15
EXE RANK
-AUXERRE. `
Fexe Kullanıcısı
Puanları
0
Çözümler
0
- Katılım
- 1 Ara 2009
- Mesajlar
- 15,286
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 33
Hz. Peygamber’in mescidi ile kabrinin bulunduğu hicret yurdu Medine, İslâm’ın iki harem bölgesinden biri olup, İslâm devletine başkentlik yapmış bir şehirdir. Arap yarımadasının batısında Hicaz bölgesinde Kızıldeniz sahiline yaklaşık 130 km. uzaklıkta, Mekke’nin 350 km. kadar kuzeyinde yer alan şehir, geniş bir düzlük üzerine kurulmuştur. Deniz seviyesinden yüksekliği Harem-i şerif’te 619 m. olan Medine’nin kuzey ve güneyini dağlar çevrelerken, doğu ve batısı ise volkanik lav akıntılarıyla kuşatılmıştır. Şehir su kaynakları bakımından oldukça zengindir. Bölgedeki akarsularla, yumuşak tabakalı vadilerden oluşan volkanik arazi üzerinde yer alan yeraltı kaynakları, söz konusu zenginliğin önemli unsurlarıdır. Yağışın fazla olduğu dönemlerde sel baskınlarının yaşandığı Medine, çok sayıda kuyuya sahip olmasına rağmen, kuyu sularının çoğunlukla acı olması nedeniyle içme suyunu daha güneydeki kuyulardan temin etmiştir.
Bilinen en eski adı Yesrib olan Medine’nin bu adı, bölgeye ilk yerleşen Yesrib b. Vâil b. Kâyine b. Mehlâbil’den aldığı rivayet edilmektedir. Ancak Medine’nin, şehrin kutsallığına, hicret yurdu ve başşehir oluşuna, hicret yurdu olmasından sonra kat ettiği medenileşmeye binaen doksan yediye kadar çıkan çok sayıda isimle anıldığı bilinmektedir.
Halkının herhangi bir zorlama olmadan İslâm'ı kabul etmelerinden dolayı "Kur'an'la fethedildiği" kabul edilen bu hicret yurdu, bizzat Rasûlullah tarafından "harem" kılınmıştır.
Medine'ye ilk iskânın ne zaman gerçekleştiği yönünde kesin bir bilgi mevcut olmamakla birlikte, şehrin ortaya çıkışıyla birlikte bölgede üç topluluğun varlık gösterdiğinden bahsedilir. Amâlika, yahudiler ve Evs-Hazrec'ten oluşan bu topluluklar içinde Amâlika'nın bölgeye gelen ilk kavim olduğu görüşü ağırlık taşırken, Yesrib'in ilk yerleşim birimi olarak gelişmesinde yahudi kabileleri Benî Kurayza, Benî Kaynuka ve Benî Nadîr'in önemli rol oynadığı bilinmektedir. Tarım ve sanat alanında faaliyet gösteren ve kısa sürede çoğalıp şehrin hâkimiyetini ele geçiren bu topluluklarla, yaklaşık V. yüzyılda Yemen'den gelerek bölgeye yerleşen Evs ve Hazrec kabileleri arasında ciddi sürtüşmeler yaşanmıştır. İslâm'ın bölgede ortaya çıkmasından bir süre önce Evs ve Hazrec Medine'de hâkimiyeti ele geçirmişse de, yahudilerin de kışkırtmasıyla iki kabile arasında sayısı 120'ye kadar çıkan çok sayıda savaş olmuştur. Söz konusu savaşlarla yorgun düşen Evs ve Hazrec arasında İslâm büyük rağbet görmüş; Medine'nin müslümanların hicret yurdu olması ve Hz. Peygamber'in burada toplumsal bir beraberlik tesis etmesi sonucunda da bölgede huzur ve sükunet ortamı sağlanmıştır.
Medine'nin hicret yurdu olarak seçilmesinde, İslâmiyet'in çevreye kolayca yayılmasına imkân verecek merkezî konumunun yanı sıra, savunmaya elverişli yapısı, uzlaşma isteyen ve bir lidere ihtiyaç duyan siyasî ortamı ve kervan yolları üzerinde yer alışı gibi özellikleri etkili olmuştur.
Evlerin birbirine paralel ve bitişik olarak sıralandığı mahallelerden oluşan Medine, üç tarafı bahçeler ve bunları birbirinden ayıran çit ve alçak duvarlarla çevrilmiş olup, çoğunda Yahudilerin oturduğu taştan yapılmış kale büyüklüğündeki üç katlı binaları ile şöhret bulmuştur. Ziraî üretim için elverişli olan toprakları, şehirde tarımsal üretime dayalı bir ekonominin gelişmesinde etkili olmuştur. İslâm öncesinde tam anlamıyla şehirleşememiş bir yapıya sahip olan Medine, hicretle birlikte bu alanda önemli bir mesafe kat etmiş ve büyük bir medenî gelişme kaydetmiştir.
Bilinen en eski adı Yesrib olan Medine’nin bu adı, bölgeye ilk yerleşen Yesrib b. Vâil b. Kâyine b. Mehlâbil’den aldığı rivayet edilmektedir. Ancak Medine’nin, şehrin kutsallığına, hicret yurdu ve başşehir oluşuna, hicret yurdu olmasından sonra kat ettiği medenileşmeye binaen doksan yediye kadar çıkan çok sayıda isimle anıldığı bilinmektedir.
Halkının herhangi bir zorlama olmadan İslâm'ı kabul etmelerinden dolayı "Kur'an'la fethedildiği" kabul edilen bu hicret yurdu, bizzat Rasûlullah tarafından "harem" kılınmıştır.
Medine'ye ilk iskânın ne zaman gerçekleştiği yönünde kesin bir bilgi mevcut olmamakla birlikte, şehrin ortaya çıkışıyla birlikte bölgede üç topluluğun varlık gösterdiğinden bahsedilir. Amâlika, yahudiler ve Evs-Hazrec'ten oluşan bu topluluklar içinde Amâlika'nın bölgeye gelen ilk kavim olduğu görüşü ağırlık taşırken, Yesrib'in ilk yerleşim birimi olarak gelişmesinde yahudi kabileleri Benî Kurayza, Benî Kaynuka ve Benî Nadîr'in önemli rol oynadığı bilinmektedir. Tarım ve sanat alanında faaliyet gösteren ve kısa sürede çoğalıp şehrin hâkimiyetini ele geçiren bu topluluklarla, yaklaşık V. yüzyılda Yemen'den gelerek bölgeye yerleşen Evs ve Hazrec kabileleri arasında ciddi sürtüşmeler yaşanmıştır. İslâm'ın bölgede ortaya çıkmasından bir süre önce Evs ve Hazrec Medine'de hâkimiyeti ele geçirmişse de, yahudilerin de kışkırtmasıyla iki kabile arasında sayısı 120'ye kadar çıkan çok sayıda savaş olmuştur. Söz konusu savaşlarla yorgun düşen Evs ve Hazrec arasında İslâm büyük rağbet görmüş; Medine'nin müslümanların hicret yurdu olması ve Hz. Peygamber'in burada toplumsal bir beraberlik tesis etmesi sonucunda da bölgede huzur ve sükunet ortamı sağlanmıştır.
Medine'nin hicret yurdu olarak seçilmesinde, İslâmiyet'in çevreye kolayca yayılmasına imkân verecek merkezî konumunun yanı sıra, savunmaya elverişli yapısı, uzlaşma isteyen ve bir lidere ihtiyaç duyan siyasî ortamı ve kervan yolları üzerinde yer alışı gibi özellikleri etkili olmuştur.
Evlerin birbirine paralel ve bitişik olarak sıralandığı mahallelerden oluşan Medine, üç tarafı bahçeler ve bunları birbirinden ayıran çit ve alçak duvarlarla çevrilmiş olup, çoğunda Yahudilerin oturduğu taştan yapılmış kale büyüklüğündeki üç katlı binaları ile şöhret bulmuştur. Ziraî üretim için elverişli olan toprakları, şehirde tarımsal üretime dayalı bir ekonominin gelişmesinde etkili olmuştur. İslâm öncesinde tam anlamıyla şehirleşememiş bir yapıya sahip olan Medine, hicretle birlikte bu alanda önemli bir mesafe kat etmiş ve büyük bir medenî gelişme kaydetmiştir.