15
EXE RANK
-AUXERRE. `
Fexe Kullanıcısı
Puanları
0
Çözümler
0
- Katılım
- 1 Ara 2009
- Mesajlar
- 15,286
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 33
Her şeyin bir sahibi vardir!
Kabağın da bir sahibi vadır!
Vaktiyle bir derviş, nefisle mücadele mak*****n sonuna gelir.
Meşrebin usulünce bundan sonra her türlü süsten, gösterişten arınacak, varlıktan vazgeçecektir. Fakat iş yamalı bir hirka giymekten ibaret değildir. Her türlü görünür süslerden arınmasi gereklidir... Saç, sakal, bıyık, kaş... ne varsa hepsinden. Derviş, usule uygun hareket eder, soluğu berberde alır.
- Vur usturayı berber efendi, der.
Berber dervişin saçlarını kazımaya başlar. Derviş aynada kendini takip etmektedir. Başının sağ kısmı tamamen kazınmıştir. Berber tam diğer tarafa usturayı vuracakken bir kabadayı girer içeri. Doğruca dervişin yanına gider, başının kazınmış kısmına okkali bir tokat atarak:
- Kalk bakalim kabak, kalk da tıraşımızı olalım, diye kükrer.
Dervişlik bu... Sövene dilsiz, vurana elsiz gerek. Kaideyi bozmaz derviş. Ses çikarmaz, usulca kalkar yerinden. Berber mahcup, fakat korkmuştur. Ses çikaramaz.
Kabadayı koltuğa oturur, berber tıraşa başlar.
Fakat küstah kabadayı tıraş esnasında da sürekli asağılar dervişi, alay eder:
'Kabak aşağı, kabak yukarı.'
Nihayet tıraş biter, kabadayı dükkândan çikar. Henüz birkaç metre gitmiştir ki, gemden boşanmış bir at arabası yokuştan aşağı hızla üzerine gelir. Kabadayı şaşkınlıkla yol ortasında kalakalır. Derken, iki atın ortasına denge için yerleştirilmiş uzun sivri demir karnına daliverir. Kabadayı oracığa yığılır, kalır. Ölmüştür.
Berber ise şaşkın, bir manzaraya, bir dervişe bakar, gayrı ihtiyari sorar:
- Biraz ağır olmadı mı derviş efendi?
Derviş mahzun, düşünceli cevap verir:
- Vallahi gücenmedim ona. Hakkımı da helal etmiştim. Gel gör ki kabağın bir sahibi var. O gücenmiş olmalı! ..
Kabağın da bir sahibi vadır!
Vaktiyle bir derviş, nefisle mücadele mak*****n sonuna gelir.
Meşrebin usulünce bundan sonra her türlü süsten, gösterişten arınacak, varlıktan vazgeçecektir. Fakat iş yamalı bir hirka giymekten ibaret değildir. Her türlü görünür süslerden arınmasi gereklidir... Saç, sakal, bıyık, kaş... ne varsa hepsinden. Derviş, usule uygun hareket eder, soluğu berberde alır.
- Vur usturayı berber efendi, der.
Berber dervişin saçlarını kazımaya başlar. Derviş aynada kendini takip etmektedir. Başının sağ kısmı tamamen kazınmıştir. Berber tam diğer tarafa usturayı vuracakken bir kabadayı girer içeri. Doğruca dervişin yanına gider, başının kazınmış kısmına okkali bir tokat atarak:
- Kalk bakalim kabak, kalk da tıraşımızı olalım, diye kükrer.
Dervişlik bu... Sövene dilsiz, vurana elsiz gerek. Kaideyi bozmaz derviş. Ses çikarmaz, usulca kalkar yerinden. Berber mahcup, fakat korkmuştur. Ses çikaramaz.
Kabadayı koltuğa oturur, berber tıraşa başlar.
Fakat küstah kabadayı tıraş esnasında da sürekli asağılar dervişi, alay eder:
'Kabak aşağı, kabak yukarı.'
Nihayet tıraş biter, kabadayı dükkândan çikar. Henüz birkaç metre gitmiştir ki, gemden boşanmış bir at arabası yokuştan aşağı hızla üzerine gelir. Kabadayı şaşkınlıkla yol ortasında kalakalır. Derken, iki atın ortasına denge için yerleştirilmiş uzun sivri demir karnına daliverir. Kabadayı oracığa yığılır, kalır. Ölmüştür.
Berber ise şaşkın, bir manzaraya, bir dervişe bakar, gayrı ihtiyari sorar:
- Biraz ağır olmadı mı derviş efendi?
Derviş mahzun, düşünceli cevap verir:
- Vallahi gücenmedim ona. Hakkımı da helal etmiştim. Gel gör ki kabağın bir sahibi var. O gücenmiş olmalı! ..