15
EXE RANK
-AUXERRE. `
Fexe Kullanıcısı
Puanları
0
Çözümler
0
- Katılım
- 1 Ara 2009
- Mesajlar
- 15,286
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 33
Denizden yaklaşık olarak 1000 m kadar yükseklikte, gölgeli ormanlar arasında mevzilenmiş olan Taif, Mekke ve Medine ile birlikte Hicaz'ın üç önemli şehri arasında şöhret bulmuştur. Daha ziyade Mekke aristokrasisinin yazlık şehri olarak bilinen Taif'te, Mekke'den çok daha mutedil bir iklim hüküm sürmektedir. Oldukça verimli topraklara sahip olan Taif'in kuru üzümleri meşhur olup, bölge halkının ana besin kaynakları arasında, hurma ve sütün yanı sıra tahıl da önemli bir yer tutmuştur. Nüfus olarak hâkim unsuru Sakif kabilesinin teşkil ettiği Taif, aynı zamanda Yemen'le yakın ticarî ilişkiler içinde olan mühim bir ticaret merkezidir.
Antik çağda en iyi ihtimalle bir balıkçı köyünden öte bir varlık ifade etmeyen Cidde’ye, Yunan - Roma döneminin coğrafyacı, tarihçi ve seyyahlarının bölge hakkında telif ettikleri eserlerde herhangi bir atıfta bulunulmaz.
İslâmî dönem tarih ve coğrafya kaynaklarında ise, en genel anlamda Mekke’nin limanı olarak tasvir edilen bu liman şehrinin kuruluşu, İslâm öncesi dönemlere uzanmaktadır. Hemen hemen bütün klâsik coğrafya kitapları ve sözlüklerde, şehrin adının, “kıyı, sahil, yol” gibi manalara gelen “cudde” kelimesinden türediği iddia edilmektedir.
CİDDE
Cidde, Arap yarımadasının güneybatısındaki Hicaz bölgesinde, Kızıldeniz kıyısı üzerinde Mekke’ye 70 km mesafede yer alan bir yerleşim yeridir. Kızıldeniz’e bir körfez oluşturan bu liman şehri, zaten sığ olan deniz suları ve körfez girişinde geçiş için sadece dar kanallar bırakan kayalıklara rağmen, VI. yüzyıldan itibaren günümüze kadar Arap yarımadasının dış dünyayla ticarî ve kültürel bağını sağlayan önemli kapılarından biri olmuştur. Şehir, Avrupa ve Afrika’dan Asya’ya geçişin önemli bir hattı olmasının yanı sıra Mekke’nin iaşesinin temininde de mühim bir yer tutmuştur. Ancak sıcak ve rutubetli iklimi, güneydoğusundaki tuz kütleleri ve çevresini saran çöllerle coğrafî anlamda elverişsiz bir özellik göstermektedir.
ŞUAYBE
Cidde'nin yaklaşık 40 km. güneyinde kalan Şuaybe, Hz. Osman döneminde Cidde’nin liman olarak tercih edilmesine kadar Mekke’nin limanı olup, Mekke deniz kıyısında, gemilerin demirlemek için kullandıkları küçük bir kasabadır. Geçmişi Cidde’den daha eskilere dayanan bu küçük kasabanın güvenli koyunu çevreleyen kumsalı sayesinde indirme - bindirme ve gemi ikmal tesisi olarak hizmet vermiştir. Havası ve su kaynakları bakımından iyi bir durumda olmayan Şuaybe’nin, ağırlıklı olarak Afrika - Hicaz arasında ulaşım ve nakliye yapan gemilere hizmet verdiği anlaşılmaktadır.
Hemen İslâm öncesi dönemde, Kızıldeniz ve Hint Denizi ticareti üzerinde ciddi bir ağırlık kazanan Habeşlilerin, özellikle Ebrehe kumandasında Mekke’ye saldırıp Kâbe’yi yıkmak istedikleri Fil yılında, Habeş filosunun buraya demirlediği bilinmektedir.
Şuaybe, bazı Müslümanların Habeşistan’a göçleri sırasında da kullanılmış; rivayete göre muhacir Müslümanlar buradan iki ticaret gemisine binerek, yarım dinar karşılığında Habeşistan’a geçmişlerdir. Bu rivayetin, Habeşistan ile Mekke arasındaki ticari canlılığa işaret ettiği ifade edilmiştir.
Antik çağda en iyi ihtimalle bir balıkçı köyünden öte bir varlık ifade etmeyen Cidde’ye, Yunan - Roma döneminin coğrafyacı, tarihçi ve seyyahlarının bölge hakkında telif ettikleri eserlerde herhangi bir atıfta bulunulmaz.
İslâmî dönem tarih ve coğrafya kaynaklarında ise, en genel anlamda Mekke’nin limanı olarak tasvir edilen bu liman şehrinin kuruluşu, İslâm öncesi dönemlere uzanmaktadır. Hemen hemen bütün klâsik coğrafya kitapları ve sözlüklerde, şehrin adının, “kıyı, sahil, yol” gibi manalara gelen “cudde” kelimesinden türediği iddia edilmektedir.
CİDDE
Cidde, Arap yarımadasının güneybatısındaki Hicaz bölgesinde, Kızıldeniz kıyısı üzerinde Mekke’ye 70 km mesafede yer alan bir yerleşim yeridir. Kızıldeniz’e bir körfez oluşturan bu liman şehri, zaten sığ olan deniz suları ve körfez girişinde geçiş için sadece dar kanallar bırakan kayalıklara rağmen, VI. yüzyıldan itibaren günümüze kadar Arap yarımadasının dış dünyayla ticarî ve kültürel bağını sağlayan önemli kapılarından biri olmuştur. Şehir, Avrupa ve Afrika’dan Asya’ya geçişin önemli bir hattı olmasının yanı sıra Mekke’nin iaşesinin temininde de mühim bir yer tutmuştur. Ancak sıcak ve rutubetli iklimi, güneydoğusundaki tuz kütleleri ve çevresini saran çöllerle coğrafî anlamda elverişsiz bir özellik göstermektedir.
ŞUAYBE
Cidde'nin yaklaşık 40 km. güneyinde kalan Şuaybe, Hz. Osman döneminde Cidde’nin liman olarak tercih edilmesine kadar Mekke’nin limanı olup, Mekke deniz kıyısında, gemilerin demirlemek için kullandıkları küçük bir kasabadır. Geçmişi Cidde’den daha eskilere dayanan bu küçük kasabanın güvenli koyunu çevreleyen kumsalı sayesinde indirme - bindirme ve gemi ikmal tesisi olarak hizmet vermiştir. Havası ve su kaynakları bakımından iyi bir durumda olmayan Şuaybe’nin, ağırlıklı olarak Afrika - Hicaz arasında ulaşım ve nakliye yapan gemilere hizmet verdiği anlaşılmaktadır.
Hemen İslâm öncesi dönemde, Kızıldeniz ve Hint Denizi ticareti üzerinde ciddi bir ağırlık kazanan Habeşlilerin, özellikle Ebrehe kumandasında Mekke’ye saldırıp Kâbe’yi yıkmak istedikleri Fil yılında, Habeş filosunun buraya demirlediği bilinmektedir.
Şuaybe, bazı Müslümanların Habeşistan’a göçleri sırasında da kullanılmış; rivayete göre muhacir Müslümanlar buradan iki ticaret gemisine binerek, yarım dinar karşılığında Habeşistan’a geçmişlerdir. Bu rivayetin, Habeşistan ile Mekke arasındaki ticari canlılığa işaret ettiği ifade edilmiştir.