Karışık Komik +18 Fıkralar.

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan Almeria
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Kumarbaz

bir avukat adam ve bir sarisin kadin Newyork'tan Los Angeles'a giden ucakta yan yana oturuyorlarmis. Yolculuk uzun surdugunden avukat gecen zamani eglenceli kilmak icin bir oyun dusunmus ve kadina dogru egilerek -"bir oyuna ne dersin?" diye sormus. Kadin yorgun oldugundan avukati kibarca reddetmis ve uyumak icin gozlerini kapamis. ancak adam israrla kadina-"oyun cok kolay, ve eglenceli. Sana bir soru soracagim. cevabi bilemezsen bana $5 vereceksin, bilirsen ben sana. ve sonra sen soracaksin."Kadin yine kibarca reddetmis ve uyumaya calismis. Adam, kadin sarisin oldugu icin oyunu kolayca kazanacagini dusunerek israrlarini arttirmis. bir teklif daha yapmis. -"Eger cevabi sen bilemezsen bana $5 verirsin, eger ben bilemezsem sana $50 veririm" demis. Kadin israrlara dayanamayarak bu yeni teklifi kabul etmis. Adam ilk soruyu sormus. -"ay ile dunya arasindaki uzaklik ne kadardir? Kadin tek soz soylemeden cantasindan $5 cikarip adama uzatmis.-"Simdi sira bende" diyerek sorusunu sormus -"Tepeye uc ayakla tirmanip dort ayakla asagiya inen sey nedir?" Adam kadina saskin saskin baktiktan sonra laptop bilgisayarini cikarmis,kayitli bilgilerinden arastirmis, yok. Internetten arastirmis, yok. Email ile tum arkadaslarina sormus, yok. bir saat sonra adam yenilgiyi kabul ederek cevabi aramaktan vazgecmis ve cuzdanindan $50 cikarip kadina uzatmis. Kadin kibarca parayi alip cantasina koyduktan sonra uyumak icin hazirlanirken, adam yenilmenin verdigi aciyla sormus-"cevap ne?". Kadin yine tek kelime etmeden cantasini acmis ve $5 cikarip adama uzatmis ve uyumaya devam etmis.
 
Gerçek Olaylar

1. Exxon'a ait bir petrol tankeri Kanada aciklarinda battiktan sonra, iki tane deniz ayisi 80.000 dolar harcanarak temizlenmis ve buyuk bir torenle denize birakilmislar. tam 2 dakika sonra herkesin gozleri onunde bir mavi balina deniz ayilarini yemis.
(Neymiiiş: dogaya asla mudahale etmeyeceksiiiin)

2. New York'ta yasayan bir psikoloji ogrencisi kiz bos odasini bir marangoza kiralar. amaci onunla konusup, adamin davranislarini incelemek. ama iki hafta sonra marangoz kizi bir balta ile parcalar..
(Neymiiiş: insanin basina ne gelirse ya meraktan...)

3. Bonn'da iki gosterici, domuzlarin kesimevi'ne barbarca ***urulup orada kesilmelerini protesto ederken, domuzlarin bulundugu yerin kapilari kirilir ve 2000 domuz kacisirken, iki gostericiyi ezerek oldururler..
(Neymiiiş: demek ki domuz domuzlugunu yapar)

4. Amerika'da kadinin biri evine gelir ve kocasini mutfakta titrerken gorur. Belinden su-kaynatici'ya dogru bir kablo gitmektedir. Kadin hemen kalin bir tahta parcasi bulur ve adamin koluna vurarak onu elektrik sokundan ayirmaya calisir. Adamin kolu iki yerinden kirilir. Sonradan anlasilir ki, kocasi orada mutlu bir sekilde wallkman dinliyordur..
(Neymiiiş: kadin milleti her zaman erkek milletinin mutluluguna engeldir
 
İddialı Satıcı

Elektrik supurgesi saticisi, bir apartman dairesininkapisini calmis, kapiyi açan bayana:

- "Hanimefendi, bu elimde gormus oldugunuz kovanin icinde at pisligi var!" demis ve bu bir kova pisligi evin icine dogru savurarak döküvermiş.

Sonra da:

- "Hanimefendi, elimdeki elektrik supurgesi ile 10 dakika icinde bunu temizleyemezsem, bu boku yiyecegim..!"

Kadin saticiya soyle bir bakmis:

- "Beyefendi, ustune domates sosu da ister misiniz? Elektrikler kesik de..!"
 
Karşıki Köy

Köyün tek inegi birden bire süt vermeyi kesmiş. Köy halki caresizlik icinde arayip soruşturmuşlar, karşi koyden gayet verimli bir inek alabiliceklerini ogrenmişler.

Inegi alip kendi koylerine getirmişler, gercekten de inek cok verimli cikmiş hatta eski inekten bile daha fazla süt veriyormuş. bunun uzerine köyün ileri gelenleri

- "Bu inegi bir bogayla ciftleştirmeli" demişler, "böylece artik ömrü billah süt sıkıntısı cekmeyiz..."

Hemen besili guclu bi boga bulup inegin yanina koymuşlar. ama boga inege ne zaman yaklaşsa inek kaciyomuş, gunler gecmiş ve boga ne denediyse inege yaklaşamamiş.

bir turlu çiftleşme olmayinca koyluler bi cozum bulmak icin tartışmaya oturmuşlar, o sirada tin tin yuruyerek gecen bir dede bunlarin konuşmalarini duyunca yaklaşmiş:

- "Agalar ne konuşiysiniz oyle hararetli hararetli.."
- "Yaw ne bicim iş, bi turlu yeni inekle boga ciftleşmiyler.. Boga soldan yaklaşiyi inek saga kaciyi, sagdan yaklaşiyi bu sefer inek sola kaciyi."

Dede bunun uzerine "hmmmmm..." demiş.

- "peki siz bu inegi karşıki koyden mi aldiniz?" Koyluler şaşirmişlar:

- "Evet dede ama sen nerden anladin ki????" Dede gülmüş:

- "ben de bizim kariyi ordan almiştim..."
 
Duyulmuyor

İmam iki metre ilerisinde duran cami görevlisine sormuş:
- Gizli gizli sen mi yiyorsun kurbanlık etleri?...
Görevlide derin sessizlik... İyice köpürmüş İmam:
- Sana soruyorum be adam! Duymuyor musun?..
- Hayır, buradan hiçbir şey duyulmuyor efendim...
- Olacak şey mi! İki adım öteden beni duymuyorsun...

Görevli bıyık altından gülmüş;
- İsterseniz yer değiştirelim, anlarsınız...
Yer değiştirmişler. Bu defa görevli seslenmiş:
- Bayramda toplanan camii derneği bağışlarını kim iç ediyor?..
İmam kendi kendine söylenmiş:
- Hakikaten yahu! Buradan hiçbir şey duyulmuyor.
 
Haki Kumaş


İki Yahudi arkadaş, piyasayı arastırmışlar ve o sene haki renkteki kumaşın moda olacağını öğrenmişlerdi. Bütün varlıklarını paraya çevirdiler. Piyasadaki bütün haki kumaşları satın aldılar. Depoları bu renkteki kumaşlarla doldu ancak kimsenin bu kumaşlara talip olmadığı görüldü.

İki kafadar artık iflasın eşiğine gelmişlerdi. Moiz ve David dertli dertli oturuyorlardı. Artik bıçağın kemiğe dayandığıbir gün kapı çalındı ve içeriye bir albay girdi:

- "sizde haki renkte kumaş var mı?" diye sorunca, kulaklarına inanamadılar. Hemen atıldılar:
- "Evet albayım var, gösterelim" dediler. Albay, dikkatle kumaşları inceledi.
- "Çok beğendim" dedi. "Bu sene askerlere 200.000, subaylara 50.000 adet haki renkte elbise yaptıracağız. ancak tabii ki benim tek başıma beğenmem yetmez. Generalimin de oluru lazım. Bana bir parça numune verin. Yarın öğlen 12'ye kadar telgraf çekersem iptal ederim. Eger telgraf gelmezse kumaşları kesip imalata baslayabilirsiniz."

O gece bitmek bilmedi. Kimi zaman ümitlendiler, kimi zaman "ya iptal olursa" diye göğüs geçirdiler. Ertesi gün saat 11, 11.30, 11.45, gözleri yolda, korku ile gelmesin diye dua ederek postacıyı beklediler. 12'ye 5 kala postacı sokağın köşesinden gözüktü.

- "Belki bize gelmiyordur" diye ümitlendiler. ancak postacı gelip kapılarını çaldı. Moiz, büyük bir kederle koltuğa çöktü. David da çaresiz kapıyı açtı. Postacının elinde bir telgraf vardı. David titreyen elleri ile telgrafı açtı, okudu ve sevinçle seslendi:

- "Müjde Moiz, baban ölmüş."
 
Köprü Hadisesi

Kamyon şoförü otoyolda giderken 'Dikkat alçak köprü!' yazısını görmesiyle köprünün altına sıkışması bir olmuş..

Son derece sinirlenmiş ikaz levhasının daha köprüye gelmeden önce konulmamasına.. Otoyol kapanmış, arkasında kilometrelerce araç birikmiş, haber vermesine rağmen ekip saatler sonra gelmiş, içeriden ağır adımlarla sırıtarak bir polis inmiş, kamyonun yanına gelip ellerini beline koymuş:

- "Sıkıştın ha!" demiş..
- "Hayır Memur bey!" demiş şoför.. "Bu köprüyü taşıyordum, mazotum bitti..!"
 
10 Kuruş

Adamın biri ölmüş ölünce diğer dünyadan melekler amel defterini alıp günah ve sevabını toplamaya başlamışlar. Bakmışlar ki adam gerçekten kötü bir adam ama günahları sevapları eşit.

Adam da sırıta sırıta devamlı olarak:

- "ben dilenciye cebimdeki son 10 kuruşu vermiştim, o iki sayılır; beni cennete gönderin" diyor.

Melekler tekrar tekrar toplamışlar nafile eşit çıkıyor. Bunlar karar veremiyorlar adamı cennete mi cehenneme mi atalım diye. Adam da bir yandan devamlı olarak 10 kuruşu tekrarlıyormuş.

Derken başmeleğin huzuruna çıkıyorlar. Durumu anlatmışlar ve:

- "Başmeleğim bu adamın sevap ve günahlarını topladık eşit çıktı ne yapalım?" derler. Başmelek;

- "Olur mu öyle şey? Gidin tekrar toplayın" der.

Melekler tekrar toplar ama değişiklik yok. Adamla beraber tekrar başmeleğin huzuruna çıkarlar. Adam gene 10 kuruş hadisesini hatırlatınca adamın gerçekten kötü biri olduğuna inanan ve sabrı taşan başmelek buyurur:

- "verin 10 kuruşunu atın cehenneme!!!"
 
Karşılaştırma

Papazin biri yeni bir kiliseye tayin olmus. Tayin oldugu kiliseye giderken, kilisenin yolunu epeyce aramis fakat bir türlü bulamamis. Yolda oynayan iki cocuga rastlamis. Cocuklardan birine;

- "Evladim, buralarda kilise olacak bana yolunu gösterir misin? Eger gösterirsen ben de sana cennetin yolunu gösteririm."

Cocuk:

- "siz daha kilisenin yolunu bulamadiniz. Cennetin yolunu nasil bulacaksiniz.."
 
Amerikan Mühendis

Kayseri'nin bir köyünde imece yöntemiyle yol yapiliyor. bunun icin de esekten yararlaniliyor: Esek hangi yolu izlerse, orasi genisletip araba yoluna dönüstürülüyor.... Köye gelmis olan Amerikali Baris Gönüllüsü, ne olup bittigini kavrayamadigi icin sorar:
- Ne yapiyorsunuz böyle?
- Yol yapiyoruz.
- Bu esek ne icin?
- O, yolun mühendizi. Yola uygun gecenegi o gösterir.
Baris Gönüllüsü katila katila güler:
- Ya esek bulamasaydiniz?
- Iste o zaman Amerika'dan mühendiz getirirdik
 
Gayserili Yüzü

Kayserili tras olacakti. Berber buyurub deyip döner koltugu gösterince koltugu cevirdi, sirti aynaya gelecek sekilde oturdu. Berber sasirdi:
- Beyefendi, neden ters oturdunuz?
Kayserili, telassiz:
- Sabah sabah, dedi, Gayserili yüzü görmek istemem de...
 
Fransa'ya Satarız

Amerikalı birgün yemek yemek icin Fransa'da Fransız Lokantası'na gider. Fransız Garson:
Ne istersiniz? Diye sorar. Amerikalı - ben kahvaltı yapacağım. Der. Fransız Kahvaltılıkları
getirir Amerikalı yemeğe başlar. Peynir yerken Fransız gelir ağzında sakızla ukala şekilde:
siz o peynirirn hepsini yiyecek misiniz? Diye sorar. Amerikalı: "Evet yiyeceğim."
Fransız: "bizim burda yapılan sütlerin kokanlarını peynir yaparlar Amerikaya yollarlar." Der
ve ağzıda ki sakızı patlatır gider; Amerikalı birşey demez. Yemeğe devam eder, tam reçeli
yiyeceği zaman Fransız tekrar gelir: "Beyefendi bizim burda reçeli yapacağımız maddeleri
potlarlar kötüleriyle reçel yaparlar " derken Amerikalı hemen derki: "Garson Bey siz
prezervatifle işiniz bitince ne yaparsınız?" diye sorar. Fransız: "Patlatarak atarız" der.
Amerikalı: "biz atmayızonları sakız haline getirir Fransa'ya satarız."
 
Büyük Sevinç

Seksoloji profösörü, konuşmasının sonunu şöyle bağladı:

- "Gördüğünüz gibi, insanların duydukları cinsel istek herkeste aynı şiddette ve aynı zamanlarda olmuyor.Örneğin kimi kişiler bu isteği her gün duyuyorlar.İçinizde bu durumda olanlar elini kaldırsın lütfen."

Hemen hemen salonun yarısı elini kaldırdı.

- "Güzel, dedi profesör. Görüyorum ki çoğunluk bu gruptan.Bazıları ise gün aşırı cinsel birleşme isteği duyarlar."

Yine epeyce el havaya kalktı.

- "Bazıları, artık iyice yaşlanmış olanlarımız ayda bir cinsel istek duyarlar."

Sekiz el kalktı havaya.

- "Artık bu isteğin bitmek üzere olduğunu duyanlar senede bir heyecanlanırlar" diye devam etti sözlerine profesör. Şimdi onları görelim dedi.

bir el kalktı havaya ama yaşlı adam heyecanla hoplayıp zıplamaktaydı.

- "ama nedir bu haliniz, telaşınız kuzum?" diye sordu doktor.

El sallayan adam, gözlerinin içi sevinçten gülerek seslendi :

- "Bugün, bugün!..
 
Gerizekalı

Çok uzun süre araba kullandıktan sonra küçük bir kasabada ihtiyaç molası vermiştim. Şirin ve sevecen bir yere benziyordu.

Dinlenme tesisinin tuvaletine girdim. Tüm tuvaletler dolu gibi görünüyordu. Sonunda sonlara doğru boş bir tuvalet bulup oturmuştum. tam keyifle tuvaletimi yapacakken "Selam naber" diye bir ses duydum.

Tuvalette böyle konuşmaların olmayacağını düşünürken birdenbire ağzımdan "İyilik, senden naber" lafı çıkıvermişti bile.

Yandaki ses "Ee, neler yapıyorsun dedi, ben de doğuya doğru gidiyorum" dedim. Bu tuhaf diyalogdan dolayı biraz şaşkındım ama gene de devam edesim vardı. Taa ki yandaki adamın:

"Aşkım ben telefonu kapatıyorum, yan tuvaletteki gerizekalı benim sana sorduklarıma cevap veriyor" dediğini duyana kadar..
 
Hayatımdaki En Kötü Gün

Barda, içki bardağına dalgın dalgın bakan bir adam oturuyordu.
Neredeyse yarım saattir bu durumu değişmemişti. Derken, kavgacı görünüşlü, azman bir kamyon sürücüsü bardan içeri girip adamın yanına tünedi, adamın elinden içki bardağını alıp bir dikişte fondipleyiverdi.
Zavallı adam ne yapacağını bilemeyip birden ağlamaya başladı.
Bunu gören azman kamyon sürücüsü insafa gelip, "Hey, kes sunu, sadece şaka yaptım, sana başka bir içki ısmarlayacağım, hic böyle ağlayan bir erkek de görmedim" dedi. Zavallı adam cevaben;
"Hayır, hiç de düşündüğün gibi değil. Bugün hayatımın en berbat günü galiba. İlkin uyuyakalmışım ve işime geç kaldım. Patronun ters günüymüş, kudurdu ve beni işten kovdu. Üzgün dargın binayi terk ederken arabamı aradım, ancak park ettiğim yerde değildi, çalınmıştı. Polise gidip durumu anlattım, ancak bir şey yapamayacaklarını söylediler. Eve dönmek icin bir taksi çevirdim, taksiden inip eve girmek üzereyken cüzdanımı ve tüm kredi kartlarımı takside düşürdüğümü fark ettim. Gözden kaybolmakta olan taksiye bakakaldım. Eve girdim, o ne? Karım yatakta bahçıvanımızla sevişmiyor mu! Hırsla oradan ayrılıp bu bara geldim. Hayatıma son vermeyi, intihar etmeyi düşünüyordum. birden sen çıkageldin ve benim zehirimi içtin."
 
Son Sözleri

Lan olum Rus ruleti öyle mi oynanır dur da göstereyim.
- teker teker gelin layn...
- Sevgilim, abin bizi böyle görse ne yapardı?
- Korkma, bu tünelden yllardr tren geçmiyor...
- Abi çevremizde fazla polis yok, teslim olmayalım, kaçalım abi...
- Geeel, geeel, sağ yap gel.
- Abi çok seri bi araba bu yaaa...
- Demek piranha dedikleri şey bu. Hiho, bak Hulusi abi bıyıkları ile oynuyom bi şey olmuyo.
- O irmikleri neden aldın Nurhan, helva mı yapıcan? Niye?
- Burası Fener tribünü değil mi?
- Bah bah bah hala uzunlarla geliyo...
- Müjdemi isterim Turhan abi bi kızın daha oldu.
- Ordular ileri... Allah, allah, allah, allah...
- Kim bekler lan yeşilin yanmasını?!
- Bekle Cemşit abi ben bi dalıp çıkıcam.
- Hala karlı gösteriyor mu hanım?
- Elektrikçiye ne gerek var canım, ben hallederim.
- Gel abi burası boyu geçmiyo.
- Vakkas abi. senin icin öyle böyle diyorlar, doğru mu?
- Hihoha... Bak gelen şey köpekbalığına ne kadar da benziyor.
- Rasim abi, kafesin kapısı kapalı değil mi?
 
Dahi Laz

Dünya Genetik Projeler Yarismasi yapiliyormus. Tüm ülkelerden genetik
profesörleri yarismaya çalismalari ile katilmis. ilk Fransiz profesörün
çalismasinin basina gelmisler. Jüri baskani çalismasinin ne oldugunu sormus.
Fransiz profesör baslamis anlatmaya:
-"ben inek genleri ile tavuk genlerini birlestirdim, Ortaya çikan mahlukatin eti kirmizi et kadar lezzetli, beyaz et kadar saglikli oldu" demis..
Ardindan diger çalismalari ülke ülke gezmeye baslamislar. Sira gelmis
Türkiye'den bizim Laz profesöre, Jüri baskani:
-"sizin çalismaniz nedir?" diye sormus.
Laz profesör anlatmis:
-"ben demis, karpuz genleri ile hamamböcegi genlerini birlestirdim!"
birden tüm jüri üyelerinden bir kahkaha kopmus ve baskan Laz profesöre:
-"Bu çalisma ne ise yarar?" diye sormus.
Laz profesör:
-"Acayip ise yariyor, karpuzu kesiyosun, çekirdekleri kaçisiyoo"
 
Herkez Güverteye

Okyanusta büyük bir gemi hızla ilerliyorken, bir an gemi kaptanı herkesi güverteye çağırmış. Herkes güverteye toplanınca:
- "size bir kötü bir de iyi haberim var" demiş. "Hangisi ile başlayayım?"
- "İyi olanla" demiş yolcular...
- "11 dalda oscar kazanacağız..."
 
Bilgisayar Mühendisi

bir makine mühendisi, bir eLektrik mühendisi ve bir de biLgisayar mühendisi binmisLer bir arabaya gidiyoLar. YoLun yarIsIna geLdikLerinde araba bozuLuyor ve makine mühendisi;
- "ben haLLederim" deyip yatIyor arabanIn aLtIna, bi kaç yere çekiç vuruyo, vida sIkIyo faLan, biniyorLar arabaya, haLa bozuk. Bu sefer eLektrik mühendisi hemen atLIyo,
- "Bana birakIn" diye... KabLoLarI kontroL ediyo, eLektrik aksamIna bakIyo, biniyoLar arabaya ama tIk yok gene. Makina ve eLektrik mühendisi biLgisayar mühendisine dönüyorLar. sIranIn kendisine geLdigini anLayan biLgisayar mühendisi:
- "eee.. şey... arabadan çIkIp bi daha girsek?"
 
Kekeme Okulu


Kekemenin biri bir gun Besiktas'ta kekeme okulunu ararken okulun yerini bulamamis, en yakinindaki bir bakkala girip:
- Kakakakarrdesssss, bubububurraaalarrrrdaddadadadbi kekekemememe okukukukuluuu varmis, nenenenerededede bibibiliyomusususun ?
diye sormus. Bakkalda:
- Okulun yerini bilmiyorum ama agbiy, senin okula hic ihtiyacin yok bence gayet iyi kekeliyorsun...
 
Geri
Üst