Kendi İfadesi ile ATATÜRK İlkeleri

5
EXE RANK

AEROPOSTALE.`

Fexe Kullanıcısı
Puanları 0
Çözümler 0
Katılım
18 Ara 2009
Mesajlar
5,401
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
AEROPOSTALE.`
61575_429760427583_107251602583_5122897_50766_n.jpg


I.TEMEL İLKELER

1. Cumhuriyetçilik: Türk milletinin karakter ve âdetlerine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir. (1924) Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemiyle devlet sekli demektir. (1933) Cumhuriyet, yüksek ahlâkî deger ve niteliklere dayanan bir idaredir. Cumhuriyet fazilettir.... (1925) Bugünkü hükümetimiz, devlet teskilâtimiz dogrudan dogruya milletin kendi kendine, kendiliginden yaptigi bir devlet ve hükümet teskilâtidir ki, onun adi Cumhuriyet'tir. Artik hükümet ile millet arasinda geçmisteki ayrilik kalmamistir. Hükümet millet ve millet hükümettir. (1925)

2. Milliyetçilik: Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türk halkina Türk Milleti denir. (1930) Diyarbakirli, Vanli, Erzurumlu, Trabzonlu, Istanbullu, Trakyali ve Makedonyali hep bir soyun evlâtlari ve hep ayni cevherin damarlaridir. (1932) Biz dogrudan dogruya milliyetperveriz ve Türk milliyetçisiyiz. Cumhuriyetimizin dayanagi Türk toplumudur. Bu toplumun fertleri ne kadar Türk kültürü ile dolu olursa, o topluma dayanan Cumhuriyet de o kadar kuvvetli olur. (1923)

3. Halkçılık: Iç siyasetimizde ilkemiz olan halkçilik, yani milletin bizzat kendi gelecegine sahip olmasi esasi Anayasamiz ile tespit edilmistir. (1921) Halkçilik, toplum düzenini çalismaya, hukuka dayandirmak isteyen bir toplum sistemidir. (1921) Türkiye Cumhuriyeti halkini ayri ayri siniflardan olusmus degil fakat kisisel ve sosyal hayat için isbölümü itibariyle çesitli mesleklere ayrilmis bir toplum olarak görmek esas prensiplerimizdendir. (1923)

4. Devletçilik: Devletçiligin bizce anlami sudur: Kisilerin özel tesebbüslerini ve sahsî faaliyetlerini esas tutmak; fakat büyük bir milletin ihtiyaçlarini ve çok seylerin yapilmadigini göz önünde tutarak, memleket ekonomisini devletin eline almak. (1936) Prensip olarak, devlet ferdin yerine geçmemelidir. Fakat ferdin gelismesi için genel sartlari göz önünde bulundurmalidir. (1930) Kesin zaruret olmadikça, piyasalara karisilmaz; bununla beraber, hiçbir piyasa da basibos degildir. (1937)

5. Lâiklik: Lâiklik, yalniz din ve dünya islerinin ayrilmasi demek degildir. Bütün yurttaslarin vicdan, ibadet ve din hürriyeti de demektir. (1930) Lâiklik, asla dinsizlik olmadigi gibi, sahte dindarlik ve büyücülükle mücadele kapisini açtigi için, gerçek dindarligin gelismesi imkânini temin etmistir. (1930) Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdaninin emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygi gösteririz. Düsünüse ve düsünceye karsi degiliz. Biz sadece din islerini, millet ve devlet isleriyle karistirmamaya çalisiyor, kasit ve fiile dayanan tutucu hareketlerden sakiniyoruz. (1926)

6. Devrimcilik: Yaptigimiz ve yapmakta oldugumuz inkilâplarin, (devrimlerin) gayesi Türkiye Cumhuriyeti halkini tamamen çagdas ve bütün anlam ve görüsleriyle uygar bir toplum haline ulastirmaktir. (1925) Biz büyük bir inkilâp yaptik. Memleketi bir çagdan alip yeni bir çaga ***ürdük. (1925)

2.BÜTÜNLEYİCİ İLKELER:

1. Millî Egemenlik: Yeni Türkiye devletinin yapisinin ruhu millî egemenliktir. Milletin kayitsiz sartsiz egemenligidir. (1923) Toplumda en yüksek hürriyetin, en yüksek esitlik ve adaletin saglanmasi, istikrari ve korunmasi ancak ve ancak tam ve kesin anlamiyla millî egemenligi saglamis bulunmasi ile devamlilik kazanir. Bundan dolayi; hürriyetin de, esitligin de, adaletin de dayanak noktasi millî egemenliktir. (1923)

2. Millî Bağımsızlik: Tam bagimsizlik denildigi zaman, elbette siyasî, malî, Iktisadî, adlî, askerî, kültürel ve benzeri her hususta tam bagimsizlik ve tam seferberlik demektir. Bu saydiklarimin herhangi birinde bagimsizliktan mahrumiyet, millet ve memleketin gerçek anlamiyla bütün bagimsizligindan mahrumiyeti demektir. (1921) Türkiye devletinin bagimsizligi mukaddestir. O, ebediyen saglanmis ve korunmus olmalidir. (1923)

3. Millî Birlik ve Beraberlik: Millet ve biz yok, birlik halinde millet var. Biz ve millet ayri ayri seyler degiliz. (1919) Biz millî varligin temelini,millî suurda ve millî birlikte görniekteyiz.(1936) Toplu bir milleti istilâ etmek, daima daginik bir milleti istilâ etmek gibi kolay degildir. (1919)

4. Yurtta Barış Dünyada Barış: Yurtta sulh, cihanda sulh için çalisiyoruz. (1931) Türkiye Cumhuriyeti'nin en esasli prensiplerinden biri olan yurtta sulh, cihanda sulh gayesi, insaniyetin ve medeniyetin refah ve terakkisinde en esasli âmil olsa gerektir. (1933) Sulh, milletleri refah ve saadete eristiren en iyi yoldur. (1938)

5. Çağdaşlaşma: Milletimizi en kisa yoldan medeniyetin nimetlerine kavusturmaya, mesut ve müreffeh kilmaya çalisacagiz ve bunu yapmaya mecburuz. (1925) Biz Bati medeniyetini bir taklitçilik yapalim diye almiyoruz. Onda iyi olarak gördüklerimizi, kendi bünyemize uygun buldugumuz için, dünya medeniyet seviyesi içinde benimsiyoruz. (1926)

6. Bilimsellik ve Akılcılık:

a) Bilimsellik: Dünyada her sey için, medeniyet için, hayat için, basari için en gerçek yol gösterici bilimdir, fendir. (1924) Türk milletinin yürümekte oldugu ilerleme ve medeniyet yolunda, elinde ve kafasinda tuttugu mesale, müspet bilimdir. (1933)

b) Akılcılık : Bizim; akil, mantik, zekâ ile hareket etmek en belirgin özelligi-mizdir. (1925) Bu dünyada her sey insan kafasindan çikar. (1926)

7. İnsan ve İnsanlık Sevgisi: Insanlari mesut edecegim diye onlari birbirine bogazlatmak insanliktan uzak ve son derece üzülünecek bir sistemdir. Insanlari mesut edecek yegâne vasita, onlari birbirlerine yaklastirarak, onlara birbirlerini sevdirerek, karsilikli maddî ve manevî ihtiyaçlarini temine yarayan hareket ve enerjidir. (1931) Biz kimsenin düsmani degiliz. Yalniz insanligin düsmani olanlarin düsmaniyiz. (1936)
 
Geri
Üst