1
EXE RANK
Mustafa Yılmaz
Fexe Kullanıcısı
Puanları
0
Çözümler
0
- Katılım
- 29 Eyl 2012
- Mesajlar
- 1,022
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Web sitesi
- netbilgini.com
Medal of Honor Warfıghter Oyunu İnceleme
İkinci incelememle karşınızdayım. Bu seferki konuğum EA’in uzun soluklu serilerinden biri olan Medal of Honor’un en son çıkan oyunu Warfighter. 2010′da yaptığı yön değişikliğiyle marketin ağır abileri konumundaki Battlefield 3 ve Call of Duty’e daha çok benzeyen serinin modern savaşları (yani teröristleri) ele alan bu ikinci oyunu bu sefer sadece Danger Close tarafından geliştirildi ve oyunun yapım aşamasında Frostbite 2 oyun motoru kullanıldı. Uyarıyorum üç dört ve beşinci paragraflar ve oynanış kısmını değerlendirdiğim kısımda oyun ile ilgili ufak da olsa spoiler (hikaye kurgusu ön bilgisi) içermekte, onlar olmadan incelemeyi yazamazdım. Gelin isterseniz daha fazla lafı uzatmadan oyuna göz atmaya başlayayım:Oyundaki ilk dikkatimi çeken şey menü tasarımı oldu. Açıkçası hikaye sunumuna benzerlik taşıyan tasarım beğenimi aldı, ayrıca her ne kadar battlelog kullansa da Battlefield 3 gibi ona bağımlı bir menüsü olmaması da ayrıca hoşuma gitti. Sade olan menü tasarımının da ilk yönlendirdiği nokta olan single player (tekli oyuncu) modunu anlatmakla başlayım isterseniz, ama inanın bana bu yazıyı okumanız hikaye modunu bitirmenizden daha uzun olabilir (eğer dayanabilirseniz)

Çok klasik olacak ancak ben mi aşırı tutucuyum yoksa hakikaten mi artık oyunların raconu mu böyle bilmiyorum. Bu oyunun senaryo modu kısa. Bildiğimiz kısa ve çizgisel. Hatta o kadar çizgisel ki arada kendim bir yerleri araştırma isteği uyanıp da etrafa baksam bile bunu benden esirgiyor. Ya görünmez bir duvarla karşılaşıyorsunuz ya da ne idüğü belirsiz bir kaza kurşununa kurban gidiyorsunuz. Hadi bunu geçtim, bari senaryo içi ilerleyiş de bize özgürlük tanısaydınız. Bir bina karşınızda, içeride sniperlar var, onları çok rahat “temizleyebilirsiniz” ama arkadaşınız söylediği için mutlaka o binayı hava saldırısı ile yıkmak zorundasınız. Ya da bir bina içinde çatışmaya girdiniz, alt kat var ve asma kat var. Takım arkadaşlarınız alt kattan ilerliyor, sizin de imkanınız olsa da oradan gitmek zorundasınız, asma kata çıktığınızda oyun ilerlemiyor. İllaki aşağıya inip oradakileri de sizin öldürmeniz lazım.
Hadi çizgiselliği geçtim. bunu oyunun o hikaye anlatımını tam oturtamadıkları için yaptılar diyelim. Peki Senaryo anlatımı ve kısalığına ne demeli? Fazla zamanımı almayacağını bildiğimden en azından beni zorlaması için Hard (Zor)’ı seçerek başladım oyuna. Buna rağmen oyun 5 saat civarı sürdü. Zaten başlangıçta (Spoiler’ı arttırmak istemiyorum ancak) bir yanda aile dramı yaşayan bir asker var, sonra anında çok büyük bir operasyonun ortasında kalıyoruz. Sahne geçiyor, bir anda dünyanın öteki ucunda saldırıya geçmişiz. Biraz zaman geçiyor, bu sefer asker eşiyle arasındaki problemi halletmiş. Ama bunların arasında oturup bağ kurmaya çalışırsanız hiçbir şey anlamazsınız, ne oyunu oynadığınızı ne senaryonun nereye gittiğini… İnanın bana oyunun ortalarında iken yatmadan tam önce düşünmeye başlayın olayları, ancak size o zaman mantıklı geliyor (en azından uykunuz daha çabuk gelir

Oyunun tek kişilik modları ile ilgili duyduğum en önemli sıkıntı ise yapay zeka. Düşmanlar size yönelik dövüşüyor, siper almayı bilmiyor, üstünüze başını vermeyen şehit edasıyla koşuyorlar. Eğer ki bir de zorda oynuyorsanız sizi acayip geren bir tarzları olduğunu söylemeliyim. Önünüzde takım arkadaşınız olduğu halde siperden çıkıp tam karşısında durup size mermi boşaltmaya çalışması bir yana, takım arkadaşınızın bu olaya adeta seyirci kalması da cabası. Açıkçası bazı durumlarda kimin dost kimin düşman olduğu belli olmuyor. Tam siperde yerininizi almış karşı tarafı keklik gibi avlarken bir anda adını vermek istemediğim bir asker tutup da resmen sizi yerinizden atıp oraya oturmak(!) suretiyle ölümünüze terk edebiliyor (yalan değil bir kere beni Voodoo böyle öldürdü)
Söylemeden edemeyeceğim oyunda en çok eğlendiğim yer araba kovalamaca sahneleri oldu, hatta şu an notlarıma göz atarken farkettim; “bence yapımcılar oturup bir yarış oyunu yapsın” yazmışım. Oyunu bitirdim hala arkasındayım lafımın.

Gelelim oyunun multiplayer (çoklu oyunculu) modlarına. Her zaman tanıdığımız modlar harici oyuna bir de hem tek canımızın olduğu ve bölge kazandığımız modların karışımı olan mod eklenmiş. Açıkçası multiplayer ile ilgili ne yazabileceğimi bilmiyorum ama gözlemlediğim kadarıyla oyun taktikleri ve bu modların sürekliliği biraz da oyunculara bağlı. Yoksa genel olarak bu modda bir sıkıntı farkettiğimi söyleyemem (standardımı düşürdü bu senaryo modu)

Ses konusunda ise oyunun gerekeni yaptığını söyleyebilirim. Silah seslerindeki “yan komşuda tadilat var” havasını oyunun müzikleri ve seslendirmeler kapatıyor. Açıkçası silah seslerine özen gösterilip biraz da sıradan düşmanların ve askerlerin konuşmaları kendi uyruklarına göre olsaydı benden tam puanı hak edebilirdi sesler.
Bu paragrafa başlarken aklımda sadece tek bir söz var. Neden? Niye ben tutup da Fifa ve ya Pes incelemesi varken bunu aldım. rahatımdan şüphe mi duyuyordum? Sizi krizlere sokacak bir oynanış ile karşı karşıyasınız. Kendi kendinize heyecan yaratmaya çalıştınız oyun sırasında ve eskaza başarılı oldunuz. Çat!!! oyunun saçma bir fizik kuralı yüzünden vuruldunuz. Ama yıkılmadan devam ettiniz ve bölgeyi temizlediniz, heyecanınızı koruyorsunuz, kapıdan girip bütün milleti halletmek üzere hazırsınız ve çıkardınız bıçağınızı… İlk adamı öldürürken öldünüz çünkü bıçak kendi içinde çok saçma bir fizik kuralı içerisinde ilerliyor, bir adım farkıyla adamı öldürmüyor, daha da yaklaşırsanız bu sefer ölüm animasyonu yüzünden sizin ölüm şansınız artıyor (hareketi kısa kesme hakkınız yok). Alışamadım diyip kendinizi tutorial (alıştırma bölümleri) kısalığındaki senaryo moduna atıyorsunuz. İlk bölüm, çaktırmadan düşmana arkadan geldiniz, büyük bir hazla bıçağınızı (daha doğrusu balta) çıkarıp adamın böğrünü böğrünü deşmek için hamle yapıyorsunuz ki daha demin o sizi öldüren animasyonları bu sefer gönül rahatlığıyla yapın. AaaAa?! E, n’oldu? Oyun size adamın kafasını vurmadınızdan başka seçenek tanımıyor, üstelik bırakın vurma tarzınızı imleç (mouse)!in hareket alanını bile kısıtlıyor. Seriye ve namına yazık, yapmayın. Böyle güzel potansiyel bu kadar mı rezil edilir, oynarken bunu herhangi bir … teknik üniversitesinden beş tane öğrenci boş zamanlarında mı yapmışlar diye aklımdan çok geçirdim.
Olayı toparlarsak, bu oyunun kesinlikle bir beklenti içinde alınması taraftarı değilim. Çok başka havalar arar, “bana single falan hikaye, ben zaten kendim bu oyunun fiziğine alışırım ondan sonra multi atarız arkadaşlarla” derseniz ve buna kadar verecek paranız varsa, siz bilirsiniz…
Kaynak : oyunbutton.com