1
EXE RANK
qoqokaos
Fexe Kullanıcısı
The Green Think Tank Of Turunch Foundation ve Turunç Vakfı Üyesi Nükleer Fizikçi Prof.
The Green Think Tank of Turunch Foundation ve Turunç Vakfı üyesi nükleer fizikçi Prof. Dr. Hayrettin Kılıç, Japonya'da meydana gelen deprem ve nükleer tehlikeyle ilgili, "Doğanın kanunlarını kontrol etmenin mümkün olmadığını bir kez daha gördük" dedi.
Samsun Elektrik Mühendisleri Odasınca düzenlenen "Nükleer Santral Projelerinin Yöre, Deniz, Tarım ve Çevre Sorunları ve Sinop Örneği" konulu konferansa konuşmacı olarak katılan Kılıç, konferanstan önce Aa muhabirine açıklamalarda bulundu.
Japonya'daki tsunaminin üzerinden altı gün geçtiğini belirten Kılıç, Japonya'daki 1, 2 ve 3 nolu reaktörlerin çekirdeklerinin erimeye devam ettiğini, 4 nolu reaktörün soğutma havuzundaki atık yakıtların da yandığını ifade ederek, şunları söyledi:
"Edindiğimiz bilgilere göre, çevrede yapılan ölçümlerde radyasyon oranı 500 milirem/saatin üzerine çıkmış. Bunu bir perspektife koyarsak Amerika'da nükleer santrallerin çevresinde yaşayan insanların bir yılda alabileceği doz 100 milirem. Şu anda Japonya'daki santral çevresinde ilk altı günde bir yılda alınan dozun 4 katı. Önümüzde küresel bir felaket var. Biz yıllardır nükleer santrallerin gerçeklerini anlattık. Depremler ile tasarım ve insan hatalarını dile getirdiğimiz zaman bize bilhassa Japonlar şunları söylüyordu: Biz artık öyle reaktörler dizayn ediyoruz ki tepeden atsanız bile radyasyon sızmaz. Biz Japonlara, tsunamiyi anlattığımız zaman, milyonda bir olasılık diyorlardı. Görüldüğü gibi o milyonda bir olasılık olmuştur. Türkiye'de nükleer yanlısı bazı çevreler, 'Japonya'daki depremin büyüklüğü bir derece fazla çıktı veya dalgalar yarım metre yüksek geldi' ifadelerini kullanmaktadır. Doğanın kanunlarını kontrol etmenin mümkün olmadığını bir kez daha gördük. Son felaket gösterdi ki tasarım ötesi doğa hareketleri küresel bir nükleer santral felaketine sebep olmaktadır."
Mersin Akkuyu'da yapılacak nükleer santralin lisansının 30 yıl önce alındığını ifade eden Kılıç, lisans alımı sırasındaki ÇED raporlarında, Akkuyu yakınlarından geçen Ecemiş fay hattının bilinmediğini belirtti. 1990 yıllarında yapılan çalışmalarda bu fay hattının aktif ve 500 yıllık bir enerji birikimi olduğunun tespit edildiğini, bunun da fayın kırılma ihtimalinin gittikçe arttığını gösterdiğini vurgulayan Kılıç, Akkuyu'da seçilen teknolojinin yanlış ve dünyanın hiçbir yerinde denenmediğini savundu.
Kılıç, "Sinop'ta yapılacak projede, tabiri caizse iyi haberim var. Japonlar devre dışı kalmıştır. Çünkü Japonya'nın kendini toparlaması en az 10 yıl alır. Böyle bir projeye ve krediye yapım güçleri yoktur ama meydana gelen boşluğu Koreliler tekrar dolduracaktır. Hepimizin buna hazırlıklı olması gerekir" diye konuştu.
-"TÜRKİYE'NİN NÜKLEER ENERJİYE İHTİYACI YOK"-
Geenpeace İklim ve Enerji Kampanyası Sorumlusu Cenk Levi de nükleer felaket nedeniyle kaygı içinde olduklarını belirterek, "Japonya'daki nükleer felaket, nükleer enerjinin ve nükleer santrallerin ne kadar tehlikeli olduğunu ispatlamıştır" dedi.
Türkiye'nin nükleer bir enerjiye ihtiyacı olmadığını iddia eden Levi, şöyle konuştu:
"Geenpeace olarak yayımladığımız raporlarda, yenilenebilir enerji türleri ile ülkemizin ekonomi bakımından eksik olan enerjisinin karşılanabileceğini açık açık belirttik. Ülkemizde güneş enerjisini kullanabiliriz. Önemli olan şey bu konularda siyasi karar verip enerjinizi bu kanallara aktarabilmektir. Nükleer felaketler sadece bir ülkenin ve bir bölgenin değil, görüldüğü gibi global bir sorun haline gelmektedir. Japonya'da olan bir felaket, Avrupa'ya ve birçok yere etki etmektedir. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından ve hükümetten istediğimiz, doğaya aykırı olan bu nükleer enerjiden vazgeçmesidir. Rusya ile imzalanan ikili anlaşmaları iptal etmeleridir."
The Green Think Tank of Turunch Foundation ve Turunç Vakfı üyesi nükleer fizikçi Prof. Dr. Hayrettin Kılıç, Japonya'da meydana gelen deprem ve nükleer tehlikeyle ilgili, "Doğanın kanunlarını kontrol etmenin mümkün olmadığını bir kez daha gördük" dedi.
Samsun Elektrik Mühendisleri Odasınca düzenlenen "Nükleer Santral Projelerinin Yöre, Deniz, Tarım ve Çevre Sorunları ve Sinop Örneği" konulu konferansa konuşmacı olarak katılan Kılıç, konferanstan önce Aa muhabirine açıklamalarda bulundu.
Japonya'daki tsunaminin üzerinden altı gün geçtiğini belirten Kılıç, Japonya'daki 1, 2 ve 3 nolu reaktörlerin çekirdeklerinin erimeye devam ettiğini, 4 nolu reaktörün soğutma havuzundaki atık yakıtların da yandığını ifade ederek, şunları söyledi:
"Edindiğimiz bilgilere göre, çevrede yapılan ölçümlerde radyasyon oranı 500 milirem/saatin üzerine çıkmış. Bunu bir perspektife koyarsak Amerika'da nükleer santrallerin çevresinde yaşayan insanların bir yılda alabileceği doz 100 milirem. Şu anda Japonya'daki santral çevresinde ilk altı günde bir yılda alınan dozun 4 katı. Önümüzde küresel bir felaket var. Biz yıllardır nükleer santrallerin gerçeklerini anlattık. Depremler ile tasarım ve insan hatalarını dile getirdiğimiz zaman bize bilhassa Japonlar şunları söylüyordu: Biz artık öyle reaktörler dizayn ediyoruz ki tepeden atsanız bile radyasyon sızmaz. Biz Japonlara, tsunamiyi anlattığımız zaman, milyonda bir olasılık diyorlardı. Görüldüğü gibi o milyonda bir olasılık olmuştur. Türkiye'de nükleer yanlısı bazı çevreler, 'Japonya'daki depremin büyüklüğü bir derece fazla çıktı veya dalgalar yarım metre yüksek geldi' ifadelerini kullanmaktadır. Doğanın kanunlarını kontrol etmenin mümkün olmadığını bir kez daha gördük. Son felaket gösterdi ki tasarım ötesi doğa hareketleri küresel bir nükleer santral felaketine sebep olmaktadır."
Mersin Akkuyu'da yapılacak nükleer santralin lisansının 30 yıl önce alındığını ifade eden Kılıç, lisans alımı sırasındaki ÇED raporlarında, Akkuyu yakınlarından geçen Ecemiş fay hattının bilinmediğini belirtti. 1990 yıllarında yapılan çalışmalarda bu fay hattının aktif ve 500 yıllık bir enerji birikimi olduğunun tespit edildiğini, bunun da fayın kırılma ihtimalinin gittikçe arttığını gösterdiğini vurgulayan Kılıç, Akkuyu'da seçilen teknolojinin yanlış ve dünyanın hiçbir yerinde denenmediğini savundu.
Kılıç, "Sinop'ta yapılacak projede, tabiri caizse iyi haberim var. Japonlar devre dışı kalmıştır. Çünkü Japonya'nın kendini toparlaması en az 10 yıl alır. Böyle bir projeye ve krediye yapım güçleri yoktur ama meydana gelen boşluğu Koreliler tekrar dolduracaktır. Hepimizin buna hazırlıklı olması gerekir" diye konuştu.
-"TÜRKİYE'NİN NÜKLEER ENERJİYE İHTİYACI YOK"-
Geenpeace İklim ve Enerji Kampanyası Sorumlusu Cenk Levi de nükleer felaket nedeniyle kaygı içinde olduklarını belirterek, "Japonya'daki nükleer felaket, nükleer enerjinin ve nükleer santrallerin ne kadar tehlikeli olduğunu ispatlamıştır" dedi.
Türkiye'nin nükleer bir enerjiye ihtiyacı olmadığını iddia eden Levi, şöyle konuştu:
"Geenpeace olarak yayımladığımız raporlarda, yenilenebilir enerji türleri ile ülkemizin ekonomi bakımından eksik olan enerjisinin karşılanabileceğini açık açık belirttik. Ülkemizde güneş enerjisini kullanabiliriz. Önemli olan şey bu konularda siyasi karar verip enerjinizi bu kanallara aktarabilmektir. Nükleer felaketler sadece bir ülkenin ve bir bölgenin değil, görüldüğü gibi global bir sorun haline gelmektedir. Japonya'da olan bir felaket, Avrupa'ya ve birçok yere etki etmektedir. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından ve hükümetten istediğimiz, doğaya aykırı olan bu nükleer enerjiden vazgeçmesidir. Rusya ile imzalanan ikili anlaşmaları iptal etmeleridir."