11
EXE RANK
~TiM[e]-oVeR~
Fexe Kullanıcısı
Puanları
0
Çözümler
0
- Katılım
- 2 Kas 2008
- Mesajlar
- 11,101
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 39
- Web sitesi
- www.google.com
Irak'taki Süleymaniye ili valisi, Baban aşiretinden İbrahim Paşa 1806 yılında ölünce, Babıali onun makamıma aynı aşiretten Halit Paşa�yı atadı. Ölen valinin yeğeni alan Abdurrahman Paşa hakkının yenildiğini, küçümsendiğini öne sürerek, bu tayini kabullenmedi ve ayaklandı. Halbuki devlet; asi huylu ve cani ruhlu Abdurrahman Paşa�yı bu göreve getirmeyi uygun bulmadığı için Halit Paşa�yı atamıştı.
1808 yılında ayaklanma bastırıldı. Abdurrahman Paşa İran�a kaçtı. 1810 yılında bir çatışma esnasında Abdurrahman Paşa�nın öldürülmesi ile olay kapandı.
İsyanın sürdüğü tarihte Eflak ve Boğdan�ı Ruslar işgal etmiş, İkinci Edirne Ayaklanması patlak vermiş ve III. Selim tahtan indirilmişti. Birkaç Kürt kökenli yazar, maksatlı ve uydurma olarak, Abdurrahman Paşa İsyanı�nı Kürtçülük ile ilgilendirmeye teşebbüs etmişlerse de bu ayaklamanın Kürt meselesi ile uzaktan ve yakından alakası yoktur. Bu isyanın sebebi sadece kıskançlık, makam ve mevki hırsıdır ve hadise sıradan bir olaydır.
Osmanlılarda paşalık unvanı asker kökenli kişiler haricinde saray tarafından sivil idarecilere de verilebiliyordu. Bunlara Saray Paşası (mihriman) denilirdi. Abdurrahman Paşa ve sonrakiler hakiki ve askeri manada değil sadece sultanın taltif ettiği sivil kişilerdi.
1808 yılında ayaklanma bastırıldı. Abdurrahman Paşa İran�a kaçtı. 1810 yılında bir çatışma esnasında Abdurrahman Paşa�nın öldürülmesi ile olay kapandı.
İsyanın sürdüğü tarihte Eflak ve Boğdan�ı Ruslar işgal etmiş, İkinci Edirne Ayaklanması patlak vermiş ve III. Selim tahtan indirilmişti. Birkaç Kürt kökenli yazar, maksatlı ve uydurma olarak, Abdurrahman Paşa İsyanı�nı Kürtçülük ile ilgilendirmeye teşebbüs etmişlerse de bu ayaklamanın Kürt meselesi ile uzaktan ve yakından alakası yoktur. Bu isyanın sebebi sadece kıskançlık, makam ve mevki hırsıdır ve hadise sıradan bir olaydır.
Osmanlılarda paşalık unvanı asker kökenli kişiler haricinde saray tarafından sivil idarecilere de verilebiliyordu. Bunlara Saray Paşası (mihriman) denilirdi. Abdurrahman Paşa ve sonrakiler hakiki ve askeri manada değil sadece sultanın taltif ettiği sivil kişilerdi.