17
EXE RANK
-k1nq`LioN*
Fexe Kullanıcısı
Puanları
0
Çözümler
0
- Katılım
- 15 Ocak 2010
- Mesajlar
- 17,143
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 32
DEĞER FELSEFESİ Değerin neliğini araştırmamız gerekiyor.. Değer felsefesi dediğimiz ise;felsefenin ana konusunu “değerler” olarak gören bir tür felsefe disiplinidir.. Değer;kişinin,isteyen,gereksinme duyan bir varlık olarak nesneyle olan ilişkisidir..Değerleri 3 türde incelememiz mümkün; DEĞER BİÇME, DEĞER ATFETME, DOĞRU DEĞERLENDİRME.. DEĞER BİÇME; değer yargılarına göre yapılır. DEĞER ATFETME; biyopsişik duruma göre yapılır. DOĞRU DEĞERLENDİRME; akıl,düşünce ve sınamaya göre yapılır. Değeryargıları; X’i yapmak kötüdür/iyidir/güzeldir/günahtır/sevaptır/gibi.. Fakat nedenler çok önemlidir örneğin adamın biri kömür çaldıysa kömür çalmak eylemi kötüdür diye değerlendiriliyorsa burdan adamın kötü olduğu sonucu çıkabilir ama “çalmak kötüdür” şeklinde bir değer yargısı varsa da adamın çalmasına neden olan durumlar göz önünde bulundurulmalıdır.Eğer adamın çalma sebebi “çocuklarının ısınmasını sağlamak” gibi bir nedense adamın suçluluk ve kötülük oranını yeniden değerlendirmek gerekir.. Değer atfetmekten söz edilecek olunursa; bir nesnenin benzerleri arasındaki yerinden bahsetmemiz doğru olur.Örneğin çok sevdiğiniz birinin size aldığı kalemin yerini başka hiçbir kalem tutmayacaktır. Bu da o kaleme değer atfettiğinizi gösterir. Aynı şekilde Küçük Prens adlı kitapta; Küçük Prens’in kendi gülünü diğer güllerden ayırarak yaptığı bir tür değer atfetmedir.Ayrıca kitapta Prens’in gülünü korumasına, onunla konuşmasına, onu beslemesine tanık oluyoruz.Bu da değer atfetme yöntemi olan biyopsişik ihtiyaçların yerine getirildiğini gösteriyor bize.. Doğru değerlendirme ise aklın, düşüncenin ve sınamanın yöntem edinildiği bir tür.Albert Camus’nün Sıkıyönetim adlı kitabında “yazman” kişiliğini bu türe örnek olarak verebiliriz. Çünkü yazman, kitabın başında kente kötülük saçan kişinin (Veba’nın) sağ koludur yaptığı gözlem ve sınamalar sonucu bunun yanlış olduğu sonucuna varıyor ve sonrasında karakterinin değişimine tanık olunuyor. NOTLAR: Bir durumun değer yargısı olabilmesi için onu eylemek gerekir. Değer yargıları değerlendirme normlarıdır.2 tür yargıdan söz edebiliriz. SAPTAYICI / KURAL KOYUCU YARGI..Saptayıcı yargıda nesne var. Kavramsal/Gerçeklik/Olanak Varoluş Tarzı şeklinde ayırabiliriz. KAVRAMSAL
cin,daire) mitoloji, geometri önerileri gibi.. GERÇEKLİK
yüz kişilik sınıf,dağ,tepe) coğrafya önerileri gibi.. OLANAK: (H2O) kimya,etik gibi..Nesne olduğu için sınama söz konusu. ilgi dile getirilir. Kural koyucu yargıda ise nesne yok dolayısıyla sınama da yok.Yargılara neden diye sormak gerekir çünkü temelinde bilgiye mi yoksa bilgisel olmayan bir kaynağa mı (çıkar, alışkanlık,inanç,dinsel düşünce,gelenek..gibi) dayandığı önemlidir. SONUÇTA NORM OLSALAR DA NE YOLLA TÜRETİLDİKLERİ ÖNEMLİDİR!!!!Bu durumda tamamen temellendirmenin kaynağıyla ilgilidir. //”kırmızı ışıkta durulur.”un temeli. istatistiki bilgiye, insanın değerli oluşu bilgisine ya da tamamen tipik bir değer yargısına bağlı olabilir// DEĞER VE DEĞERLER Değerlerin genel olarak neler veya tek tek ne oldukları taşıyıcılarına göre değişir. İNSAN/KİŞİ/TOPLUM ŞEKLİNDE 3 türde incelenir. İNSAN: bilim, felsefe, siyaset, hukuk ile ilgilenirken KİŞİ: etik değerleri konu edinir. TOPLUM: adalet, laiklik, eşitlik gibi olayın toplumsal boyutlarından sorumludur. Etik değerler dendiğinde; etik kişi ve etik ilişki değerleri kapsamında inceleme yapmamız gerekir. Etik kişi değerleri; karakter özelliği ve zeka olarak ayrılır.Karakter özelliği; ölçülü, sabırlı, dayanıklı, cesur, sorumlu, dürüst,saygılı, adil,özgür olma halleri konu edinir.Zeka ise o kişinin değeriyle ilgilidir. Dikkatli bakabilme, güçlü bellek, hızlı yorumlayabilme, bağlantı kurma zekanın kapsadığı durumlardır