Malazgirt zaferi..!

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan csbugra
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
1
EXE RANK

csbugra

Fexe Kullanıcısı
Puanları 0
Çözümler 0
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
1,221
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
csbugra
Malazgit Zaferi

Oğuzlar’ın kurduğu “Oğuz Yabgu Devleti” yıkıldıktan sonra, oğuzların bir bölümü Avrupa’ya göç ederken, bir bölümü de Selçuk Bey’in yönetiminde Cent şehrine gelerek yerleşmişlerdir. Selçuk Bey ve Oğuzlar burada Müslüman olmuşlardır. Selçuk Bey vefat edince, yerine oğlu Arslan Bey geçmiştir. Gazne Sultanı Mahmud Arslan Bey’i hapsettirince, Tuğrul ve Çağrı Beyler devletin başına geçtiler. 1035’te Oğuz Boyları Karahanlı ve Gazneli baskısından kurtulmak için Horasan’a göç ettiler. Ancak burada Gazneliler ile savaşlar yaptılar. En sonunda 1040’ta Dandanakan Kalesi yakınlarında Sultan Mesud ağır bir yenilgiye uğradı. Bu zafer ile Büyük Selçuklu Devleti kuruldu ve Tuğrul Bey de Selçuklu sultanı ilan edildi.
1063 yılında vefat eden Tuğrul Bey, çocuğu olmadığı için hayatta iken Çağrı Bey’in çocuklarından olan Süleyman Bey’i veliaht gösterdi. Ancak Tuğrul Bey’in vefatından sonra Çağrı Bey’in diğer oğlu Alp Arslan bu kararı kabul etmeyerek isyan etmiş ve tahtı ele geçirmiştir.
Alp Arslan 1064’te Güney Kafkasya’ya gelerek Gürcü Krallığını ortadan kaldırdı. Devrin en güçlü surlarına sahip olduğu için fethedilemez denilen Ani Kalesi’ni fethetti. Ayrıca Kars ve Van’ı da aldı. Ertesi yıl Maveraünnehr’e yöneldi. Harezm Ülkesi’ne kadar ilerledi. Oradaki Oğuz kitlelerini, yeni fethedilen yerlere gönderdi.
Kendisi Maveraünnehr’de iken Gümüş Tigin, Afşın, Emir Sanduk gibi ünlü Türk komutanları Anadolu’ya akınlar düzenlediler ve birçok şehri ele geçirdiler.
Bu sırada Bizans, iç karışıklıklar ve taht kavgaları ile karşı karşıyaydı. Türk akınları karşısında aciz kalan Bizans, Anadolu’nun elden gitmekte olduğunu görüyordu. Bu kötü gidişe dur demek için dul imparatoriçe, Kayserili bir general olan Romanos Diogenes (Romen Diyojen) ile evlendi. Böylece Romanos Diogenes Bizans’ın yeni imparatoru oldu. Romanos Diogenes Anadolu’ya geçerek, Selçuklular’a karşı büyük bir ordu hazırlamaya başladı. Anadolu’daki birçok Bizans Kalesi yenilendi. Ordunun ihtiyacı olan zahire ve mühimmat toplandı. Nihayet Romanos Diogenes Anadolu’ya iki sefer düzenledi. Romanos Diogenes çeşitli sebeplerle İstanbul’a dönmek zorunda kaldı.
Alp Arslan’ın öncelik verdiği iş, İslam Dünyası’nın bozulan birliğini sağlamaktı. Bunun için Mısır’ı fethederek, oradaki Şii-Fatimî idaresine son vermeliydi.
Ordusunu Azerbaycan’da toplayarak, Diyarbakır ve Halep üzerinden Mısır’a inmek üzere harekete geçti. 1070 yılı ortalarında Alp Arslan, birçok Bizans Kalesi’ni de alarak Diyarbakır’a geldi. Diyarbakır hükümdarları ona bağlılıklarını arz ettiler. Sonra Halep’e geldi. Halep hükümdarı Mahmud, önünde diz çöktü. Tam Halep’ten Mısır’a doğru bir günlük yol almıştı ki, Anadolu’dan gelen haberciler, Bizans İmparatoru’nun büyük bir orduyla doğuya yürüdüğünü, Türklerin elindeki bazı kaleleri de geri aldığını bildirdiler. Bunun üzerine Alp Arslan ordunun bir kısmını Suriye’nin fethi için orada bıraktı ve yıldırım hızıyla Ahlat üzerinden Malazgirt’e geldi. Bu süratli yürüyüş sırasında; yaşlı,yorgun ve hasta askerleri bıraktı. Bütün askerleri 45 bin kadardı. Buna Doğu Anadolu Müslümanları’ndan 10 bin kişilik gönüllü bir ekip katıldı.
Durum Türkler için korkunçtu. Çünkü Bizans’ın Ermeni, Gürcü, Frank, Norman, Rus, Uz ve Peçenekler’den oluşan ordusunun sayısı 200 bindi. Alp Arslan herhangi bir felakete karşı veziri Nizamülmülk’ü Hemedan’a gönderdi ve gerekli tedbirleri aldırdı. Yerine daha önceden, oğlu Melikşah’ı veliaht tayin etmişti. Bağdat’taki Abbâsi Halifesi bu büyük tehlike karşısında, Allah’ın Alp Arslan’a yardımını niyaz etmek üzere bütün İslam Alemi’ne haber saldı. Camilerde milyonlarca Müslüman dua etmeye başladı.
Alp Arslan, kumandanlarından Sav Tigin’i Romanos Diogenes’e elçi gönderdi ve barış teklif etti. Bizans İmparatoru barış teklifine karşı Sav Tigin’e :
-Barışı Rey’de görüşeceğiz. Ordum İsfahan’da kışlayacak, hayvanlarımız Hemedan’da sulanacaktır, diye son derece kibirli bir cevap verdi . Sav Tigin de bunun üzerine :
-Hayvanlarınız elbette Hemedan’da kışlayacak ama sizin nerede kışlayacağınızı ancak Allah bilir, dedi ve geri döndü.
Alp Arslan savaş için mübarek Cuma gününü seçti. Bütün komutanlarını ve ordusunu toplayıp şöyle konuştu:
-Beylerim, yiğit erlerim! Babamın, amcam Sultan’ın ve benim yanımda yıllarca her türlü cefaya göğüs gererek din ve devlet için kanlarınızı akıttınız. İçimizden niceleri şehid olup Allah katına vardı, hepsinin yeri cennet olsun. İşte bugün bizim için en büyük imtihan gelip çatmıştır. Burada Allah’tan başka sultan yoktur, emir ve kader sadece O’nun elindedir. Hepimiz onun hükmü altındayız. Benimle birlikte savaşmakta veya benden ayrılmakta serbestsiniz........ Bugün burada ne emreden bir sultan ne de emir alan bir asker vardır. Bugün ben de sizlerden biri olarak sizinle birlikte savaşacağım. Biz, Müslümanların eskiden beri yapageldikleri bir gaza yapıyoruz. Beni takip edenler ve nefislerini Yüce Allah’a adayanlardan şehit olanlar cennete, sağ kalanlar ise ganimete kavuşacaktırlar. Ayrılanları ahirette ateş, bu dünyada ise alçaklık beklemektedir.
 
Geri
Üst