Hak din ve ilahi kitap

15
EXE RANK

-AUXERRE. `

Fexe Kullanıcısı
Puanları 0
Çözümler 0
Katılım
1 Ara 2009
Mesajlar
15,286
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
-AUXERRE. `
Âlemlerin Rabbi olan Allah'a sonsuz, sınırsız övgüler ve her an “Ümmetim, Ümmetim!” diyen Hazreti Muham-med'e ve sahabelerine salâtu selamlar...
Irk, renk, dil kökenine dayanan bölücülüğü yasaklayan ve insan haklarının en gerçekçi savunucusu olan Hazreti Muhammed, Veda Hutbesi’nde şöyle buyurdu;
"Ey insanlar! Rabbiniz birdir. Babanız da birdir, hepiniz Âdem'in çocuklarısınız, Âdem ise topraktandır. Allah katında en değerliniz takvâsı en çok olanınızdır."
Sevgili Peygamberimiz Veda Hutbesi’nin bu bölümünde, "Ey İnsanlar!" diye ırkı, dili ve inancı ne olursa olsun, bütün insanların kavgasız, savaşsız, barış ve huzur içinde yaşamaları için aralarındaki dört ortak özelliği hatırlatıyor;
1- Rabbiniz birdir.
Aramızda ırk, renk, dil ayrımı olmaksızın hepimizin Rabbi Allah'tır ve biz hepimiz O'nun kuluyuz.
Madde ve madde ötesi bütün varlıkları yaratan, dünyayı, ayı, güneşi, yıldızları ve galaksileri yörüngelerine oturtup, evrendeki denge-düzeni kuran O'dur ve O'ndan başka Rab yoktur.
İnsan fıtratının ve sağ duyusunun gereği de budur.
Allah'tan başka Rab'ler edinme yani insanları, taşları (heykelleri) ilâhlaştırıp putlaştırma insan fıtratına ve sağ-duyusuna ters düştüğünden,
Kişilerde huzursuzluğa, toplumlarda bölünme ve sürtüşmelere neden olur.
2- Babanız da birdir, hepiniz Âdem'in çocuklarısınız.
Aramızda ırk, renk, dil ve gen ayrımı olmaksızın hepi-mizin babası Hazreti Âdem'dir ve hepimiz Hazreti Âdem'in çocuklarıyız.
Bütün insanlar Hazreti Âdem'in neslinden geldiğine ve onun çocukları, torunları olduğuna göre aralarında ırk, renk, dil ve hatta inanç farklılığı olsa bile,
Bütün insanlar soyca kardeştir ve aralarındaki sürtüş-meler gereksizdir.
3- Âdem ise topraktandır.
Babamız Hazreti Âdem toprak maddelerinden (elementlerden) yaratıldığı için hepimizin aslı, kökeni topraktır.
Ayaklar altında çiğnenen ve herşeyi sinesine çeken toprak alçak gönüllülüğün ve tevazunun simgesi, insanın doğasıdır.
Bu nedenle böbürlenme, onurlanma, başkalarını küçük düşürücü ve aşağılayıcı davranışlarda bulunma; toprağın tabiatına ve insanın doğasına ters düştüğünden...
Toplum içinde de hoşgörü ile karşılanmayan davranışlardır.
Gerçekçi bir yaklaşımla düşündüğümüzde!..
İnsan özgür bir varlık değildir. Çünkü ademden vücuda gelişimiz yani yokken var oluşumuz isteğimize bağlı olmadığı gibi, dünyadaki yaşam sürecimiz, ne zaman, nerede ve nasıl öleceğimiz de isteğimize bağlı değildir.
Bedensel yapımızı oluşturacak elementleri biz belirlemediğimiz gibi, hangi çağda, hangi ülkede ve hangi ırktan dünyaya geleceğimizi de biz belirlemediğimiz için,
Afrika'da doğan siyah derili çocuklarla, Avrupa da doğan beyaz derili çocuklar arasında insanlık açısından bir fark var mıdır?
4- Allah katında en değerli olanınız, takvâsı en çok olanınızdır.
İnsanların Allah katındaki değeri; Asya'da, Afrika'da, Avrupa'da ve Amerika'da doğması ya da derisinin siyah, beyaz, kızıl ve sarı olması ile değil, en fazla takvâ sahibi olması iledir.
Takvâ nedir?
Sözlükte, vikâye kökeninden gelen takvâ; sakınma, korunma demektir.
Allah korkusu ile günahlardan titizlikle sakınmaya ve ibadetleri özenle yapmaya 'takvâlık' ve takvâ sahibi olanlara 'muttakî' denir.
İşte, Allah katında en değerli olanlar bunlardır ve Cennet bunlar için yaratılmıştır.
Yüce Allah insanların ırkına, ülkesine, konuştuğu dile, saçının, gözünün ve derisinin rengine değil, kalbindeki takvâsına bakar.
Peygamberimiz üç defa göğsüne (kalbine) işaret ederek, “Takvâ buradadır, takvâ buradadır, takvâ buradadır.” diyerek takvâlığın kalpte olduğunu vurgulamıştır.
Takvâlık bir nurdur ve yeri kalptir. Günahlardan sakınılır ve belirli vakitlerdeki ibadetler düzenli bir şekilde yapılırsa, takvâlık nuru daha güçlenir ve kişi ruhsal huzura kavuşur.
Aksi halde takvâlık nuru zayıflamaya ve kalp kararmaya başlar. Kalp kararınca insanda sıkıntı, gönül darlığı ve ruhsal bunalımlar gibi olumsuzluklar ortaya çıkar.
Günah ve ibadet kavramı çağlara, ülkelere, yörelere, örf, adet, gelenek ve hatta kişilere kadar farklı algılanabilir. Ancak bunların insana yararı değil, zararı olduğundan...
Önemli olan, Allah katındaki hak din ve onun temel kaynağı olan ilâhi kitapta emredilen ibadetleri yapmak ve yasaklanan günahlardan sakınmaktır.
***
Her dönemde hak din dışı farklı dinler olduğu gibi günümüzde de farklılaşarak devam ettiğinden,
Siz değerli okurlarımın Allah katındaki hak dine ve onun temel kaynağı olan ilâhi kitaba ulaşabilmeniz ve bunların doğrultusunda yaşayıp dünyada ruhsal huzura, âhirette Cennet'e ve Cemâlullah'a kavuşabilmeniz için…
Elimden geldiği, dilimin döndüğü kadar, hak dinin ve ilâhi kitabın özelliklerini anlatmaya çalışacağım.
Hidâyet Allah'tan, çalışmak bizden, hepimizden…
 
Geri
Üst