15
EXE RANK
-AUXERRE. `
Fexe Kullanıcısı
Puanları
0
Çözümler
0
- Katılım
- 1 Ara 2009
- Mesajlar
- 15,286
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 33
Kaybedilenin Değeri: Güven
O deli yılan zehrini akıtınca göğsüne,
Acı bir çırpınışla inler ruh.
Ne zaman ihanetin sülüğü yapışırsa tenine,
Uzaklaşsan boş, kaçsan boş
O deli yılan zehrini akıtınca göğsüne,
Acı bir çırpınışla inler ruh.
Ne zaman ihanetin sülüğü yapışırsa tenine,
Uzaklaşsan boş, kaçsan boş
Güven gecekondulara benzer. Siz daha ne olduğunu anlamadan bir sabah uyandığınızda karşınızda buluverirsiniz onu. Aynı zamanda tıpkı onlar kadar zayıftır temelleri. En ufak bir sarsıntıda bile yerle bir olur. Ayakta kaldığı süre içinde ise birilerine en sağlam sığınak, birçoklarına da yıkılması gereken tehlikeli bir düşman olarak gözükür.
Güven ne mesafelere, ne yıllara aldırır. Ne birkaç cümleye, ne yılların dostluğuna bakar. Bir anda oluşabileceği gibi, yıllar geçse bile şüphe ile dolu olabilir de. Çoğu zaman güveni mantık yönetiyor gibi gözükse de asıl patron kalptir. Bunun başka bir açıklaması olamaz çünkü. İlk tanıştığımız bir insana bile çok çabuk güvenebiliyoruz. Bakışlar bazen sözlerden daha güvenilir geliyor. Bakışlaraysa her zaman duygular hükmediyor.
Bununla beraber bir insanın güvenini yitirmek kadar büyük bir kayıp da yoktur. Kaybedilen güven olunca şüphe denilen sülük kanımızı yavaş yavaş emmeye başlamıştır bile. Beslendikçe büyüyecek ve gün gelecek bizi sürekli kendini korumaya adamış paranoyak bir kişi haline getirecektir. İnsan dediğimiz kolay güvenemez her tanıdığına. Sürekli tedirgindir aslında. Çok nadirdir aramızda dost dediği insanlara bile tamamen güvenebilen. Nasıl zorsa güveni kazanmak, aynı derecede kolaydır yitirmek.
Güven aynı zamanda bir insandan yapmasını istediğimiz şeyi, yapmasını sağlamanın en kolay yoludur. Çok az şey insana “bu konuda sana güveniyorum” sözünün yaratacağı baskıdan daha etkilidir. Siz sadece güvendiğinizi söyleyin, gerisini karşınızdakinin vicdanına bırakın. Çünkü insan bir konuda ona inanan ne kadar fazla insan olduğunu bilirse, o kadar büyük bir azim ve sorumlulukla işini yapar. Her insanın böyle bir şansa ihtiyacı vardır, aynı zamanda da hakkı.
Belki çevrenizdeki insanların tam***** güvendiklerinizden oluşturamazsınız, ama ne olursa olsun güvenmediklerinizle aranızda ince bir çizgi bulundurmayı ihmal de etmeyin. Bu demek değildir ki güvenmediğiniz insanlardan size sürekli bir zarar gelir. Aslında size zarar veren, o kişiden sürekli olarak beklediğiniz zararın ve duyduğunuz şüphenin sizde yarattığı strestir.
Siz çoğu zaman arkanızı kollamaktan asıl yoğunlaşmak istediğiniz konuya adapte olamazsınız.
Asıl kötü olansa güvendiğiniz bir insanın her hangi bir nedenden dolayı sizde yarattığı güveni kaybetmesidir. Çoğumuzun ihanete uğramak olarak nitelendirdiği bu olay kesinlikle tarafsız olarak değerlendirilmesi gereken, ciddi bir konudur. Hangi nedenle olursa olsun, empati yapmak bize olayları daha objektif değerlendirme imkanı tanır. Çünkü insan sürekli olarak kendini çevredeki zararlı unsurlardan koruma içgüdüsüne sahiptir. Ve tehlike anında kendini korumaya yönelmesi çok tabi bir olaydır. Aramızdan çok azı böyle bir durumda oturup, sakin bir şekilde olayları değerlendirme yeteneğine sahiptir. Daha doğrusu buna gerek duyar.
Çünkü farkında bile değiliz bir dost kaybetmenin, düşünerek yitireceğimiz zamandan çok daha büyük bir kayıp olduğunu.
Alıntı:Sıla Bulut