11
EXE RANK
~TiM[e]-oVeR~
Fexe Kullanıcısı
Puanları
0
Çözümler
0
- Katılım
- 2 Kas 2008
- Mesajlar
- 11,101
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 39
- Web sitesi
- www.google.com
New York’u ziyaret edenler genellikle iki karşıt duygudan birini yaşarlar; ya şehrin büyüsüne kapılıp şehri yaşarlar ya da şehirden nefret ederler. Hudson Nehri’nin ağzında tüm görkemiyle uzanan kent, insanda unutulmaz bir etki bırakıyor. New York’un büyüsü o kadar kuvvetli ki, her yıl yaklaşık 31 milyon kişi şehri ziyaret ediyor. New York 24 saat ayakta. Akşam saatlerinde iş günü sona erip ofisler kapılarını kapattığında bile, New York farklı etkinliklerle dolup taşmaya devam ediyor. Konserler, müzikaller, dünyaca ünlü gece kulüpleri ve daha birçok seçenek sayesinde hayat hızını kesmeden akıp gidiyor.
New York’u keşfetmek
Durmadan çalan kornaları, dinmeyen trafik gürültüsünü ve susmak bilmeyen siren çığlıklarını duymadan, New York sokaklarının karmaşasında kaybolmadan, New York’u tanımak imkansız. Bu şehri keşfedip, insanlarının ve kültür mozaiğinin tadına sonuna kadar varabilmek için en iyi yol şehri yürüyerek gezmek. Şehir planlaması çok başarılı olan kent de bu konuda turistlere yardımcı oluyor. Manhattan’da dikdörtgen bloklar onları dümdüz kesen, hepsi numaralandırılmış caddelerle birbirinden ayrılıyor. Bu sayede kaybolmak çok zor. Üstelik pek çok turistik yer, ya aynı alanın etrafına toplanmış ya da diğerlerinden sadece birkaç blok ötede bulunuyor. Yürümeyi sevmeyenler için en pratik araç metro.
New York; Manhattan, Brooklyn, Queens, Bronx ve Staten Island olmak üzere 5 ilçeden oluşsa da, New York denildiğinde kastedilen Manhattan. Sadece gökdelenleri değil şehrin tüm ekonomik yükünü sırtında taşıyan ilçe kentin her şeyi. Manhattan kendi içinde bölgelere ayrılıyor:
Civic Center: Civic Center şehir, eyalet ve federal hükümetlerin mahkeme ve emniyet müdürlüğü binalarının bulunduğu bir merkez. Burada tarihin her dönemine ait yapılara rastlayabilirsiniz: Woolworth Building, City Hall ve St. Paul’s Chapel bunlardan bazıları. Bölgenin kuzeyinde ünlü Brooklyn Köprüsü bulunuyor.
Lower Manhattan: Bölge şehrin finans merkezi olarak biliniyor. Wall Street (Borsa), Federal Reserve Bank (Merkez Bankası) ve yıkılan Dünya Ticaret Merkezi burada bulunuyor.
Lower Side: Musevilerin, İtalyanların (Little Italy) ve Çinlilerin (Chinatown) kendi kültürlerini, adetlerini, mutfaklarını dilediklerince yaşayabildikleri göçmen bölgesi. Harika restoranları, ucuz dükkanları ve kendine özgü atmosferiyle mutlaka görülmesi gereken bir yer.
Greenwich Village: Tanınmış yazar, ressam ve bohemlerin yaşamayı tercih ettiği bir bölge.
Gramercy ve Flatiron Bölgesi: Büyük meydanların çevresindeki büyük evler ve 5. Avenue’nun meşhur Flatiron Building’i bölgedeki ilgi çekici yerler arasında. Biraz daha güneye gidildiğinde lüks butikler ve kafeler sıralanıyor.
Chelsea ve Garment Bölgesi: Empire State Binası, Madison Square Garden ve ünlü Macy’s mağazası bu bölgede bulunuyor.
Theatre Bölgesi: İsminden de anlaşılacağı gibi pek çok tiyatro salonuna ev sahipliği yapan Theater bölgesi, Public Library (Halk Kütüphanesi) ve Brynt Park gibi Manhattan’ın sakin köşelerine de sahip. Parklar, alışveriş merkezleri, Radio City konser salonu ve gökdelenlerden oluşan Rockefeller Center bu bölgede.
Lower Midtown: Mimari tarz açısından çeşitlilik gösteren bir yer. Binaları incelemeyi sevenler için ilginç bir bölge.
Upper Midtown: New York’un en şık, en lüks ve en pahalı bölgesi. Kiliseler, sinagoglar, kulüpler, müzeler, lüks oteller, ünlü mağazalar ve tanınmış gökdelenlerin pek çoğu burada. MOMA (Modern Sanatlar Müzesi) ve St. Patrick Katedrali mutlaka görülmesi gereken yerler.
Upper East Side: Müzeler ve galerilerin ağırlıkta olduğu bölgede, Madison Caddesi üzerinde çok şık mağazalar bulunuyor.
Central Park: Bir zamanların 340 hektarlık bataklığını bugünkü haline getirmek için 10 milyon at arabası dolusu taş ve kum çıkarılmış. Piknik alanları, göletleri, tenis kortları, basketbol ve paten sahaları ile şehrin nefes aldığı yer.
Upper West Side: Aralarında New York’un en önemli kültür merkezi Lincoln Center, American Museum of Natural History (Amerikan Doğa Tarihi Müzesi) ve Metropolitan Operası’nın bulunduğu kurumlar bu bölgede bulunuyor.
__________________
New York’u keşfetmek
Durmadan çalan kornaları, dinmeyen trafik gürültüsünü ve susmak bilmeyen siren çığlıklarını duymadan, New York sokaklarının karmaşasında kaybolmadan, New York’u tanımak imkansız. Bu şehri keşfedip, insanlarının ve kültür mozaiğinin tadına sonuna kadar varabilmek için en iyi yol şehri yürüyerek gezmek. Şehir planlaması çok başarılı olan kent de bu konuda turistlere yardımcı oluyor. Manhattan’da dikdörtgen bloklar onları dümdüz kesen, hepsi numaralandırılmış caddelerle birbirinden ayrılıyor. Bu sayede kaybolmak çok zor. Üstelik pek çok turistik yer, ya aynı alanın etrafına toplanmış ya da diğerlerinden sadece birkaç blok ötede bulunuyor. Yürümeyi sevmeyenler için en pratik araç metro.
New York; Manhattan, Brooklyn, Queens, Bronx ve Staten Island olmak üzere 5 ilçeden oluşsa da, New York denildiğinde kastedilen Manhattan. Sadece gökdelenleri değil şehrin tüm ekonomik yükünü sırtında taşıyan ilçe kentin her şeyi. Manhattan kendi içinde bölgelere ayrılıyor:
Civic Center: Civic Center şehir, eyalet ve federal hükümetlerin mahkeme ve emniyet müdürlüğü binalarının bulunduğu bir merkez. Burada tarihin her dönemine ait yapılara rastlayabilirsiniz: Woolworth Building, City Hall ve St. Paul’s Chapel bunlardan bazıları. Bölgenin kuzeyinde ünlü Brooklyn Köprüsü bulunuyor.
Lower Manhattan: Bölge şehrin finans merkezi olarak biliniyor. Wall Street (Borsa), Federal Reserve Bank (Merkez Bankası) ve yıkılan Dünya Ticaret Merkezi burada bulunuyor.
Lower Side: Musevilerin, İtalyanların (Little Italy) ve Çinlilerin (Chinatown) kendi kültürlerini, adetlerini, mutfaklarını dilediklerince yaşayabildikleri göçmen bölgesi. Harika restoranları, ucuz dükkanları ve kendine özgü atmosferiyle mutlaka görülmesi gereken bir yer.
Greenwich Village: Tanınmış yazar, ressam ve bohemlerin yaşamayı tercih ettiği bir bölge.
Gramercy ve Flatiron Bölgesi: Büyük meydanların çevresindeki büyük evler ve 5. Avenue’nun meşhur Flatiron Building’i bölgedeki ilgi çekici yerler arasında. Biraz daha güneye gidildiğinde lüks butikler ve kafeler sıralanıyor.
Chelsea ve Garment Bölgesi: Empire State Binası, Madison Square Garden ve ünlü Macy’s mağazası bu bölgede bulunuyor.
Theatre Bölgesi: İsminden de anlaşılacağı gibi pek çok tiyatro salonuna ev sahipliği yapan Theater bölgesi, Public Library (Halk Kütüphanesi) ve Brynt Park gibi Manhattan’ın sakin köşelerine de sahip. Parklar, alışveriş merkezleri, Radio City konser salonu ve gökdelenlerden oluşan Rockefeller Center bu bölgede.
Lower Midtown: Mimari tarz açısından çeşitlilik gösteren bir yer. Binaları incelemeyi sevenler için ilginç bir bölge.
Upper Midtown: New York’un en şık, en lüks ve en pahalı bölgesi. Kiliseler, sinagoglar, kulüpler, müzeler, lüks oteller, ünlü mağazalar ve tanınmış gökdelenlerin pek çoğu burada. MOMA (Modern Sanatlar Müzesi) ve St. Patrick Katedrali mutlaka görülmesi gereken yerler.
Upper East Side: Müzeler ve galerilerin ağırlıkta olduğu bölgede, Madison Caddesi üzerinde çok şık mağazalar bulunuyor.
Central Park: Bir zamanların 340 hektarlık bataklığını bugünkü haline getirmek için 10 milyon at arabası dolusu taş ve kum çıkarılmış. Piknik alanları, göletleri, tenis kortları, basketbol ve paten sahaları ile şehrin nefes aldığı yer.
Upper West Side: Aralarında New York’un en önemli kültür merkezi Lincoln Center, American Museum of Natural History (Amerikan Doğa Tarihi Müzesi) ve Metropolitan Operası’nın bulunduğu kurumlar bu bölgede bulunuyor.
__________________