Renault Latitude değerlendirmesi

Renault Lattitude'ü ilk olarak sokakta sergilerlerken gördüğümde Renault olduğunu anlayamamıştım.
Hayli büyük bir Uzakdoğulu gibi duruyordu.
Jopanların veya Korelilerin üst segment için yaptığı otomobillerin havası vardı.
Lexus, İnfinity, Acura falan olabilirdi belki ama Renault değildi.
Sonrasında bildik logoyu görünce şaşırmıştım.
Test sürüşü için gelen Lattitude de şaşkınlığım daha da arttı.
Çünkü boyutları hatırladığımdan da büyüktü. Bayağı iri, uzun, geniş bir otomobildi. Hiç böyle bir Renault görmemiştim doğrusu. Bir zamanların şahane otomobili Safrane bile bu kadar iri kıyım değildi.
Hani biraz zorlasa BMW 7, veya Mercedes S serisi kadar büyük bir otomobil olacakmış gibi duruyordu.
Lattitude dışardan bakıldığında son derece kusursuz.
Dizaynda bir sorun yok ama doğrusu bu ya bir karakter de yok. Renault'lara son dönemde hakim olan avangard çizgilere Lattutude'de rastlamıyorsunuz. Güzel, hoş ama sıradan.



Ait olmak üzere tasarlandığı sınıfa uygun bir kalite. Yerli yerinde kullanılmış kromajlar, büyük farlar. Uzakdoğu esintili ama şık stoplar. Cam tavan. Gösterişli ön ızara. Ve oldukça havalı jant seçenekleri.
Tam bir üst sınıf otomobili, tek eksiği başta da söylediğim "Karakter"



Otomobilin içinde irdiğinizde de bu hava sürüyor. Geniş bir iç maken. Makam aracı olmaya uygun bir hacim. Arka koltuklardaki diz mesafesi üst sınıf Almanlarla yarışacak düzeyde.
Deri döşemeler şık.
Ön koltuklar elektrikli, ısıtmalı, hafızalı. Hatta sürücü koltuğunda masaj bile var.
İç mekan aydınlatması da oldukça şık. Mavi toplu ışıklar, içeriye huzurlu bir hava veriyor.
Cam tavan ferahlığı arttırıyor.

Göstergeler ise hiç Renault değil. Sanki başka bir otomobilden emanet alınmış gibi. Ne renk, ne tasarım olarak Renault'ya benziyor. Fakat oldukça güzel.
Navgisayonun kullanımı biraz Audi'yi anımsatıyor. Audi'lerdeki MMS'e benzer bir joy stick sistemi ile kumanda edilen navigasyon çok başarılı. Tek sorun ekranı. Fluence(dakinin benzeri olan ekran çok küçük ve benim gibi yakını göremeyenlerin bu ekranda bir şey görmesi mümkün değil.

Digital Havalandırma kumanda ekranı şık. Çift taraflı havalandırma başarılı.
Müzik sistemi ise çok çok başarılı. Multimedya unsurları da öyle. Elektronik olarak kusursuza yakın bir durumda Lattitude.



Diresyion simiti ise çok çok çirkin. Üzerinde sadece cruise control sisteminin düğmeleri var. Ne ses, ne de başka bir kumanda. Daha kötüsü, direksiyonnun bağlı olduğu göbek otomobilin içine çok büyük gelmiş. Mercedesk'in B serisinde olduğu gib ikocaman bir kütle önünüzde duruyor. Atsan atılmaz, satsan satılmaz.
Dashboard'daki ahşap kaplamalar gayet şık. Deri kaplamalarla çok uyumlu. Fakat yer yer kullanılan plastiğin kalitesi mi desem, görüntüsü mü desem bilemedim çok kötü.
Otomobili bir anda ucuzlatıyor.


Lattitude'ün kaputunun altındaki dizel motor ise gerçekten çok çok başarılı. 2 litrelik motor 175 beygir güç ve 360nm tork üretiyor ki, bu değerler bence iyi. 520d BMW ile hemen hemen aynı.
Zaten gaza bastığınız anda bunu hissediyorsunuz. Otomobil dizel olmasına rağmen gayet sessiz bir biçimde devirleniyor, hızlanıyor ve 220 kms'lik sürate büyük bir rahatlıkla ulaşıyor.
Yol tutuş da fena değil.
Virajlarda yüksek süratte önden bir savrulma yapıyor ama müdahaleye gerek kalmaksızın toparlıyor. Ancak slalomda çok güven verici değil. konfor için orta sertlikte ayarlanmıy süspansiyon bunun nedeni olabilir. Ama bu süspansiyon aynı zamanda konforlu seyir de sağlıyor.

Frenler fena değil. Ama daha iyisini beklediğimi itiraf etmeliyim. Yine de sert frenlerde bile otomobil çizgisini bozmuyor.
Otomobilin içinde motor sesi yok gibi ama bir miktar rüzgar sesi var haliyle.