20
EXE RANK
OttoMaNs* ;яeiz
Fexe Kullanıcısı
Puanları
0
Çözümler
0
- Katılım
- 20 Şub 2011
- Mesajlar
- 32,869
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- www.netbilgini.com
ENDOKRİN BEZLER VE HORMONAL DÜZENLEME
Endokrin sistem endokrin bez adı verilen iç salgı bezlerinden oluşmuştur. Bu bezlerin salgısına(ürettiği sıvıya) hormon denir. Üretilen hormonlar direkt kana verilir ve kon yoluyla çalışmasını düzenleyeceği organa yani hedef organa ulaşır. Bazı hormonlar için hedef organ tüm vücut olurken bazıları için de belirli organlar hedef organ olur. Örneğin; hipofizden salgılanan STH(büyüme hormonu) ve tiroit bezinden salgılanan tiroksin hormonu için hedef organ tüm vücuttur fakat yine hipofiz bezinin bir salgısı olan ACTH(adrenokortikotropin) hormonu için sadece böbrek üstü bezler,ince bağırsaktan salgılanan sekretin hormonu için pankreas gastrin hormonu için de mide bezleri hedef organlardır. Hedef organlarda hormonları tanıyacak ve algılayacak özel almaçlar vardır. Hormonların asıl görevi organların çalışmasını düzenleyerek vücut içi dengeyi(HOMEOSTASİS) sağlamaktır. Hormonal sisteme bitkilerde ve hayvanlarda rastlanmıştır. Hormonlar çok etkili maddeler olup vücuttaki normal oranlarının çok az değişmesi bile dengeyi bozar. Bazı hormonlar lâboratuar ortamında yapay(sentetik) olarak üretilebilir. İnsülin hormonu buna en iyi örnektir.
A-BİTKİSEL HORMONLAR
Bitkilerdeki hormon sistemi hayvanlardan farklı olarak bez yerine belirli bölgelerde özelleşmiş hücreler tarafından işlemektedir. Hayvanlarda olduğu gibi hücrelerde üretilen hormonlar hedef organa taşınır. Bu hormonlar bitkilerin büyümesini,gelişmesini,farklılaşmasını sağlarken yaralarında iyileşmesinde etkilidir. Bitkisel hormonları ikiye ayırmak mümkündür.
1-BİTKİ BÜYÜMESİNİ TEŞVİK EDENLER:
a-OKSİN: Bitkilerde keşfedilen ilk hormondur. İlk defa darwin tarafından bulunmuş fakat kimyasal yapısı went tarafından çözülmüştür. Yapay üretilen oksin hormonu tarlalarda yabani otların yok edilmesinde kullanılır. Kimyasal ismi indol asetik asittir(IAA). En fazla gövde ve kök uçlarında salgılanır. Oksin hormonunu bitkiler üzerinde bir çok etkisi bulunmaktadır. Bunlar:
Meristematik büyüme
Hücre bölünmesini hızlandırma
Ksilem demet gelişimi
Çiçek gelişimi
Meyva gelişimi
Köklerin aşağı filizlerin yukarı büyümesini sağlama
Bitkinin ışığa yönelmesini sağlama
Döllenmiş çiçeğin dökülmesini engelleme
Fazla salgılanmasında büyümeyi durdurma
Az salgılanmasında yaprakların dökülmesi
b-SİTOKİNİN: köklerde üretilen sitokinin ksilem(odun-cansız) boruları sayesinde taşınırlar. İlk defa genç bitkilerin embriyo ve tohumunda bulunmuştur. Etkileri şunlarıdır:
Büyüme ve tohum oluşturma
Tomurcuk geliştirme
Hücre bölünmesini sağlama
Yaprakların erken dökülmesini engelleme
Yaprakların yeşil kalmasını sağlama
Çimlenmeyi geciktirme
c-GİBERELLİN:1920’li yıllarda bu hormon pirinçlerde giberalla fujikurol adlı mantarın sebep olduğu hastalık incelenirken bulunmuştur. Bu hormon adı altında incelenen 58 tane hormon benzeri yapı bulunmuştur. Etkileri şunlardır:
Gövde uzamasını sağlama
Hücre bölünmesi ve floem hücrelerinin farklılaşmasını sağlama
Tohumu çimlendirme
Çiçeklenmeyi sağlama
Çekirdeksiz meyva oluşturma
2-BİTKİ BÜYÜMESİNİ ENGELLEYENLER:
a-ABSİSİK ASİT(ABA): Olgun yaprak hücrelerinde
üretilir. Çevreden gelen etkilere tepki oluşturduğu için stres hormonu adı da verilir. Etkileri şunlardır:
Uzun süren susuzluk zamanı stomaları kapatır ve terlemeyi azaltır.
Hücre bölünmesini durdurur.
Tohumun çimlenmesini engeller.
Tomurcuk kını oluşturarak bitkiyi kurumaktan korur.
b-ETİLEN:Kimyasal yapı bakımından en basit bitkisel hormondur. Diğer hormonlar sıvı olduğu halde etilen gaz fazdadır. Bu yüzden sadece üretildiği bitkiyi değil diğer bitkileri de etkiler. Etkileri şunlardır:
Oksin hormonu miktarı arttığı zaman daha fazla üretilmesini engeller. Büyümeyi durdurur.
Meyva olgunlaşmasını sağlar.
Meyvada bulunan nişasta ve asitlerin şekere dönüşmesini sağlar.
Hücre duvarındaki pektin maddesini yıkarak meyvanın yumuşamasına sebep olur.
İNSANDA ENDOKRİN BEZLER VE HORMONLAR
İnsanlarda endokrin sistemi oluşturan belli başlı endokrin bezler şunlarıdır. Hipotalamus,hipofiz,tiroit,paratiroit, pankreas,böbreküstü bezleri
1-HİPOTALAMUS:
Ön beyinin ara beyin kısmında bulunan sinir hücreleri ile glia hücrelerinden meydana gelmiştir. Yapmış olduğu salgılar ile hipofiz bezini uyarır ve vücut içi dengeyi sağlar. Vücut ısısı,kan basıncı,eşeysel duyguların ayarlanması,su ve uyku dengesi görevlerinden bazılarıdır. Yaptığı salgıları kan ve sinir hücresi yolu ile hipofize gönderir. Kan yolu ile ön loba sinir hücresi yolu ile de arka loba hormon gönderir. Hipotalamus tarafından üretilen ve hipofizi uyararak hormon salgılamasını sağlayan hormonlara releasing hormon(RH) denir. başlıcaları şunlardır.
Büyüme hormonu salgılatan hormon:GRH
Kortikortopin hormonu salgılatan hormon:CRH
Tiroksin hormonu salgılatan hormon:TRH
Üreme(LH-LTH-FSH-GRH) hormonu salgılatan hormon:GnRH
2-HİPOFİZ BEZİ:
Hipotalamus bir sapla bağlı 10 13 mm boyutlarında ve 500-600 mg ağırlığında pembe renkli nohut büyüklüğünde bir bezdir. Salgıları hem vücuttaki bir çok olayı düzenler hem de diğer bezleri denetler. Yaklaşık 12 tane hormon salgılar. Ön,orta ve arka lob olmak üzere 3 bölümden oluşur.
a-ÖN LOB:İki tip hormon salgılar
a-1-TROPİN HORMONLARI:Bu hormonlar diğer bezleri uyarırlar.
a-1-1.TİROTİROPİN:Tiroit bezinden tiroksin hormonu salgılatır.
a-1-2:ADRENOKORTİKTROPİN:böbrek üstü bezlerin kabuk kısmından hormon salgılatır.
a-1-3:GONADOTROPİN:Üreme organlarındaki bezlerden hormon(FSH-LH-LTH) salgılatır.
a-2:BÜYÜME HORMONU(STH):Somatropin adı verilen bu hormon kemik ve vücut büyümesini sağlar. Protein sentezini hızlandırır ve geri yıkılımını engeller. Enerji için glikoz yerine yağ yıkılımını sağlar ve kandaki glikoz miktarını artırır. Gelişme döneminde az salgılanması cüceliğe,fazla salgılanması da devliğe(gigantism)sebep olur. Gelişim çağından sonra çok salgılanması anormal büyümelere(akromegali) sebep olur.
b-ORTA LOB: sadece fetüslerde bulunan bir loptur. Salgısına MSH(melenosit stimule hormon) denir ve derideki renk pigmentleri içeren melenosit hücrelerini uyarır. Deride renk oluşumunu sağlar. Renk maddesi ortaya toplanırsa açık ,dağılırsa koyu renkli deri oluşur. Asıl etkisini kuşlar,sürüngenler ve kurbağalarda gösteren MSH ‘ın memelilerdeki etkisi kesinlik kazanmamıştır.
c-ARKA LOP:Bu lop hipotalamus ile doğrudan bağlantılıdır. Sinir hücrelerinden meydana gelmiştir. Sinir hücrelerinin gövdesi hipotalamusta aksonları da hipofizin bu lopundadır. Hipotalamustan salınan iki hormon sinir yoluyla hipofizin bu lopuna buradan da kan yoluyla hedef organa ulaşır.
c-1-ANTİDİÜRETİK HORMON(VASOPRESSİN-ADH):Bu hormonun asıl görevi böbreklerden suyun geri emilimini sağlayarak vücutta su dengesini ayarlamaktır. Yetersiz salgılanması vücutta su kaybına sebep olur. Günde 30-40 litre su idrar yoluyla dışarı atılır ve hastalar sürekli susuzluk çekerler. Buna şekersiz şeker hastalığı denir. Ayrıca düz kasların kasılmasını dolayısıyla atardamarlarda kan basıncının yükselmesine sebep olur.
c-2-OKSİTOSİNoğum esnasında döl yatağı kaslarını kasarak doğuma yardımcı olur. Ayrıca süt salgılanmasında da etkili bir hormondur.
3-TİROİT BEZİ:Boyunda bulunan bu bez gırtlağın hemen altında 2 loptan oluşmuş yaklaşık 25 gram ağırlığında küre şeklinde içi jelatinimsi bir sıvı ile dolu kılcal damar yönünden en zengin kübik epitel hücrelerden meydana gelmiş bir bezdir. Bütün omurgalılarda bulunur. Yalnız memeliler dışındaki canlılarda tek loptan meydana gelmiştir. İki tane hormon üreten bu bez üzerinde yapışık halde paratiroit bezi bulunmaktadır.
a-TİROKSİN:İyotça zengin protein yapıda bir hormondur. Sentetik yolla da üretilebilir. Bu hormon vücutta enerji tüketimini düzenler. Yani hücrelerin kullanacağı oksijen miktarını belirler. Kısacası metabolizmayı düzenleyerek büyümeyi sağlar. Küçük yaşlarda az salgılanması kretenizm(ahmaklık) denilen bir hastalık ortaya çıkar. Erginde az salgılanmasında ise miksodema denilen hastalık ortaya çıkar. Bu hastalık sonucu metabolizma yavaşlar,uyuşukluk görülür,vücut ısısı düşer ve saçlar dökülmeye başlar. Besin yıkılmadığı için kilolar artar. Genç memeli canlılardaki tiroit bezi çıkarılırsa metabolizma yavaşlar, beyin işlevi düzensizleşir.,büyüme durur,kemikleşme gecikir hatta bazıları ölür. Eğer ergin bir insanda tiroit çok çalışarak fazla miktarda tiroksin hormonu üretirse metabolizma hızı yükselir ve iç guatr hastalığı ortay çıkar. Bu kişilerde kalp daha hızlı çalışır,vücut ısısı ve solunum hızı artar gözler yukarı doğru fırlar. Tiroksin yapısındaki en etkin atom iyot(I) atomudur. İyot eksikliği tiroksin hormonunun az salgılanmasına dolayısıyla tiroit uyarıcı hormon olan tirotiropininin çok salgılanmasına sebep olur. Bunun sonucunda tiroit bezi 3 kg’a kadar büyür ve şişer. Bu hastalığa guatr hastalığı denir. Özellikle iyot yönünden fakir gıdalarla beslenen insanlarda daha fazla görülür. İyot en fazla deniz ürünlerinde,balık yağında ve sarımsakta az da olsa soğan ,turp ve limonda bulunur.
b-CALSİTONİN:Bu hormon paratiroit bezinin salgıladığı parathormonu ile birlikte çalışarak vücudun Ca-P miktarını düzenler. Calsitonin hormonu kandaki Ca elementinin kemiklere geçmesini sağlar. Eksikliğinde kemiklerde zayıflama görülür.
4-PARATİROİT BEZİ
aratiroit bezleri tiroit bezi içine gömülmüş 4 tane bezden oluşmuş bir yapıdır. Sayıları artıp azabilir. Büyüklükleri mercimek tanesi ile nohut tanesi arasında olabilir. Tiroit bezi çıkarılan bir canlının paratiroit bezi de çıkarılmış olur. Parathormonu adında bir hormon salgılar.
PARATHORMONU:Bu hormonun salgılanması diğer bezlerin(hipofiz ve hipotalamus gibi…) etkisi olmadan kandaki Ca miktarına göre ayarlanır. Bu hormon kanda Ca miktarı düştüğünde kemik hücrelerine etki ederek (osteosit-osteoklast) kemikten kana Ca geçişini hızlandırır. Ca artarken fosfat(P) azalır. Bu hormonun fazla üretilmesine hiperparatirodizm denir ve kemik yıkımına dolayısıyla da kem,k kırılmasına neden olur. Az salgılanmasına da hipoparatirodizm denir, sinir hastalıkları ve ani kas kasılmalarına (tetani) sebep olur. Paratiroit bezi çıkarılan canlı tedavi edilmez ise ölür.
5-PANKREAS BEZİ:Midenin alt ve arka tarafında pembe renkli ,yaprak şeklinde karma bir bezdir. Dış salgı bezi olarak sindirim enzimleri salgılar ve 12 parmak bağırsağına boşaltır. İç salgı bezi olarak insülin ve glukagon hormonu salgılayarak kana boşaltır. Pankreasta hormonlar langerhans adacıklarındaki özel hücreler tarafından üretilir. Langerhans adacıklarında alfa(..)ve beta(…) hücreleri bulunmaktadır. Alfa hücreleri glukagon beta hücreleri de insülin hormonu üretmektedir. Bu hormonlar kandaki şeker(glikoz) miktarını ayarlarlar. İnsülin hormonu kandaki şekerin karaciğere,kaslara ve yağ dokusuna geçişini hızlandırarak şeker miktarını azaltırken,glukagon hormonu da tam tersi olayları yapar. Yani insülin hormonu anabolik(sentez) hormon iş yaparken glukagon katabolik (yıkım) hormonu olarak iş yapar. İnsülin hormonunun az üretilmesi kas ve karaciğerdeki şekerin kana geçmesine sebep olur. Yoğunluğu artan kanın ozmotik basıncı artar. Böylece hücrelerdeki su kana geçer. Glikozun olmadığı ortamlarda hücreler enerji yağ ve protein kullanmak zorunda kalır. Yağ ve proteinlerin çok yıkılması asitliği artırırken ortamda zehirli madde artmasına da sebep olur. Dolayısıyla sinir sisteminde bozukluklar görülür. Kana geçen glikoz ve su idrarla dışarı atılır. Bu yüzden hasta olan insanlar sürekli susuzluk ve açlık çekerler. Komaya da girebilir. Komaya giren hastaya damardan şiringa ile insülin hormonu verilmezse hasta ölür.
6-BÖBREK ÜSTÜ(ADRENAL) BEZLER:
Bu bezler böbreklerin üst kısmına yapışmış sarımtırak renkli yaklaşık
12 mg(her biri) ağırlığında olan 2 bezden meydana gelmiştir. Her bez iki kısımdan oluşmuştur. Dış kısma kabuk(korteks-3 bölümden meydana gelmiştir) ,iç kısma da öz(medulla) denir. Dış kısım iç kısma göre daha karmaşık yapıya sahiptir.
a-KORTEKS(ADRENAL KORTEKS:Bezin hayati önem taşıyan kısmıdır. Hipofiz bezinden salgılanan ACTH (adrenokortikotropin) sayesinde bir çok hormon salgılanır. Bu hormonlar fonksiyonel bakımdan 3’e ayrılır.
a-1-GLİKOKORTİKOİDLER:Glikokortikoid hormonları karbonhidrat,yağ ve protein metabolizmasını etkiler. Kortizon, kortizol ve kortikosteron hormonları bu gruba girerler. En önemlisi kortizol hormonudur. Fonksiyonlarını şöyle sıralayabiliriz:
Kan şekerini artırır.
Protein yıkımını artırır.
Glikoz yıkımını engeller.
Yağ ve proteinden glikoz yapımını artırır.
Stres önler.
Yara ve iltihapların çabuk iyileşmesini sağlar.
a-2-MİNERALOKORTİKOİDLER: Vücutta mineral dengesini ayarlarlar. Bu grubun en önemli hormonu aldosterondur. Aldosteron hormonu Na elementinin böbreklerden geri emilimini dolayısıyla vücuttaki NaCl miktarına ve sıvı hacme etki eder. Aldosteronun fazla salgılanması böbrekten Na’nın geri emiliminin artmasına K’nın idrarla dışarı atılmasına ,kan hacmi ve kan basıncının artmasına (hipertansiyon) sebep olur. Aldosteronun az salgılanması kan basıncı ve kan hacminin düşmesine,kasların yorulmasına,deride pigmentleşmenin artmasına sebep olur. Deride yer yer turuncu renkler oluşmaya başlar. Bu hastalığa addison hastalığı denir.
a-3-EŞEY HORMONLARI:Hem dişinin hem de erkeğin adrenal korteksinden bu hormonlar salgılanır. Testosteron hormonu esas olarak testislerden salgılanmasına rağmen az miktarda da buradan salgılanır. Normalden fazla salgılanan testesteron(androjen) erkek çocukların eşeysel yönden çabuk gelişmesine dişlerin de erkekleşmesine(ikinci cinsiyet karakteri) sebep olur. Bıyık ve sakal çıkması, ses kalınlaşması,yumurtalık ve rahimin körelmesine sebep olur.
b-MEDULLA(ÖZ-ADRENAL MEDULLA):Bu kısımdan adrenalin (epinefrin) ve nöradrenalin(nörepinefrin) olmak üzere 2 tane hormon salgılanır. Nöradrenalin(nörepinefrin) hormonu sinirlerde impuls taşımanın yanında damar daraltıcı etkiye sahiptir. Bu da kan basıncını artırır. Adrenalin(epinefrin) kalp atışını,kan basıncını kan glikoz miktarını kanın pıhtılaşma hızını artırır. Ayrıca göz bebeklerin büyümesini,tüylerin diken diken olmasını ,deride kılcal damarların büzülmesini ve korkudan derinin renginin sararmasını sağlar.
7-EŞEYSEL BEZLER:Erkek ve dişi gonadların(ovaryum-testis) asıl görevleri üreme hücrelerini meydana getirmektir fakat bunun yanında endokrin bez olarak görev yaparak eşey hormonlarını da üretirler. Bu hormonlar steroid yapıdadır. Ovaryum ve testislerin hormon salgılamasını hipofizin folikül uyarıcı(FSH) hormonu ile luteinleştirci(LH) hormonu kontrol eder. Bu hormonlar sayesinde yumurtalıklardan(ovaryum) östrojen ve progesteron hormonları,testislerden de testosteron(androjen) hormonları salgılanır.
a-OVARYUMLAR:Bu bezlerden östrojen ve progesteron hormonları salgılanır.
a-1-ÖSTROJEN: Bu hormon hipofizin folikül uyarıcı hormonu(FSH) ile folikülden salgılanır. Östrojen uterusu etkileyerek duvarının kalınlaşmsını(hücrelerin mitoz geçirmelerini) sağlar. Ayrıca dişi bireylere ait ikinci(sekonder) cinsiyet karakterlerinin oluşmasını etkiler. Gebelik esnasında bu hormon plesantadan salgılanır.
a-2-PROGESTERON:Gebeliğe hazırlanmada önemli bir etkiye sahip olan bu hormon tekrar yumurta oluşumu engelleyerek menstürasyonu düzenler. Ayrıca süt salgılanmasında da etkilidir.
b-TESTİSLER:Erkeklerde sakal ve bıyık çıkması kılların büyümesi ,sesin kalınlaşması,kaslı bir vücudun ortaya çıkması,üreme hücreler,nin gelişmesini ve ikincil(sekonder) karakterin ortaya çıkmasını sağlar.
8-TİMUS BEZİ:Timus bezi tiroit bezin altında ,göğüs boşluğu içinde,soluk borusu üzerinde ve iki parçalı bir bezdir. 3 yaşına kadar yavaş yavaş büyür bu yaştan sonra küçülmeye başlar 25 yaşından sonrada bir yağ tabakası haline dönerek tüm fonksiyonunu kaybeder. Timus bezi lenfoid bir organdır ve bol miktarda lenfosit içerir. Dolayısıyla savunmada çok etkili bir bezdir. Antikor üretmez fakat lenfositlere antikor yapma özelliği kazandırır. Çocukluk döneminde büyümeye etki eder.
9-EPİFİZ:Bu bezden melatonin adında bir hormon salgılanarak erginlik çağına kadar FSH ve LH salgısını durdurur. Cinsel olgunlaşmanın erken çağlarda olmasını engeller.
Endokrin sistem endokrin bez adı verilen iç salgı bezlerinden oluşmuştur. Bu bezlerin salgısına(ürettiği sıvıya) hormon denir. Üretilen hormonlar direkt kana verilir ve kon yoluyla çalışmasını düzenleyeceği organa yani hedef organa ulaşır. Bazı hormonlar için hedef organ tüm vücut olurken bazıları için de belirli organlar hedef organ olur. Örneğin; hipofizden salgılanan STH(büyüme hormonu) ve tiroit bezinden salgılanan tiroksin hormonu için hedef organ tüm vücuttur fakat yine hipofiz bezinin bir salgısı olan ACTH(adrenokortikotropin) hormonu için sadece böbrek üstü bezler,ince bağırsaktan salgılanan sekretin hormonu için pankreas gastrin hormonu için de mide bezleri hedef organlardır. Hedef organlarda hormonları tanıyacak ve algılayacak özel almaçlar vardır. Hormonların asıl görevi organların çalışmasını düzenleyerek vücut içi dengeyi(HOMEOSTASİS) sağlamaktır. Hormonal sisteme bitkilerde ve hayvanlarda rastlanmıştır. Hormonlar çok etkili maddeler olup vücuttaki normal oranlarının çok az değişmesi bile dengeyi bozar. Bazı hormonlar lâboratuar ortamında yapay(sentetik) olarak üretilebilir. İnsülin hormonu buna en iyi örnektir.
A-BİTKİSEL HORMONLAR
Bitkilerdeki hormon sistemi hayvanlardan farklı olarak bez yerine belirli bölgelerde özelleşmiş hücreler tarafından işlemektedir. Hayvanlarda olduğu gibi hücrelerde üretilen hormonlar hedef organa taşınır. Bu hormonlar bitkilerin büyümesini,gelişmesini,farklılaşmasını sağlarken yaralarında iyileşmesinde etkilidir. Bitkisel hormonları ikiye ayırmak mümkündür.
1-BİTKİ BÜYÜMESİNİ TEŞVİK EDENLER:
a-OKSİN: Bitkilerde keşfedilen ilk hormondur. İlk defa darwin tarafından bulunmuş fakat kimyasal yapısı went tarafından çözülmüştür. Yapay üretilen oksin hormonu tarlalarda yabani otların yok edilmesinde kullanılır. Kimyasal ismi indol asetik asittir(IAA). En fazla gövde ve kök uçlarında salgılanır. Oksin hormonunu bitkiler üzerinde bir çok etkisi bulunmaktadır. Bunlar:
Meristematik büyüme
Hücre bölünmesini hızlandırma
Ksilem demet gelişimi
Çiçek gelişimi
Meyva gelişimi
Köklerin aşağı filizlerin yukarı büyümesini sağlama
Bitkinin ışığa yönelmesini sağlama
Döllenmiş çiçeğin dökülmesini engelleme
Fazla salgılanmasında büyümeyi durdurma
Az salgılanmasında yaprakların dökülmesi
b-SİTOKİNİN: köklerde üretilen sitokinin ksilem(odun-cansız) boruları sayesinde taşınırlar. İlk defa genç bitkilerin embriyo ve tohumunda bulunmuştur. Etkileri şunlarıdır:
Büyüme ve tohum oluşturma
Tomurcuk geliştirme
Hücre bölünmesini sağlama
Yaprakların erken dökülmesini engelleme
Yaprakların yeşil kalmasını sağlama
Çimlenmeyi geciktirme
c-GİBERELLİN:1920’li yıllarda bu hormon pirinçlerde giberalla fujikurol adlı mantarın sebep olduğu hastalık incelenirken bulunmuştur. Bu hormon adı altında incelenen 58 tane hormon benzeri yapı bulunmuştur. Etkileri şunlardır:
Gövde uzamasını sağlama
Hücre bölünmesi ve floem hücrelerinin farklılaşmasını sağlama
Tohumu çimlendirme
Çiçeklenmeyi sağlama
Çekirdeksiz meyva oluşturma
2-BİTKİ BÜYÜMESİNİ ENGELLEYENLER:
a-ABSİSİK ASİT(ABA): Olgun yaprak hücrelerinde
üretilir. Çevreden gelen etkilere tepki oluşturduğu için stres hormonu adı da verilir. Etkileri şunlardır:
Uzun süren susuzluk zamanı stomaları kapatır ve terlemeyi azaltır.
Hücre bölünmesini durdurur.
Tohumun çimlenmesini engeller.
Tomurcuk kını oluşturarak bitkiyi kurumaktan korur.
b-ETİLEN:Kimyasal yapı bakımından en basit bitkisel hormondur. Diğer hormonlar sıvı olduğu halde etilen gaz fazdadır. Bu yüzden sadece üretildiği bitkiyi değil diğer bitkileri de etkiler. Etkileri şunlardır:
Oksin hormonu miktarı arttığı zaman daha fazla üretilmesini engeller. Büyümeyi durdurur.
Meyva olgunlaşmasını sağlar.
Meyvada bulunan nişasta ve asitlerin şekere dönüşmesini sağlar.
Hücre duvarındaki pektin maddesini yıkarak meyvanın yumuşamasına sebep olur.
İNSANDA ENDOKRİN BEZLER VE HORMONLAR
İnsanlarda endokrin sistemi oluşturan belli başlı endokrin bezler şunlarıdır. Hipotalamus,hipofiz,tiroit,paratiroit, pankreas,böbreküstü bezleri
1-HİPOTALAMUS:
Ön beyinin ara beyin kısmında bulunan sinir hücreleri ile glia hücrelerinden meydana gelmiştir. Yapmış olduğu salgılar ile hipofiz bezini uyarır ve vücut içi dengeyi sağlar. Vücut ısısı,kan basıncı,eşeysel duyguların ayarlanması,su ve uyku dengesi görevlerinden bazılarıdır. Yaptığı salgıları kan ve sinir hücresi yolu ile hipofize gönderir. Kan yolu ile ön loba sinir hücresi yolu ile de arka loba hormon gönderir. Hipotalamus tarafından üretilen ve hipofizi uyararak hormon salgılamasını sağlayan hormonlara releasing hormon(RH) denir. başlıcaları şunlardır.
Büyüme hormonu salgılatan hormon:GRH
Kortikortopin hormonu salgılatan hormon:CRH
Tiroksin hormonu salgılatan hormon:TRH
Üreme(LH-LTH-FSH-GRH) hormonu salgılatan hormon:GnRH
2-HİPOFİZ BEZİ:
Hipotalamus bir sapla bağlı 10 13 mm boyutlarında ve 500-600 mg ağırlığında pembe renkli nohut büyüklüğünde bir bezdir. Salgıları hem vücuttaki bir çok olayı düzenler hem de diğer bezleri denetler. Yaklaşık 12 tane hormon salgılar. Ön,orta ve arka lob olmak üzere 3 bölümden oluşur.
a-ÖN LOB:İki tip hormon salgılar
a-1-TROPİN HORMONLARI:Bu hormonlar diğer bezleri uyarırlar.
a-1-1.TİROTİROPİN:Tiroit bezinden tiroksin hormonu salgılatır.
a-1-2:ADRENOKORTİKTROPİN:böbrek üstü bezlerin kabuk kısmından hormon salgılatır.
a-1-3:GONADOTROPİN:Üreme organlarındaki bezlerden hormon(FSH-LH-LTH) salgılatır.
a-2:BÜYÜME HORMONU(STH):Somatropin adı verilen bu hormon kemik ve vücut büyümesini sağlar. Protein sentezini hızlandırır ve geri yıkılımını engeller. Enerji için glikoz yerine yağ yıkılımını sağlar ve kandaki glikoz miktarını artırır. Gelişme döneminde az salgılanması cüceliğe,fazla salgılanması da devliğe(gigantism)sebep olur. Gelişim çağından sonra çok salgılanması anormal büyümelere(akromegali) sebep olur.
b-ORTA LOB: sadece fetüslerde bulunan bir loptur. Salgısına MSH(melenosit stimule hormon) denir ve derideki renk pigmentleri içeren melenosit hücrelerini uyarır. Deride renk oluşumunu sağlar. Renk maddesi ortaya toplanırsa açık ,dağılırsa koyu renkli deri oluşur. Asıl etkisini kuşlar,sürüngenler ve kurbağalarda gösteren MSH ‘ın memelilerdeki etkisi kesinlik kazanmamıştır.
c-ARKA LOP:Bu lop hipotalamus ile doğrudan bağlantılıdır. Sinir hücrelerinden meydana gelmiştir. Sinir hücrelerinin gövdesi hipotalamusta aksonları da hipofizin bu lopundadır. Hipotalamustan salınan iki hormon sinir yoluyla hipofizin bu lopuna buradan da kan yoluyla hedef organa ulaşır.
c-1-ANTİDİÜRETİK HORMON(VASOPRESSİN-ADH):Bu hormonun asıl görevi böbreklerden suyun geri emilimini sağlayarak vücutta su dengesini ayarlamaktır. Yetersiz salgılanması vücutta su kaybına sebep olur. Günde 30-40 litre su idrar yoluyla dışarı atılır ve hastalar sürekli susuzluk çekerler. Buna şekersiz şeker hastalığı denir. Ayrıca düz kasların kasılmasını dolayısıyla atardamarlarda kan basıncının yükselmesine sebep olur.
c-2-OKSİTOSİNoğum esnasında döl yatağı kaslarını kasarak doğuma yardımcı olur. Ayrıca süt salgılanmasında da etkili bir hormondur.
3-TİROİT BEZİ:Boyunda bulunan bu bez gırtlağın hemen altında 2 loptan oluşmuş yaklaşık 25 gram ağırlığında küre şeklinde içi jelatinimsi bir sıvı ile dolu kılcal damar yönünden en zengin kübik epitel hücrelerden meydana gelmiş bir bezdir. Bütün omurgalılarda bulunur. Yalnız memeliler dışındaki canlılarda tek loptan meydana gelmiştir. İki tane hormon üreten bu bez üzerinde yapışık halde paratiroit bezi bulunmaktadır.
a-TİROKSİN:İyotça zengin protein yapıda bir hormondur. Sentetik yolla da üretilebilir. Bu hormon vücutta enerji tüketimini düzenler. Yani hücrelerin kullanacağı oksijen miktarını belirler. Kısacası metabolizmayı düzenleyerek büyümeyi sağlar. Küçük yaşlarda az salgılanması kretenizm(ahmaklık) denilen bir hastalık ortaya çıkar. Erginde az salgılanmasında ise miksodema denilen hastalık ortaya çıkar. Bu hastalık sonucu metabolizma yavaşlar,uyuşukluk görülür,vücut ısısı düşer ve saçlar dökülmeye başlar. Besin yıkılmadığı için kilolar artar. Genç memeli canlılardaki tiroit bezi çıkarılırsa metabolizma yavaşlar, beyin işlevi düzensizleşir.,büyüme durur,kemikleşme gecikir hatta bazıları ölür. Eğer ergin bir insanda tiroit çok çalışarak fazla miktarda tiroksin hormonu üretirse metabolizma hızı yükselir ve iç guatr hastalığı ortay çıkar. Bu kişilerde kalp daha hızlı çalışır,vücut ısısı ve solunum hızı artar gözler yukarı doğru fırlar. Tiroksin yapısındaki en etkin atom iyot(I) atomudur. İyot eksikliği tiroksin hormonunun az salgılanmasına dolayısıyla tiroit uyarıcı hormon olan tirotiropininin çok salgılanmasına sebep olur. Bunun sonucunda tiroit bezi 3 kg’a kadar büyür ve şişer. Bu hastalığa guatr hastalığı denir. Özellikle iyot yönünden fakir gıdalarla beslenen insanlarda daha fazla görülür. İyot en fazla deniz ürünlerinde,balık yağında ve sarımsakta az da olsa soğan ,turp ve limonda bulunur.
b-CALSİTONİN:Bu hormon paratiroit bezinin salgıladığı parathormonu ile birlikte çalışarak vücudun Ca-P miktarını düzenler. Calsitonin hormonu kandaki Ca elementinin kemiklere geçmesini sağlar. Eksikliğinde kemiklerde zayıflama görülür.
4-PARATİROİT BEZİ

PARATHORMONU:Bu hormonun salgılanması diğer bezlerin(hipofiz ve hipotalamus gibi…) etkisi olmadan kandaki Ca miktarına göre ayarlanır. Bu hormon kanda Ca miktarı düştüğünde kemik hücrelerine etki ederek (osteosit-osteoklast) kemikten kana Ca geçişini hızlandırır. Ca artarken fosfat(P) azalır. Bu hormonun fazla üretilmesine hiperparatirodizm denir ve kemik yıkımına dolayısıyla da kem,k kırılmasına neden olur. Az salgılanmasına da hipoparatirodizm denir, sinir hastalıkları ve ani kas kasılmalarına (tetani) sebep olur. Paratiroit bezi çıkarılan canlı tedavi edilmez ise ölür.
5-PANKREAS BEZİ:Midenin alt ve arka tarafında pembe renkli ,yaprak şeklinde karma bir bezdir. Dış salgı bezi olarak sindirim enzimleri salgılar ve 12 parmak bağırsağına boşaltır. İç salgı bezi olarak insülin ve glukagon hormonu salgılayarak kana boşaltır. Pankreasta hormonlar langerhans adacıklarındaki özel hücreler tarafından üretilir. Langerhans adacıklarında alfa(..)ve beta(…) hücreleri bulunmaktadır. Alfa hücreleri glukagon beta hücreleri de insülin hormonu üretmektedir. Bu hormonlar kandaki şeker(glikoz) miktarını ayarlarlar. İnsülin hormonu kandaki şekerin karaciğere,kaslara ve yağ dokusuna geçişini hızlandırarak şeker miktarını azaltırken,glukagon hormonu da tam tersi olayları yapar. Yani insülin hormonu anabolik(sentez) hormon iş yaparken glukagon katabolik (yıkım) hormonu olarak iş yapar. İnsülin hormonunun az üretilmesi kas ve karaciğerdeki şekerin kana geçmesine sebep olur. Yoğunluğu artan kanın ozmotik basıncı artar. Böylece hücrelerdeki su kana geçer. Glikozun olmadığı ortamlarda hücreler enerji yağ ve protein kullanmak zorunda kalır. Yağ ve proteinlerin çok yıkılması asitliği artırırken ortamda zehirli madde artmasına da sebep olur. Dolayısıyla sinir sisteminde bozukluklar görülür. Kana geçen glikoz ve su idrarla dışarı atılır. Bu yüzden hasta olan insanlar sürekli susuzluk ve açlık çekerler. Komaya da girebilir. Komaya giren hastaya damardan şiringa ile insülin hormonu verilmezse hasta ölür.
6-BÖBREK ÜSTÜ(ADRENAL) BEZLER:
Bu bezler böbreklerin üst kısmına yapışmış sarımtırak renkli yaklaşık
12 mg(her biri) ağırlığında olan 2 bezden meydana gelmiştir. Her bez iki kısımdan oluşmuştur. Dış kısma kabuk(korteks-3 bölümden meydana gelmiştir) ,iç kısma da öz(medulla) denir. Dış kısım iç kısma göre daha karmaşık yapıya sahiptir.
a-KORTEKS(ADRENAL KORTEKS:Bezin hayati önem taşıyan kısmıdır. Hipofiz bezinden salgılanan ACTH (adrenokortikotropin) sayesinde bir çok hormon salgılanır. Bu hormonlar fonksiyonel bakımdan 3’e ayrılır.
a-1-GLİKOKORTİKOİDLER:Glikokortikoid hormonları karbonhidrat,yağ ve protein metabolizmasını etkiler. Kortizon, kortizol ve kortikosteron hormonları bu gruba girerler. En önemlisi kortizol hormonudur. Fonksiyonlarını şöyle sıralayabiliriz:
Kan şekerini artırır.
Protein yıkımını artırır.
Glikoz yıkımını engeller.
Yağ ve proteinden glikoz yapımını artırır.
Stres önler.
Yara ve iltihapların çabuk iyileşmesini sağlar.
a-2-MİNERALOKORTİKOİDLER: Vücutta mineral dengesini ayarlarlar. Bu grubun en önemli hormonu aldosterondur. Aldosteron hormonu Na elementinin böbreklerden geri emilimini dolayısıyla vücuttaki NaCl miktarına ve sıvı hacme etki eder. Aldosteronun fazla salgılanması böbrekten Na’nın geri emiliminin artmasına K’nın idrarla dışarı atılmasına ,kan hacmi ve kan basıncının artmasına (hipertansiyon) sebep olur. Aldosteronun az salgılanması kan basıncı ve kan hacminin düşmesine,kasların yorulmasına,deride pigmentleşmenin artmasına sebep olur. Deride yer yer turuncu renkler oluşmaya başlar. Bu hastalığa addison hastalığı denir.
a-3-EŞEY HORMONLARI:Hem dişinin hem de erkeğin adrenal korteksinden bu hormonlar salgılanır. Testosteron hormonu esas olarak testislerden salgılanmasına rağmen az miktarda da buradan salgılanır. Normalden fazla salgılanan testesteron(androjen) erkek çocukların eşeysel yönden çabuk gelişmesine dişlerin de erkekleşmesine(ikinci cinsiyet karakteri) sebep olur. Bıyık ve sakal çıkması, ses kalınlaşması,yumurtalık ve rahimin körelmesine sebep olur.
b-MEDULLA(ÖZ-ADRENAL MEDULLA):Bu kısımdan adrenalin (epinefrin) ve nöradrenalin(nörepinefrin) olmak üzere 2 tane hormon salgılanır. Nöradrenalin(nörepinefrin) hormonu sinirlerde impuls taşımanın yanında damar daraltıcı etkiye sahiptir. Bu da kan basıncını artırır. Adrenalin(epinefrin) kalp atışını,kan basıncını kan glikoz miktarını kanın pıhtılaşma hızını artırır. Ayrıca göz bebeklerin büyümesini,tüylerin diken diken olmasını ,deride kılcal damarların büzülmesini ve korkudan derinin renginin sararmasını sağlar.
7-EŞEYSEL BEZLER:Erkek ve dişi gonadların(ovaryum-testis) asıl görevleri üreme hücrelerini meydana getirmektir fakat bunun yanında endokrin bez olarak görev yaparak eşey hormonlarını da üretirler. Bu hormonlar steroid yapıdadır. Ovaryum ve testislerin hormon salgılamasını hipofizin folikül uyarıcı(FSH) hormonu ile luteinleştirci(LH) hormonu kontrol eder. Bu hormonlar sayesinde yumurtalıklardan(ovaryum) östrojen ve progesteron hormonları,testislerden de testosteron(androjen) hormonları salgılanır.
a-OVARYUMLAR:Bu bezlerden östrojen ve progesteron hormonları salgılanır.
a-1-ÖSTROJEN: Bu hormon hipofizin folikül uyarıcı hormonu(FSH) ile folikülden salgılanır. Östrojen uterusu etkileyerek duvarının kalınlaşmsını(hücrelerin mitoz geçirmelerini) sağlar. Ayrıca dişi bireylere ait ikinci(sekonder) cinsiyet karakterlerinin oluşmasını etkiler. Gebelik esnasında bu hormon plesantadan salgılanır.
a-2-PROGESTERON:Gebeliğe hazırlanmada önemli bir etkiye sahip olan bu hormon tekrar yumurta oluşumu engelleyerek menstürasyonu düzenler. Ayrıca süt salgılanmasında da etkilidir.
b-TESTİSLER:Erkeklerde sakal ve bıyık çıkması kılların büyümesi ,sesin kalınlaşması,kaslı bir vücudun ortaya çıkması,üreme hücreler,nin gelişmesini ve ikincil(sekonder) karakterin ortaya çıkmasını sağlar.
8-TİMUS BEZİ:Timus bezi tiroit bezin altında ,göğüs boşluğu içinde,soluk borusu üzerinde ve iki parçalı bir bezdir. 3 yaşına kadar yavaş yavaş büyür bu yaştan sonra küçülmeye başlar 25 yaşından sonrada bir yağ tabakası haline dönerek tüm fonksiyonunu kaybeder. Timus bezi lenfoid bir organdır ve bol miktarda lenfosit içerir. Dolayısıyla savunmada çok etkili bir bezdir. Antikor üretmez fakat lenfositlere antikor yapma özelliği kazandırır. Çocukluk döneminde büyümeye etki eder.
9-EPİFİZ:Bu bezden melatonin adında bir hormon salgılanarak erginlik çağına kadar FSH ve LH salgısını durdurur. Cinsel olgunlaşmanın erken çağlarda olmasını engeller.