15
EXE RANK
-AUXERRE. `
Fexe Kullanıcısı
Puanları
0
Çözümler
0
- Katılım
- 1 Ara 2009
- Mesajlar
- 15,286
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 33
Galatasaray’ın sarı kırmızı renklerinin hikayesi
Fatih Sultan Mehmed’in yerine geçen oğlu İkinci Bayezid avdan dönüyordu. Bir an önce saraya varıp dinlenmeyi düşünürken atını durdurdu
havayı kokladı ve derin derin nefes alıp ferahladıktan sonra sordu:
-Bu güzel kokular da nereden gelir böyle?
Yanındaki vezirlerden biri cevap verdi:
-Devletlü Padişahım! İstanbul kuşatmasına katılan gazilerimizden tabiat aşığı biri vardır ki
O’na Gül Baba derler. Ak sakallı
nur yüzlü bir ihtiyardır. Şu yamaçları güllerle ve dahi türlü çiçeklerle donattı. Bu hoş kokular O’nun bahçesinden gelmektedir.
Padişah
vezirin anlattıklarını tebessümle dinliyordu. Sözlerini bitirince kararını bildirdi:
-Merhum babamın bu gazi askerini ziyaret etmek isterim!
Artık yorgunluklar unutulmuştu. Gül Baba’nın kulübesine doğru yürüdüler. Kulübeye doğru yaklaştıkça gül kokuları artıyor
insanın gözü - gönlü açılıyordu. Değerli misafirlerin geldiğini gören Gül Baba koştu
onları kapıda karşıladı. Padişah
daha atından inmeden sordu:
-Savaşta bastığı yeri sarsan
barışta oturduğu yeri gül bahçesine çeviren yiğit asker
selam sana!
Gül Baba mahçup olmuştu
güçlükle konuşabildi:
-Sizden böyle iltifatlar görmek bizim için ne büyük şereftir Sultanım
sağ olun!
-Sen ki
İstanbul’u fetheden ordunun bir neferi olarak şereflerin en büyüğünü almışsın Gül Baba. O büyük şerefin yanında bizim sözlerimizin hükmü mü olur?
Gül Baba tebessümle başını öne eğerken Padişah atından indi ve Gül Baba’nın gösterdiği mindere bağdaş kurup oturdu ve O’nun kendi elleriyle pişirdiği kahveyi yudumlayıp yorgunluğunu giderdi. Sonra da şöyle bir teklifte bulundu:
-Dilersen seni saraya alayım. Artık çalışma da yaşlılık devrini dinlenerek geçir!
-Sağ olun Sultanım! Burada oturmak benim için daha iyi. Amma bir iyilik yapmak istersen
şu kulübemin bulunduğu yere bir mektep - medrese yaptır ki
memleketimizin çocukları ilim - irfan öğrensinler!
Gül Baba’nın sözleri Padişah’ı çok duygulandırmıştı. Yerinden kalkarken O’nu mutlu edecek cevabı verdi:
-Gönlün rahat olsun Gül Baba
dilediğin olacaktır!
Sonra bahçeyi gezdiler…
Padişah gülleri okşuyor
eğilip kokluyor ve yanındakilerle konuşuyordu. Bu arada Gül Baba da özenle seçtiği gülleri koparıp demet yapıyordu. Padişah ayrılırken O’na bir demet sarı
bir demet kırmızı gül verdi. Padişah gülleri alıp kokladı
bağrına bastı ve atını sürüp gitti.
Kısa zaman sonra ise Gül Baba’nın kulübesi yıkıldı ve oraya büyük bir bina yapıldı. Zaman içerisinde okul oldu
hastane oldu ama hep insanlığa hizmet etti. 1868 yılında “Mekteb-i Sultani” adıyla yeni bir kimliğe bürünen okul
Cumhuriyet döneminde de “Galatasaray Lisesi” adını aldı.
Gül Baba’nın Sultan İkinci Bayezid’e verdiği o güzel kokulu sarı ve kırmızı güller önce bu lisenin
sonra da Galatasaray Spor Kulübü’nün sembolü oldu.
Gül Baba’nın türbesi bugün de orada
okulun bahçesindeki yeşillikler arasında duruyor ve ziyaretçilerinden fatihalar bekliyor.
Fatih Sultan Mehmed’in yerine geçen oğlu İkinci Bayezid avdan dönüyordu. Bir an önce saraya varıp dinlenmeyi düşünürken atını durdurdu

-Bu güzel kokular da nereden gelir böyle?
Yanındaki vezirlerden biri cevap verdi:
-Devletlü Padişahım! İstanbul kuşatmasına katılan gazilerimizden tabiat aşığı biri vardır ki


Padişah

-Merhum babamın bu gazi askerini ziyaret etmek isterim!
Artık yorgunluklar unutulmuştu. Gül Baba’nın kulübesine doğru yürüdüler. Kulübeye doğru yaklaştıkça gül kokuları artıyor



-Savaşta bastığı yeri sarsan


Gül Baba mahçup olmuştu

-Sizden böyle iltifatlar görmek bizim için ne büyük şereftir Sultanım

-Sen ki

Gül Baba tebessümle başını öne eğerken Padişah atından indi ve Gül Baba’nın gösterdiği mindere bağdaş kurup oturdu ve O’nun kendi elleriyle pişirdiği kahveyi yudumlayıp yorgunluğunu giderdi. Sonra da şöyle bir teklifte bulundu:
-Dilersen seni saraya alayım. Artık çalışma da yaşlılık devrini dinlenerek geçir!
-Sağ olun Sultanım! Burada oturmak benim için daha iyi. Amma bir iyilik yapmak istersen

şu kulübemin bulunduğu yere bir mektep - medrese yaptır ki

Gül Baba’nın sözleri Padişah’ı çok duygulandırmıştı. Yerinden kalkarken O’nu mutlu edecek cevabı verdi:
-Gönlün rahat olsun Gül Baba

Sonra bahçeyi gezdiler…
Padişah gülleri okşuyor



Kısa zaman sonra ise Gül Baba’nın kulübesi yıkıldı ve oraya büyük bir bina yapıldı. Zaman içerisinde okul oldu


Gül Baba’nın Sultan İkinci Bayezid’e verdiği o güzel kokulu sarı ve kırmızı güller önce bu lisenin

Gül Baba’nın türbesi bugün de orada
