0
EXE RANK
MaviOkyanS
Fexe Kullanıcısı
2009 Avrupa Şampiyonası'nda birkaç küçük hata ile madalyadan olduklarını hatırlatan Milli Takım antrenörü Orhun Ene, “Yine aynı noktaya gelirsek, bu kez hata yapan taraf biz olmayacağız” dedi.
2011 Avrupa Şampiyonası’nda olimpiyat vizesi almak adına hazırlıklarını sürdüren Milli Takım antrenörü Orhun Ene, Bormio kampı sonrası FANATİK’e konuştu. Başarı için her türlü fedakarlığı yapabilecek oyunculardan kurulu bir Milli Takım’a sahip olduklarını vurgulayan deneyimli çalıştırıcı, “Bu konuda çok şanslı bir antrenörüm” diyerek şunları söyledi:
‘Bormio kampı çok önemliydi’
“Bormio kampı, hazırlıklarımızın temelini oluşturuyor. Şampiyonada göstereceğimiz direnci, enerjiyi burada depoluyoruz. Çok önemli bir kamp dönemiydi. Bizi geçmişte de başarılı kılan hazırlık sürecinin bu olduğuna inanıyoruz. Oyuncular da bu kampın önemini anladı. Onlar da Bormio’da olmayı çok istiyor. Onların inanması, ne kadar zorlansalar da sonuna kadar bırakmamaları çok önemliydi. Eğer başka sakatlık sorunu yaşamazsak, şampiyona başlayıncaya kadar çok iyi duruma geleceğiz”.
'Doğru şekilde hazırlanıyoruz'
“Geçmişe baktığımızda, bu kadar ağır ve yoğun tempodan sonra oynanan hazırlık maçlarındaki performans yanıltıcı olabiliyor. Dünya ikincisi olduğumuz geçen sene de, hazırlık maçlarının çoğunu kaybetmiştik. Biz hazırlık maçlarında neleri doğru yapıyoruz, ona bakıyoruz. Bir de kadroya son halini vermeden önce oyuncularımız hakkında net bir fikir elde etmeye çalışıyoruz. Bazı oyunculara daha fazla süre veriyoruz ve doğal olarak düzenimizin dışına çıkıyoruz. Maçlar da bu şekilde kaybedilebiliyor. Bizim bakış açımız farklı. Bunlar hiçbir zaman turnuva için gerçek veriler olmuyor. Dinlenmeye geçeceğimiz dönem, şampiyona başlamadan kısa bir süre önce olacak. Biz yine özel maçlar öncesi sabah antrenmanları yapacağız. Yüklemeye devam edeceğiz. Doğrusunun bu olduğunu düşünüyoruz”.
‘Yeniler katkı verecektir’
“Yeni oyunculardan katkı almaya çalışacağız. Hücum anlamında konuşacak olursak kesinlikle Preldziç’in bize katacağı şeyler var. Ama bizim takımın da bir basketbol kapasitesi, kollektif oyun düzeni var. Bu düzen içinde oyuncular kendi yeteneklerini kullanarak, takım arkadaşlarının yeteneklerinden yararlanma becerisini ön plana çıkarmaya çalışıyorlar. Bizim takımın en önemli özelliklerin biri rollerin paylaşılmış olması. Herkes büyük özveride bulunuyor. Oyun kurucularımız hem kendi yeteneklerini ön plana çıkarıyorlar, hem de takım arkadaşlarını yüceltiyorlar. Uzunlarımız çok fedakar”.
‘Artık olgunlaştık’
“Her takımın bir evrim süreci vardır. Biz de bu süreçten geçiyoruz. Eksik olduğumuz şeyler tabii ki var. Dünya Şampiyonası’nda alan savunmasını çok iyi yaptık ama ikili oyunları iyi savunamıyoruz. Bunun üzerinde duracağız. Bu anlamda Kerem Gönlüm’ü çok arayacağız. Bizim çok ‘size’lı bir takımız. Özellikle uzunlarımız. Çok fazla yardımlaşmamız gerekiyor. Kısalarla baskı yapıp, çok fazla yardıma gitmediğimiz zaman avantajlı duruma geçiyoruz. Savunmada yardımda olacak, ama bunu olduğunca minimuma indirmeliyiz. Hücumları daha akıllı oynamak istiyoruz. Bu açıdan yeterince olgunlaşmış bir takımız. İşimiz geçmişe oranla daha kolay olacak”.
Avrupa ve Balkanlar
“Bizim grup ve çaprazımız mini bir Avrupa Şampiyonası gibi. Diğer grup ise Balkan Şampiyonası’nı andırıyor. Bizim grupta herkes mümkün olduğunca fazla galibiyet almaya bakacak. Bizim düzeyimizde bir takım için önümüzün açık olduğunu söyleyebiliriz. Bu noktalara tesadüfen gelmedik. İlk ve ikinci turda bizi gerçekten çok zor maçlar bekliyor. Ama rakipleri düşünmeden en iyi oyunumuzu sergilersek, istediğimiz yerde oluruz”.
‘Oyuncular sahip çıkmalı’
“Oyuncular taşın altına elini sokup sorumluluk alabilmeli. Oyuncu sahada olup biteni bilmeli, anlamalı. Maçın sonunda da bunu içinde hissetmiş oyuncular kazanır. Bu karaktere sahip olan oyuncular başarılı olur. Takımın kaptanından tutun da diğerlerine kadar Milli Takımı’ndaki tüm oyuncuların bu sorumlulukta olduğunu düşünüyorum. Bizde profesyonellik üst düzeyde. Artık sakat olsalar bile idmanı bırakmanın gurur kırıcı bir durum olduğunu, her ne pahasına olursa olsun devam etmeyi düşünen, başarı için her türlü fedakarlığı yapan oyuncular grubuna sahibiz. Bu konuda çok şanslı bir antrenörüm”.
‘Küçük hatalar sonucu belirliyor’
“Biz artık iddialı bir basketbol ülkesiyiz. Asıl hedefimiz başarıyı kalıcı kılmak. Sürekli olarak kürsüye çıkmak istiyoruz. Dünya’nın ve Avrupa’nın önde gelen 3-4 basketbol ülkesinden biri olmak amacındayız. Özellikle kendi evimiz dışındaki şampiyonalarda en az hatayla oynamalıyız. Örneğin 2009 Avrupa Şampiyonası’nda her şey çok iyi giderken çeyrek finaldeki Yunanistan maçında bir iki küçük hata ile madalyadan olduk. Burada küçük nüanslar sonucu belirliyor. Yine aynı noktaya gelirsek, bu kez hata yapan taraf biz olmayacağız”.
Gökhan German
2011 Avrupa Şampiyonası’nda olimpiyat vizesi almak adına hazırlıklarını sürdüren Milli Takım antrenörü Orhun Ene, Bormio kampı sonrası FANATİK’e konuştu. Başarı için her türlü fedakarlığı yapabilecek oyunculardan kurulu bir Milli Takım’a sahip olduklarını vurgulayan deneyimli çalıştırıcı, “Bu konuda çok şanslı bir antrenörüm” diyerek şunları söyledi:
‘Bormio kampı çok önemliydi’
“Bormio kampı, hazırlıklarımızın temelini oluşturuyor. Şampiyonada göstereceğimiz direnci, enerjiyi burada depoluyoruz. Çok önemli bir kamp dönemiydi. Bizi geçmişte de başarılı kılan hazırlık sürecinin bu olduğuna inanıyoruz. Oyuncular da bu kampın önemini anladı. Onlar da Bormio’da olmayı çok istiyor. Onların inanması, ne kadar zorlansalar da sonuna kadar bırakmamaları çok önemliydi. Eğer başka sakatlık sorunu yaşamazsak, şampiyona başlayıncaya kadar çok iyi duruma geleceğiz”.
'Doğru şekilde hazırlanıyoruz'
“Geçmişe baktığımızda, bu kadar ağır ve yoğun tempodan sonra oynanan hazırlık maçlarındaki performans yanıltıcı olabiliyor. Dünya ikincisi olduğumuz geçen sene de, hazırlık maçlarının çoğunu kaybetmiştik. Biz hazırlık maçlarında neleri doğru yapıyoruz, ona bakıyoruz. Bir de kadroya son halini vermeden önce oyuncularımız hakkında net bir fikir elde etmeye çalışıyoruz. Bazı oyunculara daha fazla süre veriyoruz ve doğal olarak düzenimizin dışına çıkıyoruz. Maçlar da bu şekilde kaybedilebiliyor. Bizim bakış açımız farklı. Bunlar hiçbir zaman turnuva için gerçek veriler olmuyor. Dinlenmeye geçeceğimiz dönem, şampiyona başlamadan kısa bir süre önce olacak. Biz yine özel maçlar öncesi sabah antrenmanları yapacağız. Yüklemeye devam edeceğiz. Doğrusunun bu olduğunu düşünüyoruz”.
‘Yeniler katkı verecektir’
“Yeni oyunculardan katkı almaya çalışacağız. Hücum anlamında konuşacak olursak kesinlikle Preldziç’in bize katacağı şeyler var. Ama bizim takımın da bir basketbol kapasitesi, kollektif oyun düzeni var. Bu düzen içinde oyuncular kendi yeteneklerini kullanarak, takım arkadaşlarının yeteneklerinden yararlanma becerisini ön plana çıkarmaya çalışıyorlar. Bizim takımın en önemli özelliklerin biri rollerin paylaşılmış olması. Herkes büyük özveride bulunuyor. Oyun kurucularımız hem kendi yeteneklerini ön plana çıkarıyorlar, hem de takım arkadaşlarını yüceltiyorlar. Uzunlarımız çok fedakar”.
‘Artık olgunlaştık’
“Her takımın bir evrim süreci vardır. Biz de bu süreçten geçiyoruz. Eksik olduğumuz şeyler tabii ki var. Dünya Şampiyonası’nda alan savunmasını çok iyi yaptık ama ikili oyunları iyi savunamıyoruz. Bunun üzerinde duracağız. Bu anlamda Kerem Gönlüm’ü çok arayacağız. Bizim çok ‘size’lı bir takımız. Özellikle uzunlarımız. Çok fazla yardımlaşmamız gerekiyor. Kısalarla baskı yapıp, çok fazla yardıma gitmediğimiz zaman avantajlı duruma geçiyoruz. Savunmada yardımda olacak, ama bunu olduğunca minimuma indirmeliyiz. Hücumları daha akıllı oynamak istiyoruz. Bu açıdan yeterince olgunlaşmış bir takımız. İşimiz geçmişe oranla daha kolay olacak”.
Avrupa ve Balkanlar
“Bizim grup ve çaprazımız mini bir Avrupa Şampiyonası gibi. Diğer grup ise Balkan Şampiyonası’nı andırıyor. Bizim grupta herkes mümkün olduğunca fazla galibiyet almaya bakacak. Bizim düzeyimizde bir takım için önümüzün açık olduğunu söyleyebiliriz. Bu noktalara tesadüfen gelmedik. İlk ve ikinci turda bizi gerçekten çok zor maçlar bekliyor. Ama rakipleri düşünmeden en iyi oyunumuzu sergilersek, istediğimiz yerde oluruz”.
‘Oyuncular sahip çıkmalı’
“Oyuncular taşın altına elini sokup sorumluluk alabilmeli. Oyuncu sahada olup biteni bilmeli, anlamalı. Maçın sonunda da bunu içinde hissetmiş oyuncular kazanır. Bu karaktere sahip olan oyuncular başarılı olur. Takımın kaptanından tutun da diğerlerine kadar Milli Takımı’ndaki tüm oyuncuların bu sorumlulukta olduğunu düşünüyorum. Bizde profesyonellik üst düzeyde. Artık sakat olsalar bile idmanı bırakmanın gurur kırıcı bir durum olduğunu, her ne pahasına olursa olsun devam etmeyi düşünen, başarı için her türlü fedakarlığı yapan oyuncular grubuna sahibiz. Bu konuda çok şanslı bir antrenörüm”.
‘Küçük hatalar sonucu belirliyor’
“Biz artık iddialı bir basketbol ülkesiyiz. Asıl hedefimiz başarıyı kalıcı kılmak. Sürekli olarak kürsüye çıkmak istiyoruz. Dünya’nın ve Avrupa’nın önde gelen 3-4 basketbol ülkesinden biri olmak amacındayız. Özellikle kendi evimiz dışındaki şampiyonalarda en az hatayla oynamalıyız. Örneğin 2009 Avrupa Şampiyonası’nda her şey çok iyi giderken çeyrek finaldeki Yunanistan maçında bir iki küçük hata ile madalyadan olduk. Burada küçük nüanslar sonucu belirliyor. Yine aynı noktaya gelirsek, bu kez hata yapan taraf biz olmayacağız”.
Gökhan German