Mustafa Kemal'in Samsun'a çıkarken ailesine vedası...

5
EXE RANK

AEROPOSTALE.`

Fexe Kullanıcısı
Puanları 0
Çözümler 0
Katılım
18 Ara 2009
Mesajlar
5,401
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
AEROPOSTALE.`
165126_488988942583_107251602583_6070629_5706763_n.jpg


MUSTAFA KEMAL'İN İDAMINA KARAR VERİLMESİ SONUCU ANNESİNİN YAŞADIĞI KORKU..

MAKBULE ATADAN ANLATIYOR;

Abimin en heyecanlı ve hareketleri günleri Anadolu’ya geçeceği sıralardır.Bir taraftan çalışmalarına devam ederken bir taraftan da kendisi hakkında Osmanlı hükümetinin ittihaz ettiği kararları günü gününe istihbar ediyordu.Bir gün bizi çağırdı. Dikkatli olun dedi. Benim hakkımda duyacağınız en basit bir havadisi bile zaman kaybetmeden bana ulaştırmanızı istiyorum.

İşte o sıralarda bir aile ziyareti yapmıştım. Gittiğim evin salonu kalabalıktı. Diğer misafirlerin çoğu beni tanımıyordu. Bir aralık kapıdan içeriye bir bey girdi. Benim varlığımı bir an unuttular orta yaşlı bir hanım beye; “Ne haber” dedi.vaziyet iyi gösteriyor onu asacaklarmış öyle mi. Genç adam; “Evet” dedi. Bir yaşlı kadın(bu kadının kocası saraya mensuptu) fısıltı halinde söze karıştı;

“Aman evladım siz asmaz iseniz o sizi asacaktır”

Eve gelir gelmez heyecanla abimin yanına koştum olan biteni anlattım. Üzülme Makbuş dedi onlar gayelerinde başarılı olamayacaklardır. Bana bir tabanca vermişti dikkatli ol dedi. İşte böyle birçok heyecanlı günler olaylar yaşandıktan sonra abimin Anadolu’ya geçmek üzere olduğunu haber aldık,abim tekmil arkadaşlarına veda ederken şöyle diyordu;

“Bu geceyi annem ve kardeşimle geçireceğim sabaha kadar,sizi tekrar ziyarete gelemeyeceğim için kusura bakmayın. Şimdi hepinize veda etmiş olayım” Arkadaşları gittikten sonra beni çağırdı.
-Makbuş dedi annemin karyolasının karşısına yer sofrası yap bu gece sizinle biraz dertleşmek istiyorum.
Mühim bir şey mi var ağabeyciğim nereye?

- Gideceğim işte nereye olduğunu sorma hayat bu belki ölürüm gelemem. Size söyleyeceklerim var bu akşam.
- Ben üzgün ve şaşkındım. Annemin karyolasının karşısına yer sofrası hazırladık.Abim annemin karşısına geçti
-
- –“ Anneciğim” dedi. “ben gidiyorum.Buralarında Selanik gibi olma ihtimali vardır. Ben gittikten sonra yanılıp da sokağa çıkmayın. Benim işim mühim bu işte başarılı olabilmem için huzur kalble çalışmam lazım. Beni merak ve endişede bırakmayın. Memleket için çalışırken sizden yana bir üzüntü duymak istemem. Annem heyecanla düşüp bayıldı. Doktor Rasim Ferid Bey’i çağırdık. O ilaç bu ilaç derken annem biraz ayıldı o gece sabaha kadar uyumadık konuştuk. Ertesi gün araba kapıya dayandı. Annemle abimin vedaları çok hazin oldu.Sarıldılar öpüştüler, o annemin ellerini tekrar tekrar öptü. Aşağıya arkadaşları gelmişti alt katta erkekler olduğu için ben aşağıya inmedim abim merdivenin başında durdu. Gözlerini gözlerime dikti belki dakikalarca konuşmadan birbirimize baktık.
-
- –“Niçin konuşmuyorsun Makbuş” dedi. Gözlerimi ona çevirdim. “Ne konuşayım ağabeyciğim” dedim. Beni bağrına bastı veda etti.Abimin arkasından bakıp ağlıyorduk annem sert bakışlarını bana çevirerek
-
- “Sen asker kardeşisin” dedi “Ayıp ağlanır mı hiç askerin ardından?”

SAMSUN’A ÇIKTIM MERAK ETMEYİN


Tam üç gün üç gece telefonumuz çalmadı. 3 gün sonra telgrafını aldık;

“Samsun’a çıktım sıhhatteyim, merak etmeyin” üzüntümüzün yerini büyük bir sevinç kapladı gidiş o gidiş. Arada sıra onun yakınlarından biri geliyor hatırımızı sorup gidiyordu. Tam 8 sene abimi göremedik. Abimin talimatıyla hiçbir yere çıkmazdık.Bir gün kapı çalındı pencereden baktım tanımadığım kimseler açmadım kapıyı. Gene çalındı aşağı indim tam 18 kişilik bir kalabalık Osmanlı hükümetinin adamları dışarı çıktım.

“Ne var ne istiyorsunuz” dedim.
“Evi arayacağız” dediler.
“Kimin evini arayacaksınız?”
“Mustafa Kemal’in evini” dediler.
Kızdım “canım bizim evimizi ne hakla arıyorsunuz annem hasta ölüm yatağında ben yalnız bir kişiyim. “Mecburuz” diye ısrar ettiler. Yan taraftan birkaç kişi yanımda belirdi fısıltı halinde korkmayın dediler biz Mustafa Kemal’in adamlarıyız evi kimseye bastırtmayız, siz kapıyı kapatıp yukarı çıkın.

Bu duruma çok sevindim. Annemin yanına gittim. “anneciğim” dedim, “Abimin adamları etrafta dolaşıyorlar hiçbir şey yapamazlar bize”. Kapıdaki kalabalığın çoktan dağılmış olduğunu gördüm.

Aradan 8 sene geçmişti. Abim gayesinde başarılı olmuştu. İstanbul’a geleceğini haber aldığımız zaman sevincimize diyecek yoktu. Onun sevdiği yemekleri yaptık. Gözümüze uyku girmedi günlerce. (Makbule Atadan sözlerini bitirirken gözleri yaşlanmıştı Şemsi B.)

NOT;
Bu kitap Makbule Atadan’ın son günlerinde 1955 yılında yatağının başı ucunda ses kaydına alınarak hazırlanmıştır.
Makbule Atadan’ı ziyaret; 1955 yılının yaz günleriydi Makbule Hanım rahatsızdı . Odadan Anıtkabir net bir şekilde görünüyordu. Makbule Hanım bir an gözlerini dışarıya çevirip Anıtkabir’in bulunduğu tepeye çevirdi. Uzun uzun baktı.
-ne anlatayım bilmem ki dedi.
Sonrada evvela eski günlerden başlayayım dedi..
 
Geri
Üst