20
EXE RANK
OttoMaNs* ;яeiz
Fexe Kullanıcısı
Puanları
0
Çözümler
0
- Katılım
- 20 Şub 2011
- Mesajlar
- 32,869
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 37
- Web sitesi
- www.netbilgini.com
ÖZET
Padişahların bir lütfu olarak açılmaya başlayan yabancı ve Gayri-Müslim okulların İmparatorluğun gerileme dönemi, I. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı yıllarında nasıl yıkıcı ve bölücü faaliyet yuvaları haline geldiğini çok iyi bilen Atatürk ve ona inanmış arkadaşları, daha Lozan 'da bu okulların ancak Türk kanun ve yönetmeliklerine uydukları takdirde varlıklarını sürdürebilecekleri kararını aldırtabilmişlerdir. Cumhuriyet döneminde çıkartılan yeni kanun ve yönetmeliklerle ve uygulanan sıkı denetimlerle yabancı okulların büyük çoğunluğunun Türk okulları gibi yalnız eğitim amaçlı faaliyetlerde bulunmaları sağlanmıştır. Ancak çıkartılan kanun ve yönetmeliklere uymama konusunda direnen yabancı okullar da çok kısa bir sürede, artık Osmanlı İmparatorluğu #8216;nun son döneminde olduğu gibi istedikleri şekilde faaliyetlerde bulunamayacaklarını ve varlıklarını sürdürebilmeleri için çıkartılan kanun ve yönetmeliklere uymaları gerektiklerini kavramışlardır.
Anahtar Kelimeler
Yabancı Okullar, Osmanlı Devleti, Cumhuriyet Dönemi, Eğitim, Misyonerlik.
FOREIGN SCHOOLS IN REPUBLICAN PERIOD (1923-1938)
ABSTRACT
Atatürk and, having faith in him, his friends well knew how the foreİgn and Non-Muslim schools, whİch had begun to öpen under the auspices of the Sultans, tumed into nests of destruetive and divisive activities during the Regression Era of the Empirc, World War 1, and the War of Independence; as early as in Lausanne they had rendered the decision to sustain their entities provided that they comply with the Turkish laws and regulations. Through the new laws and regulations enacted during the Rcpublican Era and their elose supervision the majority of these foreign schools were ensured to continue their activities only for educational purposes just as the Turkish Schools. Yet in a very short time the foreign schools, persisting in not abiding these enacted laws and regulations comprehended that they could not act as freely as they did in the recent times of the Ottoman Empire anymore, and that it is a necessity to obey the ncw laws and regulations in order to continue their existence.
Key Words
Foreign Schools, Ottoman State, Republican Period, Education, Missionarics.
Giriş
Cumhuriyet döneminde yabancı okulların durumunu incelemeden önce Osmanlı İmparatorluğu döneminde bu okulların açılışını, gelişmesini, ne tür faaliyetlerde bulunduklarını ve İmparatorluğun bu okullara yönelik çıkarmış olduğu kanun ve yönetmelikleri ortaya koymakta yarar vardır. Ancak bu şekilde her iki dönemin daha sağlıklı bir kıyaslaması yapılacak ve Cumhuriyet döneminde bu okullara yönelik çıkartılan kanun ve yönetmenliklerin gerekliliği daha iyi anlaşılacaktır.
1. Osmanlı Döneminde Yabancı Okullar
a. Tanzimat 'a Kadar Gelişmeler (1839 'a kadar)
Osmanlı İmparatorluğu 'nda yabancı okulların açılması doğrudan olmamış, önce Fatih Sultan Mehmet 'in İstanbul 'u fethinden sonra Latin Katoliklere ve Rum Ortodokslara fermanlarla verdiği dinî imtiyazlar sayesinde, Latin ve Rumlar, ibadetlerine devam edebildikleri gibi, o dönemde eğitim, dinsel faaliyetlerden ayrı olarak düşünülmediği için ibadethanelerine din adamı yetiştirmek ve kendi çocuklarını okuma-yazma, din bilgisi öğretmek amacıyla kilise içlerinde ya da yakınlarında açtıkları okullarla başlatmışlardır. Fatih, Gayri-Müslimlere tanıdığı bu imtiyazları, ister İstanbul 'u bu iki mezhebin merkezi haline getirip onları kendi kontrolü altında tutmak, ister diğer dinlere saygı için vermiş olsun, Osmanlı Devleti 'nde Müslümanlara ait olmayan okulların açılmasını sağlamıştır.
Yabancıların Osmanlı topraklarında okul açmalarını asıl kolaylaştıran etken ise 1535 'te Kanuni Sultan Süleyman zamanında Fransa ile imzalanan dostluk anlaşmasıyla, Önce Fransa 'ya daha sonra da birçok ülkeye verilen kapitülasyonlardır. İşte bu kapitülasyonların sağladığı serbestiye dayanarak İstanbul 'da yaşayan Latin Katolikler, papadan kendi çocuklarına eğitim verilmesi için rahip istemişler, bunun üzerine gönderilen rahipler ilk kez 8 Kasım 1583 'te İstanbul 'a gelerek Saint Benoit Manastırı 'na yerleşmişler ve 18 Kasım 1583 'te manastır içinde ya da yakınlarında ilk yabancı okulu Osmanlı topraklarında açmışlardır. Osmanlı topraklarında açılan bu ilk yabancı okul daha önceden kilise içinde veya yakınlarında yalnız Hıristiyan çocuklara okuma-yazma ve din dersi verme amacıyla açılmış okullardan farklıdır, çünkü bu okulda Latin çocuklarla birlikte 50 kadar Rum ve Yahudi çocuğa, okuma-yazma ve din dersi dışında Fransızca, matematik, eski Yunanca, Latince ve serbest sanatlar öğretilmeye başlanmıştır. Bu okul misyoner rahiplerin Osmanlı topraklarında çalışmalarının ilk ciddî ürünüdür.1
1583 'te açılan Saint Benoit 'ten sonra 1629 'da Kapüsen rahipleri, günümüzde de varlığını sürdüren Saint Louis 'i açmışlardır. Yabancı okullar sadece dinî amaçlar nedeniyle değil aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu 'yla Avrupa arasında gittikçe kurumsallaşan ilişkiler gereği Osmanlıca bilen bir kadro oluşturmak ve de Osmanlı topraklarında yaşayan Hıristiyanlan kendi din ve mezheplerinin mensubu yapmak için açılmışlardır.2
18. yüzyıla kadar açılan yabancı okullar Katolik Kilisesine bağlıdırlar ve 1839 yılına gelindiğinde bu okulların sayısı yaklaşık 40 'a ulaşmıştır. Bu okullarda görev yapan ilk öğretmenler gidecekleri ülkenin halkını çok iyi tanıyan, iyi iletişim kurabilen misyoner rahiplerdir. Protestan okulları, ilk kez Amerikalılar tararından Beyrut 'ta 1824 'te açılmıştır. Protestan okulların Osmanlı topraklarında açılmasına en çok karşı çıkanlar, Protestan olmayan Gayri-Müslimlerdir. Çünkü bu okulların kendi mezhep mensuplarının mezhebini değiştirmek üzere faaliyetlerde bulunacaklarını çok iyi farkındadırlar.3
1869 yılında çıkartılan Maarif-i Umumiye Nizamnamesine kadar Osmanlı İmparatorluğu 'nda yabancı okulları düzenleyen herhangi bir kanunun bulunmayışı, bundan da önemlisi Osmanlı Devleti 'nin gerilemeye başlamasıyla birlikte batılı ülkelerin uyguladıkları baskı sonucu Gayri-Müslimlere ve yabancılara bir takım yeni özgürlükler veren ferman ve kanunların çıkartılması yabancı okulların sayısını artmıştır.4
b. Tanzimat Dönemi Gelişmeler (1839-1876)
3 Kasım 1839 'da yayınlanan ,Gülhane Hatt-i Hümayunu ” 1789 Fransız İhtilâli sonucu ilân edilen ,İnsan Hakları Beyannamesine benzer bir şekilde, ülkedeki Gayri-Müslimlere ilk kez kanun önünde eşit haklar vermek ve onların mal ve can teminatını da devlet güvencesi altına almak için ilân edilmiştir. Bu fermanı emperyalist ülkeler, Gayri-Müslimleri kışkırtarak Osmanlı 'nın parçalanma sürecini hızlandırmak amacıyla çok iyi kullanmışlardır. Azınlıklar bu fermanla birlikte bir yandan kendilerine sağlanan devlet imkanlarından yararlanarak devlet kadrolarında yer alırlarken diğer yandan da kendi başlarına eğitim teşkilâtlarını kurma sürecini başlatmışlardır.5
Tanzimat fermanını yetersiz bulan Gayri-Müslimler daha fazla hak ve hürriyet elde etmek için emperyalist ülkelere Osmanlı Devleti 'ne uygulattıkları baskılarla 28 Şubat 1856 'da Islâhat Fermanı 'nın çıkartarak Tanzimat Fermanı 'nda pek açık olmayan, din, mezhep ve siyasî eşitliklerini teyit ettirmişler ve hızlı bir okullaşma sürecinin başlatmışlardır. Osmanlı Devleti 'nin okul dahi ***üremediği Doğu Anadolu 'nun en ücra köşelerinde bile okullar açmışlardır. Her ne kadar Islahat Fermanı bir yandan azınlıklara yeni haklar getirdiyse diğer yandan okul, kilise ve mezarlık açmalarını da bir ruhsata bağlamak istemiştir. Bu fermanla ilk kez Gayri-Müslimlere Müslüman olmalarına gerek kalmadan Müslümanları yönetme hakkı tanınmıştır. 6
Osmanlı Devleti 'nde yabancı okulların açılmasıyla ilgili ilk düzenleme 1869 yılında Maarif-i Umumiye Nizamnamesi ile başlamıştır. Bu nizamnamenin 1. ve 129. maddeleri yabancı ve Gayri-Müslim okulları özel okul statüsü içine almış, okulların açılmalarım ruhsata bağladığı gibi denetime de açık hale getirmiştir. Nizamname, yabancı okullarla ilgili hukuki boşluklar hukukî bir zemine oturtmak istemişse de Osmanlı İmparatorluğu 'nun iyice çöküş sürecine girmesi ve okulların açılışının konsolosluklarca üstlenilmesi bunu sağlayamamıştır. Yabancı okulların sayısı devletin çöküş sürecine girmesiyle birlikte pervasızca artmıştır. 1875 yılında çıkartılan Ferman-ı Adalet de yabancı okulların açılışım hukukî olarak iyice kolaylaştırmış ve yabancı okulların ait oldukları ülkelerin Osmanlı topraklarında birer sağlam kalesi haline getirmiştir.7
c. Abdülhamit Dönemi ve Meşrutiyet Dönemi Gelişmeleri (1876-1923)
23 Aralık 1876 'da çıkartılan Kanun-i Esasî 'nin 15. ve 16. maddeleriyle yabancı okullar denetim altına alınmak istenmiş ve bu amaçla 1886 'da Maarif Nezareti bünyesinde Mekatib-i Ecnebiye ve Gayri Müslime Müfettişliği kurulmuştur. 1886 'da çıkartılan Irade-i Seniyye ile yabancı okulların açılması tamamen padişah iznine bağlanmıştır. 1905 yılına gelindiğinde Osmanlı topraklarında hükûmet tarafından tespit edilebilen yabancı okul sayısı 600 civarındadır, ancak tespit edilemeyen evlerde ruhsatsız olarak faaliyette bulunan yabancı okul bu rakamdan çok daha fazladır.8
1909 yılında yabancı okulları sıkı kontrol altına almak için çıkartılmak istenen Maarif-i Umumiye Kanunu daha çıkmadan yabancı elçiliklerin baskısıyla ertelenmiştir. Hatta, Osmanlı 'nın bu son döneminde yabancı okul yöneticileri, okullarına denetlemek için gelen Osmanlı müfettişlerini kapıdan geri çevirmeye başlamışlardır. Yabancı okullarda okuyan sadece Gayri-Müslim çocuklar değildi, bu okulların vermiş olduğu kaliteli yabancı dil eğitimi, Osmanlı elit tabakasının da çocuklarının bu okullara gönderme nedenidir. 1890 yılında Robert Koleji mezunları arasında Tevfik Paşanın kızı Gülistan ve Halide Edip vardır. 20 Nisan 1914 'te Saint Joseph 'te yapılan bir araştırma bu okullara giden çocukların sosyal yapısını göstermektedir.9
Tablo 4. Saint Joseph Koleji Öğrencilerinin Sosyal Yapısı
Prensler 8
Sivil Memurlar 80
Mareşal ve general 22
Bankacı ve Komisyoncu 80
Yüksek Şahsiyetler 90
Tıp Doktorları 90
Banka Müdürleri 30
Avukatlar 20
Mühendisler 20
İrad sahipleri 3010
Padişahların bir lütfu olarak açılmaya başlayan yabancı ve Gayri-Müslim okulların İmparatorluğun gerileme dönemi, I. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı yıllarında nasıl yıkıcı ve bölücü faaliyet yuvaları haline geldiğini çok iyi bilen Atatürk ve ona inanmış arkadaşları, daha Lozan 'da bu okulların ancak Türk kanun ve yönetmeliklerine uydukları takdirde varlıklarını sürdürebilecekleri kararını aldırtabilmişlerdir. Cumhuriyet döneminde çıkartılan yeni kanun ve yönetmeliklerle ve uygulanan sıkı denetimlerle yabancı okulların büyük çoğunluğunun Türk okulları gibi yalnız eğitim amaçlı faaliyetlerde bulunmaları sağlanmıştır. Ancak çıkartılan kanun ve yönetmeliklere uymama konusunda direnen yabancı okullar da çok kısa bir sürede, artık Osmanlı İmparatorluğu #8216;nun son döneminde olduğu gibi istedikleri şekilde faaliyetlerde bulunamayacaklarını ve varlıklarını sürdürebilmeleri için çıkartılan kanun ve yönetmeliklere uymaları gerektiklerini kavramışlardır.
Anahtar Kelimeler
Yabancı Okullar, Osmanlı Devleti, Cumhuriyet Dönemi, Eğitim, Misyonerlik.
FOREIGN SCHOOLS IN REPUBLICAN PERIOD (1923-1938)
ABSTRACT
Atatürk and, having faith in him, his friends well knew how the foreİgn and Non-Muslim schools, whİch had begun to öpen under the auspices of the Sultans, tumed into nests of destruetive and divisive activities during the Regression Era of the Empirc, World War 1, and the War of Independence; as early as in Lausanne they had rendered the decision to sustain their entities provided that they comply with the Turkish laws and regulations. Through the new laws and regulations enacted during the Rcpublican Era and their elose supervision the majority of these foreign schools were ensured to continue their activities only for educational purposes just as the Turkish Schools. Yet in a very short time the foreign schools, persisting in not abiding these enacted laws and regulations comprehended that they could not act as freely as they did in the recent times of the Ottoman Empire anymore, and that it is a necessity to obey the ncw laws and regulations in order to continue their existence.
Key Words
Foreign Schools, Ottoman State, Republican Period, Education, Missionarics.
Giriş
Cumhuriyet döneminde yabancı okulların durumunu incelemeden önce Osmanlı İmparatorluğu döneminde bu okulların açılışını, gelişmesini, ne tür faaliyetlerde bulunduklarını ve İmparatorluğun bu okullara yönelik çıkarmış olduğu kanun ve yönetmelikleri ortaya koymakta yarar vardır. Ancak bu şekilde her iki dönemin daha sağlıklı bir kıyaslaması yapılacak ve Cumhuriyet döneminde bu okullara yönelik çıkartılan kanun ve yönetmenliklerin gerekliliği daha iyi anlaşılacaktır.
1. Osmanlı Döneminde Yabancı Okullar
a. Tanzimat 'a Kadar Gelişmeler (1839 'a kadar)
Osmanlı İmparatorluğu 'nda yabancı okulların açılması doğrudan olmamış, önce Fatih Sultan Mehmet 'in İstanbul 'u fethinden sonra Latin Katoliklere ve Rum Ortodokslara fermanlarla verdiği dinî imtiyazlar sayesinde, Latin ve Rumlar, ibadetlerine devam edebildikleri gibi, o dönemde eğitim, dinsel faaliyetlerden ayrı olarak düşünülmediği için ibadethanelerine din adamı yetiştirmek ve kendi çocuklarını okuma-yazma, din bilgisi öğretmek amacıyla kilise içlerinde ya da yakınlarında açtıkları okullarla başlatmışlardır. Fatih, Gayri-Müslimlere tanıdığı bu imtiyazları, ister İstanbul 'u bu iki mezhebin merkezi haline getirip onları kendi kontrolü altında tutmak, ister diğer dinlere saygı için vermiş olsun, Osmanlı Devleti 'nde Müslümanlara ait olmayan okulların açılmasını sağlamıştır.
Yabancıların Osmanlı topraklarında okul açmalarını asıl kolaylaştıran etken ise 1535 'te Kanuni Sultan Süleyman zamanında Fransa ile imzalanan dostluk anlaşmasıyla, Önce Fransa 'ya daha sonra da birçok ülkeye verilen kapitülasyonlardır. İşte bu kapitülasyonların sağladığı serbestiye dayanarak İstanbul 'da yaşayan Latin Katolikler, papadan kendi çocuklarına eğitim verilmesi için rahip istemişler, bunun üzerine gönderilen rahipler ilk kez 8 Kasım 1583 'te İstanbul 'a gelerek Saint Benoit Manastırı 'na yerleşmişler ve 18 Kasım 1583 'te manastır içinde ya da yakınlarında ilk yabancı okulu Osmanlı topraklarında açmışlardır. Osmanlı topraklarında açılan bu ilk yabancı okul daha önceden kilise içinde veya yakınlarında yalnız Hıristiyan çocuklara okuma-yazma ve din dersi verme amacıyla açılmış okullardan farklıdır, çünkü bu okulda Latin çocuklarla birlikte 50 kadar Rum ve Yahudi çocuğa, okuma-yazma ve din dersi dışında Fransızca, matematik, eski Yunanca, Latince ve serbest sanatlar öğretilmeye başlanmıştır. Bu okul misyoner rahiplerin Osmanlı topraklarında çalışmalarının ilk ciddî ürünüdür.1
1583 'te açılan Saint Benoit 'ten sonra 1629 'da Kapüsen rahipleri, günümüzde de varlığını sürdüren Saint Louis 'i açmışlardır. Yabancı okullar sadece dinî amaçlar nedeniyle değil aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu 'yla Avrupa arasında gittikçe kurumsallaşan ilişkiler gereği Osmanlıca bilen bir kadro oluşturmak ve de Osmanlı topraklarında yaşayan Hıristiyanlan kendi din ve mezheplerinin mensubu yapmak için açılmışlardır.2
18. yüzyıla kadar açılan yabancı okullar Katolik Kilisesine bağlıdırlar ve 1839 yılına gelindiğinde bu okulların sayısı yaklaşık 40 'a ulaşmıştır. Bu okullarda görev yapan ilk öğretmenler gidecekleri ülkenin halkını çok iyi tanıyan, iyi iletişim kurabilen misyoner rahiplerdir. Protestan okulları, ilk kez Amerikalılar tararından Beyrut 'ta 1824 'te açılmıştır. Protestan okulların Osmanlı topraklarında açılmasına en çok karşı çıkanlar, Protestan olmayan Gayri-Müslimlerdir. Çünkü bu okulların kendi mezhep mensuplarının mezhebini değiştirmek üzere faaliyetlerde bulunacaklarını çok iyi farkındadırlar.3
1869 yılında çıkartılan Maarif-i Umumiye Nizamnamesine kadar Osmanlı İmparatorluğu 'nda yabancı okulları düzenleyen herhangi bir kanunun bulunmayışı, bundan da önemlisi Osmanlı Devleti 'nin gerilemeye başlamasıyla birlikte batılı ülkelerin uyguladıkları baskı sonucu Gayri-Müslimlere ve yabancılara bir takım yeni özgürlükler veren ferman ve kanunların çıkartılması yabancı okulların sayısını artmıştır.4
b. Tanzimat Dönemi Gelişmeler (1839-1876)
3 Kasım 1839 'da yayınlanan ,Gülhane Hatt-i Hümayunu ” 1789 Fransız İhtilâli sonucu ilân edilen ,İnsan Hakları Beyannamesine benzer bir şekilde, ülkedeki Gayri-Müslimlere ilk kez kanun önünde eşit haklar vermek ve onların mal ve can teminatını da devlet güvencesi altına almak için ilân edilmiştir. Bu fermanı emperyalist ülkeler, Gayri-Müslimleri kışkırtarak Osmanlı 'nın parçalanma sürecini hızlandırmak amacıyla çok iyi kullanmışlardır. Azınlıklar bu fermanla birlikte bir yandan kendilerine sağlanan devlet imkanlarından yararlanarak devlet kadrolarında yer alırlarken diğer yandan da kendi başlarına eğitim teşkilâtlarını kurma sürecini başlatmışlardır.5
Tanzimat fermanını yetersiz bulan Gayri-Müslimler daha fazla hak ve hürriyet elde etmek için emperyalist ülkelere Osmanlı Devleti 'ne uygulattıkları baskılarla 28 Şubat 1856 'da Islâhat Fermanı 'nın çıkartarak Tanzimat Fermanı 'nda pek açık olmayan, din, mezhep ve siyasî eşitliklerini teyit ettirmişler ve hızlı bir okullaşma sürecinin başlatmışlardır. Osmanlı Devleti 'nin okul dahi ***üremediği Doğu Anadolu 'nun en ücra köşelerinde bile okullar açmışlardır. Her ne kadar Islahat Fermanı bir yandan azınlıklara yeni haklar getirdiyse diğer yandan okul, kilise ve mezarlık açmalarını da bir ruhsata bağlamak istemiştir. Bu fermanla ilk kez Gayri-Müslimlere Müslüman olmalarına gerek kalmadan Müslümanları yönetme hakkı tanınmıştır. 6
Osmanlı Devleti 'nde yabancı okulların açılmasıyla ilgili ilk düzenleme 1869 yılında Maarif-i Umumiye Nizamnamesi ile başlamıştır. Bu nizamnamenin 1. ve 129. maddeleri yabancı ve Gayri-Müslim okulları özel okul statüsü içine almış, okulların açılmalarım ruhsata bağladığı gibi denetime de açık hale getirmiştir. Nizamname, yabancı okullarla ilgili hukuki boşluklar hukukî bir zemine oturtmak istemişse de Osmanlı İmparatorluğu 'nun iyice çöküş sürecine girmesi ve okulların açılışının konsolosluklarca üstlenilmesi bunu sağlayamamıştır. Yabancı okulların sayısı devletin çöküş sürecine girmesiyle birlikte pervasızca artmıştır. 1875 yılında çıkartılan Ferman-ı Adalet de yabancı okulların açılışım hukukî olarak iyice kolaylaştırmış ve yabancı okulların ait oldukları ülkelerin Osmanlı topraklarında birer sağlam kalesi haline getirmiştir.7
c. Abdülhamit Dönemi ve Meşrutiyet Dönemi Gelişmeleri (1876-1923)
23 Aralık 1876 'da çıkartılan Kanun-i Esasî 'nin 15. ve 16. maddeleriyle yabancı okullar denetim altına alınmak istenmiş ve bu amaçla 1886 'da Maarif Nezareti bünyesinde Mekatib-i Ecnebiye ve Gayri Müslime Müfettişliği kurulmuştur. 1886 'da çıkartılan Irade-i Seniyye ile yabancı okulların açılması tamamen padişah iznine bağlanmıştır. 1905 yılına gelindiğinde Osmanlı topraklarında hükûmet tarafından tespit edilebilen yabancı okul sayısı 600 civarındadır, ancak tespit edilemeyen evlerde ruhsatsız olarak faaliyette bulunan yabancı okul bu rakamdan çok daha fazladır.8
1909 yılında yabancı okulları sıkı kontrol altına almak için çıkartılmak istenen Maarif-i Umumiye Kanunu daha çıkmadan yabancı elçiliklerin baskısıyla ertelenmiştir. Hatta, Osmanlı 'nın bu son döneminde yabancı okul yöneticileri, okullarına denetlemek için gelen Osmanlı müfettişlerini kapıdan geri çevirmeye başlamışlardır. Yabancı okullarda okuyan sadece Gayri-Müslim çocuklar değildi, bu okulların vermiş olduğu kaliteli yabancı dil eğitimi, Osmanlı elit tabakasının da çocuklarının bu okullara gönderme nedenidir. 1890 yılında Robert Koleji mezunları arasında Tevfik Paşanın kızı Gülistan ve Halide Edip vardır. 20 Nisan 1914 'te Saint Joseph 'te yapılan bir araştırma bu okullara giden çocukların sosyal yapısını göstermektedir.9
Tablo 4. Saint Joseph Koleji Öğrencilerinin Sosyal Yapısı
Prensler 8
Sivil Memurlar 80
Mareşal ve general 22
Bankacı ve Komisyoncu 80
Yüksek Şahsiyetler 90
Tıp Doktorları 90
Banka Müdürleri 30
Avukatlar 20
Mühendisler 20
İrad sahipleri 3010