20
EXE RANK
Method
Fexe Kullanıcısı
Ünlü isimlere verdiği hit bestelerle son dönemin altın çocuğu olan Sinan Akçıl, albüm çıkarınca "Keşke besteci kalsaydı" diyenlere cevap verdi: Bunu diyen yüz kişiden ikisi. Geri planda kalmış insanlar!
Sinan Akçıl, son yıllarda Ebru Gündeş'ten Sibel Can'a, Hande Yener'den Ferhat Göçer'e kadar pek çok sanatçıya şarkı veriyor ve her şarkısı hit oluyor. Deyim yerindeyse Akçıl, müzikte altın çağını yaşıyor... Bu kadar bestenin ardından, geçtiğimz günlerde bir de 'Kalp Sesi' adlı bir albüm çıkaran ve ünlü ismlerle birlikte kendi şarkılarını seslendiren Akçıl; ancak albümü ses getirdikten ve başarılı olduktan sonra röportaj yapmayı uygun gördü. Onunla buluşup hem yeni albümünü hem de şarkıcılık üzerinden kendisine yöneltilen eleştirileri konuştuk. Akçıl, oldukça ilginç şeyler anlattı...
Müziğe merakınız ve hevesiniz ne zaman, nasıl başladı?
Müziğe heveslenmem, önce yetenekleri veren Allah, sonra da daha karnındayken bana Mozart, Beethoven dinleten annem sayesinde oldu. Sonuç olarak, doğduğumdan beri bana verilen yeteneklerin farkına varmam, konservatuara 5 yaşında girmem, her şeyin başlangıcı oldu ve bugünlere kadar geldim.
Beste yaparken, bir albüm çıkarmak ve şarkı söyleme fikri nereden çıktı peki?
Zaten yıllardır kendi demolarımı kendim söylüyordum. İnsanlar şarkıları benim sesimden dinlemek istedi. Benim adıma oluşturulmuş 500 bin kişiye yakın fan club üyelerinin de çok büyük etkisi oldu tabii. Bütün bu etkenler birleşince iyi ki kalp sesimi dinledim ve bu albümü çıkarttım. 23 Haziran'da İstanbul Sortie'de ilk konserimi vereceğim. Ayrıca, şarkılarım resmi olarak 2 milyon 200 kez indirildi, youtube'da 8 milyon kişi de şarkılarımı tıkladı. 51 bin albüm satışına ulaştık. Bunlar çok mutluluk veriyor.
İLHAM PERİSİ HER YERDE
'Keşke müzisyen, besteci olarak kalsaydı, şarkı söylemeseydi' şeklindeki eleştiriler peki?
Yüz kişiden iki kişi söylüyor bunu! Onlar da herhalde geri planda kalmış insanlar. Yüzde 98'lik kısım o kadar sevgi gösterdi ve güzel tepkilerle karşıladı ki albümü; eleştirileri duymadım bile. Bir de; olumsuz eleştiri mutlaka olacaktır, olmalıdır. Beni eleştirmeleri hoşuma gidiyor, eleştirilerin dozunu artırsınlar lütfen!
'Müziğin altın çocuğu' olarak lanse ediliyorsunuz...
İnşallah gümüşe düşmeyiz ve ilham perim eksik olmaz! Hem insanların içinde olmak hem de kendini başkalarından soyutlamayı başarmak önemli ve ben bunu yapabiliyorum. Sanırım benim sırrım bu.
ŞÖHRET ZATEN GELİR
Şarkılarınızı yazarken nelerden ilham alıyorsunuz?
'Biri Bana Gelsin' şarkısını yazarken, ağlamaktan kağıt sırılsıklam oldu. 'Bir Rüya' şarkısının giriş kısmını rüyamda gördüm mesela... 'Düm Tek Tek' şarkısında olaya tamamen matematiksel yaklaştım ve Türkiye'nin ruhunu taşıması gerektiğine inandım. 'Bodrum' şarkısında Bodrum'da yaşanan ve bitmiş, gerçek ilişkimi anlattım. 'Atma' ise her kafadan ses çıktığı bir dönemde yapıldı. Yani bunlar gerçek şarkılar. İlham perisi benim için sabit değil, her yerde...
"Besteci, müzisyen halktan kopmadan yaşamalı" diyorsunuz...
'Star olayım' diye, 'paraya, şöhrete kavuşayım' diye yola çıkan insan istediklerine asla kavuşamaz. Kavuşsa bile çok kısa sürer bu durum. Eğer parayı, şöhreti kovalamazsan, zaten o gelir seni bulur. Allah'ın takdiri bence, kader bu şekilde yazılıyor.
Sinan Akçıl, son yıllarda Ebru Gündeş'ten Sibel Can'a, Hande Yener'den Ferhat Göçer'e kadar pek çok sanatçıya şarkı veriyor ve her şarkısı hit oluyor. Deyim yerindeyse Akçıl, müzikte altın çağını yaşıyor... Bu kadar bestenin ardından, geçtiğimz günlerde bir de 'Kalp Sesi' adlı bir albüm çıkaran ve ünlü ismlerle birlikte kendi şarkılarını seslendiren Akçıl; ancak albümü ses getirdikten ve başarılı olduktan sonra röportaj yapmayı uygun gördü. Onunla buluşup hem yeni albümünü hem de şarkıcılık üzerinden kendisine yöneltilen eleştirileri konuştuk. Akçıl, oldukça ilginç şeyler anlattı...
Müziğe merakınız ve hevesiniz ne zaman, nasıl başladı?
Müziğe heveslenmem, önce yetenekleri veren Allah, sonra da daha karnındayken bana Mozart, Beethoven dinleten annem sayesinde oldu. Sonuç olarak, doğduğumdan beri bana verilen yeteneklerin farkına varmam, konservatuara 5 yaşında girmem, her şeyin başlangıcı oldu ve bugünlere kadar geldim.
Beste yaparken, bir albüm çıkarmak ve şarkı söyleme fikri nereden çıktı peki?
Zaten yıllardır kendi demolarımı kendim söylüyordum. İnsanlar şarkıları benim sesimden dinlemek istedi. Benim adıma oluşturulmuş 500 bin kişiye yakın fan club üyelerinin de çok büyük etkisi oldu tabii. Bütün bu etkenler birleşince iyi ki kalp sesimi dinledim ve bu albümü çıkarttım. 23 Haziran'da İstanbul Sortie'de ilk konserimi vereceğim. Ayrıca, şarkılarım resmi olarak 2 milyon 200 kez indirildi, youtube'da 8 milyon kişi de şarkılarımı tıkladı. 51 bin albüm satışına ulaştık. Bunlar çok mutluluk veriyor.
İLHAM PERİSİ HER YERDE
'Keşke müzisyen, besteci olarak kalsaydı, şarkı söylemeseydi' şeklindeki eleştiriler peki?
Yüz kişiden iki kişi söylüyor bunu! Onlar da herhalde geri planda kalmış insanlar. Yüzde 98'lik kısım o kadar sevgi gösterdi ve güzel tepkilerle karşıladı ki albümü; eleştirileri duymadım bile. Bir de; olumsuz eleştiri mutlaka olacaktır, olmalıdır. Beni eleştirmeleri hoşuma gidiyor, eleştirilerin dozunu artırsınlar lütfen!
'Müziğin altın çocuğu' olarak lanse ediliyorsunuz...
İnşallah gümüşe düşmeyiz ve ilham perim eksik olmaz! Hem insanların içinde olmak hem de kendini başkalarından soyutlamayı başarmak önemli ve ben bunu yapabiliyorum. Sanırım benim sırrım bu.
ŞÖHRET ZATEN GELİR
Şarkılarınızı yazarken nelerden ilham alıyorsunuz?
'Biri Bana Gelsin' şarkısını yazarken, ağlamaktan kağıt sırılsıklam oldu. 'Bir Rüya' şarkısının giriş kısmını rüyamda gördüm mesela... 'Düm Tek Tek' şarkısında olaya tamamen matematiksel yaklaştım ve Türkiye'nin ruhunu taşıması gerektiğine inandım. 'Bodrum' şarkısında Bodrum'da yaşanan ve bitmiş, gerçek ilişkimi anlattım. 'Atma' ise her kafadan ses çıktığı bir dönemde yapıldı. Yani bunlar gerçek şarkılar. İlham perisi benim için sabit değil, her yerde...
"Besteci, müzisyen halktan kopmadan yaşamalı" diyorsunuz...
'Star olayım' diye, 'paraya, şöhrete kavuşayım' diye yola çıkan insan istediklerine asla kavuşamaz. Kavuşsa bile çok kısa sürer bu durum. Eğer parayı, şöhreti kovalamazsan, zaten o gelir seni bulur. Allah'ın takdiri bence, kader bu şekilde yazılıyor.