariptir ki dün sömürgecilikle insanların en temel haklarına saldıranlar bugun insan haklarının,demokrasinin,her cesit hürriyetlerin ateşli savunucusu olmuslar.(Ne garip)
İspanyollar Amerika ya gittiklerinde önce yerlileri öldürdüler.Elde ettikleri topraklarda çalışmayı göze alamayınca da Afrika dan binlerce insanı,topraklarında çalıstırmak icin Amerika ya getirdiler.Bu gun Amerika da bulunan zenci nufusun geneli Afrika dan kacırılıp köle olarak kullanılan mazlum insanların torunlarıdır.
James Cook adlı İngiliz sömürgeci Avustralya ya geldiginde(1770 li yıllar)buradaki yerlilerin nufusu yaklasık olarak 400.000 civarındaydı.Bölgede sömürgecilik arttıkca yerlilerin sayısı 30.000 e kadar düsmüstü.
"Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır.
Toprak,eger ugrunda ölen varsa vatandır."
Bir Osmanlı Asıgı
Yararlanılan Kaynaklar;
Tarihte İlginc Gercekler/Yitik Hazine Yayınları/Remzi ÇAVUŞ
Biz Osmanlıyız/Nesil Yayınları/Yavuz BAHADIROGLU
Abide Şahsiyetleriyle ve Müesseseleriyle Osmanlı/Ekrem Yayınları/Osman Nuri TOPBAS
Saatlerdir bu kaynaklardan yazıyorum kollarım koptu ama yazmama degdi.Emeklerim icin bir tesekkuru cok gormeyin iyi forumlar.
Bazı kaynaklardan ögrendigim bilgileri sizinle paylasmak istedim.Uzun ama bastan sona kadar okumanızı tavsiye ederim ecdadımızla ilgili bir cok guzellik acık ve zevkli bir sekilde anlatılmıstır.
OSMANLI İMPARATORLUĞU
HEY GİDİ GÜNLER HEY!
Hiç Özledinizmi O Günleri?
Faziletliydik
Kimsenin malına mülküne göz dikmezdik.Kimsenin namusuna yan gözle bakmazdık.Hırsızlık nedir bilmez,dilenciligi meslek edinmez,kimseyi kücümsemezdik.
Dürüsttük
Bir zamanlar Londra Ticaret Odası nın en görünür yerinde şu mealde bir tavsiye levhası asılıydı:"Türklerle alışveriş et ,yanılmazsın!"
İtibarlıydık
Bir zamanlar Hollanda Ticaret Odası nın toplantılarında oylar eşit çıkınca Osmanlılarla alışverişi olan tüccarın oyu iki sayılır,onun dedigi olurdu.
Temizdik
Yere bile tükürmezdik.Hatta,Osmanlı askeri teşkilatını Avrupa ya tanıtmasıyla meşhur Comte de Marsigli,yere tükürmedikleri atalarımızı şöyle eleştiriyor;
"Türkler hiç bir zaman yere tükürmezler.Daima yutkunurlar.Bunun içinde saçlarında,sakallarında bir hararet olur ve zamanla saçları,kaşları,sakalları dökülür."
Çevreciydik
Kurak günlerde ücretle adamlar tutup sokaktaki ulu ağaçları sulatır,göçmen kuşların yorgunluk atması için saçak altlarına kuş sarayları yapardık.Bunlara öyle çok örnek varki saymakla bitmez.
Harama El Sürmezdik
Fransız müellif Motray 1700 lerdeki halimizi şöyle anlatıyor:
"Türk dükkanlarında hiç bir zaman tek meteliğim kaybolmamıstır.Ne zaman birşey unutsam,hiç tanımadıgım dükkancılar arkamdan adam koşturmuşlar,hatta birkaç kere Beyoğlundaki ikametgahıma kadar gelmişlerdir."
BİR YORUM
DÜNYA OSMANLI YI ANLAMAYA MUHTAÇ
Ertuğrul Gazi nin üç oğlundan biri olan OSMAN GAZİ nin,Şeyh Edebali Hazretlerinin manevi önderliginde,1299 yılında kurduğu OSMANLI BEYLİĞİ,kısa sayılabilecek bir sürede önce devlet,sonra İmparatorluk olmuştur.
Hükmettiği topraklara kendi güzelligini ***üren atalarımız,yönettigi bu topraklarda eskiden beri yaşamakta olan milletlere ne dini,ne kültürel herhangi bir baskı ve dayatma yapmamıstır.Aksine,fethettigi topraklardaki insanları kendi insanından ayırmamış hatta gayrimüslim tebanın din ve vicdan hürriyetini özellikle korumuş,garanti altına almıştır.Zaten bu sayede farklı dil.din,kültür ve ırka mensup insanlar ASIRLARCA BİR ARADA VE KARDEŞÇE yaşamadılar mı?
Kaldı ki Osmanlı isteseydi ortalıkta ne bir Ermeni,nede bir Sırp bırakırdı.Bugun bu ve benzeri milletler hala varlıklarını ve kimliklerini korumuşlarsa,burada biraz durup düşünmek ve OSMANLI yı iyi anlamak lazım.
Bir Macar müsteşrikinin söyledigi bir söz varki üzerinde çok düşünülmesi gerekiyor:
"500 sene hakimiyeti altında yaşadıgımız Osmanlılar,bize hayat hakkı tanımasalar ve günde bir gayrimüslim öldürselerdi,bugün Yunan,Sırp,Bulgar ve Romen halkından bahsedilemezdi."Ne kadar güzel söylemis ama anlıyana işte.
Rus ların yakın tarihte Orta Asya Türklerine yaptığı sistemli yozlaştırma ve asimilasyonu OSMANLI hic bir zaman,hiç bir millete yapmamıstır.Bugün Orta Asya Türk lerinin her biri ayrı bir Lehçe,ayrı bir alfabeye sahiplerse,kendilrini Türk olarak görmeyip Özbek,Kırgız,Kazak,Azeri olarak görmektelerse bunu Sovyet Rusya nın sistemli asimilasyonuna borçlular.
Yıllarca Rus Çar lığının hakimiyeti altında yaşadıktan sonra,70 yıl boyuncada Rusya nın Komünizm zulmüne katlanan ve milyonlarca insansını kaybeden,sağ kalanlarınında benliklerini kaybettiği Orta Asya Türk toplulukları şimdilerde öz kimliklerine kavuşma çabası içindedirler.
Almanların 2.Dünya Savaşında Yahudilere yaptığı türde bir katliamı yada İsrail in bugun Filistin e yaptığı gibi bir vahşeti ne OSMANLI döneminde,nede CUMHURİYET TÜRKİYE sinde arasanızda bulamazsınız.
Avrupalıların coğrafi keşiflerle beraber Afrika,Asya ve Amerika kıtasında yaptığı hırsızlığı,cinayet ve sömürüyü bizim ecdadımız hic yapmadı.
Dün OSMANLI nın yaptıklarıyla.Bugun dünyayı yönetmeye çalışan Amerika nın yaptıklarını kıyaslamak ise abesle iştigal etmek olur.
Son 60-70 yılın süper gücü Amerika,dünyayı asırlar boyu adalet ve huzurla yönetmiş ecdadımızın,her alandaki büyüklüğünden,fersah fersah uzaktadır.Ne dün İngiltere,nede bugun Amerika asla ama asla bir OSMANLI olamamamıstırrrrrrrrrrrr.
İnce Düşünceliydik
Osmanlı kapılarının tokmakları bile başlı başına bir kültürdü ve Osmanlı insasının sosyal hayata bakışının bir simgesiydi.Osmanlı insanı hayata "helal" ve "haram" perspektifinden bakardı.Kapı tokmakları da bu hassasiyeti yansıtırdı.
Tokmaklar iç içe iki demir halkadan oluşurdu.Dış halka daha tok ses çıkardıgından erkekler için,ondan daha ince ses çıkaran iç halka ise kadınlar içindi.Eve gelen erkek misafir dış halkayı,kadın misafir ise iç halkayı kullanarak ev sahiplerine cinsiyetleri konusundan bilgi verirdi.Ev sahibi de tokmakların sesine gore kendisini ayarlar,gelen erkekse ona gore giyinip kapıya cıkardı.
Harem ile İlgili Yanlışlar
Pasişahın sarayda ailesiyle kaldığı bölüme "harem" denmekteydi.Harem aynı zamanda bir okuldu.Haremdeki bütün kadınları sayısı bazı tahminlerle hesaplanarak bazı kişiler tarafından,padişahın hanımı olarak gösterilmek istenmiştir.Halbuki bu sayının içinde padişahların valideleri,kız kardeşleri,kendi kızları,yeğenleri,kuzenleri,şehzadelerin eşleri,hizmetçi kadınlar,eğitim goren kızlar vardı.
Haremi anlatan bazı kişiler,padişahları cinsel zevklerine müptela olan birer tuhaf mahluk olarak anlatmaktadır.Halbuki haremdeki hayatı Osmanlı döneminde dışarıdan bir kişinin görmesi münkün degildir.
Osmanlı padişahlarının bazıları harem dairesinde,altı gümüş çivili ayakkabılarla gezinirdi.Ayakkabılarının çıkardıgı ses hükümdarın varlıgını haber verdiginden o anda yolu üzerine kadınlar çıkmazdı.Nerede batılıların uydurdugu Osmanlı,nerede gercek,hakiki tarihimizzzzzzzz.
Osmanlı ülkesine herhangi bir sebeple gelen batılılar geri döndüklerinde hatıralarını anlatırken daha fazla ilgi çekebilmek için Haremide anlatmaya kalkmışlardır.Bu insanlar bırakın haremi görmeyi,Sarayın bahçesine dahi girememişlerdi.Sarayın içindeki insanların çogu bile Harem e giremezken dışardan gelen birinin hareme kadar girebilmesi kesnlikle mumkun degildi.İstanbul a hiç gelmedikleri halde haremi görmüs gibi kitap yazanlar vardır.
Batılı yazarlar Harem i anlatırken ya kendi düsünceleri dogrultusunda resimler cizdirmis veya kendi ülkelerindeki bazı ahlaksız durumların fotograflarını kullanmıslardı.Batılı yazarların kendi kültürlerindeki saray hayatını ve kralların hayat şeklini Osmanlı saray ve hükümdarlarını anlatırken kullanmaları en hafif tabiriyle haksızlıktır.Bu saçma iddaaların bazı gayri ahlaki resimlerle ispatlanmak istemesi ise ahlaksızlıktı.
Bu konuda Prof.Dr.Ahmet Akgündüz ün(Bilinmeyen Osmanlı Osav-1999-Sayfa:319)Topkapı Sarayı nda başından geçen bir olay ibret vericidir:
"...Hunkar sofrası denilen salonu anlatırken(misafirlere)duvardaki,aile hayatı ve terbiye ile alakalı bazı ayet ve hadisleri gösterdim.Buradaki görevlilerden birisi:'Hocam biz bu yazıları padişahların cariyeler ve güzel kadınlar icin yazdıgı tahrik edici aşk şiirleri oldugunu söylüyorduk.Gercekten bunlar ayet ve hadis midirler?Diye sordu.Benden,evet cevabını alıncada ağlamaya başladı.'
Haya ve Tevazu Sahibiydik
İslam a pek sıkı bir şekilde bağlılık göstermişler,bir cok mevzuda oldugu gibi bu haya ve tevazu konusunda da asla taviz vermemislerdir.Öyle ki,bir kadının saçına uzanmaya yeltenen kafirin elini,bir harp sebebi saymışlardır.
Onurlu,Basiretli ve Firasetliydik
Osmanlı nın tüm dış borclarını ödeme mukabilinde Filistin den toprak isteyen Teodor Hertzel e 2.Abdülhamid Han ın tarihe geçen şu cevabı basiret,onur ve fisaretimizi adeta gözler önüne seriyor.
"Ben Filistin den bir karıs dahi toprak satmam!Zira bu vatan bana degil,milletime aittir.Milletim ise,oraları kanlarını dökerek kazanmış ve mahsuldar kılmıştır.Şehit kanları ile alınan vatan parçası,para ile satılamaz!Bilinizki,ben canlı bir beden üzerinde yapmayı planladıgınız hain ameliyata asla musaade etmem."
(Filistin i savunmak icin Abdulhamid Han cok ciddi tedbirler almıstır.Onun padişahlıgı doneminde Filistin i ele geciremiyeceklerini anlayan Yahudiler bir takım cirkin oyunlarla ve icerdeki bazı gafilleri ayarlayarak 31 Mart olayıyla Abdulhamid Han ı padişahlıktan indirerek Filistin i işgal etmişlerdir.)Not:Zaten tarih boyunca anca savasları bole masa basında kazanmıslardır türlü ve igrenc oyunlarla kazanmıslardır.
OSMANLI NIN YÖNETTİGİ ÜLKELER
AVRUPA
1.Türkiye
2.Bulgaristan 545 yıl
3.Yunanistan 353 yıl
4.Sırbistan 539 yıl
5.Karadağ 539 yıl
6.Bosna-Hersek 539 yıl
7.Hırvatistan 539 yıl
8.Makedonya 539 yıl
9.Slovenya 250 yıl
10.Romanya 490 yıl
11.Slovakya 20 yıl
12.Macaristan 160 yıl
13.Moldova 490 yıl
14.Ukrayna 308 yıl
15.Azerbaycan 25 yıl
16.Gürcistan 400 yıl
17.Ermenistan 20 yıl
18.Güney Kıbrıs 293 yıl
19.Kuzey Kıbrıs 239 yıl
20.Güney Rusya 291 yıl
21.Polonya 25 yıl
22.Güney İtalya 26 yıl
23.Arnavutluk 435 yıl
24.Belarus 25 yıl
25.Litvanya 25 yıl
26.Letonya 25 yıl
27.Kosova 549 yıl
28.Voyvodina 166 yıl
ASYA
29.Irak 402 yıl
30.Suriye 402 yıl
31.İsrail 402 yıl
32.Filistin 402 yıl
33.Ürdün 402 yıl
34.S.Arabistan 399 yıl
35.Yemen 401 yıl
36.Umman 400 yıl
37.B.A.E 400 yıl
38.Katar 400 yıl
39.Bahreyn 400 yıl
40.Kuveyt 381 yıl
41.İran 30 yıl
42.Lübnan 402 yıl
AFRİKA
43.Mısır 459 yıl
44.Libya 439 yıl
45.Tunus 308 yıl
46.Cezayir 313 yıl
47.Sudan 397 yıl
48.Eritre 350 yıl
49.Cibuti 350 yıl
50.Somali 360 yıl
51.Kenya 350 yıl
52.Tanzanya 250 yıl
53.Kuzey Çad 313 yıl
54.Nijer 300 yıl
55.Mozambik 150 yıl
56.Fas 250 yıl
57.Batı Sahra 250 yıl
58.Moritanya 250 yıl
59.Mali 300 yıl
60.Senegal 300 yıl
61.Gambiya 300 yıl
62.Gine Bissau 300 yıl
63.Gine 300 yıl
64.Etiyopya 350 yıl
HİLAFETE BAGLI YERLER
65.Pakistan
66.Hindistan
67.Singapur
68.Malezya
69.Endonezya
70.Türkistan
71.Nijerya
72.Kamerun
73.Bangladeş
OSMANLI DONANMASININ DEGİSİK SÜRELERDE BULUNDUGU
ÜLKELER
74.Fransa
75.İspanya
76.İngiltere
77.Monako
78.Hollanda
79.Norveç
80.İzlanda
81.İrlanda
82.Cebelitarık
83.Danimarka
84.İskoçya
85.Myanmar
86.Japonya
87.Çin
OSMANLI-AVRUPA ANALİZİ
Şimdi bu bölümde sözü birazda Avrupa ya getirelim.Zira sözü Avrupa devletlerine getirelimki bir kez daha BÜYÜK OSMANLI nın kıymetini anlayıp iyice idrak edelim.Amacımız Osmanlı yı yuceltip Avrupayı karalamak degil.Zaten Osmanlı nın buna ihtiyacıda yok.Fakat bugunun Avrupa sının hangi evrelerden gecip simdiki duruma nasıl geldiginide iyi bilmek lazım.
Avrupa nın bugun geldigi seviye gercektende takdir edilcek bir durumdur.Orta Cagın karanlıklarından cıkıp bu seviyeye gelmesi alkıslanacak br durumdur.Fakat yaptıkları calısmaların ilham aldıkları yerlerin inkar edilmesi bu basarıya gölge dusurmektedir.
Meselenin bir yönüde Avrupa nın yegane ilerleme sebebinin bilim-teknik olmadıgıdır.Bilim ve teknige dayalı yatırımları yapmak,dünya ülkeleri ile bu konuda yarısabilmek icin cok guclu bir ekonomi gereklidir.Avrupa,Yeni Cag baslarında baslattıgı sömürgecilik faaliyetleriyle bir devletin 150-200 yılda biriktirebilecegi sermayeyi 15-20 yılda biriktirmistir.Avrupa ya gelen tonlarca altın,gümüs ve cesitli mucevherler, yapılacak her turlu yenilik ve bilimsel faaliyet icin onemli bir kaynak olusturmustur.Yine somurulen ülkelerden yok pahasına alınan hammaddeler işlenerek,aynı ulkelere cok pahalıya mamul madde olarak satılması ilede onemli bir finansal gelir elde edilmistir.Asya ve Afrika dan kacırılan insanlar kölelestirilerek karın tokluğuna çalıstırılmıs ve bu sekilde de bedava iş gücü temin edilmistir.(Bunu yapanlara insan denilemez.)
Osmanlı İmparatorlugu nu Avrupa ile kıyaslarken insaflı olmak gerekir.Çünkü Osmanlı sömürgecilikle ilgilenmedigi gibi gerektiginde ülkesinin dısındaki bölgelere bile karsılıksız yardımlar gondermistir.Bu durum,tarihi kayıtlarla sabittir.Meseleyi tek yönlü ele alıp da"Osmanlı Avrupa daki bilimsel gelismeleri takip etmedi."demek,haksız bir yargıdır.
Osmanlı Avrupa nın gerisinde kaldıgı döneminde Yeni Cag baslarına rastladıgını unutmamak gerekir.Kaldı ki Osmanlı biraz gec de olsa bilimsel gelismeler yönünden Avrupa yı takip etmeye calıstıgı dönemlerde de,güclenmemesi icin bütün Avrupa,ona karsı düsmanca davranmıstır.Bazen dogrudan dogruya saldırmıslar,bazen de azınlıkları musallat etmislerdir.
Avrupa nın ekonomik ve bilimsel olarak kalkınmasında etkili olan sömurgecilik sadece bir donem icin gecerli degildir.Bazı yerlerin günümüzde bile hala sömürüden tam olarak kurtuldugu solenemez.Günümüzde de degisik maskeler altında sömürgecilik devam etmektedir.
Avrupa lı ulkeler dünyayı sömürürken,OSMANLI hic mi sömürmedi sorusu akla gelebilir.Bu soruya verilebilecek tek cevap "Hayır,hic sömürmedi"dir.Osmanlı sömürgeci imparatorluk olsaydı,Avrupa devletlerinin Hindistan ı sömürdügü dönemde,hic bir karsılık beklemeden,Hindistan ın yardımına gitmezdi.Yaptıgı masraflarında karsılıgını alırdı.
Bazı batılı devletlerin cok kısa sure icin hakim oldugu bazı yerlerde İngilizce cok hakim bir dildir.Oysa yüz yıllarca OSMANLI hakimiyetinde yasayan günümüz devletlerinde Türkce bilen yok denicek kadar azdır.
Osmanlı Macaristan a hakim oldugu donemlerde Macar halkında 7 milyon akce vergi toplayıp buna karsılık aynı yıl icinde Macaristan a 21 milyon akce yatırım yapmıstı.
AVRUPA DAN SÖMÜRÜ DEMETİ
Orta Cagın Fransa sında kölelerin hakları o kadar kısıtlanmıstıki köle ile evlenenler köle olma cezasına carptırılıodu.Yani,kölelikten cıkısın tum yolları kapatılıyordu.Fransa da 1685 yılında cıkarılmıs olan kanuna gore(Karalar kanunu)kacan köle ya öldürülür ya da kulagı kesilirdi.Bu uygulama sadece zenci koleler icin gecerliydi.
1767 de cıkan bir kanunla siyahların Fransa ya girmeleri yasaklanmıstı.(Gariptirki o siyahların asırlar sonraki torunları Fransa ya 1998 Dunya kupasını hediye etti.O takımın ilk 11 inde 9 tane siyahi futbolcu vardı.)
Kölelerin esya gibi kullanıldıgı İngiltere de Kralice Elizabeth(1558-1603)bizzat kole ticareti ile ilgilenmis ve isi tesvik etmisti.Bir seferinde 47.176 köleyi Afrika dan gemi ile getirtmisti.Pek cok bilimsel deney,yine köleler uzerinde denenmisti.Bir cok kole bu deneyler sonucunda ya sakat kalmıs,ya da olmustu.
Avrupalıların ilk kesif seyahatlerinde esin kaynagı,Afrika ve Asya nın zenginlikleriydi.Kesifleri yonlendiren kralları,kesfedilen yerlerden ziyade oralardan gelebilecek zenginlikler ilgilendiriodu."Kesif"adı altında gidenlerin fikirleride cok farklı degildi.Ornegin,Francisco Pizarro 1553 te Peru yu fethettiginde "Ben buraya altın elde etmek icin geldim."Demisti.Pizarro emellerini acıkca soylemesi ile tebriki hak ediyordu.Keske,bu gun de hicbir tutarlı sebep gostermeden baska ulkelerin topraklarını isgal edenler,gercek amaclarını dünya kamuoyuna acıklayabilme erdemine sahip olsalardı.
Sömürgeciler,zamanla köle ticaretinde de büyük paralar oldugunu kesfettiler.Ele gecirdikleri ülkelerdeki hür insanları kacırarak kölelestirdiler.Bu is icin yerli isbirlikcileri kullanmayı ihmal etmediler.
Portekizliler 17.Yüz yılda Batı Afrika sahillerinde taarruzlar yaparak hür insanları toplayıp köle olarak Avrupa ya ***ürmüslerdi.1450-1500 yılları arasında yaklasık olarak 150.000 kisi Afrika sahillerinden köle olarak Avrupa ya tasınmıstı.Bu sayı azımsanacak gibi degildi,bugun orta buyuklukte bir sehrin nufusuna esitti.Afrika dan köle toplama isini ilk defa Portekizliler baslattı.Bu is icin ozel gemiler yapılmıstı.Zincirlerle birbirine baglanan insanlar balık istifi halinde gemilere atılıyordu.
Soğuğa ve sıcağa karsı hic bir korumaları yoktu.İclerinden hasta olanlar,yaralı olanlar,sakat olanlar denize atılıyordu.Bunlar taş degildi,kereste degildi,fıçı degildi,insandı insannnnnnnnnnnnnnnnnnn...
Sömürgeciler 25 milyon civarında olan Orta Meksika nufusunu 1600 lu yıllara kadar 1 milyon a dusurduler.Bu gun bile pek cok ülke nufusunun 25 milyon u aşmadıgını göz önünde bulundurdugumuzda sömürgeci Avrupa lıların yaptıgı katliam daha iyi anlasılır.Ne gariptir ki dün sömürgecilikle insanların en temel haklarına saldıranlar bugun insan haklarının,demokrasinin,her cesit hürriyetlerin ateşli savunucusu olmuslar.(Ne garip)
İspanyollar Amerika ya gittiklerinde önce yerlileri öldürdüler.Elde ettikleri topraklarda çalışmayı göze alamayınca da Afrika dan binlerce insanı,topraklarında çalıstırmak icin Amerika ya getirdiler.Bu gun Amerika da bulunan zenci nufusun geneli Afrika dan kacırılıp köle olarak kullanılan mazlum insanların torunlarıdır.
James Cook adlı İngiliz sömürgeci Avustralya ya geldiginde(1770 li yıllar)buradaki yerlilerin nufusu yaklasık olarak 400.000 civarındaydı.Bölgede sömürgecilik arttıkca yerlilerin sayısı 30.000 e kadar düsmüstü.
"Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır.
Toprak,eger ugrunda ölen varsa vatandır."
Bir Osmanlı Asıgı
Yararlanılan Kaynaklar;
Tarihte İlginc Gercekler/Yitik Hazine Yayınları/Remzi ÇAVUŞ
Biz Osmanlıyız/Nesil Yayınları/Yavuz BAHADIROGLU
Abide Şahsiyetleriyle ve Müesseseleriyle Osmanlı/Ekrem Yayınları/Osman Nuri TOPBAS
Saatlerdir bu kaynaklardan yazıyorum kollarım koptu ama yazmama degdi.Emeklerim icin bir tesekkuru cok gormeyin iyi forumlar.