7
EXE RANK
-тнє αLуx-
Fexe Kullanıcısı
Puanları
0
Çözümler
0
- Katılım
- 21 Tem 2009
- Mesajlar
- 7,782
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 39
- Web sitesi
- www.netbilgini.com
Dönmeler (Dönme, Dönmelik)
On yedinci yüzyıldan itibaren, muhtelif Osmanlı şehirlerinde, bilhassa Selânik’te, Müslüman adı ve kıyafeti altında yaşayan Musevî cemaati fertlerine verilen ad.
Çeşitli dinlerden Müslüman olanlara mühtedî denildiği halde, bu tabir bunlar hakkında hiçbir zaman ve hiçbir yerde kullanılmamış, yüksek tabaka tarafından, bir dereceye kadar nezaketen “avdetî” tabiri kullanılmıştır. Kendilerine; ma’âmînim (mü’minler) veya haberim (ortaklar), bir de ba’ale milhamah (mücahitler) isimlerini verirlerdi.
Gizli bir mezhep sayılan dönmelik, aslen İspanyalı olup, İzmir’e yerleşen Mordehay Sevi adlı bir Yahudi'nin oğlu olan Haham Sabatay Sevi tarafından kuruldu. Özel bir eğitim görüp haham olarak yetişen Sabatay Sevi, ilk önce, 1648’de İzmir’de Mesihliğini ve İsrâiloğullarını kurtarmak için Allahü teâlânın göndereceği peygamber veya kurtarıcı olduğunu iddia etti. Musevîler, Mesih’in Filistin’e hükümdar olacağına ve Kudüs’ü merkez yaparak dünyanın dört köşesine dağılan Yahudileri burada toplayacağına inandıkları için, onun etrafında toplandılar. İzmir’deki hahamlar, ona karşı çıkınca, 1650’de İstanbul’a geldi. İstanbul hahambaşısı da Sabatay Sevi’ye karşı çıkınca, kendisine daha uygun bir muhit olan Selânik’e geçti. Selânik’teki hahamlar tarafından sevgi ve saygıyla karşılanan Sabatay Sevi, bazı tepkilerle karşılaşınca Selânik’i de terk ederek, Atina’ya ve tekrar İzmir’e döndü. İzmir’de kaldığı üç yıl içinde, dikkati çekecek bir davranışta bulunmaktan kaçındı. 1663’te Mısır’a giden Sabatay Sevi, kısa bir müddet Kahire’de kaldı. Burada Rafael Josef Çelebi adında zengin bir sarrafla tanıştı. Daha sonra Kudüs’e gitti. Musevîlerin takdirini kazanmak için Kudüs’ün mukaddes yerlerini ve evliya kabirlerini ziyaret etti. Davranış ve çekici konuşmalarıyla Kudüs halkının itibarını kazandı. Josef’ten aldığı paraları bunlara dağıttı.
Nayir adındaki Polonyalı bir hahamın kızı olan Sara ile evlendikten sonra Gazze’ye gitti. Orada Abraham Nathan adlı Yahudi ile tanıştı. Abraham Nathan, kendisinin Mesih’ten önce gelecek olan peygamber olduğunu ve Sabatay’ın da Mesih olduğunu söyledi. Böylece Sabatay Sevi’nin taraftarları çoğaldı. Kudüs’e tekrar döndüğünde, kendisinin Mesih olduğunu gizlemeye gerek duymadı. Kudüs’teki hahamlar karşı çıktılarsa da, Sabatay’ın taraftarları gün geçtikçe arttı. Mısır, İstanbul, İzmir ve Avrupa’nın çeşitli şehirlerine Mesihliğini ilan ve propagandasını yapmaları için sadık adamlarını yolladı. Kudüs’ten Halep’e geçti. 1667’de tekrar İzmir’e döndü. Sabatay Sevi, Musevîlerin dinî âyin ve törenlerinde bazı değişiklikler yaptığı gibi, sinagoglarda okunan duaların çoğunu değiştirdi. Musevîler kendisini bir kral olarak görmeye başladılar.
On yedinci yüzyıldan itibaren, muhtelif Osmanlı şehirlerinde, bilhassa Selânik’te, Müslüman adı ve kıyafeti altında yaşayan Musevî cemaati fertlerine verilen ad.
Çeşitli dinlerden Müslüman olanlara mühtedî denildiği halde, bu tabir bunlar hakkında hiçbir zaman ve hiçbir yerde kullanılmamış, yüksek tabaka tarafından, bir dereceye kadar nezaketen “avdetî” tabiri kullanılmıştır. Kendilerine; ma’âmînim (mü’minler) veya haberim (ortaklar), bir de ba’ale milhamah (mücahitler) isimlerini verirlerdi.
Gizli bir mezhep sayılan dönmelik, aslen İspanyalı olup, İzmir’e yerleşen Mordehay Sevi adlı bir Yahudi'nin oğlu olan Haham Sabatay Sevi tarafından kuruldu. Özel bir eğitim görüp haham olarak yetişen Sabatay Sevi, ilk önce, 1648’de İzmir’de Mesihliğini ve İsrâiloğullarını kurtarmak için Allahü teâlânın göndereceği peygamber veya kurtarıcı olduğunu iddia etti. Musevîler, Mesih’in Filistin’e hükümdar olacağına ve Kudüs’ü merkez yaparak dünyanın dört köşesine dağılan Yahudileri burada toplayacağına inandıkları için, onun etrafında toplandılar. İzmir’deki hahamlar, ona karşı çıkınca, 1650’de İstanbul’a geldi. İstanbul hahambaşısı da Sabatay Sevi’ye karşı çıkınca, kendisine daha uygun bir muhit olan Selânik’e geçti. Selânik’teki hahamlar tarafından sevgi ve saygıyla karşılanan Sabatay Sevi, bazı tepkilerle karşılaşınca Selânik’i de terk ederek, Atina’ya ve tekrar İzmir’e döndü. İzmir’de kaldığı üç yıl içinde, dikkati çekecek bir davranışta bulunmaktan kaçındı. 1663’te Mısır’a giden Sabatay Sevi, kısa bir müddet Kahire’de kaldı. Burada Rafael Josef Çelebi adında zengin bir sarrafla tanıştı. Daha sonra Kudüs’e gitti. Musevîlerin takdirini kazanmak için Kudüs’ün mukaddes yerlerini ve evliya kabirlerini ziyaret etti. Davranış ve çekici konuşmalarıyla Kudüs halkının itibarını kazandı. Josef’ten aldığı paraları bunlara dağıttı.
Nayir adındaki Polonyalı bir hahamın kızı olan Sara ile evlendikten sonra Gazze’ye gitti. Orada Abraham Nathan adlı Yahudi ile tanıştı. Abraham Nathan, kendisinin Mesih’ten önce gelecek olan peygamber olduğunu ve Sabatay’ın da Mesih olduğunu söyledi. Böylece Sabatay Sevi’nin taraftarları çoğaldı. Kudüs’e tekrar döndüğünde, kendisinin Mesih olduğunu gizlemeye gerek duymadı. Kudüs’teki hahamlar karşı çıktılarsa da, Sabatay’ın taraftarları gün geçtikçe arttı. Mısır, İstanbul, İzmir ve Avrupa’nın çeşitli şehirlerine Mesihliğini ilan ve propagandasını yapmaları için sadık adamlarını yolladı. Kudüs’ten Halep’e geçti. 1667’de tekrar İzmir’e döndü. Sabatay Sevi, Musevîlerin dinî âyin ve törenlerinde bazı değişiklikler yaptığı gibi, sinagoglarda okunan duaların çoğunu değiştirdi. Musevîler kendisini bir kral olarak görmeye başladılar.