0
EXE RANK
MaviOkyanS
Fexe Kullanıcısı
Ben Fenerbahçe düşmanı değilim. Kulübü üzerinden emek çalanlara, futbolu çirkin hale getirenlere karşıyım. Eminim ki o büyük camianın sağduyulu olanları da öyledir
Trabzon da bu işlere karıştıysa küme düşsün. Hiçbir Trabzonlu üzülmez. Hatta o işlere karışanlara hesap sorar... Sürecin kötü işlemesinde Federasyonun kötü yönetiminin payı büyük
Trabzonspor’un eski başkan yardımcısı İbrahim Hacıosmanoğlu, önceki akşam TRT Spor’da Basın Tribünü isimli programın konuğu oldu, çok çarpıcı açıklamalar yaptı. İşte o sohbetten öne çıkan konuları derledik...
‘Kime karşısınız?’
Malesef futbolumuzda görev yaptıkları kulüpleri kendi çıkarları için kullanan çok insan var. Oraya hizmet etmeye gelmiyorlar başka bir deyişle. Tabi burada dürüst insanları ayırıyorum ama geneli böyle. O nedenle de yıllardır ve her zaman herkesin bildikleri gizlendi, konuşulmadı açık açık. Sonuçta da bugünlere kadar gelindi. Operasyonlara değil sonrasındaki sürece şaşırdım. Federasyon başkanımız ilk günlerde emniyete, savcılığa gidip, “Durum vahim, yargı sürecini beklemeyeceğiz” diyor. Sonra Fenerbahçe başta olmak üzere bazı yöneticilerle masaya oturuyor, söylemler değişiyor. Ardından federasyon ile kulüpler birliği bir araya gelip, ‘tek vücut-tek yürek’ açıklaması yapıyor. Kime karşı tek yürek olundu onu anlamadım!
‘Fenerli de ister’
Fenerbahçe, Türkiye’nin en önemli kulüplerinden. Muhteşem taraftarı takımına maddi-manevi hep sahip çıkıyor. Beni Fenerbahçe düşmanı ilan edenler var. Bu mümkün değil. Aziz Yıldırım’ın başkan olmasında rolü olan Şevket Yılmaz akrabamdır, yeni-eski bir çok yönetici tanırım. Tribüne gittiğimde Yıldırım’dan daha çok insanla dostluğum vardır. Fenerbahçe düşmanı değilim. Ancak iyiyle kötüyü ayırmak lazım. Fenerbahçe birçok açıdan daha güçlü olduğu Trabzon’la yarışırken ayak oyunları yapıyorsa, emek çalıyorsa benim sorunum onlarla. Zaten aklı selim Fenerbahçe taraftarı da böyle düşünür, aklanmak ister.
1995-96 hatırlatması
Bence Trabzon Yönetimi, Avrupa’ya katılmamalıydı. Daha ortada işleyen bir süreç var, sonucunda ne olacağı belli değil. Belki takım şampiyon ilan edilecek! Beşiktaş nasıl ki kupasını iade edip Süper Kupa’yı erteletti, Trabzon da gerekirse 1 yıl katılmayacaktı Avrupa’ya. Ayrıca bizim kulüp de karıştıysa bu işlere, küme düşmeyi hak ediyorsa zaten düşsün. Haksız bir ödülü camia kabul etmez. Hatta o işlere karışan insanları şehre sokmaz. Biz şampiyonlukları masada kazanmaya değil, kaybetmeye alışkınız! 1995-96’da Trabzonspor’un elinden şampiyonluğun nasıl alındığını herkes gördü. Van kalecisi Stancu’nun menajeri Usta Otel’e gelip 20 bin dolar istedi. Takım küme düştü evimize gidemiyoruz diye. Ama yöneticilerimiz para vermediler, en doğrusunu yaptılar. Bize böyle şampiyonluk lazım değil! Türk Futbolu belki 1-2 sene ekonomik sıkıntı çeker, olur da büyük takımlar küme düşerse yayıncı etkilenir. Zaten yayıncı kuruluş sözleşme yaparken ben şu şu takımlar ligde olursa diye mi sözleşme yaptı? Süper Lig’in 18 takımının ihalesine çıktı. Bütün takımlar orada iyiydi de bu sene iyi para kazandınız, önümüzdeki sezon o takımlar küme düşerse yokuz demek olmaz. Bu bir ticari faliyet. Yani gözler sadece para mı görecek!
‘Neden seçildiler!’
Önünüze klasörler gelmiş, siz karar vereceksiniz takımlarla devamlı toplantı yapıyorsunuz. Bunun mantığı nedir? Genel kurul sizi futbolu yönetin, bu tip olaylarda karar verin diye seçti. Hakem kurulu atayıp saha kapatmak için değil. İrade yetkisi sizdeyken kulüpler birliğine deklarasyon yayınlatıp savcıyı mı etkilemek istiyorsunuz. Ben Aydınlar’ın tavrını sporsever olarak yadırgıyorum. Spor Bakanı, Federasyona randevu vermedi, süreci bekliyor. Bakan, federasyonla görüşmüyorsa federasyon niye yarın karar açıklayacağı kulüplerle sürekli temasta.
‘Temizlenmek şart’
Türk futbolunu, dışarıdan baktığınızda örnek alacağınız, ancak içine girip tanıdığınızda hayal kırıklığına uğrayacağınız papyonlu-smokinli yalakalardan, çıkarı için çalışan, dolayısıyla da her işe alet olabileceklerden temizlemek lazım. Bunu da o kulüplerin camiaları yapacak. Çünkü futbol sadece sahada oynanıp kazanılan kupadan ibaret değil. Yöneticisini, futbolcusunu örnek alanlar var. Yani aslında kötülüğü gelecek nesillere ediyoruz. Bu operasyonu Türk Futbolunu temizlemek adına önemli görüyorum, yargı karar vermeden kimseyi de suçlamıyorum. Umarım dağ fare doğurmaz.
Trabzon da bu işlere karıştıysa küme düşsün. Hiçbir Trabzonlu üzülmez. Hatta o işlere karışanlara hesap sorar... Sürecin kötü işlemesinde Federasyonun kötü yönetiminin payı büyük
Trabzonspor’un eski başkan yardımcısı İbrahim Hacıosmanoğlu, önceki akşam TRT Spor’da Basın Tribünü isimli programın konuğu oldu, çok çarpıcı açıklamalar yaptı. İşte o sohbetten öne çıkan konuları derledik...
‘Kime karşısınız?’
Malesef futbolumuzda görev yaptıkları kulüpleri kendi çıkarları için kullanan çok insan var. Oraya hizmet etmeye gelmiyorlar başka bir deyişle. Tabi burada dürüst insanları ayırıyorum ama geneli böyle. O nedenle de yıllardır ve her zaman herkesin bildikleri gizlendi, konuşulmadı açık açık. Sonuçta da bugünlere kadar gelindi. Operasyonlara değil sonrasındaki sürece şaşırdım. Federasyon başkanımız ilk günlerde emniyete, savcılığa gidip, “Durum vahim, yargı sürecini beklemeyeceğiz” diyor. Sonra Fenerbahçe başta olmak üzere bazı yöneticilerle masaya oturuyor, söylemler değişiyor. Ardından federasyon ile kulüpler birliği bir araya gelip, ‘tek vücut-tek yürek’ açıklaması yapıyor. Kime karşı tek yürek olundu onu anlamadım!
‘Fenerli de ister’
Fenerbahçe, Türkiye’nin en önemli kulüplerinden. Muhteşem taraftarı takımına maddi-manevi hep sahip çıkıyor. Beni Fenerbahçe düşmanı ilan edenler var. Bu mümkün değil. Aziz Yıldırım’ın başkan olmasında rolü olan Şevket Yılmaz akrabamdır, yeni-eski bir çok yönetici tanırım. Tribüne gittiğimde Yıldırım’dan daha çok insanla dostluğum vardır. Fenerbahçe düşmanı değilim. Ancak iyiyle kötüyü ayırmak lazım. Fenerbahçe birçok açıdan daha güçlü olduğu Trabzon’la yarışırken ayak oyunları yapıyorsa, emek çalıyorsa benim sorunum onlarla. Zaten aklı selim Fenerbahçe taraftarı da böyle düşünür, aklanmak ister.
1995-96 hatırlatması
Bence Trabzon Yönetimi, Avrupa’ya katılmamalıydı. Daha ortada işleyen bir süreç var, sonucunda ne olacağı belli değil. Belki takım şampiyon ilan edilecek! Beşiktaş nasıl ki kupasını iade edip Süper Kupa’yı erteletti, Trabzon da gerekirse 1 yıl katılmayacaktı Avrupa’ya. Ayrıca bizim kulüp de karıştıysa bu işlere, küme düşmeyi hak ediyorsa zaten düşsün. Haksız bir ödülü camia kabul etmez. Hatta o işlere karışan insanları şehre sokmaz. Biz şampiyonlukları masada kazanmaya değil, kaybetmeye alışkınız! 1995-96’da Trabzonspor’un elinden şampiyonluğun nasıl alındığını herkes gördü. Van kalecisi Stancu’nun menajeri Usta Otel’e gelip 20 bin dolar istedi. Takım küme düştü evimize gidemiyoruz diye. Ama yöneticilerimiz para vermediler, en doğrusunu yaptılar. Bize böyle şampiyonluk lazım değil! Türk Futbolu belki 1-2 sene ekonomik sıkıntı çeker, olur da büyük takımlar küme düşerse yayıncı etkilenir. Zaten yayıncı kuruluş sözleşme yaparken ben şu şu takımlar ligde olursa diye mi sözleşme yaptı? Süper Lig’in 18 takımının ihalesine çıktı. Bütün takımlar orada iyiydi de bu sene iyi para kazandınız, önümüzdeki sezon o takımlar küme düşerse yokuz demek olmaz. Bu bir ticari faliyet. Yani gözler sadece para mı görecek!
‘Neden seçildiler!’
Önünüze klasörler gelmiş, siz karar vereceksiniz takımlarla devamlı toplantı yapıyorsunuz. Bunun mantığı nedir? Genel kurul sizi futbolu yönetin, bu tip olaylarda karar verin diye seçti. Hakem kurulu atayıp saha kapatmak için değil. İrade yetkisi sizdeyken kulüpler birliğine deklarasyon yayınlatıp savcıyı mı etkilemek istiyorsunuz. Ben Aydınlar’ın tavrını sporsever olarak yadırgıyorum. Spor Bakanı, Federasyona randevu vermedi, süreci bekliyor. Bakan, federasyonla görüşmüyorsa federasyon niye yarın karar açıklayacağı kulüplerle sürekli temasta.
‘Temizlenmek şart’
Türk futbolunu, dışarıdan baktığınızda örnek alacağınız, ancak içine girip tanıdığınızda hayal kırıklığına uğrayacağınız papyonlu-smokinli yalakalardan, çıkarı için çalışan, dolayısıyla da her işe alet olabileceklerden temizlemek lazım. Bunu da o kulüplerin camiaları yapacak. Çünkü futbol sadece sahada oynanıp kazanılan kupadan ibaret değil. Yöneticisini, futbolcusunu örnek alanlar var. Yani aslında kötülüğü gelecek nesillere ediyoruz. Bu operasyonu Türk Futbolunu temizlemek adına önemli görüyorum, yargı karar vermeden kimseyi de suçlamıyorum. Umarım dağ fare doğurmaz.