11
EXE RANK
~TiM[e]-oVeR~
Fexe Kullanıcısı
Puanları
0
Çözümler
0
- Katılım
- 2 Kas 2008
- Mesajlar
- 11,101
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 39
- Web sitesi
- www.google.com
KONU DİPNOTLU VE BİBLİYOGRAFYALI SEMİNER ÖDEVİDİR
A- NAVARİN
Navarin Mora’da Mesenya bölgesinin sahilinde bir kale şehir limanıdır. Türkçe adı Avarin yada Anavarin idi. Bugünkü yunanca ismi ise “Neo-Kastro” dur. Navarin ismi ise Türkçe’de XVI. yy.da kullanılmaya başlamıştır.
Mesenya’nın burnu kuzeyden güneye doğru uzanan tepeler zincirinin son parçasıdır. Eski ismiyle Sikas nehri Navarin körfezine dökülür. Etrafının dağlarla çevrili olması ve Sphaggia adı verilen adanın körfezi muhafaza etmesinden dolayı Navarin güvenilir bir yer durumundadır. Nehirlerin yığdığı taş ve kumlarla Navarin körfezinin kuzeyinde küçük bir koy oluşmuş diğer tarafta ise yine nehirlerin yığdığı kumlarla Navarin ve Nikolaos tepesi arasında kum köprü halini almıştır.
Denize doğru uzanan dilin en dar ve alçak kısmı üzerinde sözü edilen koy ve köprü arasında bir geçiş bulunmaktadır. Bu giriş liman olarak kullanılmış ve oldukça güvenilirdir.
Eski 1572 tarihli bir Venedik haritasında bu limana doğru uzanan geniş bir geçiti göstermektedir. Fakat bu liman günümüzde kullanılmayıp oldukça daralmış sadece küçük teknelerin girebileceği kadar olmuştur.
Mesanya bölgesinin Dor akınları sonunda Ispartalıların eline düşmesi ile Navarin’in bunlar tarafından yeniden inşa edildiği bilinmektedir. Navarin Roma döneminde çok gelişmiştir. Daha sonra 509 dan 807’ ye kadar Avarların elinde kalmıştır. Fakat şehir Pylos’da değil sahilin güneyine yapılmıştır. Navarin 1281’de Latinlerin eline geçmiş; 1381’de Naverre, 1417 Venedik’e geçen Navarin son olarak Osmanlıların eline geçmiştir.
B- Navarin’in Önemi Ve Osmanlıya Geçişi
Navarin 1460 yılında ilk defa Fatih Sultan Mehmet tarafından işgal edilmiştir. Osmanlıların elinden kısa bir süre çıktıktan sonra 1500 yılında Hadım Ali Paşa tarafından tekrar alınmıştır.
Navarin II. Bayezid döneminde büyük önem kazanmıştır. Buraya bir çok yapı inşa edilip kale onarılmıştır. Navarin Akdeniz seferlerinde önemli bir üs ve Rumeli’nin korunması için gerekli bir hal almıştır.
C- Navarin Baskınından Önceki Siyasi Durum
1820 yılında Osmanlı devletine karşı Etniki Eterya Cemiyeti’nden Aleksander İpsilanti liderliğinde bir Yunan isyanı başlamıştır. İpsilanti özellikle Rusların desteğini almak için ilk isyanları Eflak ve Boğdan’da çıkarmıştır böylece Rumenlerle Sırpları ve Bulgarları da bu isyana katmayı düşünüyordu.
Eflak ve Boğdan Mora’dan farklı olarak yönetiliyordu buralar muhtarlık idaresine bağlıydı. Halkı yöneten Rum Beyleri ve halk arasında menfaat bulunmuyordu papazlar da Rum Beylerine sempatileri yoktu. Bu sebeplerin yanında Bulgarlar ve Sırplar bu isyana yardım etmemişlerdir böylece Eflak ve Boğdan’daki isyanlarda başarılı olunamamıştır .
Burada başarısız olan Rumlar Mora’da büyük bir isyan çıkarmıştır. 18 şubat 1821 yılındaki bu isyan papazların da desteği ile büyük kitlelere ulaşmıştır..
A- NAVARİN
Navarin Mora’da Mesenya bölgesinin sahilinde bir kale şehir limanıdır. Türkçe adı Avarin yada Anavarin idi. Bugünkü yunanca ismi ise “Neo-Kastro” dur. Navarin ismi ise Türkçe’de XVI. yy.da kullanılmaya başlamıştır.
Mesenya’nın burnu kuzeyden güneye doğru uzanan tepeler zincirinin son parçasıdır. Eski ismiyle Sikas nehri Navarin körfezine dökülür. Etrafının dağlarla çevrili olması ve Sphaggia adı verilen adanın körfezi muhafaza etmesinden dolayı Navarin güvenilir bir yer durumundadır. Nehirlerin yığdığı taş ve kumlarla Navarin körfezinin kuzeyinde küçük bir koy oluşmuş diğer tarafta ise yine nehirlerin yığdığı kumlarla Navarin ve Nikolaos tepesi arasında kum köprü halini almıştır.
Denize doğru uzanan dilin en dar ve alçak kısmı üzerinde sözü edilen koy ve köprü arasında bir geçiş bulunmaktadır. Bu giriş liman olarak kullanılmış ve oldukça güvenilirdir.
Eski 1572 tarihli bir Venedik haritasında bu limana doğru uzanan geniş bir geçiti göstermektedir. Fakat bu liman günümüzde kullanılmayıp oldukça daralmış sadece küçük teknelerin girebileceği kadar olmuştur.
Mesanya bölgesinin Dor akınları sonunda Ispartalıların eline düşmesi ile Navarin’in bunlar tarafından yeniden inşa edildiği bilinmektedir. Navarin Roma döneminde çok gelişmiştir. Daha sonra 509 dan 807’ ye kadar Avarların elinde kalmıştır. Fakat şehir Pylos’da değil sahilin güneyine yapılmıştır. Navarin 1281’de Latinlerin eline geçmiş; 1381’de Naverre, 1417 Venedik’e geçen Navarin son olarak Osmanlıların eline geçmiştir.
B- Navarin’in Önemi Ve Osmanlıya Geçişi
Navarin 1460 yılında ilk defa Fatih Sultan Mehmet tarafından işgal edilmiştir. Osmanlıların elinden kısa bir süre çıktıktan sonra 1500 yılında Hadım Ali Paşa tarafından tekrar alınmıştır.
Navarin II. Bayezid döneminde büyük önem kazanmıştır. Buraya bir çok yapı inşa edilip kale onarılmıştır. Navarin Akdeniz seferlerinde önemli bir üs ve Rumeli’nin korunması için gerekli bir hal almıştır.
C- Navarin Baskınından Önceki Siyasi Durum
1820 yılında Osmanlı devletine karşı Etniki Eterya Cemiyeti’nden Aleksander İpsilanti liderliğinde bir Yunan isyanı başlamıştır. İpsilanti özellikle Rusların desteğini almak için ilk isyanları Eflak ve Boğdan’da çıkarmıştır böylece Rumenlerle Sırpları ve Bulgarları da bu isyana katmayı düşünüyordu.
Eflak ve Boğdan Mora’dan farklı olarak yönetiliyordu buralar muhtarlık idaresine bağlıydı. Halkı yöneten Rum Beyleri ve halk arasında menfaat bulunmuyordu papazlar da Rum Beylerine sempatileri yoktu. Bu sebeplerin yanında Bulgarlar ve Sırplar bu isyana yardım etmemişlerdir böylece Eflak ve Boğdan’daki isyanlarda başarılı olunamamıştır .
Burada başarısız olan Rumlar Mora’da büyük bir isyan çıkarmıştır. 18 şubat 1821 yılındaki bu isyan papazların da desteği ile büyük kitlelere ulaşmıştır..