1
EXE RANK
sc]-[aßeL `
Fexe Kullanıcısı
Puanları
0
Çözümler
0
- Katılım
- 1 Haz 2009
- Mesajlar
- 1,119
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 31
Akşam gazetesi yazarı Alaattin Metin, Twente-Fenerbahçe maçını değerlendirdi.
Cristian, Fenerbahçe için çok önemli oyuncu. Alex, Emre kadar olmazsa olmazlardan. Orta sahayı toparladı, hücuma destek verdi. Nerede bir sıkıntı varsa, gitti arkadaşına yardım etti. Sahanın her yerinde o vardı.
Üstelik sakattı...
Zor günde arkadaşlarını yalnız bırakmamak için iğne olup sahaya çıktı. Böyle yürekli profesyonele şapka çıkarılır.
Ama aynı şeyi Mehmet Topuz için diyemiyorum.
Bu futcolcuyu anlayamıyorum. Biraz kıpırdansa, Cristian'ın oyununa ayak uydursa, kendisi de Fenerbahçe de çok farklı olacak.
Savunmayı düşünmekten hücuma çıkamıyor. Riske girmek istemiyor. Oysa Fenerbahçe'yi heyecanlandıracak, arkadaşlarını ateşleyecek çok önemli bir oyuncu. Kayseri'de Topuz'u Topuz yapan özellikleri Fenerbahçe'de kullanamıyor. Alex'in de oyun ritmini bozuyor.
Güiza için hiçbir şey söylemek istemiyorum.
Arkadaşlarla maçı izlerken devamlı gözümüz ona takıldı. Herkes Güiza'nın kötü futbolundan 'illallah' diyor.
O kadar güçsüz ve moralsiz ki bırakın gol vuruşlarını pas veremiyor. Sonra da kendi kendine kızıyor. Yapma kardeşim!
Biraz az gez, otur evinde kafanı dinle, nasıl bu krizden kurtulacağını düşün. Bu futbolla seni İspanya da almaz.
Fenerbahçe, bu önemli galibiyetle grup liderliğini garantiledi. Peki krizden kurtuldu mu? Henüz değil. Futbolcuların yüzü gülmüyor. Oynamak, eski günlere dönmek istiyorlar ama henüz o patlama noktasında değiller.
Twente karşısında sadece mücadele ettiler ve haklı bir galibiyet aldılar. Fenerbahçe adına sevindirici olan Bilica'nın gelmesiyle defansın toparlanması, orta sahada Vederson'la yeni bir direnç yakalaması ama golcüde sorun devam ediyor.
Güiza'yla da bu iş zor olur. Daum'un ya Semih'i ya da Deivid'i kullanması lazım.
Not: Maçın dönüm noktası Fenerbahçe'yi grup lideri yapan Lugano'nun kafa golü değil, Roberto Carlos'un kale çizgisinden çıkarttığı toptu.
Cristian, Fenerbahçe için çok önemli oyuncu. Alex, Emre kadar olmazsa olmazlardan. Orta sahayı toparladı, hücuma destek verdi. Nerede bir sıkıntı varsa, gitti arkadaşına yardım etti. Sahanın her yerinde o vardı.
Üstelik sakattı...
Zor günde arkadaşlarını yalnız bırakmamak için iğne olup sahaya çıktı. Böyle yürekli profesyonele şapka çıkarılır.
Ama aynı şeyi Mehmet Topuz için diyemiyorum.
Bu futcolcuyu anlayamıyorum. Biraz kıpırdansa, Cristian'ın oyununa ayak uydursa, kendisi de Fenerbahçe de çok farklı olacak.
Savunmayı düşünmekten hücuma çıkamıyor. Riske girmek istemiyor. Oysa Fenerbahçe'yi heyecanlandıracak, arkadaşlarını ateşleyecek çok önemli bir oyuncu. Kayseri'de Topuz'u Topuz yapan özellikleri Fenerbahçe'de kullanamıyor. Alex'in de oyun ritmini bozuyor.
Güiza için hiçbir şey söylemek istemiyorum.
Arkadaşlarla maçı izlerken devamlı gözümüz ona takıldı. Herkes Güiza'nın kötü futbolundan 'illallah' diyor.
O kadar güçsüz ve moralsiz ki bırakın gol vuruşlarını pas veremiyor. Sonra da kendi kendine kızıyor. Yapma kardeşim!
Biraz az gez, otur evinde kafanı dinle, nasıl bu krizden kurtulacağını düşün. Bu futbolla seni İspanya da almaz.
Fenerbahçe, bu önemli galibiyetle grup liderliğini garantiledi. Peki krizden kurtuldu mu? Henüz değil. Futbolcuların yüzü gülmüyor. Oynamak, eski günlere dönmek istiyorlar ama henüz o patlama noktasında değiller.
Twente karşısında sadece mücadele ettiler ve haklı bir galibiyet aldılar. Fenerbahçe adına sevindirici olan Bilica'nın gelmesiyle defansın toparlanması, orta sahada Vederson'la yeni bir direnç yakalaması ama golcüde sorun devam ediyor.
Güiza'yla da bu iş zor olur. Daum'un ya Semih'i ya da Deivid'i kullanması lazım.
Not: Maçın dönüm noktası Fenerbahçe'yi grup lideri yapan Lugano'nun kafa golü değil, Roberto Carlos'un kale çizgisinden çıkarttığı toptu.