11
EXE RANK
~TiM[e]-oVeR~
Fexe Kullanıcısı
Puanları
0
Çözümler
0
- Katılım
- 2 Kas 2008
- Mesajlar
- 11,101
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 39
- Web sitesi
- www.google.com
Lale Devri’nin sonlarında İran seferlerinde yaşanan başarısızlık üzerine İstanbul’daki hava bozulmuştu
Üçüncü Ahmed, Sadrazam İbrahim Paşa’yı serdar olarak İran üzerinegönderirken kendisi İstanbul’da kalmaya karar verdi. Ancak günlergeçmesine rağmen ordunun bir türlü Üsküdar’dan ayrılmaması Sadrazamİbrahim Paşa muhaliflerine bekledikleri fırsatı verdi.
DARBE ŞARTLARININ OLGUNLAŞMASINI BEKLEDİLER
Aslında 1730’dan birkaç sene önce de devlet adamları arasında birisyanın patlak vereceği tahmin ediliyordu. Hatta 1722’de İran ve Rusyatarafındaki olumsuz gelişmeler yüzünden İstanbul’da bir isyançıkabileceği ihtimalinin olduğunu Venedik elçi raporları kaydeder.Ancak Sadrazam İbrahim Paşa çoğu zaman aleyhine olan durumları lehineçevirecek bir yol bulmuştu. Sadrazamın olayları lehine çevirebilmeyeteneğinde İstanbul’da halk ve asker arasındaki gelişmeleri casuslarıvasıtasıyla yakından takip etmesi de etkiliydi.
Sadrazam İbrahim Paşa’nın sıkı takibatı ve aldığı önlemler yüzündenisyan 1730’a kadar hayata geçirilememişti. Asiler, 1730 isyanı içinsekiz ay öncesinden hazırlıklara başladılar. Güçlerini ölçmek içinbelirlenen tarihten daha önce Sadâbâd’da bostancılarla bir kavga bilebaşlattılar ama henüz isyan için şartların olgunlaşmadığını gördüler.Şartlar ancak Eylül 1730’da uygun hale geldi.
İsyan için seçilen kişilerin kimlikleri, seçilen gün ve slogan zatenisyanın çok daha önceden planlandığının göstergesiydi. İsyan için 28Eylül 1730 Perşembe’nin seçilmesi önemliydi. Çünkü devlet adamlarınınbüyük bir kısmı İstanbul dışındaydı. Ordu da İran seferi için Üsküdar’ageçirildiğinden şehirde kendilerine direnecek fazla bir güç yoktu.Olanlar da daha önce gizli toplantılarda kazanılmıştı.
HAMAMDA YAPILAN TOPLANTI
Patrona Halil ve arkadaşları dikkat çekmemek için 25 Eylül 1730’dahamamda yaptıkları toplantıda 28 Eylül Perşembe günü isyan etmeyikararlaştırdılar. 28 Eylül Perşembe sabahı Bayezid Camii önündetoplandılar. Bunlar, “Şerle davamız vardır. Ümmet-i Muhammed’den olandükkânlarını kapayıp, bayrak altına gelsin” diyerek önce Kapalıçarşı’yayöneldiler. Üç bayrak altında üç gruba ayrılan asiler Kapalıçarşı’ya üçkoldan girerek propagandaya başladılar.Kaynakwh webhatti.com: [IMG]http://www.webhatti.com/smiley.gif[/IMG]
Şeriatı tatbik etmek için çarşı halkını kendilerine katılmaya davetedip, zorla dükkânları kapattırdılar. Bitpazarı’na geldiklerindeburadaki silah satan dükkânların camlarını kırarak içerdeki silahlarıaldılar. Çarşıdan çıkan asiler kendilerine katılanlarla birlikteDivanyolu’ndan Etmeydanı’na yürüdüler. Zorla kapıları açtırıp, oradakiyeniçerileri de kendilerine katılmaya ikna ettiler. Ayrıca buradakibirinci bölüğün çorba kazanını alarak meydana getirdiler.Kaynakwh webhatti.com: [IMG]http://www.webhatti.com/smiley.gif[/IMG]
Bu, isyan ettiklerinin sembolik bir ifadesiydi. İsyanın ilk saatlerindepadişah ve devlet ileri gelenleri İran seferi için Üsküdar’daydılar.İstanbul oldukça tenhaydı ve şehirde isyanı bastırabilecek durumdaancak birkaç görevli bulunuyordu. Onlar da tereddütleri yüzünden isyanamüdahale etmediler ve isyanın büyümesine sebep oldular. Padişah vesadrazam Topkapı Sarayı’na geçerek halkı asilere karşı mücadeleyeçağırdı ancak gelen olmadı. Çağrıya şehir halkının rağbet göstermemesibundan sonrası için iyi şeylerin olmayacağının da işaretiydi.Bostancılar da asiler üzerine yürümeye “Biz Müslümanlar ile savaşmayız”diyerek itiraz ettiler.
Bunun üzerine İbrahim Paşa, Üçüncü Ahmed’den içağalarınısilahlandırmasını istedi fakat padişah bunu kabul etmeyince sadrazamzor durumda kaldı. Donanma askeri kazanılmak istendi fakat burada dakontrol Patrona Halil’deydi.
CESETLERİ ASTILAR
Bu arada asilerin sayısı cumartesi günü ilerleyen saatlerde halkın dakatılımıyla giderek artmış, binlere ulaşmıştı. Asilerin istediği devletadamlarını başlangıçta öldürtmeyen Üçüncü Ahmed, bu gelişmeler üzerinesadrazam başta olmak üzere bazı devlet adamlarını öldürttü. Odunarabalarına konan üç kişinin cesedi Bâb-ı Hümâyûn önüne bırakıldı.Asiler ve şehir halkı Kaptanıderya Mustafa Paşa, Sadaret KethüdasıMehmed ve İbrahim Paşa’nın cesetlerini Et Meydanı’na getirdiler veburada cansız bedenleri bir kez daha astılar.
Asilerin, sadrazamın ve diğer üç üst düzey devlet ricalininazledilmelerini sağlamalarına ve şeyhülislâm hariç, bunların idamedilmelerine rağmen isteklerinin sonunun gelmemesi üzerine Üçüncü Ahmedde artık daha fazla direnemeyerek tahtı Birinci Mahmud’a bıraktı.
SAVAŞ İÇİN HAZIRLIK YAPTIM BOŞA GİTMESİN
Türk batılılaşmasının başlangıcı olarak görülen “Lâle Devri”ni kapatanPatrona isyanı 28 Eylül 1730 Perşembe günü sözde, şeriatın gereğiniyerine getirmek için başlatılmıştı ama bu isyanı tetikleyen farklısebepler vardı. Mali durumun bozulması, vergi yükünün artması, üstdüzey devlet adamları arasındaki güç mücadeleleri, İran savaşlarındakiolumsuz gelişmeler bunların başlıcalarıydı.
Özellikle İran seferi için büyük hazırlıklar yapılmasına rağmen ÜçüncüAhmed ile sadrazamın sefere gitmek istememeleri ve halk arasındaseferin iptal edildiği dedikodusunun yayılması isyanı tetikleyengelişmelerdi. Çünkü sefer için esnaf ve asker ağır malî yüklerin altınagirmişlerdi. Bunlardan biri de Patrona Halil’di. Patrona, İran seferiiçin bütün serveti olan 200 kuruşla silah ve elbise satın almıştı vesefer iptal edilirse zarar edecekti. Bu yüzden hararetle seferegidilmesini savunuyordu.
Sadrazam İbrahim Paşa’nın aşırı güçlenmesi ve rakiplerinin çoğunu baskıaltında tutması da isyanın en önemli sebeplerindendi. 12 senedirsadrazam olması ve özellikle padişah nezdindeki itibarının fazlalığıyüzünden İbrahim Paşa bir hayli güçlenmişti. Paşa, üst düzey makamlarakendine yakın olanları getirtmiş ve muhaliflerini de bir yolunu bularakya ortadan kaldırmış ya da etkisiz hale getirmişti. Üst makamlarda gözüolanlar, bu yüzden sadrazamı ortadan kaldırmadan kendilerininyükselemeyeceğini düşünüyorlardı.
DARBE YAPACAĞINI RÜYASINDA GÖRDÜ
Bir kaynakta Patrona Halil ve arkadaşlarının isyanı nasıl planladıklarışu şekilde hikâye edilir: “En iyi şarapla bir ziyafet için icap edenşeyleri tedarik ettikten sonra itimat ettiği kimseleri ve dostlarından12 kişiyi davet etmiş ve şarapla neşelendikten sonra rüyada vezirlerikatl ve padişahı tahtından indirdiğini gördüğünü söylemiş. Bunlarınbirçok zulüm yapmakta olduklarını ve İran’a karşı sahte bir seferberlikbahanesiyle pek çok kimseleri zarara soktuktan sonra şimdi kendilerininzevk ve sefa ile vakit geçirmekte olduklarını açıklamıştır.
Buna binaen gayrimemnunların başına geçerek bayrak çekeceğinisöyledikten sonra onlardan böyle şanlı ve şerefli bir iş içinbirleşmelerinden başka bir şey istemediğini, birleşmelerini teklifetmiştir. Orada bulunanlar Patrona’yı bu niyetinden dolayı takdiretmişler ve birbirlerine yardım edeceklerine dair söz vermiş ve yeminetmişler. 28 Eylül 1730 Perşembe gününü icraata başlamak üzere tayin vetespit etmişlerdir.”
Erhan Afyoncu
Bugün
Üçüncü Ahmed, Sadrazam İbrahim Paşa’yı serdar olarak İran üzerinegönderirken kendisi İstanbul’da kalmaya karar verdi. Ancak günlergeçmesine rağmen ordunun bir türlü Üsküdar’dan ayrılmaması Sadrazamİbrahim Paşa muhaliflerine bekledikleri fırsatı verdi.
DARBE ŞARTLARININ OLGUNLAŞMASINI BEKLEDİLER
Aslında 1730’dan birkaç sene önce de devlet adamları arasında birisyanın patlak vereceği tahmin ediliyordu. Hatta 1722’de İran ve Rusyatarafındaki olumsuz gelişmeler yüzünden İstanbul’da bir isyançıkabileceği ihtimalinin olduğunu Venedik elçi raporları kaydeder.Ancak Sadrazam İbrahim Paşa çoğu zaman aleyhine olan durumları lehineçevirecek bir yol bulmuştu. Sadrazamın olayları lehine çevirebilmeyeteneğinde İstanbul’da halk ve asker arasındaki gelişmeleri casuslarıvasıtasıyla yakından takip etmesi de etkiliydi.
Sadrazam İbrahim Paşa’nın sıkı takibatı ve aldığı önlemler yüzündenisyan 1730’a kadar hayata geçirilememişti. Asiler, 1730 isyanı içinsekiz ay öncesinden hazırlıklara başladılar. Güçlerini ölçmek içinbelirlenen tarihten daha önce Sadâbâd’da bostancılarla bir kavga bilebaşlattılar ama henüz isyan için şartların olgunlaşmadığını gördüler.Şartlar ancak Eylül 1730’da uygun hale geldi.
İsyan için seçilen kişilerin kimlikleri, seçilen gün ve slogan zatenisyanın çok daha önceden planlandığının göstergesiydi. İsyan için 28Eylül 1730 Perşembe’nin seçilmesi önemliydi. Çünkü devlet adamlarınınbüyük bir kısmı İstanbul dışındaydı. Ordu da İran seferi için Üsküdar’ageçirildiğinden şehirde kendilerine direnecek fazla bir güç yoktu.Olanlar da daha önce gizli toplantılarda kazanılmıştı.
HAMAMDA YAPILAN TOPLANTI
Patrona Halil ve arkadaşları dikkat çekmemek için 25 Eylül 1730’dahamamda yaptıkları toplantıda 28 Eylül Perşembe günü isyan etmeyikararlaştırdılar. 28 Eylül Perşembe sabahı Bayezid Camii önündetoplandılar. Bunlar, “Şerle davamız vardır. Ümmet-i Muhammed’den olandükkânlarını kapayıp, bayrak altına gelsin” diyerek önce Kapalıçarşı’yayöneldiler. Üç bayrak altında üç gruba ayrılan asiler Kapalıçarşı’ya üçkoldan girerek propagandaya başladılar.Kaynakwh webhatti.com: [IMG]http://www.webhatti.com/smiley.gif[/IMG]
Şeriatı tatbik etmek için çarşı halkını kendilerine katılmaya davetedip, zorla dükkânları kapattırdılar. Bitpazarı’na geldiklerindeburadaki silah satan dükkânların camlarını kırarak içerdeki silahlarıaldılar. Çarşıdan çıkan asiler kendilerine katılanlarla birlikteDivanyolu’ndan Etmeydanı’na yürüdüler. Zorla kapıları açtırıp, oradakiyeniçerileri de kendilerine katılmaya ikna ettiler. Ayrıca buradakibirinci bölüğün çorba kazanını alarak meydana getirdiler.Kaynakwh webhatti.com: [IMG]http://www.webhatti.com/smiley.gif[/IMG]
Bu, isyan ettiklerinin sembolik bir ifadesiydi. İsyanın ilk saatlerindepadişah ve devlet ileri gelenleri İran seferi için Üsküdar’daydılar.İstanbul oldukça tenhaydı ve şehirde isyanı bastırabilecek durumdaancak birkaç görevli bulunuyordu. Onlar da tereddütleri yüzünden isyanamüdahale etmediler ve isyanın büyümesine sebep oldular. Padişah vesadrazam Topkapı Sarayı’na geçerek halkı asilere karşı mücadeleyeçağırdı ancak gelen olmadı. Çağrıya şehir halkının rağbet göstermemesibundan sonrası için iyi şeylerin olmayacağının da işaretiydi.Bostancılar da asiler üzerine yürümeye “Biz Müslümanlar ile savaşmayız”diyerek itiraz ettiler.
Bunun üzerine İbrahim Paşa, Üçüncü Ahmed’den içağalarınısilahlandırmasını istedi fakat padişah bunu kabul etmeyince sadrazamzor durumda kaldı. Donanma askeri kazanılmak istendi fakat burada dakontrol Patrona Halil’deydi.
CESETLERİ ASTILAR
Bu arada asilerin sayısı cumartesi günü ilerleyen saatlerde halkın dakatılımıyla giderek artmış, binlere ulaşmıştı. Asilerin istediği devletadamlarını başlangıçta öldürtmeyen Üçüncü Ahmed, bu gelişmeler üzerinesadrazam başta olmak üzere bazı devlet adamlarını öldürttü. Odunarabalarına konan üç kişinin cesedi Bâb-ı Hümâyûn önüne bırakıldı.Asiler ve şehir halkı Kaptanıderya Mustafa Paşa, Sadaret KethüdasıMehmed ve İbrahim Paşa’nın cesetlerini Et Meydanı’na getirdiler veburada cansız bedenleri bir kez daha astılar.
Asilerin, sadrazamın ve diğer üç üst düzey devlet ricalininazledilmelerini sağlamalarına ve şeyhülislâm hariç, bunların idamedilmelerine rağmen isteklerinin sonunun gelmemesi üzerine Üçüncü Ahmedde artık daha fazla direnemeyerek tahtı Birinci Mahmud’a bıraktı.
SAVAŞ İÇİN HAZIRLIK YAPTIM BOŞA GİTMESİN
Türk batılılaşmasının başlangıcı olarak görülen “Lâle Devri”ni kapatanPatrona isyanı 28 Eylül 1730 Perşembe günü sözde, şeriatın gereğiniyerine getirmek için başlatılmıştı ama bu isyanı tetikleyen farklısebepler vardı. Mali durumun bozulması, vergi yükünün artması, üstdüzey devlet adamları arasındaki güç mücadeleleri, İran savaşlarındakiolumsuz gelişmeler bunların başlıcalarıydı.
Özellikle İran seferi için büyük hazırlıklar yapılmasına rağmen ÜçüncüAhmed ile sadrazamın sefere gitmek istememeleri ve halk arasındaseferin iptal edildiği dedikodusunun yayılması isyanı tetikleyengelişmelerdi. Çünkü sefer için esnaf ve asker ağır malî yüklerin altınagirmişlerdi. Bunlardan biri de Patrona Halil’di. Patrona, İran seferiiçin bütün serveti olan 200 kuruşla silah ve elbise satın almıştı vesefer iptal edilirse zarar edecekti. Bu yüzden hararetle seferegidilmesini savunuyordu.
Sadrazam İbrahim Paşa’nın aşırı güçlenmesi ve rakiplerinin çoğunu baskıaltında tutması da isyanın en önemli sebeplerindendi. 12 senedirsadrazam olması ve özellikle padişah nezdindeki itibarının fazlalığıyüzünden İbrahim Paşa bir hayli güçlenmişti. Paşa, üst düzey makamlarakendine yakın olanları getirtmiş ve muhaliflerini de bir yolunu bularakya ortadan kaldırmış ya da etkisiz hale getirmişti. Üst makamlarda gözüolanlar, bu yüzden sadrazamı ortadan kaldırmadan kendilerininyükselemeyeceğini düşünüyorlardı.
DARBE YAPACAĞINI RÜYASINDA GÖRDÜ
Bir kaynakta Patrona Halil ve arkadaşlarının isyanı nasıl planladıklarışu şekilde hikâye edilir: “En iyi şarapla bir ziyafet için icap edenşeyleri tedarik ettikten sonra itimat ettiği kimseleri ve dostlarından12 kişiyi davet etmiş ve şarapla neşelendikten sonra rüyada vezirlerikatl ve padişahı tahtından indirdiğini gördüğünü söylemiş. Bunlarınbirçok zulüm yapmakta olduklarını ve İran’a karşı sahte bir seferberlikbahanesiyle pek çok kimseleri zarara soktuktan sonra şimdi kendilerininzevk ve sefa ile vakit geçirmekte olduklarını açıklamıştır.
Buna binaen gayrimemnunların başına geçerek bayrak çekeceğinisöyledikten sonra onlardan böyle şanlı ve şerefli bir iş içinbirleşmelerinden başka bir şey istemediğini, birleşmelerini teklifetmiştir. Orada bulunanlar Patrona’yı bu niyetinden dolayı takdiretmişler ve birbirlerine yardım edeceklerine dair söz vermiş ve yeminetmişler. 28 Eylül 1730 Perşembe gününü icraata başlamak üzere tayin vetespit etmişlerdir.”
Erhan Afyoncu
Bugün