6
EXE RANK
kanuLt0
Fexe Kullanıcısı
Sakarya Meydan Muharebesi
Sakarya Meydan Muharebesi
5 Ağustos 1921 günü Başkumandanlık görevini üstlenen Mustafa Kemal, 15 Ağustos 1921'de Fevzi (Çakmak) Paşa ile birlikte Polatlı'da Başkumandanlık karargahına gitti. 23 Ağustos 1921 günü, Yunan ordusu tekrar tüm cephelerde saldırıya geçti. Sakarya Meydan Savaşı, geceli gündüzlü tam 22 gün sürdü. Mustafa Kemal Paşa emrindeki kahraman Mehmetçik tarihin altın sayfaları arasına yeni bir destan ekledi. Destan Mustafa Kemal'in şu sözleri ile başlıyordu:
Savunma hattı yoktur, savunma sathı vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz.
26 Ağustos 1921: Destanın son sayfası da 1922'de Dumlupınar Meydan Muharebesi'nin kazanılmasından sonra 1 Eylül 1922'de gene Başkumandan'ın şu sözleriyle kapanıyordu:
Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri!
Sakarya Meydan Muharebesi'nin neticesini, 12 Eylül 1921 gününün kararan fecrinde, Genelkurmay Başkanı Fevzi (Çakmak) Paşa, Basirettepe'den Ankara'ya şu telgrafla bildiriyordu: "-Anadolu'nun Yunan ordusu için mezar olacağı hakkındaki kanaatimizin gerçekleşmekte olduğunu arz ederim."
Sakarya Zaferi'nden sonra Atatürk Türk Ordusuna şu şekilde seslenmiştir:
Arkadaşlar, milletimizi yabancıların ellerinde köle olmuş görmemek için giriştiğimiz bu muharebe de Sakarya Zaferi gibi adı daima anılacak yeni ve büyük bir zafer kazandınız. Benim gibi ömrünü senelerden beri saflarınız yanında geçirmiş olan bir silah arkadaşınız; ezilmiş, kahredilmiş düşmanın çekilişinden sonra hakkınızda duyduğumuz takdir ve hayreti, minnet ve şükranı ordunun her ferdi ve memleketin her tarafında duyulacak kadar yüksek sesle söylemeye lüzum gördüm.
Sakarya boyunda biz bütün memleket, bütün varlığımız ve istiklâlimiz pahasına denecek kadar ehemmiyetli büyük bir muharebeye giriştik. 21 gün, 21 gece bir milletin istilâ ve yağma fikri birbiriyle boğuştu.
Mazlum milletimizi tarihin en tehlikeli bir zamanında yeniden ışığa ve necata kavuşturan bu muharebede sizin başkumandanınız olmaktan dolayı bir insan kalbi için mukadder olabilecek en derin saadet ve iftiharı duydum. Dünyanın hiçbir tarafında ve ordusunda yüreği seninkinden daha temiz ve daha sağlam bir askere rasgelinmemiştir. Her zaferin mayası sendedir. Her zaferin en büyük payı senindir. Hayatınla, imanınla, itaatinle, hiçbir korkunun yıldırmadığı demir gibi pâk kalbinle düşmanı nihayet alt eden büyük gayretin için minnet ve şükranımı söylemeyi nefsime en aziz bir borç bilirim.
Sakarya Meydan Muharebesi'nden sonra 19 Eylül 1921 tarihinde TBMM tarafından Mustafa Kemal Paşa'ya Gazi ünvanı ve Mareşal rütbesi verildi. Mustafa Kemal'in kendisine "Gazi"lik ünvanı ve "Mareşal"lik rütbesi verilmesi dolayısıyla aynı gün TBMM'de yaptığı konuşma ne denli tevazu sahibi olduğunun çok güzel bir örneğidir:
... Kazanılan bu başarı, yüksek heyetinizin iradesiyle kuvvet bulan Ordu muzun iradesi sayesinde, düşman ordusunun iradesinin kırılması suretiyle belirtilmiştir. Bu sebeple ödüllendirişinizin gerçek muhatabı yine ordudur.
Sakarya Meydan Muharebesi
5 Ağustos 1921 günü Başkumandanlık görevini üstlenen Mustafa Kemal, 15 Ağustos 1921'de Fevzi (Çakmak) Paşa ile birlikte Polatlı'da Başkumandanlık karargahına gitti. 23 Ağustos 1921 günü, Yunan ordusu tekrar tüm cephelerde saldırıya geçti. Sakarya Meydan Savaşı, geceli gündüzlü tam 22 gün sürdü. Mustafa Kemal Paşa emrindeki kahraman Mehmetçik tarihin altın sayfaları arasına yeni bir destan ekledi. Destan Mustafa Kemal'in şu sözleri ile başlıyordu:
Savunma hattı yoktur, savunma sathı vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz.
26 Ağustos 1921: Destanın son sayfası da 1922'de Dumlupınar Meydan Muharebesi'nin kazanılmasından sonra 1 Eylül 1922'de gene Başkumandan'ın şu sözleriyle kapanıyordu:
Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri!


Sakarya Meydan Muharebesi'nin neticesini, 12 Eylül 1921 gününün kararan fecrinde, Genelkurmay Başkanı Fevzi (Çakmak) Paşa, Basirettepe'den Ankara'ya şu telgrafla bildiriyordu: "-Anadolu'nun Yunan ordusu için mezar olacağı hakkındaki kanaatimizin gerçekleşmekte olduğunu arz ederim."
Sakarya Zaferi'nden sonra Atatürk Türk Ordusuna şu şekilde seslenmiştir:
Arkadaşlar, milletimizi yabancıların ellerinde köle olmuş görmemek için giriştiğimiz bu muharebe de Sakarya Zaferi gibi adı daima anılacak yeni ve büyük bir zafer kazandınız. Benim gibi ömrünü senelerden beri saflarınız yanında geçirmiş olan bir silah arkadaşınız; ezilmiş, kahredilmiş düşmanın çekilişinden sonra hakkınızda duyduğumuz takdir ve hayreti, minnet ve şükranı ordunun her ferdi ve memleketin her tarafında duyulacak kadar yüksek sesle söylemeye lüzum gördüm.
Sakarya boyunda biz bütün memleket, bütün varlığımız ve istiklâlimiz pahasına denecek kadar ehemmiyetli büyük bir muharebeye giriştik. 21 gün, 21 gece bir milletin istilâ ve yağma fikri birbiriyle boğuştu.

Mazlum milletimizi tarihin en tehlikeli bir zamanında yeniden ışığa ve necata kavuşturan bu muharebede sizin başkumandanınız olmaktan dolayı bir insan kalbi için mukadder olabilecek en derin saadet ve iftiharı duydum. Dünyanın hiçbir tarafında ve ordusunda yüreği seninkinden daha temiz ve daha sağlam bir askere rasgelinmemiştir. Her zaferin mayası sendedir. Her zaferin en büyük payı senindir. Hayatınla, imanınla, itaatinle, hiçbir korkunun yıldırmadığı demir gibi pâk kalbinle düşmanı nihayet alt eden büyük gayretin için minnet ve şükranımı söylemeyi nefsime en aziz bir borç bilirim.
Sakarya Meydan Muharebesi'nden sonra 19 Eylül 1921 tarihinde TBMM tarafından Mustafa Kemal Paşa'ya Gazi ünvanı ve Mareşal rütbesi verildi. Mustafa Kemal'in kendisine "Gazi"lik ünvanı ve "Mareşal"lik rütbesi verilmesi dolayısıyla aynı gün TBMM'de yaptığı konuşma ne denli tevazu sahibi olduğunun çok güzel bir örneğidir:
... Kazanılan bu başarı, yüksek heyetinizin iradesiyle kuvvet bulan Ordu muzun iradesi sayesinde, düşman ordusunun iradesinin kırılması suretiyle belirtilmiştir. Bu sebeple ödüllendirişinizin gerçek muhatabı yine ordudur.