5
EXE RANK
my |ove .~ <3 & so
Fexe Kullanıcısı
Puanları
0
Çözümler
0
- Katılım
- 3 Tem 2010
- Mesajlar
- 5,940
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 29
Dün gece limanlardaki bütün deniz fenerlerini yaktım.
Kaynak : ************ - [COLOR=#3f749b]Adını umut koydum[/COLOR] El salladım karanlıklara.
El değmemiş düşleri postaladım çocuklara.
Gökyüzünden bir yıldızı denize indirdim.
Denizden bir ışık sızdı.
Adını sevgi koydum.
***
Fakir fukaranın serveti ekmeğe gidiyor.
Yine de dürüstlükten yanalar.
Sıcak bir gülüş bile onların gönlünü almaya yetiyor.
Yüreklere bu kadar kin tohumlarının ekilmesi nedir?
Nedir bu hain tuzak bolluğu?
Topraktan geldik, toprağa gideceğiz.
İnsanları iç savaşa davet eden soysuzlara karşılık, dişlerini sıkan yoksul bir adamın gözlerinde ışık gördüm.
Adını kardeşlik koydum.
***
Biri silahını doğrultmuştu üzerime, namlusuna göğsümdeki karanfili taktım.
Sevgiyle baktım, saçına sakalına.
Hangi iklimlerden geldiğimizi ikimiz de biliyorduk.
Yüreğimin ritmine ayak uydurdu yüreği.
Birbirine karıştı ayak izlerimiz.
Gözlerimiz aynı noktada buluştu, tokalaştık.
Adını barış koydum.
***
Bir yanda şehirli kini, öte yanda taşralı nefreti.
Oysa birkaç saatlik mesafe var aramızda.
Aynı toprağın çocuklarıyız, aynı havayı soluyoruz.
Yağmur yerine, gözyaşları karışıyordu toprağa.
Sevda türküleri yankılanıyordu yüreklerde.
Şu uzun gecenin gecesi olduk, sılada bir evin bacası.
Adını hasret koydum.
***
Herkes kendine göre bir dünya kurmuştu.
Bir içli şarkıda yürekler dağlanıyor, sevdalar uyanıyordu usul usul.
Yarınlar karanlık farz ediliyordu da, belki umduğumuzdan aydınlıktı.
Güneş her gün yeniden doğuyordu nasılsa.
Bütün kapılar kardeşliğe açıktı, kardeşlik bütün kapılara.
Baktım da, çocukların gözleriyle aydınlanıyordu sabahlar.
Kaynak : ************ - [COLOR=#3f749b]Adını umut koydum[/COLOR] El salladım karanlıklara.
El değmemiş düşleri postaladım çocuklara.
Gökyüzünden bir yıldızı denize indirdim.
Denizden bir ışık sızdı.
Adını sevgi koydum.
***
Fakir fukaranın serveti ekmeğe gidiyor.
Yine de dürüstlükten yanalar.
Sıcak bir gülüş bile onların gönlünü almaya yetiyor.
Yüreklere bu kadar kin tohumlarının ekilmesi nedir?
Nedir bu hain tuzak bolluğu?
Topraktan geldik, toprağa gideceğiz.
İnsanları iç savaşa davet eden soysuzlara karşılık, dişlerini sıkan yoksul bir adamın gözlerinde ışık gördüm.
Adını kardeşlik koydum.
***
Biri silahını doğrultmuştu üzerime, namlusuna göğsümdeki karanfili taktım.
Sevgiyle baktım, saçına sakalına.
Hangi iklimlerden geldiğimizi ikimiz de biliyorduk.
Yüreğimin ritmine ayak uydurdu yüreği.
Birbirine karıştı ayak izlerimiz.
Gözlerimiz aynı noktada buluştu, tokalaştık.
Adını barış koydum.
***
Bir yanda şehirli kini, öte yanda taşralı nefreti.
Oysa birkaç saatlik mesafe var aramızda.
Aynı toprağın çocuklarıyız, aynı havayı soluyoruz.
Yağmur yerine, gözyaşları karışıyordu toprağa.
Sevda türküleri yankılanıyordu yüreklerde.
Şu uzun gecenin gecesi olduk, sılada bir evin bacası.
Adını hasret koydum.
***
Herkes kendine göre bir dünya kurmuştu.
Bir içli şarkıda yürekler dağlanıyor, sevdalar uyanıyordu usul usul.
Yarınlar karanlık farz ediliyordu da, belki umduğumuzdan aydınlıktı.
Güneş her gün yeniden doğuyordu nasılsa.
Bütün kapılar kardeşliğe açıktı, kardeşlik bütün kapılara.
Baktım da, çocukların gözleriyle aydınlanıyordu sabahlar.