20
EXE RANK
` La[S]T.# ~ @FENA ;;
Fexe Kullanıcısı
Puanları
0
Çözümler
0
- Katılım
- 25 Haz 2009
- Mesajlar
- 33,693
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 30
Kazak maçını son dakikada kazandık.
Bu maçı son dakikada kazanamadık!
Hem de penaltı kaçırarak.
Hem de Arda'yla…
Hani Ardan varsa sorun yoktu?
Arda'yı penaltı atmaktaki cesaretinden ötürü kutluyorum,
Kaçırdığı için kızıyorum.
Bunu sıvamaya çalışanlara daha da çok kızıyorum.
Maçı tvden seyrettiniz.
İyi bir takım değiliz!
Kazanmasını bilmiyoruz.
İşi hep şansa bırakıyoruz.
Öteden beri böyleyiz…
‘Olur böyle şeyler. Futbolda bunlar var, teranesi artık sıktı.
Olmaz!
Bu futbolla 2012'ye gitmemiz çok zor
!
Penaltıyı atsak en iyi ikinci olma fırsatı devam edecek. Şimdi büyük bir fırsatı kaçırdık yine barajlarda yüzeceğiz!
Kofti golle acı dinmez! Şehitlere dua edin yeter
Bakalım Arda bu kaçan golü kimlere hediye edecek?
Arda'yı evladım kadar severim. Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim.
Popülist olanını değil!
Kederi, acıyı, yanan yüreği bir golle serinletme kime vazife be Ardam!...
Gel sen; bir kofti golü acılı yüreğe merhem etme!
Bunu tvlerden haykırma…
Allah indinde şehitlerine dua et yeter!
Maç sonrası arkadaşları Volkan veYekta, Arda'ya sahip çıkıyorlar;
‘Arda her maçta gol atacak değil ya!... Kaçırır da!' diyerek teselli veriyorlar.
Çok doğru. Penaltı kaçabilir…
Bu kaçan penaltı da Arda'nın kalitesine halel getirmez.
Lakin bu affettirme gayreti niye.
Arda geçende hepimizi nasıl sevindirdiyse bu kez de hepimizi üzdü!
Söylesenize!
Arda'yı suçlayan yok…
Onu lanetleyen yok…
Arda'ya sevgimiz devam ediyor, isyanımız kaçan penaltıya, kaçan galibiyete.
Hiddink beraberliğe yattı!
İtirazım olamaz. Bu bir tercihtir. Milli Takım'ın hocası böyle istedi.
Bir puan bana yeter dedi.
Kaçırdığı penaltı ile Arda da onu tasdikledi;
Biz Play Off oynayarak gitmek istiyoruz.
Kadroyu görünce eyvah dedim;
Selçuk ve Mehmet Topal daha çok savunmada. Yekta az ileri çok geri.
Forvette Umut-Burak ikilisi çalışkan ama sınırlı yetenekler. Onlara servis yapan olmazsa kendi gayretleriyle sonuca gidecek, top taşıyacak adamlar değiller.
Atak olacak, rakibe salacaksan, galibiyete oynuyorsan onlarla oyna.
Yok, beraberliğe yatıyor, bir gol bulursam üç puanı kaparım diyorsan bu kadroyla galip gelemezsin. O zaman Umut-Burak gol için değil, rakibi yıpratmak, üstümüze gelmesini engellemek için oynatıldılar.
Nitekim Hiddink hiç oyuncu değiştirmemekle bunu ispatladı.
Oyun şablonum budur. Hedefim gol yemeden 1 puandır.
Oysa;
Gökhan ve Ekici ile golü daha çok düşünebilirdik. Ancak o zaman daHiddink'in planı savunmada tutmayabilirdi.
Demek Hiddink beraberlik istedi ve aldı.
Şimdi o memnundur!
Savunmamızla beraberliği koparttık
Bu kez tersi oldu forvetimiz durdu savunmamız hatasız oynadı.
Sabri çok iyi bir maç çıkarttı.
Kanatlarımız bu kez atağa kalktı. Hele Sabri.
Hakan Balta da iyiydi.
Topal'la Selçuk da takviye defans olunca bir puanı hak ettik.
Kademe hatası yapmadık.
Servet, Egemen tercihi doğru sonuç verdi. Avusturya forvetleri kalemizi zorlayamadı!
Sabri'nin kanadı biraz bocaladı ama kabahat Sabri'nin değildi. Zaman zaman yedeklenemedi.
Forvetten savunmaya yardıma gelen en çok Umut'tu iki kez güzel yetişti.
İki takım arasındaki en önemli fark Alaba'ydı!
Bizde Alaba tarzı bir oyuncu olsa bu maçı alırdık.
Alaba hızlı ve çabuk. Geriden gelerek kendisine duvar olan Fuchs veScharner'den aldığı topları savunmamızın ardına taşıdı ama yol bulamadı.
Avusturya daha çok arkamıza top atmak istedi. Orada Arnautovic veHarnik'le gol aramak istedi ama nafile!
Bu kez Kazak maçından daha iyi oynadık. Üstelik Emre ve Selçuk İnanyoktu, rakip de Kazak'tan daha güçlü Avusturya idi ama yenemedik!
Kalemiz önünde yüksek topların dışında rakibe şans tanımadık. İlk yarıAvusturya'nın baskısında geçti ama oyun disiplininden uzaklaşmadık. Rakip etkisiz kaldı. Maç boyu da böyle sürdü.
İkinci yarı 70'den sonra kıpırdadı
k
Galibiyet için şanslarımız da geldi,
İlk yarı; topu topu üç pozisyoncuğumuz vardı; maçın başında Arda'nın taşıyıp getirdiği, pas verecek adam bulamadığı için çaprazdan kaleye vurduğu ve dönen topa Umut'un vuramadığı pozisyon. Burak'ın korkak kafası ve de sol ayaksız Yekta'nın gollük topa sağ dışla dürtmesi. Hepsi bu!...
70'den sonra kıpırdamaya başladık;
Sabri'nin ortasında Burak'ın sıçrama taymingi iyi olsa topa en üst noktada vuracak ve top yere gidebilecekti… Olmadı direkte patladı…
Umut Arda'nın mükemmel pasında kötü bir vuruşla bizi golden etti. Topa iyi vurabilse kaleci topu görmezdi.
Şimdi gol gelecek dereken yine soğuk bir duş yaptık. Avusturya gol attı. Bereket hakem ofsayt diye saymadı.
90 ötesindeyse kaynar sular başımızdan aşağı yuvarlandı!
Bu kez papaz pilav yemedi!
Arda penaltıyı kaçırdı.
Milletçe üzüldük.
Neyse ki yenilmedik.
Büyük fırsat kaçtı ama umut devam ediyor.
Bu maçı son dakikada kazanamadık!
Hem de penaltı kaçırarak.
Hem de Arda'yla…
Hani Ardan varsa sorun yoktu?
Arda'yı penaltı atmaktaki cesaretinden ötürü kutluyorum,
Kaçırdığı için kızıyorum.
Bunu sıvamaya çalışanlara daha da çok kızıyorum.
Maçı tvden seyrettiniz.
İyi bir takım değiliz!
Kazanmasını bilmiyoruz.
İşi hep şansa bırakıyoruz.
Öteden beri böyleyiz…
‘Olur böyle şeyler. Futbolda bunlar var, teranesi artık sıktı.
Olmaz!
Bu futbolla 2012'ye gitmemiz çok zor

Penaltıyı atsak en iyi ikinci olma fırsatı devam edecek. Şimdi büyük bir fırsatı kaçırdık yine barajlarda yüzeceğiz!
Kofti golle acı dinmez! Şehitlere dua edin yeter
Bakalım Arda bu kaçan golü kimlere hediye edecek?
Arda'yı evladım kadar severim. Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim.
Popülist olanını değil!
Kederi, acıyı, yanan yüreği bir golle serinletme kime vazife be Ardam!...
Gel sen; bir kofti golü acılı yüreğe merhem etme!
Bunu tvlerden haykırma…
Allah indinde şehitlerine dua et yeter!
Maç sonrası arkadaşları Volkan veYekta, Arda'ya sahip çıkıyorlar;
‘Arda her maçta gol atacak değil ya!... Kaçırır da!' diyerek teselli veriyorlar.
Çok doğru. Penaltı kaçabilir…
Bu kaçan penaltı da Arda'nın kalitesine halel getirmez.
Lakin bu affettirme gayreti niye.
Arda geçende hepimizi nasıl sevindirdiyse bu kez de hepimizi üzdü!
Söylesenize!
Arda'yı suçlayan yok…
Onu lanetleyen yok…
Arda'ya sevgimiz devam ediyor, isyanımız kaçan penaltıya, kaçan galibiyete.
Hiddink beraberliğe yattı!
İtirazım olamaz. Bu bir tercihtir. Milli Takım'ın hocası böyle istedi.
Bir puan bana yeter dedi.
Kaçırdığı penaltı ile Arda da onu tasdikledi;
Biz Play Off oynayarak gitmek istiyoruz.
Kadroyu görünce eyvah dedim;
Selçuk ve Mehmet Topal daha çok savunmada. Yekta az ileri çok geri.
Forvette Umut-Burak ikilisi çalışkan ama sınırlı yetenekler. Onlara servis yapan olmazsa kendi gayretleriyle sonuca gidecek, top taşıyacak adamlar değiller.
Atak olacak, rakibe salacaksan, galibiyete oynuyorsan onlarla oyna.
Yok, beraberliğe yatıyor, bir gol bulursam üç puanı kaparım diyorsan bu kadroyla galip gelemezsin. O zaman Umut-Burak gol için değil, rakibi yıpratmak, üstümüze gelmesini engellemek için oynatıldılar.
Nitekim Hiddink hiç oyuncu değiştirmemekle bunu ispatladı.
Oyun şablonum budur. Hedefim gol yemeden 1 puandır.

Oysa;
Gökhan ve Ekici ile golü daha çok düşünebilirdik. Ancak o zaman daHiddink'in planı savunmada tutmayabilirdi.
Demek Hiddink beraberlik istedi ve aldı.
Şimdi o memnundur!
Savunmamızla beraberliği koparttık
Bu kez tersi oldu forvetimiz durdu savunmamız hatasız oynadı.
Sabri çok iyi bir maç çıkarttı.
Kanatlarımız bu kez atağa kalktı. Hele Sabri.
Hakan Balta da iyiydi.
Topal'la Selçuk da takviye defans olunca bir puanı hak ettik.
Kademe hatası yapmadık.
Servet, Egemen tercihi doğru sonuç verdi. Avusturya forvetleri kalemizi zorlayamadı!
Sabri'nin kanadı biraz bocaladı ama kabahat Sabri'nin değildi. Zaman zaman yedeklenemedi.
Forvetten savunmaya yardıma gelen en çok Umut'tu iki kez güzel yetişti.
İki takım arasındaki en önemli fark Alaba'ydı!
Bizde Alaba tarzı bir oyuncu olsa bu maçı alırdık.
Alaba hızlı ve çabuk. Geriden gelerek kendisine duvar olan Fuchs veScharner'den aldığı topları savunmamızın ardına taşıdı ama yol bulamadı.
Avusturya daha çok arkamıza top atmak istedi. Orada Arnautovic veHarnik'le gol aramak istedi ama nafile!
Bu kez Kazak maçından daha iyi oynadık. Üstelik Emre ve Selçuk İnanyoktu, rakip de Kazak'tan daha güçlü Avusturya idi ama yenemedik!
Kalemiz önünde yüksek topların dışında rakibe şans tanımadık. İlk yarıAvusturya'nın baskısında geçti ama oyun disiplininden uzaklaşmadık. Rakip etkisiz kaldı. Maç boyu da böyle sürdü.
İkinci yarı 70'den sonra kıpırdadı

Galibiyet için şanslarımız da geldi,
İlk yarı; topu topu üç pozisyoncuğumuz vardı; maçın başında Arda'nın taşıyıp getirdiği, pas verecek adam bulamadığı için çaprazdan kaleye vurduğu ve dönen topa Umut'un vuramadığı pozisyon. Burak'ın korkak kafası ve de sol ayaksız Yekta'nın gollük topa sağ dışla dürtmesi. Hepsi bu!...
70'den sonra kıpırdamaya başladık;
Sabri'nin ortasında Burak'ın sıçrama taymingi iyi olsa topa en üst noktada vuracak ve top yere gidebilecekti… Olmadı direkte patladı…
Umut Arda'nın mükemmel pasında kötü bir vuruşla bizi golden etti. Topa iyi vurabilse kaleci topu görmezdi.
Şimdi gol gelecek dereken yine soğuk bir duş yaptık. Avusturya gol attı. Bereket hakem ofsayt diye saymadı.
90 ötesindeyse kaynar sular başımızdan aşağı yuvarlandı!
Bu kez papaz pilav yemedi!
Arda penaltıyı kaçırdı.
Milletçe üzüldük.
Neyse ki yenilmedik.
Büyük fırsat kaçtı ama umut devam ediyor.