2
EXE RANK
FİREMAN ;
Fexe Kullanıcısı
Puanları
0
Çözümler
0
- Katılım
- 5 Ocak 2010
- Mesajlar
- 2,559
- Tepkime puanı
- 1
- Puanları
- 0
- Yaş
- 35
Zamanımızda birçok kimse
bitkilerle yapılan tedavinin zamanını yaşadığını mazide kaldığını
eskki zaman insanlarının devirlerine ait olduğunu
kocakarı ilacı olduğunu iddia ederler
Sentetik kimyanın başarısı
laboratuarlarda işlenerek tabiatta organik bileşimleri bulunmayan
yeni yeni yüzlerce buluş inkar edilemez
Bugün insanları çaresiz kılan birçok hastalıklar
bunlarla tedavi edilmektedir
Kimyanın hudutsuz imkanlara sahip olması inanışı bitkilerden elde edilen yeni ilaç maddelerinin keşfi ile sarsılmıştır
Yeni buluşlar ise
ANTİBİYOTİKLER
dir
Antibiyotikler belirli mantar çeşitleri ve onlara yakınlığı olan organizmalardan elde edilen tıbbi preparatlar söz konusudur
Penisilin keşfi ulaşılan başarı birçoklarının duraklamasına
tükenmez ilaç kaynağı olan bitkilere dönüşü sağlanmıştır
Sentetik kimyanın başarı imkanlarını küçümsemekte doğru değildir
Fakat bitkilerin insan sağlığı için gerekli herşeyi verebileceğide doğru değildir
Fitokimyanın ana sorunlarından biri de
tıbbi bitkiler muhtevasında bulunan maddeleri saf halde izole etmektedir
Bu durumda bitkilerde bulunan ve insan sağlığına yarayacak diğer birçok maddeler atılacaktır
Şöyleki sentetik vitamin C
kuşburnundaki Cvitaminin yerini tutamaz
Çünkü muhtevasında C vitamininden başka provitamin A
vitamin K meyva asidleri şekerler ve diğer maddeler vardır
Diğer yönden bitki terkibini teşkil eden ayrı ayrı kimyasal terkipler yerine
bitki olduğu gibi bütünüyle
kullanılırsa
dahada tesirli hale gelir
Bu da bitki muhtevasındaki maddelerin birbirine olan tesirlerinden ileri gelmektedir
Mesela yünlü yüksük otu (Digitalis lanata Ehrh) glikozidleri saf vaziyette suda az eriyiktir
Eğer bitkinin bütünü haşlanacak olursa
muhtevasındakimaddelerin birbirlerine olan tesirleri sayesinde
saponinler
organik asitler vs
olduğu gibi suda çözülürler
Bazı vakalarda kinin ağacı kabukları (Cortex chinae) kininden
güzelavratotu (Atropi belladonna L
)atropinden çok daha faydalıdır
Bundan ötürü tababette tıbbi bitkiler
ekseriyetle ayrı izolatlar halinde değil de
bütünüyle (olduğu gibi) kullanılması tavsiye edilmektedir
Gamerman’a göre kimyasal eczacılık bakımından tıbbi bitkilerden meydana getirilen maddeler üzerinde görülen üstünlük
şundan ibarettir
Bitkisel esas varlık –hücreler-dir
Hayvan ve bitki vücutları hücrelerden yapılmıştır
Her ikisinin yapılışında pekçok müşterek şeyler vardır
Gerek bitkiler ve gerekse hayvan hücrelerinin biyo-kimya seyrinde mühim bazı uyumlulukları vardır
Bundan dolayıdır ki
bitki hücrelerinde bulunan aktif maddeler
zehirli boşluk de olsalar
kimyasal yollardan elde edilen bazı maddelerin içerdiği gibi
insan ve hayvan hücrelerinin seyrinde ani ve kuvvetli tahribat yapmazlar
Bu uyum şundan ileri gelmektedir
Milyonlarca seneden beri hayvanlar tohumlu ve çiçekli bitkiler ile beslenmektedirler
Bitkiler
hayvanların temel besin kaynağı olmuştur
Bitkide bulunan maddelere karşı uyumluluk meydana gelmiştir
Hayvan varlıkları
bitkide muhtevaları ile vücut bulmuştur
Hayvanlar kimyasal terkipler ile insan ve hayvan organlarının normal işleyişleri arasında yakın münasebet bulunmasını gerektirmiştir
İşte bu bakımdan tıbbi (şifalı) tabii maddeler
kimyasal maddeler üzerinde üstünlük kurmuştur
Bu tıbbi maddeler
özellikle müzmin hastaların ve yaşlıların oldukça güçsüzleşen organizmalarında koruyucu ve zehirleyici kuvvetleri zararsız hale getirici çok iyi devai tesirler yapmaktadırlar
Tıbbi bitkiler ve kullanılış perspektiflerinden elde ettiğimiz bilgilere dayanarak
katiyetle diyebiliriz ki
orman ve ovalarımızda yetişen mütevazi bitkiler
daha pek çok yıl insan sağlığını korumaya devam edecektir









Kimyanın hudutsuz imkanlara sahip olması inanışı bitkilerden elde edilen yeni ilaç maddelerinin keşfi ile sarsılmıştır









Fitokimyanın ana sorunlarından biri de
























Gamerman’a göre kimyasal eczacılık bakımından tıbbi bitkilerden meydana getirilen maddeler üzerinde görülen üstünlük























Tıbbi bitkiler ve kullanılış perspektiflerinden elde ettiğimiz bilgilere dayanarak



