7
EXE RANK
-тнє αLуx-
Fexe Kullanıcısı
Puanları
0
Çözümler
0
- Katılım
- 21 Tem 2009
- Mesajlar
- 7,782
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 38
- Web sitesi
- www.netbilgini.com
Çırağan Vakası
Sultan İkinci Abdülhamid Hanı tahttan indirip, Sultan Beşinci Murad’ı tekrar tahta geçirmek için yapılan baskın.
Sultan Abdülaziz Han zamanında Yeni Osmanlılar cemiyetine giren Ali Suâvî, uzun bir müddet yurt dışında kaldı. Sonra memlekete dönüp, Galatasaray Lisesi Müdürlüğüne tayin edildi. Mizaç olarak, meşhur olmaktan ve büyük mevkilere gelmekten çok hoşlanırdı. Her renge girerek çeşitli vazifeler almayı denemiş, fakat başarısızlığı sebebiyle her seferinde vazifesinden atılmıştı. Kendisi gibi, Sultan Abdülhamid Han zamanında yükselmekten ümidini kesenler, onun etrafında toplandılar. Düşünceleri; hastalığı sebebiyle tahttan indirilen Sultan Murad’ı tekrar tahta geçirmekti. Filibeli muhacirlerden etrafına topladığı epeyce bir kalabalıkla, 19 Mayıs 1878’de, Çırağan Sarayına girmeyi başardı. Sultan Murad, bu sarayda olduğu için onu dışarıya çıkarmaya çalıştı. Bu sırada Beşiktaş’ın inzibat işleriyle görevli komutanı Mirliva Hasan Paşa, topladığı askerlerle derhal isyancıların üzerine yürüdü. Hasan Paşa, elindeki bastonu Ali Suâvî’nin başına vurarak onu öldürdü. İki taraf da silah kullanınca kan döküldü.
Silah sesleri, Yıldız Sarayından duyulunca Sultan Abdülhamid Han, Çırağan Sarayına asker sevk etti ve Sultan Murad’ın kılına dokunulmamasını emretti. Ali Suâvî’nin adamlarından yirmi bir kişi ölüp, on yedi kişi yaralandı. Olay iki saat içerisinde bastırıldı.
Ali Suâvî’nin yalısında bulunan defter ve vesikalar, İngiliz olan hanımı tarafından yakıldığından, cemiyetine, hükümet adamlarından kimlerin üye olduğu anlaşılamadı. Ancak, saldırı sırasında sağ ele geçenler, dîvân-ı harbe verilerek muhtelif cezalara çarptırıldılar.
Basit gibi görünen bu küçük ihtilâl teşebbüsü, haklı olarak Sultan Abdülhamid’i sıkı emniyet tedbirleri almaya sevk etti. Düşman orduları, sarayından birkaç kilometre mesafede karargâh kurmuş, mümkün olabildiği derecede ülkesini ve menfaatlerini koruyabilmek ve Ayastefanos Antlaşması'nı bozabilmek için diplomatik yolla bütün bir Avrupa’yla mücadele eden Sultan’ı, bir gazetecinin, tahtından indirip yerine rahatsız olan ağabeyini getirmek istemesi, Abdülhamid Hanı fevkalâde şaşırttı. Sultan, alelâde bir gazetecinin, böylesine bir işe cüret etmesine inanamamıştı.
Sultan İkinci Abdülhamid Hanı tahttan indirip, Sultan Beşinci Murad’ı tekrar tahta geçirmek için yapılan baskın.
Sultan Abdülaziz Han zamanında Yeni Osmanlılar cemiyetine giren Ali Suâvî, uzun bir müddet yurt dışında kaldı. Sonra memlekete dönüp, Galatasaray Lisesi Müdürlüğüne tayin edildi. Mizaç olarak, meşhur olmaktan ve büyük mevkilere gelmekten çok hoşlanırdı. Her renge girerek çeşitli vazifeler almayı denemiş, fakat başarısızlığı sebebiyle her seferinde vazifesinden atılmıştı. Kendisi gibi, Sultan Abdülhamid Han zamanında yükselmekten ümidini kesenler, onun etrafında toplandılar. Düşünceleri; hastalığı sebebiyle tahttan indirilen Sultan Murad’ı tekrar tahta geçirmekti. Filibeli muhacirlerden etrafına topladığı epeyce bir kalabalıkla, 19 Mayıs 1878’de, Çırağan Sarayına girmeyi başardı. Sultan Murad, bu sarayda olduğu için onu dışarıya çıkarmaya çalıştı. Bu sırada Beşiktaş’ın inzibat işleriyle görevli komutanı Mirliva Hasan Paşa, topladığı askerlerle derhal isyancıların üzerine yürüdü. Hasan Paşa, elindeki bastonu Ali Suâvî’nin başına vurarak onu öldürdü. İki taraf da silah kullanınca kan döküldü.
Silah sesleri, Yıldız Sarayından duyulunca Sultan Abdülhamid Han, Çırağan Sarayına asker sevk etti ve Sultan Murad’ın kılına dokunulmamasını emretti. Ali Suâvî’nin adamlarından yirmi bir kişi ölüp, on yedi kişi yaralandı. Olay iki saat içerisinde bastırıldı.
Ali Suâvî’nin yalısında bulunan defter ve vesikalar, İngiliz olan hanımı tarafından yakıldığından, cemiyetine, hükümet adamlarından kimlerin üye olduğu anlaşılamadı. Ancak, saldırı sırasında sağ ele geçenler, dîvân-ı harbe verilerek muhtelif cezalara çarptırıldılar.
Basit gibi görünen bu küçük ihtilâl teşebbüsü, haklı olarak Sultan Abdülhamid’i sıkı emniyet tedbirleri almaya sevk etti. Düşman orduları, sarayından birkaç kilometre mesafede karargâh kurmuş, mümkün olabildiği derecede ülkesini ve menfaatlerini koruyabilmek ve Ayastefanos Antlaşması'nı bozabilmek için diplomatik yolla bütün bir Avrupa’yla mücadele eden Sultan’ı, bir gazetecinin, tahtından indirip yerine rahatsız olan ağabeyini getirmek istemesi, Abdülhamid Hanı fevkalâde şaşırttı. Sultan, alelâde bir gazetecinin, böylesine bir işe cüret etmesine inanamamıştı.