20
EXE RANK
OttoMaNs* ;яeiz
Fexe Kullanıcısı
Puanları
0
Çözümler
0
- Katılım
- 20 Şub 2011
- Mesajlar
- 32,869
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 37
- Web sitesi
- www.netbilgini.com
Mevhibe
Mevhibe İnönü'nün hayatını anlatan bu kitap torunu Gülsün Bilgehan tarafından yazılmıştır. Gazeteci olan Gülsün'e annesi Özden Toker, anneannesinin yaşamıyla ilgili yaptığı uzun, sayısız konuşmaların notlarını, bantlarını verir. Gülsün bunların hepsini dikkatle inceler, sıralar, araştırmaları genişletir ve o dönemin canlı şahitleriyle, o dönemi bilenlerle görüşür. İnönü Vakfı'nın zengin fotoğraf arşivinden yararlanır. Böylece bu kitabı gerçek bir yaşam hikayesine dayalı roman olarak ele alır. Mevhibe İnönü'nün hayatını, geçmişini pek kimse bilmemektedir. O, yaşadıklarını hiçbir zaman büyütmemiş, daima "Miralay İsmet Bey'in hanımı" olarak kalabilmiştir. Onun hayat hikayesini ağzından dinleyebilen sadece kızı Özden Toker olmuştur. Kendinden söz etmeyi sevmeyen ama anılarının değerini bilen ve titizlikle saklayan biriydi. Mevhibe hanım Pembe Köşk'te önemli gördüğü her belgeyi, eşyayı, mektubu korumuştu. Çok genç yaşlarda eşine, özellikle cepheye yazdığı mektupların müsveddelerini, İsmet Paşa'nın ona yolladığı karşılıkların asıllarını dosyalara koymuştu. Kendi nişan elbisesi, gelinliği, tuvaletleri, eşinin Erkân-ı Harbiye yüzbaşısı üniformasından, Cumhurbaşkanlığı frakına kadar her giysisini yepyeni olarak sandıklara kaldırmıştı. Yani, o da farkında olmadan hayatının öyküsü için gerekli bütün bilgileri biriktirmişti.
Mevhibe İnönü ailesinin dördüncü kız çocuğu olarak 1897 yılının Eylül ayında Süleymaniye'de bir evde dünyaya geldi. Ondan önceki üç kız kardeşinin hiç biri yaşamadı. Ondan sonra ise bir erkek kardeşi doğdu. Mevhibe 3 yaşındayken babası dönemin en tehlikeli hastalığı olan veremden öldü. Kısa bir süre sonra da kardeşi öldü ve annesiyle yapayalnız kaldı. Daha sonra dedesiyle beraber yaşamaya başladılar. Bu dönemde Osmanlı İmparatorluğu'nda II. Abdülhamit devri sürüyordu. Mevhibe, ortaokula bir yıl devam ettikten sonra aile meclisinin kararıyla okuldan alındı. Bu dönemde İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin baskılarıyla, II. Abdülhamit, 23 Temmuz 1908'de Meşrutiyet rejiminin yeniden yürürlüğe girdiğini ilan etmek zorunda kalmıştı. Fakat memlekette huzur fazla sürmedi ve bir yıl kadar sonra karşı devrim patladı. 31 Mart'ta Birinci Orduya bağlı bazı birlikler başkaldırdılar.
Mevhibe İnönü'nün hayatını anlatan bu kitap torunu Gülsün Bilgehan tarafından yazılmıştır. Gazeteci olan Gülsün'e annesi Özden Toker, anneannesinin yaşamıyla ilgili yaptığı uzun, sayısız konuşmaların notlarını, bantlarını verir. Gülsün bunların hepsini dikkatle inceler, sıralar, araştırmaları genişletir ve o dönemin canlı şahitleriyle, o dönemi bilenlerle görüşür. İnönü Vakfı'nın zengin fotoğraf arşivinden yararlanır. Böylece bu kitabı gerçek bir yaşam hikayesine dayalı roman olarak ele alır. Mevhibe İnönü'nün hayatını, geçmişini pek kimse bilmemektedir. O, yaşadıklarını hiçbir zaman büyütmemiş, daima "Miralay İsmet Bey'in hanımı" olarak kalabilmiştir. Onun hayat hikayesini ağzından dinleyebilen sadece kızı Özden Toker olmuştur. Kendinden söz etmeyi sevmeyen ama anılarının değerini bilen ve titizlikle saklayan biriydi. Mevhibe hanım Pembe Köşk'te önemli gördüğü her belgeyi, eşyayı, mektubu korumuştu. Çok genç yaşlarda eşine, özellikle cepheye yazdığı mektupların müsveddelerini, İsmet Paşa'nın ona yolladığı karşılıkların asıllarını dosyalara koymuştu. Kendi nişan elbisesi, gelinliği, tuvaletleri, eşinin Erkân-ı Harbiye yüzbaşısı üniformasından, Cumhurbaşkanlığı frakına kadar her giysisini yepyeni olarak sandıklara kaldırmıştı. Yani, o da farkında olmadan hayatının öyküsü için gerekli bütün bilgileri biriktirmişti.
Mevhibe İnönü ailesinin dördüncü kız çocuğu olarak 1897 yılının Eylül ayında Süleymaniye'de bir evde dünyaya geldi. Ondan önceki üç kız kardeşinin hiç biri yaşamadı. Ondan sonra ise bir erkek kardeşi doğdu. Mevhibe 3 yaşındayken babası dönemin en tehlikeli hastalığı olan veremden öldü. Kısa bir süre sonra da kardeşi öldü ve annesiyle yapayalnız kaldı. Daha sonra dedesiyle beraber yaşamaya başladılar. Bu dönemde Osmanlı İmparatorluğu'nda II. Abdülhamit devri sürüyordu. Mevhibe, ortaokula bir yıl devam ettikten sonra aile meclisinin kararıyla okuldan alındı. Bu dönemde İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin baskılarıyla, II. Abdülhamit, 23 Temmuz 1908'de Meşrutiyet rejiminin yeniden yürürlüğe girdiğini ilan etmek zorunda kalmıştı. Fakat memlekette huzur fazla sürmedi ve bir yıl kadar sonra karşı devrim patladı. 31 Mart'ta Birinci Orduya bağlı bazı birlikler başkaldırdılar.