7
EXE RANK
-тнє αLуx-
Fexe Kullanıcısı
Puanları
0
Çözümler
0
- Katılım
- 21 Tem 2009
- Mesajlar
- 7,782
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 39
- Web sitesi
- www.netbilgini.com
Donanma (Eğlence, Şenlik)
Osmanlı Devleti'nde mübarek günlerde, bayramlarda, Osmanlı ordularının zafer dönüşlerinde, padişahların çocuklarının doğumlarında ve düğünlerde yapılan şenlik ve gösterilere verilen isim.
Düğün ve sünnet düğünleri dolayısıyla yapılan şenlik ve gösterilere “Sûr-i Hümâyûn” adı veriliyordu. Bu şenlikler ve gösteriler, üç gün üç geceden az, kırk gün kırk geceden de çok olmazdı. Fakat istisna teşkil edip, kırk gün kırk geceden daha fazla süren donanmalar da olmuştur. Bu donanmalar esnasında, denizde ve karada fener alayları, ışıklandırmalar tertip edilir, top, tüfek ve fişek atışları yapılır, çeşitli oyun ve yarışlar düzenlenirdi. Bu millî ve köklü Osmanlı geleneği, devrin tarihçileri tarafından kaydedilmiştir. Ayrıca bu devrin ünlü şair ve edebiyatçıları, manzum ve mensur olarak bu şenlikleri, eserleriyle dile getirmişlerdir. Böylece edebiyatımızın parlak sayfalarına yenileri eklenmiş oldu. Meselâ, düğün şenlikleri adına “Sûrnâme”ler, büyük zaferler adına “Zafernâme”ler, bayramlar için “Iydiyye”ler, Ramazân-ı şerîflerdeki şenlikler ve donanmalar için “Ramazânnâme”ler, Miraç geceleri için “Mi’râciyye”ler, Mevlid geceleri için “Mevlid” kasîdeleri yazıldı. Bu millî kültür mahsulleri, asırlarca zevk, lezzet ve ruhaniyetleriyle gönüllerden gönüllere akarak devam edegeldi. Bu donanma ve şenlikler, İslâm dininin çizdiği meşru sınırları taşmazdı. Donanmaları, başta padişahlar olmak üzere, sadrazamlar, vezirler ve diğer devlet erkânı da teşrif ederek neşe, sevinç ve saadeti halkla paylaşırlardı.
Bu şenliklere, yabancı devlet adamları, büyükelçiler de davet edilirlerdi. Donanmalar, hem karada hem de denizde tertip edilirdi. Şehzadelerin, özellikle de ilk şehzadelerin doğumları münasebetiyle yapılan donanmalar, diğerlerinden daha uzun süre yapılırdı. Meselâ, Sultan Üçüncü Ahmed Han, ilk oğlu Şehzade Mehmed Efendinin doğumunda, beş gün beş gece donanma yapılmasını ferman eylemişti. İkinci oğlu Şehzade Selim Efendi için de, üç gün üç gece donanma şenlikleri yapıldı. Padişah ve devlet erkânından başka, halk da şehzadelerin doğumuna pek sevinir ve ehemmiyet verirdi. Bazı defalar, doğumlarda, donanma şenlikleri yapılmayıp, fukaraya sadaka, tekke ve zâviyelere yardım yapılarak halkın gönlü alınırdı. Bazen de, yangın çıkması endişesiyle, donanmalara izin verilmezdi.
Donanma şenliklerini düzenlemekle görevli memura, “Donanma Muhtesibi” denilirdi. Donanmalar esnasında, İstanbul’un çarşı ve camileri, pazar yerleri, hanlar, hâneler, limandaki gemiler, özellikle saraylar, baştanbaşa çeşitli renkte kıymetli kumaşlarla, bayrak ve flamalarla süslenirdi. Mahyalar ve fener alayları yapılırdı. Gündüzleri, Sultanahmed Meydanında, İbrahim Paşa Sarayında, Bâb-ı Hümâyûnda, Alay Köşkü önünde, Dolmabahçe Sarayında, Vaniköyü’nde ve diğer eğlence ve mesire yerlerinde tertip edilirdi. Geceleri şehir baştanbaşa ışıklarla donatılır, belirli aralıklarla top, tüfek atışları yapılırdı. Fişekler fırlatılırdı
Osmanlı Devleti'nde mübarek günlerde, bayramlarda, Osmanlı ordularının zafer dönüşlerinde, padişahların çocuklarının doğumlarında ve düğünlerde yapılan şenlik ve gösterilere verilen isim.
Düğün ve sünnet düğünleri dolayısıyla yapılan şenlik ve gösterilere “Sûr-i Hümâyûn” adı veriliyordu. Bu şenlikler ve gösteriler, üç gün üç geceden az, kırk gün kırk geceden de çok olmazdı. Fakat istisna teşkil edip, kırk gün kırk geceden daha fazla süren donanmalar da olmuştur. Bu donanmalar esnasında, denizde ve karada fener alayları, ışıklandırmalar tertip edilir, top, tüfek ve fişek atışları yapılır, çeşitli oyun ve yarışlar düzenlenirdi. Bu millî ve köklü Osmanlı geleneği, devrin tarihçileri tarafından kaydedilmiştir. Ayrıca bu devrin ünlü şair ve edebiyatçıları, manzum ve mensur olarak bu şenlikleri, eserleriyle dile getirmişlerdir. Böylece edebiyatımızın parlak sayfalarına yenileri eklenmiş oldu. Meselâ, düğün şenlikleri adına “Sûrnâme”ler, büyük zaferler adına “Zafernâme”ler, bayramlar için “Iydiyye”ler, Ramazân-ı şerîflerdeki şenlikler ve donanmalar için “Ramazânnâme”ler, Miraç geceleri için “Mi’râciyye”ler, Mevlid geceleri için “Mevlid” kasîdeleri yazıldı. Bu millî kültür mahsulleri, asırlarca zevk, lezzet ve ruhaniyetleriyle gönüllerden gönüllere akarak devam edegeldi. Bu donanma ve şenlikler, İslâm dininin çizdiği meşru sınırları taşmazdı. Donanmaları, başta padişahlar olmak üzere, sadrazamlar, vezirler ve diğer devlet erkânı da teşrif ederek neşe, sevinç ve saadeti halkla paylaşırlardı.
Bu şenliklere, yabancı devlet adamları, büyükelçiler de davet edilirlerdi. Donanmalar, hem karada hem de denizde tertip edilirdi. Şehzadelerin, özellikle de ilk şehzadelerin doğumları münasebetiyle yapılan donanmalar, diğerlerinden daha uzun süre yapılırdı. Meselâ, Sultan Üçüncü Ahmed Han, ilk oğlu Şehzade Mehmed Efendinin doğumunda, beş gün beş gece donanma yapılmasını ferman eylemişti. İkinci oğlu Şehzade Selim Efendi için de, üç gün üç gece donanma şenlikleri yapıldı. Padişah ve devlet erkânından başka, halk da şehzadelerin doğumuna pek sevinir ve ehemmiyet verirdi. Bazı defalar, doğumlarda, donanma şenlikleri yapılmayıp, fukaraya sadaka, tekke ve zâviyelere yardım yapılarak halkın gönlü alınırdı. Bazen de, yangın çıkması endişesiyle, donanmalara izin verilmezdi.
Donanma şenliklerini düzenlemekle görevli memura, “Donanma Muhtesibi” denilirdi. Donanmalar esnasında, İstanbul’un çarşı ve camileri, pazar yerleri, hanlar, hâneler, limandaki gemiler, özellikle saraylar, baştanbaşa çeşitli renkte kıymetli kumaşlarla, bayrak ve flamalarla süslenirdi. Mahyalar ve fener alayları yapılırdı. Gündüzleri, Sultanahmed Meydanında, İbrahim Paşa Sarayında, Bâb-ı Hümâyûnda, Alay Köşkü önünde, Dolmabahçe Sarayında, Vaniköyü’nde ve diğer eğlence ve mesire yerlerinde tertip edilirdi. Geceleri şehir baştanbaşa ışıklarla donatılır, belirli aralıklarla top, tüfek atışları yapılırdı. Fişekler fırlatılırdı