5
EXE RANK
AEROPOSTALE.`
Fexe Kullanıcısı
Puanları
0
Çözümler
0
- Katılım
- 18 Ara 2009
- Mesajlar
- 5,401
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 32

YAŞANMIŞ BİR OLAY:
Gazi Mustafa Kemal Eylül 1924'te Hamidiye kruvazörü
ile Karadeniz gezisine çıkmıştır. Cumhurbaşkanı olarak ilk kez
gelmektedir bu illere. Hamidiye 17 Eylül Çarşamba günü saat
18'de Rize limanına varır. Gemi daha uzaktan, Rize valisi,
komutanları, il ileri gelenleri tarafından karşılanır. Devlet Başkanının
gelişi top atışları ile bildirilir. Halk sokaklara boşanır.
Geminin top atışlarına karşılık eski düğünlerde olduğu gibi
halk da havaya silâh atar. Havanın
yağmurlu olmasına rağmen yakın ilçelerden gelenler her yanı
doldurmuştur. Gece fener alayları yakılır. Ertesi gün Gazi
iki çeşmenin, bir caddenin açılışını yapar. Dönüşte bir kalabalık
onu beklemektedir. Yolu kesilir başında iki müftünün
bulunduğu bir kalabalık tarafından. İşte olan, o zaman olur...
Rize ve Atina müftülerinin elinde Cumhurbaşkanına verilmek
üzere hazırlanmış dilekçeler vardı. İlgililer okurlar dilekçeleri.
Gazi sorar müftülerin ve arkaları sıra gelen halkın
ne istediğini. Medreseler açılmalı, din öğretimi yapılmalı, laik
öğretime geçilmelidir! Gazi bunları öğrenince öfkeyle şunları
söyler: "Bu millet mektep yapmayacak mı? Şimdiye kadar
geri kalmamızda en büyük amilin ne olduğunu biliyor musunuz?
Hayır, medreseler açılmayacaktır. İaşenizi mi düşünüyorsunuz?
Müsterih olun, ibadetinizle uğraşın bırakın bu milleti.
Yoksa bu kararı veren Meclis'te sizden büyük âlimler yok
mu? Millet bildiği gibi yapacak. "Sonra Valiye döner: "Bu
adamlar burasını İran gibi mi yapmak istiyorlar" der.
Gene büyük gösterilerle, bir bayram coşkunluğuyla uğurlanır.
Rize olayı üzerine aldığı bir kutlama telgrafına şöyle yanıt
verir: "Gezdiğimiz ve gördüğüm her yerde millet cahil ve
taassuba(bağnazlık) ilânı harp halindedir. Medeniyet ve teceddüt(yenilik)yolunda
bir an kaybetmeye muvafakati yoktur. Paslı dimağların şuursuz
tefevvukları(üstün gelme), anide milletin müşterek ve müthiş feveranıyla(söylev,çıkışma)
bunalmaktadır. Bunu gözlerimle gördüm."
İşte gerçek halk adamı, ulus lideri, uygarlık öncüsü... Üç
beş geri kafalının, onları izleyen bilinçsiz kalabalıkların etkisinde
kalmayan, tam tersine uyanık davranışıyla yığınları aydınlatan,
gericiliğin paslarından sıyıran devlet adamı böyle
olur. Nabza şerbet vermek yerine, nabza yararlı kanı, yaratıcı
gücü, çağın gerçeklerine uygun bilim verilerini sunmaktır bu.
Milyonlarca insan Gazi'nin yolunda yürüyecektir, üç beş çıkarcı
kişi kalabalıkları bir an için çevrelerine toplasalar da üstlerine
gitmesini bilen aydınlık bir kafanın gücüyle yıkılırlar...